Orman zirvesinde konuşan Soyer: Bu bir heves değil, kararlar alacağız!

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği ‘Ormanİzmir’ buluşması Menderes’teki Efemçukuru Devedüzü bölgesinde gerçekleşti.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer’in kentte 18 Ağustos’ta gerçekleşen ve 3 gün boyunca kontrol altına güçlükle alınabilen orman yangınlarının yaralarının sarılması için başlattığı kampanyanın ilk etabı yapıldı. Süreç, ‘Gel Gör Koru’ ve ‘İzmir küllerinden doğacak’ sloganlarıyla yürütüldü.

- İZMİR’İN YANAN ORMANLARINDA ‘PİYANOLU AĞIT'

Karabağlar’da başlayan Menderes ve Seferihisar’ı etkileyen yangında toplamda 5 bin hektarın üzerinde alanın yok olduğu aktarılmıştı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in yaptığı duyurular sonrasında çok sayıda İzmirli otobüslerle yangın alanına taşındı. Halkın katılımının sağlandığı toplantıda vatandaşların düşünce, öneri ve görüşleri dinlendi.

ALİ İSMAİL KORKMAZ’IN ANNESİ VE BABASI DA KATILDI
Yer yer İzmirlilerin sorularını da yanıtlayan Başkan Soyer, önemli açıklamalarda bulundu. Halk buluşmasında belediye başkanları, milletvekilleri, akademisyenler, uzmanlar, muhtarlar ile sivil toplum örgütleri, odalar, dernekler, siyasi partiler, baro temsilcileri yer aldı.

Ayrıca Gezi Olayları sırasında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz ve babası Şahap Korkmaz da toplantıya katıldı. Korkmaz ailesinin 18’inci Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Yaz Eğitim Kampı’yla birlikte buluşmada yer aldığı belirtildi.  Devrimci öğrenci lideri olan ve 1972 yılında idam edilen Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş de programa katıldı. Toplantıda ayrıca CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca da yer aldı.

GELDİNİZ, GÖRDÜNÜZ, KORUYACAĞINIZA İNANCIMIZ PEKİŞTİ
Toplantıda konuşan Soyer, “Çok değerli katılımınız nedeniyle hepinize teşekkür ediyorum. Gel, Gör, Koru’ demiştik. Geldiniz, gördünüz ve koruyacağınıza dair inancımız pekişti. Bugün 30 Ağustos… Yani bu topraklarda huzur içinde yaşayalım diye atalarımızın gözlerini kırpmadan can verdikleri ve tarihe unutulmaz zafer olarak kaydettirdikleri günün 97’nci yıl dönümü… Atalarımızın mirasına sahip çıktığınız için hepinize saygılar sunuyorum. Onların aziz hatırasına saygılarımı sunuyorum. Bugün İzmir ve Türkiye için çok anlamlı bir başlangıç yapacağız. Büyük bir felaket yaşadık bu topraklarda. Kimileri 500 diyor ama ölçtük biçtik ve 5 bin hektardan fazla alan yandı” dedi.

BU BİR HEVES DEĞİL, KARARLAR ALACAĞIZ
Soyer, “Bugün uzmanlarımız 10’ar dakikalık sunumlar yapacak. Biz de onları meclise getireceğiz ve kararlar alacağız. İzmir’in seçilmiş en büyük karar organı Büyükşehir Belediyesi’dir. Bu bir heves değil. Bir ağaç dikelim vicdanımız rahatlasın değil. Biz bu hikayenin farklılığını, nasıl koruyacağımızı, sahip çıkacağımızı ve bundan sonra bu tür felaketler yaşamamak için neler yapacağımızı karar altına alacağız. Bir fidan dikip vicdanını rahatlamak isteyen varsa bilsin ki bu mümkün değil. Bu vicdanımızı güç birliğiyle bu toprakların bir tek yeşil otuna kadar sahip çıkınca rahatlatacağız ve çocuklarımıza bir vatan bırakacağız” açıklamasında bulundu.

