HABERLER>GÜNCEL
27 Ocak 2020 Pazartesi - 12:51

Mimarlar Odası Başkanı Alpaslan: Kentin silüeti yatırımcının insafına bırakılamaz!

Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Alpaslan, “Mimarlar odası olarak kamuya karşı sorumluluklarımız var. Özellikle kamu hakkıyla yapılan projeleri kontrol etmek gibi bir sorumluluğumuz var” dedi. Alpaslan ayrıca, “Biz kentin silüeti yatırımcıların insafına bırakılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bir plan yapıldıktan sonra görmek istemiyoruz. O planlama süreçlerinin içinde olup elimizden gelen tüm katkıyı vermek istiyoruz” diye konuştu.

Mimarlar Odası Başkanı Alpaslan: Kentin silüeti yatırımcının insafına bırakılamaz!

EGEDESONSOZ- Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege programına katıldı. 

İzmir’deki yapılaşma durumuyla ilgili açıklamalar yapan Oda Başkanı Alpaslan, “Bir plan yapıldıktan sonra görmek istemiyoruz o planlama süreçlerinin içinde olup elimizden gelen tüm katkıyı vermek istiyoruz’’ dedi

Elazığ’ da yaşanan depremle ilgili üzüntülerini dile getiren Başkan Alpaslan, “Öncelikle Elazığ ve Malatya’da hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine baş sağlığı diliyorum. Biz tabii ki mimarlar olarak bu tür kayıplara yol açan yapılaşma ile ilgili sorumluluk hissediyor ve yol göstermeye çalışıyoruz. Ama maalesef pekiyi bir yerde değiliz. Önceliğimiz insan hayatı olmalı ve bu amaçlar doğrultusunda kentsel dönüşüm bir fırsattı. Maalesef bunu kendi ülkemize pekiyi uyarlayamadık. Kentsel dönüşümü kısa dönemli karlar için yapılan bir sistem haline getirdik. Özellikle 2000 yılından önce yapılan binalar denetleme mekanizmalarının ve yönetmeliklerin sağlam olmaması nedeniyle depreme pek dayanıklı değiller’’ ifadelerini kullandı.

SAYI VERMEK ÇOK DOĞRU OLMAZ AMA ORTA ŞİDDETTE ZARAR GÖREBİLECEK ÇOK BİNA VAR
Alpaslan İzmir’de deprem tehlikesiyle ilgili, “Jeolojik olarak çoğu ülkeden farklı bir coğrafyada ve bir deprem bölgesinde yaşıyoruz ve kentimize bakacak olursak tarihte ciddi yıkıcı depremler yaşamış bir kentte yaşıyoruz. Şunu da biliyoruz ki bu bir doğa olayı ve bunlar yaşanacak. Buna hazırlıklı olmak zorundayız. Sayı vermek çok doğru olmaz ama kentimizde de çok fazla orta şiddette zarar görebilecek bina var. Bunların tespitinin ve onarımının yapılması lazım. Hem ülke hem de kent olarak bu duruma bütün kaynakları ayırmamız lazım. Deprem esnasında ve sonrasında yapılacak organizasyon olarak eksiklerimiz var. Bunların da acilen giderilmesi gerekiyor. Tabii ki bunları valiliğin ve belediyelerin yapması gerekiyor. Biz de bunlara elimizden geldiğince yardımcı ve destek olmaya çalışıyoruz.’’ açıklamalarında bulundu.

