Tam bu yazıya başladım…

Amanın, o da ne?

Ekranda sürprizin Allah’ı…

Sayın Cumhurbaşkanı İzmir Mitingi’nde…

Sahneye davet ettiği…

İbrahim Tatlıses ile el ele…

O Tatlıses ki…

24 saat önce AK Parti İzmir Teşkilatı’na…

İzmir’den milletvekili adaylığı için başvurmuştu…

Bunu yaparken de…

Aday adaylığı formunun “Referans” kısmına…

Kendi el yazısı ile “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan” yazmıştı…

Belli ki, güzel bi’yere yerleşecek / yerleştirilecek…

Şimdiden İzmir’e hayırlı uğurlu olsun…

***

Tamam, kabul ediyorum…

“O Yıldızlar Hiç Sönmesin…” ama…

Şu sanatçı takımı…

Bunca şan-şöhret-alkış sağanağı altında…

Yeteri kadar mutlu değiller mi ki…

İlle de milletvekili olmaya can atıyorlar?

***

Döneceğiz yine Tatlıses’e…

Ama önce…

Zaman Tüneli’ne girip…

Bizim starların şu meşhur “vekil iştahı”na bi’bakalım…

***

Önce 1987 seçimlerinden unutulmaz bi’anı…

Hülya Koçyiğit, 40’lı yaşlarında…

Sanatının zirvesinde milletvekili olmaya kalktı…

İzmir Bademler’de çektiği ilk filmi “Susuz Yaz”ın…

Yüzü suyu hürmetine…

ANAP’tan İzmir Milletvekili Adayı oldu…

Kazanmasına garanti gözüyle bakılıyordu…

O sırada Yeni Asır’da yazı müdürüyüm…

Jest olsun diye…

Seçim gecesi sonuçlar belli olduktan sonra…

Hediye edelim diye…

Sembolik “Milletvekili Kartviziti” bastırdık…

Geceyarısı oldu…

Hepimiz heyecanlıyız, Hülya Hanım da gazeteye geldi…

Bi’de baktık ki sonuçlara…

Yeşilçam’ın hüzünlü hanımefendisi…

115 oyla seçimi kaybetmiş…

Yani, 60 oy daha alabilseydi…

O gece İzmir Milletvekili olmuştu Hülya Hanım…

Sabaha karşı O’nu uğurlarken…

Kartvizit kutusunu verdim; “Anı olsun, saklayın” temennisi ile…

Gözbebeklerindeki hüznü bugün bile unutamıyorum…

Sonra ne yaptı Hülya Hanım?

2003’te AK Parti’nin “Akil İnsanlar” listesine girdi…

Ne kazandırdı bu gayret o süper aktriste?

Kocaman bir hiç…

Sadece “siyasallaştı” o kadar!

***

Son 40 yıl içinde bu ülkeden dünyanın sanatçısı vekil olmak için çırpındı…

O kadar alkış, milyonlarca hayran, unutulmaz bir yaşam…

Hiç biri “vekil olma” isteğinin yerine geçemedi… İşte o liste…

***

Cüneyt Arkın, 1991’de ANAP’ın Eskişehir listesine girdi ama Meclis’e giremedi… Ünlü türkücü Necla Akben, vekil olmak istedi; umduğunu bulamadı… 1994 yılında Barış Manço DYP’den Kadıköy, Halil Ergün de CHP’den Beyoğlu belediye başkan adayı oldular… Rahmetli Barış, son anda yarıştan çekildi; ünlü aktör Ergün seçilemedi… Menderes Samancılar Adana, Tuncer Necmioğlu da Beyoğlu belediye başkanlıklarına soyundu, ikisi de seçilemedi… 28 Mart 2004 yerel seçimleri kelimenin tam anlamıyla sanatçı akınına uğradı…

Arif Sağ'dan Ferhat Tunç'a, Meral Konrad'dan Bora Gencer'e, Şafak Karaman'dan Şahin Özer'e, onca isim yarışa girdi ama ne yazık ki sandığa gömüldüler… 2007 seçimlerinde ünlüler yine politika sahnesindeydi… Serdar Gökhan, Selahattin Alpay, Ferdi Tayfur ve Ozan Orhon, siyasete soyunsalar da başarılı olamadılar… Tamer Yiğit AK Parti, Şebnem Kısaparmak Demokrat Parti, Ankaralı Namık bağımsız olarak siyasete niyetlenen isimler oldu ama onlar da bekledikleri sonucu alamadı… Levent Kırca, 2009’da Üsküdar'dan DSP adına belediye başkanlığına soyundu ama olamadı... Liste devam ediyor…  Metin Şentürk, Balık Ayhan, Kaan Girgin, Mesut Uçakan, İlham Gencer ve Cengiz Kurtoğlu da siyaset hamlesi yaptılar ancak başaramadılar…