AK PARTİLİ DAĞ’A GÖNDERME: BAZILARI CAHİLCE BULSA DA İMARA ASLA AÇTIRMAYACAĞIZ
Soyer, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu açıklamasında kullandığı, “Anayasa'nın 169'uncu maddesine göre ormanların imara açılması mümkün değildir. Mümkün olmayan bir şeyin vaat edilmesi cahilliktir” ifadelerini ima ederek, “Bazıları cahilce bulabilir ama bir metrekaresini imara açtırmayacağız. Asla açtırmayacağız” dedi.

BURAYI BELEDİYE AĞAÇLANDIRAMAZ!
Söz hakkını kullanan uzmanlar orman yangınlarıyla ilgili bilgiler verirken yeni süreçte yapılması gerekenleri de sıraladı. Prof. Dr. Doğanay Tolunay da yaptığı açıklamada önemli ifadeler kullandı. Tolunay, “Türkiye’nin en büyük yangınlarından biri 2008 yılında Manavgat’ta yaşandı. 18 bin hektar alan yandı. Buranın 3 katı büyüklüğünde bir alan yandı. Onlarca uçak ve helikopter aynı anda kullanıldı. Yangın için önemli olan yerden müdahaledir. Yangın büyüdükten sonra son noktayı yerden koymak zorundasınız. Bunları güçlendirmemiz gerekiyor. 28 yıldır mesleğin içindeyim. Uçak mı helikopter mi diye tartışılır. Ama bu tartışmaları bırakarak Tarım ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü’nün yangına müdahale ekipmanlarını oluşturması gerekiyor. Şunu söyleyeyim; buralarda belediye ağaçlandırma yapamaz. Buralar müdürlüğün yetki alanı içine giriyor. Belli bir enerji var, İzmir’i yeşillendirmek istiyorsunuz. El birliğiyle İzmir’in içinde yeşil alanlar için enerjiyi kullanmalıyız” açıklamasında bulundu.

AĞACIN, ORMANIN, FİDANIN SİYASETİ OLMAZ
Soyer bilgilendirme sonrasında ise, “Evet biz bakanlık ve müdürlük ile birlikte çalışacağız. Valilik ve tüm kurumlarla birlikte de çalışacağız. Ağacın, ormanın, fidanın siyaseti olmaz. Bunlar hepimizin ortak değeridir. Biz İzmir’den tüm Türkiye’ye böyle bir ders de vereceğiz. Biz hepimiz ormanımız, ağacımız, fidanımız için kimliğine siyasetine etnik köküne bakmadan el ele verebilir ve bu topraklara sahip çıkabiliriz” dedi.

ÇİFTÇİLERİN ZARARLARI KARŞILANACAK
Orman yangınlarında hayatını kaybeden hayvanlar için üzgün olduklarını aktaran Soyer, Veterinerler Odası’nın yaralı canlılara yaptığı katkılara da teşekkür etti.  Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nın yürüttüğü çalışmalara dair bilgi veren Soyer, “278 üreticimizin tarım alanlarında zarar tespit edildi. Zarar gören alanların büyük bölümü zeytinlik ve bağ alanları… Bu çiftçilerimize yardım yapılabilmesi için 9 Eylül’deki meclis toplantısına kadar arkadaşlarımız çalışacaklar ve meclise getirecekler. Meclis kararıyla bütün bu zararları karşılayacağız” açıklamasını yaptı.

TÜRKİYE’NİN EN GELİŞMİŞ İTFAİYE TEŞKİLATI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE AİTTİR
Konuşmasında iddialı bir çıkışa da imza atan Soyer, “Türkiye’nin en modern, en gelişmiş itfaiye teşkilatı İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne aittir. Bunu gururla söylüyoruz. Hepiniz bilin. O gün yangının söndürülmesinde olağanüstü emek verdiler. Ben bu vesileyle tüm itfaiyeci arkadaşlara teşekkür ediyorum” dedi.

