İzmir’de ‘Laik eğitim, laik yaşam’ mitingi!

İzmir'de KESK tarafından düzenlenen mitinge KESK'e bağlı sendikalar, HDP, EMEP, Devrimci Parti'in yanı sıra CHP Konak İlçe'den katılım oldu. Halkevleri, Öğrenci kollektifleri ve bazı demokratik sivil toplum örgütleri de mitingde yer aldı. Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan katılımcılar, polis aramasından geçerek alana girdi. Polis, arama sırasında uygun bulmadığı bazı pankartlara izin vermedi. Bunun üzerine katılımcılar pankartları yırtıp çöp torbalarına attı. Gündoğdu Meydanı'nda Balkanlılar Halk Dansları Festivali gösterisi olduğu için katılımcılar Cumhuriyet Meydanı'nda 30 dakika bekledi. Daha sonra polisin kaldırım kenarlarına koyduğu barikatlar güvenli alan yarattığı için Kordon'da yürüyüşe geçildi. Yürüyüşte 'Laik eğitim-işgüvencesinden vazgeçmeyeceğiz' ve benzeri pankartlar taşındı. Sık sık 'Bu daha başlangıç, mücadeleye devam' sloganı atıldı. Halkevleri ise, 'Tayyip kaç kaç, çapulcular geliyor' sloganı attı.

Gündoğdu Meydanı'na girmeden katılımcılar ikinci kez polis aramasınan geçti. Meydana CHP milletvekili Musa Çam, Murat Bakan ve CHP İl Başkanı Alattin Yüksel mitinge destek için geldi. Üç CHP'li, KESK'lileri selamladıktan sonra meydandan ayrıldı.

KESK Genel Başkanı Lami Özgen, asgari ücretliler, taşeron çalışanlar, kamu emekçileri, ucuz iş gücü olarak görülen kadın ve çocuk işçiler, kalemini satmayan gazeteciler ve barış için imza veren akademisyenlerin saldırı altında olduğu bir dönem yaşandığını söyledi. Özgen "Ya başkanlık sistemi adı altında koyu bir diktatörlük süreci kurumsallaştıracak, ya da demokratikleşmenin yolu açılacak" dedi.

Özgen, binlerce sendika yöneticisi ve üyesine hukuki dayanağı olmayan soruşturmalar açıldığını söyledi. Antaya, Van ve Trabzon'da İzmir'deki gibi miting yapmak istediklerini, ancak Valilikler tarafınan yasaklandığını belirten Özgen, bu yasakları protesto etti. KESK'in kapı kulu zihniyetiyle hareket etmemesi, yandaş sendikacılığı reddetmesi, savaşa karşı barış, kutuplaşmaya karşı kardeşliği, tek tipleştirmeye karşı farklılıkların eşit ve özgür yaşamı savunduğu için hedef olduğunu belirten Özgen, "Laik eğitim ve yaşam hedef tahtasına konmuştur. Mezhepçi ayrımcılık, kutuplaştırıcı politikalar yaşamın her alanına sindirilmek isteniyor. Laiklik sadece din ve devlet işlerinin ayrılması, devletin farklı mezhepler, dinlere eşit mesafede olması değildir. Laikilik bilimsel eğitim ve demdkrasinin ön koşuludur. Özellikle eğitim ve laikliği hedef alıyorlar. Türkiye gerçek bir laiklik, eşitilik, özgürlüğe demokratik toplum ve cumuriyetle kavuşabilecektir" dedi.