GÖKDELEN MESAJI: SÜREÇ YAKINDA LEHİMİZE SONUÇLANACAK!
Kentsel dönüşümün önemini vurgulayan Alpaslan, “Kentsel dönüşümün bir takım ilkeleri var bunlara uymak zorundasınız öncelikle insanlar evlerinden edilmemeli. İkincisi daha nitelikli ve o bölgeye uygun binalar yapılmalı. 6-8 katlı binalar yıkılıp yerlerine 20 katlı yüksek yapılar yapılmamalı. Üçüncüsü ise; biz ülkemizde ekonomik ayağını pek iyi kuramadık. Bir bölgeyi yenilemenin çok ciddi bir mali kaynağı var. Devlet kentsel dönüşüme ayrı bir kaynak yaratmıyor. 4-5 katlı bina adalarına yüksek yapılar yapılara kar elde edilmeye çalışılıyor ve imar izni veriliyor. Oradan çıkan kar da müteahhit tarafından alınarak kar elde ediyor. Biz bu konuda yeterli ekonomik düzeni sağlayamıyoruz. Çok ciddi kaynakları olan bir ülkeyiz ama bunları yanlış yönlendiriyoruz. Örmeğin Kanal İstanbul konuşuluyor. Bu projenin maliyetiyle biz bütün İstanbul’u deprem için güçlendirebiliriz ama tam tersi daha fazla sıkıntılara yol açacak bir proje düşünülüyor. Mimarlar Odası olarak kamuya karşı sorumluluklarımız var. Özellikle kamu hakkıyla yapılan projeleri kontrol etmek gibi bir sorumluluğumuz var. Bu konuları mimarlar dışında insanların kontrol etmesi zaten pek mümkün değil. Bu gözlemler esnasında hukuksuz bir durumla karşılaştığımızda öncelikle bu durumla ilgili bir rapor hazırlayıp itiraz ederiz. Bu durum düzelmezse hukuki mücadeleye başlarız. Hemen hemen hepsinde de başaralı oluyoruz. Çünkü bilimsel verilerle itiraz ediyoruz. Biz hiç bir zaman karşımızdaki mimara, mühendise dava açmayız buna izin veren kuruluşa dava açarız. Çünkü sıkıntı zaten izin verilmesidir. Konak’ta yapılması planlanan büyük yapı için de süreç hala devam ediyor. Çok yakın zamanda muhtemelen lehimize sonuçlanacak. Sonuçlandıktan sonra belediyelerin de biraz eli rahatlayacak’’ dedi.

TAVRIMIZ NET: İNCİRALTI’NDA YOĞUN YAPILAŞMAYI DOĞRU BULMUYORUZ
İnciraltı’nın yıllardır imar beklemesiyle ilgili konuşan Alpaslan, “Bizim İnciraltı konusundaki görüşümüz net! Biz İnciraltı’nın yoğun yapılaşmasını doğru bulmuyoruz. Orası tarım topraklarından oluşuyor. Oradaki insanların da mağdur olmasını istemiyoruz. Yapılaşmaya çok imkan sağlamadan oradaki vatandaşlarımız için bir çözüm bulunmalı. Oradaki tarım özelliğinin devam edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Son zamanlarda dikey düşey yapılaşma olarak bir tartışma içinde siyasiler. Şu doğrudur gibi bir durum yoktur. Önemli olan planlı yapılaşmadır” ifadelerini kullandı.

PLANI YAPILDIKTAN SONRA GÖRMEK İSTEMİYORUZ, PLANLAMA SÜRECİNE DAHİL OLMAK İSTİYORUZ
İzmir’in yeni dönem yapılaşmasıyla ilgili konuşan Alpaslan, “2000’lerin başında İzmir belli bölgeyi yüksek yapılaşma olarak planladı.  En azından bunun planı yapıldı. Ama gelinen noktada yüksek yapılar oralardan taştı. Yüksek yapılar farklı bir kategoridir. 6 katla 20 kat arasında çok fazla etki farkı vardır. Kendi mikro klimalarını yaratırlar. Yaşanan bölgenin iklimini değiştirirler. Ayrıca büyük altyapı problemleri yaratırlar. Bütün bu olumsuzluklarla karşılaşırsınız. Diğer mevzu da silüet meselesi. İzmir çok eski ve önemli bir şehir bizim silüetimizi korumamız lazım. Şu an önemli bir noktamız var; Kadifekale… Türklerin geldiğinde ilk yerleştiği yer orası. Atina’da Akropolis neyse İzmir’de de Kadifekale önemlidir. Biz tam tersi oraya geçecek örtecek yapılar yapıyoruz bu çok yanlış. Basmane çukurunda da Konak gökdeleninde de bunları zaten konuştuk. Biz kentin silüeti yatırımcıların insafına bırakılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bir plan yapıldıktan sonra görmek istemiyoruz. O planlama süreçlerinin içinde olup elimizden gelen tüm katkıyı vermek istiyoruz. Bu dönemde bu eğilim biraz değişiyor gibi. Tabii değerlendirme için erken. İmar mevzuatı çalışmalarına İzmir Büyükşehir Belediyesi bizi de dahil etti ve hep beraber o planlama süreci devam ettirildi. Bu iyi bir çalışma yöntemiydi. Katılımı öncelemesi açısından bunu önemli görüyoruz. Bu tip çalışmalarla umuyoruz ki verimli bir dönem geçireceğiz ve biz elimizden gelen desteği vereceğiz’’ dedi.