***

O yıldızlar arasında tek-tük muradına erenler de oldu… Fatma Girik, 1989’da Şişli Belediye Başkanı olmayı başardı; bi’dönem yaptı ama devam edemedi… Ediz Hun, 1999’da ANAP İstanbul Milletvekili olarak bir dönem Meclis’te görev aldı… Ses sanatçısı ve yazar Zülfü Livaneli, siyaseti en çok zorlayan sanatçılardan biriydi... 1994’te SHP’den, 1999’da da CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Adayı oldu, ikisinde de seçilemedi… İnatla bırakmadı siyaseti… 2002 seçimlerinde İstanbul’dan milletvekili adayı oldu ve kazandı… Hatta CHP’nin liderliği için bile nabız tuttu ama umduğunu bulamadı… Şarkıcı ve yapımcı Osman Yağmurdereli AK Parti'den 2007'de Meclise girdi; milletvekilliği sürerken vefat etti… Türkülerin kraliçesi Sabahat Akkiraz, 2011 seçimlerinde İstanbul’dan CHP milletvekili oldu; Soma Maden Faciası’ndan sonra partisinden istifa etti… Türk Halk Müziği’nin ünlü sesi Tolga Çandar da, bir dönem CHP’den Muğla Milletvekiliği yaptı… “Dombra” eserini Ak Parti müziği olarak hazırlayan sanatçı Uğur Işılak da, 2015’de AK Parti’den İstanbul milletvekili seçildi, halen bu görevini sürdürüyor…

Ve ne acıdır ki… Meclis’e giren sanatçılar siyaseten pek bir iz bırakamadılar! Çünkü siyasi kimlikleri, artık, sanatçı kimliğinin üstüne çıkmıştı!

***

Gelelim, İbrahim Tatlıses’e… Özel bir sanatçı… 65 yaşında… Yedi çocuklu yoksul bir ailenin evladı olarak Şanlıurfa’da doğdu… İnşaatlarda demir ustalığı yaparken ha’bire türkü söylüyordu… Adanalı bir sinemacı onu keşfetti, İstanbul’a getirdi… 42 yıl önce “Ayağında Kundura” türküsünü patlattı; milyonların sevgilisi oldu… Sonra “Sabuha”, ardından “Dom Dom Kurşunu” derken… O artık “İmparator” olmuştu… Çok yetenekliydi… Oyunculuk yaptı, senarist oldu, şarkı sözü yazdı, beste yaptı, yorumcu olarak karşımıza çıktı hatta köşe yazarı oldu… “Tatlıses Group” adı altında şirketleşerek gıda, film, yapım, turizm, havacılık ve yayıncılık dallarında faaliyet gösterdi; Karun gibi oldu… Şirketlerinde yüzlerce kişiye ekmek verdi; hala da veriyor… Beş kez evlendi; altı çocuk babası oldu…

***

Ya milletvekili olma hırsı? İşte; o hiç bitmedi… 2007 seçimlerinde Genç Parti'den aday oldu… Partisi, barajı aşamayınca milletvekili seçilemedi… Yılmadı… Bu kez 2011 seçimlerinde önce AK Parti’ye adaylık başvurusu yaptı ama aday göstermediler… Gık etmedi, kalktı o seçimlerde Şanlıurfa’dan bağımsız milletvekili adayı oldu… Ama, belli ki araya birileri girdi, O’da adaylığını geri çekti… 14 Mart 2011 gecesi Maslak'taki silahlı saldırıda ağır yaralandı, aylarca yurtdışında tedavi gördü… Tamamen iyileşince, İzmir’e göç etti; Hatay Üçyol’da kebap salonu açtı; her gece orada hayranlarını ağırlıyor… Hiç birini de selfie çektirmeden bırakmıyor… Gerçek bir gönül dostu…

***

İşte o Tatlıses, şimdi AK Parti’den bi’kez daha vekil olma şansı arıyor… Hem de İzmir’den… Bu arzu dün İzmir’de karşılık buldu; Cumhurbaşkanı, Büyük Sanatçı’nın kolunu kaldırdı… Tarihi bir olaydır, bilesiniz…

***

Peki; “İmparator” neden milletvekili olmak için yanıp tutuşuyor?

Neyi eksik İbrahim Tatlıses’in? Para, pul, evlat, eş, kebap, çiğ köfte, İzmir, imbat, keyif… Var, var, var… Olmayan ise “hiç”…

O zaman… Nedendir bu milletvekili olma hırsı?

Türkiye’nin en özel erkek sesine sahip, her şeyi olan, milyonların sevgilisi bir sanatçı, niye bu ülkeye vekil olarak hizmet etmek ister? Üstelik, Türkiye’de siyaset bu denli “sıkıntılı” bir görünümdeyken...

***

Belki de…

Milletvekili olmak isteyen sanatçı takımı, hayran ve alkış yağmuru arasında şunu unutuyor…

Siyaset eğitim ister…

Siyaset bilgi, birikim ister…

Siyaset yönetebilme yeteneği ister…

Siyaset hitap edebilme yeteneği ister…

Siyaset ülke sorunları belirleme ve çözüm üretme yeteneği ister…

Yeter mi?

Cevabınız “Evet…” ise…

O zaman hayırlı olsun, “İmparator”un milletvekilliği İzmir’e, Türkiye’ye…

Yalnız…

AK Parti İzmir Milletvekili Aday Adayı İbrahim Tatlıses’e, kulaklara küpe, minik bir hatırlatmam olacak naçizane…

Ulu Önder Atatürk ne güzel söylemiş: “Herkes Bakan, Başbakan hatta Cumhurbaşkanı dahi olabilir, ama sanatçı olamaz…”  Peki sizce hangisini olabilmek daha zor?

Sonsöz: “Can ararsan can olursun… Av için yemek ararsan yemek olursun… Neyi ararsan o olursun… / Mevlana…”