KENDİNİZİ ÜZMEYİN İZMİR KÜLLERİNDEN DOĞACAK
Duygu dolu anlar yaşayan bazı vatandaşların zorlukla konuşması sonrasında söz alan Soyer, “İzmir küllerinden doğacak. Kendinizi hiç üzmeyin. Bunu hep beraber yapacağız” ifadelerini kullandı. 

Yanan alanlar ile ilgili mecliste almayı planladıkları kararlar ve yangının yaralarını sarmak için başlatacakları kampanya hakkında  bilgilendirmede bulundu.

3 BİN 800 HEKTARLIK ORMAN KAZANDIRACAĞIZ
Soyer, “3 bin 800 hektar orman kazandırmaya kararlıyız. Bakanlıktan, valilikten kimden izin alınması gerekiyorsa kamudan talep edeceğiz. Yepyeni bir ağaçlandırma sahası yapacağız. Bununla beraber Avrupa yeşil başkenti hedefini İzmir'in önüne koyacağız. Yapacağımız her şeyi mutlaka stratejik planın içine koyacağız” dedi. 

9 EYLÜL’DE BAĞIŞ KAMPANYASI BAŞLATACAĞIZ 
 İzmir’de 9 Eylül’den itibaren bağış kampanyası başlatacaklarını belirten Soyer, “İzmir'de gördüğümüz en büyük eksiklik, herkes kendi başına iyi şeyler yapması ama koordineli olmadığı için çölde kum tanesi oluyor. Biz bu kum tanelerinin koordinesini yapacağız. 9 Eylül günü çok büyük bir destek konseri yapacağız. Vatandaşlarımız Fuar’da, konserleri 10 TL bedelle izlenecek. Konserlerde sanatçılar bir kuruş almayacak. Bu paralar bağış kampanyasına aktarılacak. Bağış toplaması ile ilgili mecliste bir karar çıkarmayı çıkaracağız. Bunu da valilimiz izin aldıktan sonra hayata geçireceğiz. 9 Eylül günü başlayacak konserlerin paraları yanan alanlara ağaçlandırma yapılacak. Bunu da haritalarla konser alanına koyacağız.  Kim nereye ne kadar ağaçlandırma yapmak istiyorsa yer göstereceğiz. Su havuzları yapacağız. Toplanan bağışlarla ne kadar havuz yapılacağını göreceğiz. 9 Eylüle kadar bu fikirleri oluşturup İzmirlilerin taktirini sunacağız. Bunu bağışları her gün mutlaka duyuracağız. Ne kadar biriktiğini tüm Türkiye görebilecek. Biz de bunları göreceğiz. 9 Eylül’den sonra günlük şeffaf bir kampanya başlatacağız” diye konuştu.

HER DOĞAN BEBEK İÇİN BİR FİDAN
“İzmir doğan her çocuk için bir fidan dikeceğiz” diyen Soyer, “Çocuklar fidanlarıyla büyüyecek. Hoş geldin bebek paketiyle olacak. Yeni doğan İzmirliler ağaçlarıyla birlikte büyüyecek. Bağış yapılabilecek noktalarından biri de yangın sensörleri… Isıya dumana duyarlı sensörler alacağız. Ne kadar alabiliriz bakacağız. Tüm orman köylerinde yangın istasyonları kuracağız. En çok dile getirilen eğitim meselesinde ise eğitim. Daha önce dediğimiz gibi bu bir nefes değil. Bir fidan dikip vicdanımızı rahatlamayacağız. Bu uzun bir soluklu bir yolculuk… Bunun sürdürülebilmesi için eğitim şart. Çocuklarımıza yangın dehşeti göstereceğiz. Bir açık hava müzesi yaparak yangın felaketini göstereceğiz. Ben İzmirlilerin bu hassasiyetin örnek olacağını düşünerek çok çok teşekkür ediyorum” dedi.