KÜLTÜRPARK’IN ENVANTERİNİN ÇIKARILMASI LAZIM!
Alpaslan yeşil alanların korunmasıyla ilgili konuşan Alpaslan Kültürpark üzerinden net ifadeler kullandı. Alpaslan, “Kültürpak çok önemli bir alanımız. SİT alanı olması dışında nefes alabileceğimiz nadir yerlerden. Bu konuda Kültürpark’ın ciddi bir envanterinin çıkarılması lazım. Yapısal anlamda hangi yapılar var bunların değerleri neler bilinmeli. Bununla ilgili en son bizim yaptığımız çalışma var. Bunun daha detaylısının yapılması gerekiyor. Bizim o çalışmada vurguladığımız buradaki yapıların kent tarihi açısından önemli olduğuydu. Tabii ki ömrünü doldurmuş olanlar değiştirilmeli ama özellikle gazinolar ülke tarihinde önemli yerler, tartışmasız buralar korunmalı. Ama maalesef uzun zamandır korunmadıkları için kötü hale gelmiş. Bizim görüşümüz buraların düzeltilmesi ve daha makul işletmelerle yönetilmesi. Yeşil alanlar konusunda ne yazık ki bu aşamadan sonra geriye dönmek mümkün değil. Yoğun yapılarda yeni yeşil alan yaratmak çok zor... Özellikle bundan 20-30 sene önce kaldırımlarda mutlaka ağaçlar olurdu veya geniş meydanlarda aynı şekilde. Fakat son zamanlarda her yer beton yapılması eğiliminde. Kendi vatandaş sorumluluğumuzu da pek yerine getirmiyoruz. Mesela Avrupa’da insanlar balkonlarını ciddi şekilde yeşillendirirler. Tabii aynısını söylemiyoruz ama toplumsal olarak da yapılabilecek yerlerde biz de yeşili pek sevmiyoruz gibi… Aslında bunu biraz değiştirmemiz lazım’’ dedi.

AKILLI KENT YOKTUR AKILLI İNSAN VARDIR
Kentteki çöp sorununa değinen Alpaslan, “Çöp problemi doğrudan bizim alanımız değil. Konuyla ilgili odamız bir değerlendirme yapıyor. Biz de ilgili odamızın görüşlerine destek veriyoruz. Bizim bir görüş belirtmemiz doğru olmaz. Yapılabilir diyemem! İlgili meslek odaları incelemeli. En büyük eksiğimiz geri dönüşümde eksik olmamız. Hala bütün çöplerimiz tek kutuya atılıyor. Acilen bu ayrıştırmayı alışkanlık edinmemiz gerekir. Böyle bir şeyi başarırsak aslında çöp sıkıntımız da kalmayacak. Bu konuda çok gerideyiz. Biraz sınıf atlamamız gerekiyor. Akıllı kent yoktur akıllı insan vardır, biz ne kadar akıllı olursak İzmir o kadar akıllı olur” ifadelerini kullandı.

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM DE ADAYIZ
Alpaslan yaklaşan oda seçimleriyle ilgili de konuştu ve “Biz iki senelik dönemler için yönetim kurulumuzla birlikte seçiliyoruz ve önümüzdeki ay süremiz doluyor. Önümüzdeki dönem de adayız! Hedefimiz her zaman çıtayı daha yükseğe koymak. Özellikle kriz en çok inşaat sektöründe hissedildi. Serbest çalışan meslektaşlarımız iş bulmakta zorlandı. Enerjimizin en büyük kısmını bu krizden etkilenen meslektaşlarımıza destek olmaya ayıracağız” dedi.

 
Göztepe'den muhteşem başlangıç!
 
İzmir voleybolunda derbi heyecanı!
YORUMLAR
Toplam 7 yorum var, 7 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
TC misafir 27 Ocak 2020 Pazartesi 21:16

Hükümet İmar affı çıkararak kaçak ve çarpık yapılaşmayı adeta teşvik etmiştir. Size önemli bir örnek vermek istiyorum bu örnek Bornovada, 2 katlı projelendirilip ruhsatlandırılmış yapı, yeni proje yapılmaksızın 2 katlı binaya göre projenin üzerine 4 kat daha çıkılmış ve devlet bu yapıya yapı kayıt belgesi düzenleyerek yasal hale getirmiş. Şimdi şunu sormak istiyorum 2 katlı yapıyı taşıyacak biçimde tasarlanmış olan taşıyıcılar 6 kat için ne kadar dayanır? Durum gerçekten vahim. Çok katlı yapılara gelirsek kente ve vatandaşlara hiçbir kolaylık ve refah sağlayıcı bir tarafı yoktur. az katlı yapılarla yaşanabilir bir kent için sağlıklı yaşam alanlarına ihtiyacımız vardır.İhtiyacımız olan yegane şey yaşanabilir temiz bir kenttir.

