Küçük Ceylin'in ölümüyle ilgili davada şok itiraflar!

Duruşmada Şükriye Türkmen, küçük kızı eşinin baskısı sonrasında kaçırıp öldürdüğünü ileri sürdü. Serkan Türkmen ise suçlamaları kabul etmeyip, olayı eşinin gerçekleştirdiğini iddia etti.

Ödemiş'te evlerinin önündeki parkta oynarken ortadan kaybolan ve dedesinin cep telefonuna gelen 'Polise haber vermeyin; torununu öldürürüz' yazılı mesajdan kaçırıldığı belirlenen Ceylin Atik'in cesedi, en son su içerken görüldüğü karşı apartmandaki komşuları Serkan Türkmen'in evinde yapılan aramada bulundu. Olaydan sonra tutuklanan Şükriye Türkmen, eşi Serdar Türkmen ve Şükriye Türkmen'in halası Raziye Ö.'nün yargılanmasına başlandı. Ceylin Atik'in öldürülmesiyle ilgili Serkan Türkmen ve eşi Şükriye Türkmen, 'Çocuğa veya beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme', Raziye Ö. ise 'Suç delillerini yok etme' suçlamasıyla ilk kez hâkim karşısına çıktı.

SUÇU EŞİNİN ÜZERİNE ATTI
Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesi'nde yoklamayla başlayan duruşmada, tarafların avukatlarının yanı sıra Ceylin Atik'in babası Murat Atik, dedesi Mustafa Atik, babaannesi Ülkü Atik ile yakınları da hazır bulundu. Yargılamada ilk olarak Ceylin'i öldürdüğünü kabul eden Şükriye Türkmen, savunmasını yaptı. Artık yaşamak istemediğini ve hayatının mahvolduğunu anlatan Şükriye Türkmen, mahkeme heyetine itiraflarda bulunmak istediğini de söyledi. Eşinin kendisini aldattığını, kendisinin de eşini aldattığını itiraf eden Şükriye Türkmen, olayla ilgili olarak şöyle konuştu:

"Eşimin zoruyla olayı gerçekleştirdim. Beni dövdü, çocuğuma zarar vermekle tehdit etti. Her şeyi eşimin zoruyla yaptım, yaşamak istemiyorum artık. Eşim olay sırasında evde bulunuyordu. Benim hayatımı mahvetti. Çocuğum için bugüne kadar sustum ama artık anlatacağım. Hatta dedesine attığım mesajı da eşim söyledi, ben yazdım. Ceylin parkta çocuğumla oynadıktan sonra birlikte evimize gittik. Eşim benim aklıma çeldi 'Onların parası çokmuş' dedi. Eşim arsa almıştı, onun parasını vermek için Ceylin'i kaçırmamı istedi. Ben de Ceylin'i eve getirdikten sonra yanımda eşim bulunduğu sırada yüzünü havluyla kapatıp bayılttım. Sonra da eşimle sandığa koyduk. Başına vurup vurmadığımı hatırlamıyorum. Eşim Serkan, oğlumu alıp ablasına götürdü. Ben de ablama gittim. Serkan çok önceden çocuğu kaçırmayı planlıyordu."

CEYLİN'İN BABAANNESİ SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ
Duruşma salonunda Şükriye T.'nin anlattıklarına Ceylin'in babaannesi Ülkü Atik tepki gösterdi. Sinir krizi geçiren Ülke Atik, duruşma salonundan çıkarıldı. Ülkü Atik'in duruşmadan çıkarılmasının ardından savunmasını sürdüren Şükriye Türkmen, eşine yönelik benzer suçlamaları sürdürüp olayı onun baskısı ve tehditleri sonrasında yapmak zorunda kaldığını, çocuğu zarar görmesin diye de ilk ifadelerinde gerçekleri anlatmadığını ileri sürdü. Şükriye Türkmen, halası Raziye Ö.'nün de olayla ilgili bilgisinin bulunmadığını öne sürdü.

