Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Genel seçim öncesi AK Parti’nin İzmir’den aday gösterdiği Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu saha çalışmalarına başladı.
- BAŞKAN’DAN ‘HİZMET’ VE STAT MESAJI!
Hafta sonunu kentte geçiren Bakan Eroğlu, ilk ziyaretini Menderes İlçesi’ne gerçekleştirdi. Eroğlu, ardından Torbalı ve Selçuk’ta da ziyaretlerde bulundu. Eroğlu’nun İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılayan Tahtalı Baraj Havzası ile ilgili ifadeleri tartışmalara neden oldu. Eroğlu’nun, “Tahtalı Havzası yönetmeliğini biliyorum. Bizim bakanlığın özel hüküm belirleme yetkisi var. Müsteşarıma talimat verdim, yıldırım hızıyla Tahtalı Havzası özel hüküm belirleme çalışmalarına başlayacağız” sözlerine yanıt gecikmedi.
Egedesonsöz’e konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, özel hüküm belirleme konusunun ne anlama geldiğini sordu. Kocaoğlu, “Sayın bakanın açıklamalarını çeşitli açılardan değerlendirmek gerekiyor. Birincisi Tahtalı Baraj Havzası Türkiye’nin bir numaralı korunan havzasıdır. Bunu İZSU yıllardan beri bütün kurallara, yasa ve yönetmeliklere uyarak gerçekleştirmektedir. Çok da titiz çalışmaktadır. Baraj mutlak sınırı içerisinde kalan bütün kamulaştırmalar bitmiş ve alan ağaçlandırılmıştır. Dere mutlak alanlarının da büyük çoğunluğu kamulaştırılmıştır, devam etmektedir. Dere ıslahları da yapılıyor. Havzanın arıtması 2005 yılı başında bitti. Diğer arıtmalarla birlikte çalışmaları sürüyor. Sayın bakanın Tahtalı Baraj Havzası ile ilgili ne gibi bir yol haritası belirleyeceğini henüz bilmiyoruz. Bir baraj havzası, su havzası küçültülebilir mi? Bir defa topografyayı değiştirmek gerekir. Bu mümkün müdür? Baraj havzası neye göre belirleniyor? Yağan yağmurdan akan su havzaya gidiyorsa mutlak koruma alanı oluyor ve derecelendiriliyor. Kural budur. Baraj havzasının coğrafyasının değişmeyeceğine göre burada yönetmeliklerin gevşetilmesi mi hesaplanmaktadır? İmara açmak mı hesaplanmaktadır? Onu henüz bilemiyoruz. Yasa belli, biz de bunu İZSU marifetiyle mükemmel bir şekilde uyguluyoruz. Arkasındaki düşünceler, orada ne yapılmak istendiğini açıklandığı zaman biz de öğrenmiş olacağız. Ona göre de yasal yollardan İzmir’in yüzde 36-38 aralığında suyunu karşılayan Tahtalı Barajı’nı korumak için elimizden gelen yasal yolları deneyeceğiz” dedi.
DÜŞEN DAMLA GÖLE GİDERSE ORASI HAVZADIR
Başkan Kocaoğlu, söylemlerden çok önemli olanın uygulamalar ve alan çalışmalarında yapılacaklar olduğunu vurguladı. Kocaoğlu, ''Olanları yaşayıp görmek gerekiyor. Ne gibi değişiklik yapılacak. Havza sınırları ne gerekçelerle küçültülecek? Devamlı ‘bu kadar büyük havza mı olur’ diye tartışılıyor. Buca sınırındaki köylerde de gündeme geliyor. Havza sınırının büyüklüğü ya da küçüklüğü diye bir şey söz konusu olmaz. Öyle değerlendirme yapılamaz. Düşen damla, su göle gidiyorsa orası havza sınırıdır. Gölden, barajdan başka bir yere gidiyorsa değildir. Bunun başka bir tarifi, ölçüsü yok. Suyu oradan bırakacaksınız, o su, yolunu bulup havzaya gidiyorsa ki onu da belirleyen DSİ’dir. Sayın bakan İSKİ’de uzun müddet görev yapmış, DSİ Genel Müdürlüğü görevinde bulunmuş bir isimdir. Konunun uzmanıdır. Havzanın değişip değişmeyeceği konusunu sayın bakan bizden çok daha iyi bilir” diye konuştu.
HER TÜRLÜ MÜCADELE
Başkan Kocaoğlu, Bakan Eroğlu’nun havzada yapacağı çalışmalara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı da dahil etmesinin iki anlamı olduğunu söyledi. Kocaoğlu, “Dünya alem biliyor ki Türkiye’de en iyi korunan havza Tahtalı Barajı Havzası’dır. Burada Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın devreye gidecek olması imar yönünden olur. Bir de o bölgede doğal SİT alanları var. O da bakanlığa bağlı olduğu için değerlendirilebilir. Bizim bundan sonra yapacağımız her değerlendirme niyet okumaya girer. Niyet okumaktan çok yaşayıp görmek gerekiyor. Yapabilir mi yapamaz mı? Parlamentoda kanun değişir, yönetmelik değişir, hukuk yolları tıkanır, tıkanmaz. Anayasa Mahkemesi'ne gider. Bu uzun bir süreçtir. Ama Büyükşehir Belediyesi gözü gibi baktığı bu havzanın kirlenmemesi için her türlü yasal mücadelesini verecektir” dedi.
GÖREVİMİZİ YAPMIYORSAK…
Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisinde olan dere mutlak alanlarında bakanlığın DSİ aracılığıyla çalışma yapacak olmasını yorumladı. Kocaoğlu, “Dere mutlakta kalan binaları kamulaştırıp yıkımını yapıyoruz. Daha iyi korunan bir havza varsa, biz görevimizi yapamıyorsak o zaman bakanlığın buradan kendisine görev çıkartması söz konusu olabilir. Ama belediye havzada maddi manevi olarak, bütün kurallara uyarak çalışmalar yapmaktadır. Dere mutlak alanlarında da çalışmalarımız var. Şu anda Gördes Barajı’nda da çalışmalar yapıyoruz. İzmir’e su verilen Gördes Barajı da bakım nedeniyle boşaltıldı. Bizi bu durum etkilemez. Çünkü bizim kentin kuzeyindeki su kuyularımız dinlenmiş durumda. Su problemi olduğunda onlar aktif hale gelecek” diye konuştu.
O PROJEYE DESTEK İSTEDİ
Başkan Kocaoğlu, daha önce de gündeme getirdiği fakat DSİ tarafından kabul edilmeyen bölgedeki çiftçilere damlama sulama yöntemiyle su temini projesini yine anlattı. Bakanlığın bu konuda destek vermesi gerektiğini ifade eden Kocaoğlu, “Eğer Menderes’te havza nedeniyle zarar gören çiftçilerimizin kalkınması için proje öngörülüyorsa zaten biz Yarımada Stratejik Planı’nı İZKA ile birlikte bitirdik. Birçok projeyi de hayata geçiriyoruz. Böyle bir çalışmaya Menderes ve havza özelinde biz zaten başladık. Bakanlığın da böyle bir çalışma yapması en az orada yaşayan insanlar kadar bizi de mutlu eder. Baraj akarsu havzası değildir. Yağmur yağdığında önce yeraltı suyu dolar, sonra dereler akmaya başlar ve baraja su gelir. İlk yağmurlarda toprak suyu emdiği için göle su gelmez. Bizim projemiz vardı. İnsanlar orada çiftçilik yaparken vahşi sulama yapıyor ve kuyulardan su çekiyorlar. Büyükşehir olarak damlama sulama yatırım yapsak diye düşündük. Yüzde 35 oranında tasarruf sağlayalım istedik. Hem mağdur ettiğimiz hemşerilerimizin su ihtiyacını karşılayalım hem de su boşa gitmesin, elektrik masrafından da kurtulsunlar istedik. DSİ’ye müracaat ettiğimizde ‘damlama sulama İZSU’nun görevi değildir’ denilerek ret edildi. Bu projeyi yapsaydık barajın kapasitesinin büyük bölümünü tasarruf edecektik. Bugün Gördes’ten suyu 100 kilometreden İzmir’e getiriyoruz. Halbuki şehir merkezinde suyumuz var. Bizim bu düşüncemizi bakanlık ile hayata geçirsek orada çiftçilik yapan hemşerilerimiz için olağanüstü proje olur” dedi.
GEREKLİ CEVABI VERİRİZ
Kocaoğlu, Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu’nun İzmir adaylığı ve seçim döneminde kendisine karşı olabilecek söylemleri de değerlendirdi. Kocaoğlu, “Sayın bakan İzmir’e geldi, aday oldu. Bütün siyasiler gibi çalışmalarını sürdürecek. Orada bir şey söz konusu değil. Büyükşehir Belediyesi ve yaptığı işlerle alakalı bir durum da zaten yok. Çünkü yerel seçim değil. Genel seçimde belediye tartışılacaksa, strateji Büyükşehir Belediyesi’nin üzerine kurulduysa, seçimde belediyeye vurularak muhalefet yapılacaksa biz de gerekli cevabı her platformda veririz. Bu bir genel seçimdir belediyelerle ilişkisi yoktur. Sayın bakan Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na aday değildir. Milletvekili adayıdır. Ankara’da görev yapacaktır. Tabi ki bir bakanın İzmir’den aday olması eğer İzmir için bir çalışma yapılırsa, gayret gösterilirse faydalı olacaktır. Yol yöntem Büyükşehir üzerinden siyaset yapmaksa şimdiye kadar olduğu gibi gerekli cevabı, gerekli şekilde verir. Ondan da bir sıkıntımız yoktur” ifadelerini kullandı.