Yorumu oyla      4      5  
Bahattin 27 Ocak 2020 Pazartesi 18:37

İnciraltı ile ilgili söyledikleri, bir konu nasıl çözümsüz bırakakılır yaklaşımına tam bir örnek teşkil ediyor. Tam da bugüne kadar sergiledikleri tavrın apaçık bir göstergesi daha.

Yorumu oyla      4      5  
Ülker 27 Ocak 2020 Pazartesi 17:37

İnciraltı sizlerin itirazları yüzünden planlanmadı.yazıktır ve ayıptır.Sadece İnciraltınla tutturmuşsunuz.Otabanda ağaçlar kesilip villalar yapılmış.Onları görmüyormusunuz?

Yorumu oyla      4      5  
İsmail Yıldız 27 Ocak 2020 Pazartesi 17:28

Sayın başkan doğruları kısmen görüyor. Kutluyorum ?? ?? ?? Ancak şunu iyi bilmekte yarar var.. Bu kentin, tarihiyle, kültürüyle ilgili olan bütün samimi ve kültürlü insanlar ve bütün etkili yetkili sivil, resmi başkanlar kentimizin dilüeti ile ilgi çözüm ve önerileri olmazsa, bu şehrşn sğlüeti tabii ki sadece yatırımcının insafına terk edilmiş olur.. ... Bu şehrin odaları ve düşünenleri, canı istediği konuyu mahkemeye taşıyıp istemediğine seyirci kalırsa, bütün inandırıcılığını da kaybederler..! Kanımca bu maalesef bu konumdalar.. ... Şu İnciraltı meselesi : Aklı başında her kes çok iyi biliyor ki o mezbeleliğin bir sn önce şehrimize, ekonomiye, halka, ksnuya, bir an önce kazandırılması ve mülk sahiplerinin de haklarına saygı gösterilmesi gerekir.. .. İnciraltı artık tartışılmajtan ve tarım bölgesi olmaktan çıkmış, tam tersi şimdilerde şehrimizin önünü tıkayan, giderek problemli bir alan olmaya doğru gitmektedir.. ... Üçkuyular ve güneye akan trafik yükü giderek tıkanmaya doğru giderken, İnciraltının hızla ve en sağlıklı bir şekilde planlanması İzmir''e büyük bir nefes aldırmak demektir..

Yorumu oyla      4      5  
İsmail Yorguncu 27 Ocak 2020 Pazartesi 16:36

# " İnciraltının planlaması gerekir, halkı mağdur edilmemeli" diyor, arkasından da " bu tarım alanı kalmalı" deniyor. B u ne biçim beyan, ne biçim mağduru koruma. "Bu alan İzmir''e yakışır şekilde planlanmalı, şehrin ortasında tarım olmaz" diyemiyorsunuz. Siz biraz halk ve adaletten yana olamaz mısınız? #

Yorumu oyla      4      5  
Uğur 27 Ocak 2020 Pazartesi 14:19

İnciraltını planlamayın planların da önüne geçin İnciraltı çarpık yapılaşmanın kurbanı olsun. Siz ne iş yapıyorsunuz yazık...

Yorumu oyla      7      7  
27 Ocak 2020 Pazartesi 13:15

mimarlar odasi ne ise yarar

Yorumu oyla      8      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'de martı kurtarma operasyonu!
Denize atılan bir ağa takılan martı, Sahil Güvenlik ekiplerinin çalışmasıyla kurtarıldı.
Depremzedelere yapılacak yardım miktarı açıklandı
Elazığ depreminde zarar görenlere yönelik destekleri açıklayan İçişleri ...
Manukyan'ın torunu savcıyı şikayet etti
Ünlü genelev patroniçesi Matild Manukyan'ın ölümünün ardından başlayan ...
 
Ambulansla drift yapan sürücü hakkında soruşturma
Van'da ambulansla drift atarken görüntülenen sürücü hakkında soruşturma başlatıldığı bildirildi.
40 günlük bebeği kapı önüne bıraktı!
Adana'da Ayşe E., 40 günlük kızı Masal'ı kundaklayıp, dini nikahla birlikte ...
Altun: İptal edilen basın kartı yok!
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bazı medya kuruluşlarında ...
 
Mehmet KARABEL yazdı... Deprem toplanma yerini bilen var mı?
Mehmet KARABEL yazdı... Deprem toplanma yerini bilen var mı?
İzmir'de yeni haftada hava nasıl olacak?
Kuru soğuğun etkisi altında olan İzmir’de gece saatlerinden itibaren yağış bekleniyor.
Ağlatan buluşma: Elleriyle kazıyarak kurtardı!
Elazığ depreminin yaşanmasının hemen ardından Sürsürü Mahallesi'nde yıkılan ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva