İZMİR - Hücrelerin fonksiyonlarının işlemesinde, metabolizmanın dengesinin sağlanmasında su tüketiminin önemli roller oynadığını aktaran Dr. Süral, “Hücre içinde gerçekleşen bütün hayati metabolik olaylar hücre içinde yeterli su var ise gerçekleşebilmektedir. Yazın vücudun suya olan ihtiyacı artar. İdrarın koyu renkli ve ağır kokulu olması kişinin vücudunun susuz kaldığını gösteren en önemli işaretlerden biridir. Özellikle yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanların, vücut ısılarının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabileceği için sıvı kaybına daha da duyarlıdır.Yazın terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır” dedi.
‘3 LİTRE SU İÇİN’
İçeceklerin hiçbirinin su yerine geçmediğini vurgulayan Dr. Süral, kola, kahve, çay gibi kafein ve teofilin içeren içecekler ile alkolün daha fazla idrar çıkışını sağladığı için vücuttaki su miktarını azalttığını, böbreklere binen yükü artırdığını bildirdi. Naneli ayran, limonata ve şekersiz şerbetlerle, taze sıkılmış ya da şeker ve katkı ilavesiz meyve sularının içecek listesinde yer alabileceğini ifade eden Dr. Süral, vücut direncini artırmak amacıyla taze sebze ve meyve tüketip, mineralli doğal maden suyu içilebileceğini kaydetti. Yaz aylarının sıcak günlerinde susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2,5-3 litre ortalama 12 ile 14 su bardağı su tüketmenin alışkanlık haline getirilmesi gerektiğine işaret edenDr. Süral, böylece yaz aylarının daha sağlıklı yaşanabileceğini anlattı.