Kılıçdaroğlu İzmir’de anlattı: CHP neden yüzde 25’te asılı kaldı?

Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ – 1 Kasım genel seçim sürecinin ardından ilk kez kente gelen CHP Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu temaslarının ikinci gününü medya temsilcileri buluşmasıyla tamamladı.

- CHP'Lİ BAŞKANLARA: ARTIK ANLATMANIN TAM ZAMANIDIR!...

- İZMİR'DE '8 İLÇE' ÇIKIŞI: ADAYLAR...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu örgüt buluşması, Ahmet Piriştina arabalı vapuru açılış töreni ve Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği’nin Belediyeler Buluşması ve Yerel Yönetimler Ödülleri Zirvesi’nin ardından Seferihisar’da Euphoria Aegean Resort&Spa Hotel’deki akşam yemeğinde bölge temsilcileri, genel yayın yönetmenleri ve köşe yazarlarıyla bir araya geldi.

Kılıçdaroğlu soru-cevap şeklinde geçen toplantıda partinin yüzde 25’te kalmasının nedenlerini bir bir sıraladı. Genel Başkan ayrıca CHP’nin Kürt sorununa çözüm formülünü de anlattı.

CHP ÜLKENİN GENEL GİDİŞATIYLA İLGİLİ NE PLANLIYOR?
Sorun ortak bir sorun… Sadece CHP’nin değil tüm kesimlerin bir araya gelmesi lazım… Basını, STK’ları, aydınları, dernekler… Herkes bu konuda ne yapılması gerektiğini düşünmelidir. Biz bölge toplantıları yapmayı düşünüyoruz. Her bölgede vatandaşların ayrı ayrı sorunları var. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da terör… Orta Anadolu ve Karadeniz’de ekonomik sorunlar var. Bunların hepsinin ayrı ayrı ele alınması lazım… Sendikalar itiraz etmiyor. Bazıları hükümeti destekliyor. Gidişattan rahatsız olanlar bir araya gelmelidir. Parti olarak proje açıklamamızın bir anlamı yok! Türkiye savaşın içinde… Adım adım dikta rejimine gidiyoruz. İktidar yerinde kalabilmek için siyasi cinayetler de dahil her şeyi yapabilecek durumda… Davutoğlu ile Erdoğan arasında ciddi boşluk var, bunu biz de biliyoruz fakat Erdoğan kural tanımıyor. Narsist bir kişiliği var. Biz zaman zaman kendi içimizde bile ‘Bu tiple çatışmayalım, uğraşmaya gerek yok’ diyoruz. Bedeli ne olursa olsun ödemeye hazırız, içinde bulunduğumuz durumu düzeltmek zorundayız… Sadece Türkiye’de değil yabancı ülkelerde de kaygılar var. Biz doğrudan siyasetin içindeyiz ama aydınlar, sanatçılar daha dışarıdan bakıyor. Herkes ülkenin gidişinden kaygı duyuyor.

SİNE-İ MİLLET’E DÖNÜŞ GÜNDEMDE VAR MI?
Sine-i Millet’e dönmek sadece bizim alabileceğimiz bir karar değil… AKP’nin de ‘evet’ demesi lazım… Biz Meclis’e katılmayabiliriz fakat katılmadığımız zaman tüm yasalar rahatlıkla geçer. Bu da onlara avantaj olarak döner. Hiçbir şey yapmasak bile bazı yasaların çıkmasını engelliyoruz. Sine-i millet konusunda kaş yaparken göz çıkartmamız lazım…

TERÖR KONUSU…
Sorunun çözümü konusunda yol haritasını dönemin Başbakanı’na verdim fakat dinlemediler. Meselenin çözümü parlamentodadır. Kürt sorunun çözümü için silahlar susmalıdır. Çatışma ortamında sağduyu olmaz. PKK ile Saray arasında işbirliği var. Ne yazık ki silahların depolanmasına, polislerin öldürülmesine göz yumuldu. Bölgesel özerkliğe kesinlikle karşıyız. Masaya meşru güçlerle oturacağız. Bu meşru güçler bellidir, 4 siyasi partidir. Meşru olmayan organlarla muhatap olmayız. Akil insanlar yapısı kuracağız, meşru olmayan yapılarla bunlar temas kuracak.

PARTİ NEDEN YÜZDE 25’TE ASILI KALDI?
Birincisi insanlar eksi oy verdiği partilerden dönmüyorlar. Uzmanlar bize AKP’nin kemik oyunun yüzde 35 olduğunu ifade ediyor. İkincisi kendi penceresinden ekonomi iyi gittiği için değişim istemiyor. Üçüncü sebep inanç dolayısıyla oy veriliyor ve insanlar kendi inancıyla partiyi özdeşleştiriyor ve ‘Alnı secdeye gidiyor’ diyor… Dördüncüsü ‘İktidar partisi çok başarılı, başarısız olduğu hiçbir nokta yok’ diyen bir kitle var. Beşincisi toplumun yoksul alt kesimine ciddi maddi yardım yapılıyor. Bu da bürokrasi eliyle yapılıyor. Bu çerçevede yaptığımız araştırmalara göre AKP’den sadece yüzde 3 oranında oy kopartabiliriz. MHP’ye giden oylardan blok halinde AKP’ye giden oylar oldu. Toplumun kanaat önderleri var, bu kişilere gitmemiz gerekir. Karamsar değilim, zamanla bu işler çözülecek. Çünkü samimi Müslümanlar bunlardan rahatsız…

PARTİ İÇİN DİSİPLİN MESELESİ
İnsanın olduğu yerde bu tür tartışmalar yaşanabiliyor. Beklentisi gerçekleşmeyenler partiye kusur bulup sosyal medya üzerinden ağır eleştirilerde bulunabiliyorlar. Onlar gerçek CHP’li değil… Güçlü bir ideolojisi varsa zaten partiyi eleştirmez, kamuoyunda da tartıştırmaz.