Kahraman Polis oğlunun doğum gününde toprağa verilmiş

İzmir'deki terör saldırısında dikkati ve kahramanlığı sayesinde büyük bir faciayı önleyen Elazığlı polis memuru Fethi Sekin'in kardeşi Ahmet Sekin ve dayısı Hikmet Kürüm, kahraman şehit polisi anlattı. Kardeş Sekin, ağabeyinin naaşının oğlu Burak Tolunay'ın doğum gününde toprağa verildiğini söyledi.

Ahmet Sekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İzmir'deki terör saldırısında vatan, millet, bayrak ve Allah aşkıyla şehadete koşan ağabeyinin, kahramanlığıyla Türk milletinin gururu olduğunu belirtti.

Ağabeyinin vatanına ve milletine duyduğu sevgisi, inancına olan bağlılığı, iyi yürekliliği ve alçak gönüllülüğüyle örnek bir kişiliğe sahip olduğunu, kardeşleri olarak onu hep kendilerine örnek almaya çalıştıklarını ifade eden Sekin, ''Çocukluğundan beri mangal gibi yüreği vardı, delikanlılığı vardı. Hiçbir şeyden korkmazdı, herkesten önce atılırdı. Her şekilde bizleri korumaya çalışırdı. Aynı şekilde bunu İzmir'deki terör saldırısı esnasında vatanı ve milleti için yaptı.'' dedi.

''Mesleğinin hakkını vererek çalışıyordu''
Ağabeyinin polis memuru olarak görev yaptığı özverili çalışmalarıyla hem çalışma arkadaşlarının hem de onu tanıma imkanı bulan herkesin sevgisini kazandığını dile getiren Sekin, onu tanıyan insanlardan bunu sürekli duyduklarını vurguladı.

Kazayı önlemişti
Sekin, ağabeyi şehit Fethi Sekin'in görevine sadık ve devletten aldığı maaşı sonuna kadar hak etmek için büyük özveriyle çalıştığını aktararak, şöyle konuştu:

''Sanırım 2013 yılında İzmir'de freni patlayan bir kamyon vardı. Ona eskortluk yapıp şehir dışına kadar çıkardığını biliyorum, olası trafik kazasını önlemiş, bu sayede insanların hayatını kurtarmıştı. Bingöl'de görev yaparken de gecesi gündüzü aynıydı zaten. Geceleri pusuya çıkarlardı, gündüzleri de aynı şekilde asayişi tesis ederlerdi. Gecesini gündüzüne katmış, her an vatanı için canını feda edebilecek karakterde bir insandı ve aynı şekilde vatan için canını verdi.''

Oğlunun doğum gününde cenaze töreni oldu
Sekin, 7 kardeş olduklarını ve küçüklüklerinden itibaren anne ve babadan gelen terbiye ile Allah sevgisi, vatan, millet, bayrak sevgisiyle büyüdüklerini kaydetti.

Bu yetiştirme şekli dolayısıyla ağabeyinin İzmir'deki terör saldırısında hiç çekinmeden vatan hainleri ile çatışmaya girdiğini ve büyük bir faciayı önledikten sonra şehit düştüğünü belirten Sekin, sadece kendilerinin değil İzmir'in de bir ağabeyini kaybettiğini söyledi.

Ağabeyi Fethi Sekin'i, 12 yaşındaki yeğeni Burak Tolunay Sekin'in doğum gününde toprağa verdiklerini aktaran Sekin, ''Daha önceki doğum günlerinde yeğenimin yanında bulunamadım. Şimdi öyle kötü bir durumda ki babasını doğum gününde toprağa verdik, ruhu şad olsun. Buradan yeğenimin doğum gününü kutluyorum.'' diye konuştu.

Bu ülkenin ekmeğini yiyip, suyunu içip bu cennet vatana hainlik edenlerin şehit kanıyla sulanmış bu topraklar üzerinde yaşamalarına izin verilmemesi gerektiğini ifade eden Sekin, ''Bu şerefsizlerin idamını istiyoruz." dedi.

Şehidin dayısı Hikmet Kürüm ise rahmetle yad ettiği yeğeninin, çocukluğundan beri mert, dürüst, saygıdeğer ve sevgi dolu kişiliğe sahip olduğunu ve her zaman için onunla iftihar ettiklerini söyledi.

Yeğeninin, hain terör saldırısı esnasında 3 çocuğunun öksüz kalabileceğini düşünmeden büyük bir yiğitlik, inanç ve vatanseverlikle, ellerinde ağır silahlar bulunan teröristlerle çatışmaya girdiğini ve büyük bir faciayı önledikten sonra şehit düştüğünü belirten Kürüm, ''Bunlar için gereken ceza idamdır, idam istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza da buradan teşekkür ediyorum. 10 gün kadar önce bir programda dedi ki 'gereken yapılacaktır'. Kolluk kuvvetlerimiz gerektiği yerde gerekeni yapsınlar yeğenim gibi.'' diye konuştu.

''Türk-Kürt ayrımı yok''
Şehit yeğeni ile vefatından önceki son görüşmesini de anlatan Kürüm, son dönemde yaşanan terör saldırılarıyla ilgili düşüncelerini sorduğu yeğeninin "Dayı fırsat elime geçerse ben (teröristlerin) hiç gözünün yaşına bakmam, sıkarım, vururum. Öleceğimi dahi bilsem vatanım ve milletim için yaparım." dediğini söyledi.

Kürüm, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Kürt-Türk ayrımı yok. Ben 7 yaşından sonra Türkçe'yi öğrendim ama biz Türk kökenliyiz, Orta Asya'dan gelmeyiz. Kökenimizle ve Türklüğümüz ile daima onur duymuşuzdur. Ülkemizi parçalamak isteyen dış mihraklar, bu Kürtlük davasını öne sürmüşlerdir. Bu ülkede Kürt-Türk ayrımı yoktur. Kürtlerin çoğunluğu bunu çok iyi biliyor, bizler de biliyoruz.'' (AA)