İzmir mutfağı unutulma tehlikesinde

İzmir'de yemek tüketim alışkanlıklarına baktığımızda tezat da söz konusu. Bu gibi oldukça sağlıklı ve uzun ömür vaadeden yemekler olduğu kadar; resmen yağ içinde yüzen boyoz, hangi şartlarda üretildiği belirsiz midye dolma, kokoreç, bir dünya katkı maddesi ve sakatat içeren etlerle yapılan kumru, yine yağ ve kolesterol deposu kokoreç ve kelle söğüş gibi yiyeceklere de inanılmaz rağbet var. Bunlar da İzmir ve Ege mutfağına ait ya da yakın gıdalar ve aşırı sağlıksız. Bir de adım başı çiğ köfte furyası var ki, gençlik bu berbat yiyeceklerle tüm öğünlerini geçiriyor desek abartmış olmayız. Bir de Ege'ye has tatlar tabi korunup yaygınlık kazansın, ama yurdun her yerinde bu otları ve sebzeleri bulmak öyle kolay olmuyor. Mesela yıllar önce Samsun'da ilkbahar aylarında semizotu bulmam tam 2 hafta aradıktan sonra olmuştu. Sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek için öncelikle bu tehlikeli besinlere rağbetin sebepleri araştırılmalı, akılcı bir yol haritasıyla alternatif fast-food zincirleri kurulmalı. Zamanın çok değerli olduğu günümüzde artık fast-food kaçınılmaz hal aldı, o nedenle sığ bakmak yerine sağlıklı gıdaları bu sınıflandırmaya uygun olarak üretip halka sunmak gerekir. Mesela bazı marketlerde satılan tarhana ve meyve cipsleri çok iyi düşünülmüş. Aynısı neden fast-food için de geliştirilmesin?

Yemeğe bakış karın doyurmak,konuta bakış barınmaktan ibaret olduğunda vardığımız nokta da şu oluyor.; Çarpık kentler ve o kentlerin sağlıksız sakinleri..!