Sinan DOĞAN / EGEDESONSÖZ - İş Teftiş Kurulu İzmir Grup Başkanı Şuayip Er, İstanbul'da Torunlar'ın inşaatında 10 işçinin hayatını kaybettiği asansör faciasından sonra sektöre yönelik denetimlere başladıklarını ve 66 inşaatın faaliyetini durdurduklarını açıkladı.
İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (İZSİAD) 'İş İşten Geçmeden' sloganıyla Tepekule Kongre Merkezi'nde düzenlediği İzmir İş Sağlığı ve Güvenliği Zirvesi'nin açılışında konuşan Er, özellikle madencilik ve inşaat sektörünün denetim altında tutulması gerektiğini söyledi. Toplu ölümlerde madenciliğin, en çok ölümlü kazada ise inşaat sektörünün başta geldiğini dile getiren Er, "Bütün işler denetlenemez. İnsanların sektörün denetlenmesi gerektiğini bilmesi, ama kendi denetimini kendi yapması gerekiyor. Biz 8 Ekim'de bütün iş müfettişi arkadaşlarımızı tüm inşaatlara gönderdik. 10 gün içinde 400'e yakın inşaatı denetledik. 66 tanesini 8 günde kapattık" dedi.
'ÖRNEKKÖY'DE ÖNLEM ALINMAMIŞ'
Bu denetimlere rağmen Karşıyaka Örnekköy'de dün bir kaza yaşandığını belirten Er, "Dış kaplama yapan asansör düşmüş. Dün kazanın yaşandığı yere gittik. Valimiz de oradaydı. Elbette insanlar o asansörle kaplama yapacaklar. O asansörün korunaklı olması lazım. Fakat kişisel koruyucu tedbirler yine alınmamış. Yatay yaşam hattı dediğimiz korunak yok. İşveren onu vermedi ya da işçiler o kişisel koruyucuları takmadı" diye konuştu.
- İSTANBUL'DAN SONRA BİR ASANSÖR FACİASI DA İZMİR'DE...
PATRONLARDAN GÜVENLİK İTİRAFI
İş Güvenliği Zirvesi'nin açılışına iş dünyası temsilcileri, sendikalar, iş güvenliği uzmanları, firmalar, CHP İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel ve Mustafa Moroğlu katıldı.
İZSİAD Başkanı Hasan Küçükkurt da, Türkiye'nin bir çok konuda Avrupa ve dünya standartlarının üstünde olmasına rağmen iş güvenliğinde bu standartları yakalayamadığını söyledi.
Küçükkurt, "Soma'da 301 canımızı kaybettiğimiz maden faciası ve İstanbul'da inşaatta asansörün yere çakılması ile 10 işçimizi kaybetmemiz gerçeği yüzümüze çarptı. Bu acıların yaşanmaması için yapmamız gerekenleri unutuyoruz veya erteliyoruz. Oysa dünyadaki hiçbir maddi değer bir candan daha önemli değil. Bunu üzülerek ifade ediyorum ki bir çok konuda Avrupa ve dünya standartlarını yakalayan ülkemiz işçi güvenliğinde çok ama çok gerilerde. Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre ülkemizde günde ortalama 190 iş kazası meydana geliyor. Günde 4 kişi yaşamını yitiriyor, 10'larca kişi yaşamını kaybediyor. Bu tabloyu değiştirmek görevi bizlere, hepimize düşüyor. Bizler İZSİAD'lı işverenler olarak sorumluluğumuzun bilinci içindeyiz. Üyelerimiz bu konuda üzerine düşeni yerine getirmeye çalışıyor" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel de iş güvenliğini sağlayacak yasaların bir an önce çıkması için çalışacaklarını söyledi.
'İŞVERENLERE EĞİTİM ŞART'
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Onatça, iş güvenliği için önce işverenlerin eğitilmesi gerektiğini söyledi. Onatça, "Bu tablo ile gelişmiş ülke olamayız. Gelişmiş ülkelerin iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını tercüme etmek yetmiyor. Geçen'de Adana'da bir inşaatta çocuk canbazlık yapıyor. Kaskları yok, emniyet kemerleri yok. İş güvenliği şirketi ve patronu aradım. Patron 'abi biz emniyet kemeri, kask verirsek ölür onlar' diyor. Bunu bir patron söylüyor. İğneyi kendimize batırmamız lazım. İşverenler olarak bizim de eğitilmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Başkanı Levent Akgerman, kayıtdışı istihdam ile iş kazaları bağlantısına dikkat çekerek, "Ülkemizde kayıtdışı istihdam oranı yüzde 38. Devlet bu konuda çok daha fazla yol almalı. İşverenler ise iş güvenliğinde daha kararlı olmalı. En değerli varlık insanın iş güvenliği ve sağlığını korumak zorundayız" diye konuştu.
AYDOĞAN'DAN TAŞERON ÇIKIŞI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan da önce iş moralinin gerektiğini belirterek, "Taşeron sistemi yavaş yavaş, belki de hemen sona erdirilmeli" dedi. İşçilerin özel şirkete gitmek yerine belediye şirketlerinde çalışmayı tercih ettiğini dile getiren Aydoğan, "Neden özel şirkete gitmek istemiyor? Çünkü korkuyor. Önce iş morali. Önemli olan iş güvenliği, ücreti biz sendikalarla baş başa oturup hallederiz. Yeter ki işzçi benim işçim olsun" diye konuştu.
'ZAMBİYA KADAR OLAMADIK'
İzmir'de sadece 3 tane meslek hastalıkları hastanesi bulunduğunu belirten Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da Türkiye'nin alacak çok yolu olduğunu söyledi. Zambiya, Zimbabwe gibi Afrika ülkelerinin Uluslararası Çalışma Örgütü'nün sözleşmesini imzaladığı halde, dünyanın 17. büyük ekonomisi Türkiye'nin bu sözleşmeyi imzalamadığını anlamakta güçlük çektiklerini dile getiren Yorgancılar, eğitim ile iş güvenliğinin birlikte yürümesi gerektiğine dikkat çekti.
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da kendisinin de inşaatçı olduğunu belirterek, işçinin çalışmasına engel diye emniyet kemeri takmadığını söyledi. Demirtaş, "İşçi düştüğü zaman suçlu biziz. Bu nedenle iş güvenliğine hem işveren hem işçi dikkat etmeli" dedi.
'SENDİKALARDAN KORKMAYIN'
Türk-İş İzmir Bölge Temsilcisi Hüseyin Karakoç işverenlere sendikalardan uzak durmama çağrısı yaptı. Karakoç, "Örgütlülük çok önemli bir şey. Oda başkanlarımız burada. Sendikalardan her nedense uzak duruyorlar. Uzak durmayın. Sendikalar artık bilimsel çalışıyorlar. Evvela biz işyerinin yaşamasını istiyoruz. İşyeri kazanacak, onlardan biz de payımızı alacağız. Sendikalar üye kazandığı zaman işçiyi sokağa koymayı bırakın" dedi.
İş Sağlığı ve Güvenliği Platformu Başkanı Ceyhun Kargın, iş güvenliği bilincini geliştirmek için Türkiye genelinde bölgesel ve mesleki federasyonlar olarak örgütleneceklerini söyledi.