KOCASI DA SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ, EŞİNİ SUÇLADI
Duruşmada daha sonra savunmasını yapan Serkan Türkmen ise eşinin kendisine yönelik suçlamalarını kabul etmeyip karşı iddialarda bulundu. Eşinin yalan söylediğini ileri süren Serkan Türkmen, Ceylin'i hiç görmeyip tanımadığını da iddia etti. Serkan Türkmen ifadesinde, şöyle dedi:

"Eşim olaydan sonra beni gece yarısı konuşmak için dışarıya çıkardı. Parkta araç içerisinde oturduğumuz sırada Ceylin'i kazayla kendisinin öldürdüğünü anlattı. Ben de karakola gidip olayı anlatmak istediğimi söyledim ama eşim o gün doğum günü olduğunu ve gitmek istemediğini söyledi. Ben de eve gittim. Ceylin'in bulunduğu odadan koku geldiğini hissedince öldüğünü anladım ve kendimi kötü hissettim. Ertesi gün de polise olayı anlatmak üzere eşimle gittiğimiz sırada polislerin de bizi aradığını öğrendim. Yolda beklediğimiz polislere yaşananları anlattım. Ben eşimin olayı kasten yaptığını tutuklandığım mahkeme sırasında hâkim bana söyledi. Olayın detaylarını da sonra eşimin itiraflarından öğrendim. Benim olayla bir ilgim yok."
Serkan T. de diğer sanık Raziye Ö.'nün olayla ilgisinin bulunmadığını söyledi. İlk olarak tutuklanan ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Raziye Ö. ise "Cesedin değil evde olduğundan, olaydan bile haberim yoktu. Haberim olsa o evde durur muydum" dedi.

OLAYIN GEÇMİŞİ
Ödemiş 50'nci Yıl Ortaokulu öğrencisi Ceylin Atik, 10 Haziran 2017 Cumartesi günü, arkadaşlarıyla oynamak için Cumhuriyet Mahallesi'nde evlerinin önündeki Kazım Karabekir Parkı'na gitti. Ceylin'in uzun süre ortalıkta görünmemesi ve eve dönmemesi üzerine merak eden dedesi Mustafa Atik ve babaannesi Ülkü Atik, arkadaşlarına sormalarına ve gidebileceği yerlere bakmalarına rağmen, torununu bulamadı. Bunun üzerine Ceylin'in yakınları Ödemiş İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giderek kayıp başvurusunda bulundu. Yakınları sosyal medyadan da Ceylin'in fotoğraflarını paylaşıp, bulunması için yardım istedi. Ancak, Mustafa Atik'in telefonuna, 'Polise haber vermeyin. Torununu öldürürüz' yazılı mesaj gelmesiyle, anne ve babası ayrı yaşadığı için dedesi ve babaannesi ile kalan Ceylin Atik'in kaçırıldığı anlaşıldı. Polis, dede Atik'e gelen mesajdan yola çıkarak, şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı. Polis, istihbarat çalışmasıyla Ceylin'in en son parkın yanındaki Şengül Sokak'taki bir apartmanın dördüncü katındaki komşuları oto tamircisi Serkan Türkmen ve ev kadını Şükriye Türkmen çiftinin evinde su içerken görüldüğünü belirledi. Polisin operasyonuyla Serkan Türkmen, Şükriye Türkmen ve halası Raziye Ö. yakalandı.

TUTUKLULUKLARININ DEVAMINA KARAR VERİLDİ
İfadelerin ardından mahkeme heyeti, Serkan Türkmen ve Şükriye Türkmen'in tutukluluk hallerinin devamına, Raziye Ö.'nün ise bundan sonraki duruşmalara katılmamasına karar verdi. Duruşma, 30 Mart tarihine ertelendi.

Duruşma çıkışında Ceylin Atik'in ailesi yaşananlara tepki gösterdi. Dede Mustafa Atik, "Yaşananlar organize, planlanmış, hazırlanmış olay. Cahil bir kadının yapabileceği bir şey değil" dedi.