HABERLER>EGE
14 Ekim 2022 Cuma - 09:02

Her evde bir kanserli var... Ölüm suyu içen köy!

Aydın’ın Germencik ilçesine bağlı Tekin Köyü’nde içme suyu olarak kullanılan artezyen suyundaki yoğun kirlilik, köyün yakınında bulunan JES'lerin yarattığı hava kirliliği ve köyün dibinde geçen Gümüşçay'da OSB'den tarafından bırakılan pis sular sebebiyle kanser vakalarının arttığı belirtildi. Köyde yaşayan Dr. Metin Aydın, sadece kendi ailesinden 10 kişinin kanserle mücadele ettiğini belirtti. Bu yıl içinde köyde kanser sebebiyle 12 kişinin vefat ettiğini kaydeden Aydın, “köyümüzde her evde bir kanserli var” ifadesini kullandı.

Her evde bir kanserli var... Ölüm suyu içen köy!

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- (Özel Haber) Son dönemde bölgede yapılan Jeotermal Enerji Santralleri’nin (JES) yanı sıra maden ocaklarının da yarattığı kirlilik iddiaları ile gündem olan Aydın’da bir köy zor günler geçiriyor. Germencik’te Magnesia Antik Kenti’nin tam karşısında bulunan Tekin köyü kanser vakaları ile mücadele ediyor.

ÜÇLÜ KISKAÇ...
Tekin köyünün kaderi 12 yıl önce yakına JES şirketinin kurulması ile değişmiş. Sürekli havaya salınan gazların yanı sıra yeraltından geçmesi gereken JES boruları köyün içinden geçirilmiş. Yine Ortaklar’a kurulan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) sebebiyle de buradaki fabrika atıkları köyün içinden geçen Gümüşçay’a dökülmeye başlayınca köy pis koku istilasına uğramış. Balık tutulan çayda adeta habitat yok olmuş. Çaydan alınan su ile yapılan tarımsal faaliyet ise toprağı ve ürünleri kirletmiş. 

Köyün girişinde bizi ağır bir koku karşıladı. Dereye doğru baktığımızda akan suyun kapkara olduğu ve su kaplumbağalarının hayatta kalma mücadelesi ile karşılaştık. Köye girdiğimizde ise vatandaşlar bu konudan oldukça muzdarip olduğunu ve yetkililere başvurmalarına karşın önlem alınamadığından şikayetçiler… 

Ağırlıklı olarak incir yetiştiriciliği yapılan köyde yaşayan Germencik Çevre ve Doğa Derneği Sözcüsü ve Nöroloji Uzmanı Dr. Metin Aydın’a yerleşimdeki kanser vakalarını soruyoruz. Dr. Aydın, artan kanser vakalarının nedenini köyün içme suyuna, JES’lere ve tarımsal sulamada kulanılan sulara bağlıyor.

SUDA AĞIR METALLER BULUNDU
“Burada JES’ler 2009 yılından sonra yapılmaya başlandı. İlk önce Alangüllü’de yapıldı. Daha sonra Germencik'te yapıldı.  Artezyen kuyusundaki bor kirliliğini tek başına jeotermal santrallere bağlamak yanlış olur. Ancak köyümüzün yakınında da bulunan ve çok sayıda olan JES’lerin sağlık yönünden doğrudan olumsuz etkileri de var. Burada jeolojik yapıdan kaynaklanan bir sorun da var. Artezyen olarak çıkarılan su köyümüzün içme suyudur. Artezyen kuyusundaki su yukarıya pompalanıyor. Yukarıya pompalandıktan sonra köy evlerine dağıtılıyor. Uzun bir süredir köyümüz buradan çıkan suyu içme suyu olarak kullanılıyor. Su ile ilgili yapılan ölçümlerde ağır metaller bulundu. Bor, lityum, nitrat maddeleri saptanmış. Bir de bu suyun tarımsal üretimde de kullanılmasından kaynaklanan sorun var. Bu ağır metallerin tarımsal ürünlere bulaşması ve gıda olarak tüketilmesi de sorun yaratıyor.  Hem içme sularıyla hem de ağır metallerle gıdaların kirlenmesi ile tüketilmesinden kaynaklanan bir bulaş var.

Daha sonra buradaki bu yeraltı suları, içme suyundaki problem ve tarımsal kirliliğin daha fazla artmasının üzerine jeotermal santraller devreye girdi. Germencik şu anda dünyada toprak yüzölçümü başına en fazla JES’in olduğu bölge… Çok fazla ve bunlar ne yazık ki uygunsuz bir şekilde çalışma yapıyorlar. Jeotermal santraller yoğun miktarda gazı havaya salıyorlar. Ve o gaz salınımına bağlı olarak hava kirliliğine sebep oluyorlar. Bu da kanser sayısında artışa sebep oldu. Yani 2010 yılında Germencik ya da Tekin köyün kaderi bu şekilde değişmeye başlıyor. Termal santraller de daha önce bağlanan kirlilik unsurlarının üstüne ilave olmaya başlıyor. O da yani bu kanser artışın sebeplerinden birisi”

KAVUN, KARPUZUN İÇİN BİLE PİS KOKUYOR
Köyde tarımsal sulamada faydalanan Gümüşçay’ın Ortaklar OSB’de bulunan fabrikalar tarafından atıklarının atılması sebebiyle ortaya çıkan kirlilikten bahseden Doktor Aydın, bir kavunu kestiklerinde pis kokunun fazlasıyla hissedildiğini de ekleyerek şunları söylüyor

“Ayrıca Ortaklar OSB’den atıklar arıtılmadan direk Gümüşçayı’na bırakıyorlar. Köyün dibinden geçen Gümüşçay’ın kesinlikle yanında durma şansımız yok. Bu su tarımsal sulamada kullanılıyor. Tarımsal ürünlerin içinde kirlilik var mı, yok mu yani diye ölçüm yapabilirsiniz. Mesela burada yetiştirilen karpuz ve kavun alsanız kesseniz içinde yoğun şekilde koku var. Sulama sonucu bu sulama suyunun içindeki işte kokusu dahil olmak üzere kimyasal maddeler, ağır metaller direk bu gıdaların içine nüfus ediyor. Pek çok faktörün araya gelmesi sonucu hem suyumuz kirleniyor hem toprağımız kirleniyor. Hem bu toprakta yetişen tarımsal ürünlerimiz kirleniyor hem de havamız kirleniyor. Kanser yapabilecek sebepler nedir diye baktığımızda çevresel faktörler kanserin % 95 sebebidir. Kalan yüzde 5’i ise genetiktir. Her şeyimiz kirleniyor. Daha doğrusu bu köyde ya da bu Gümüşçay tarafındaki yerleşim yerlerindeki yaşayan insanların hepsinin tüketmiş oldukları içme suyu olsun, kullandıkları yeraltı suyu olsun, gıdalar olsun, hava olsun kanserojen. Gıda da kanserojen, içme suyu da kanserojen… Vatandaşlardan önce yani burada resmi yetkililerin yapması gereken şeyler var.İçme sularının kontrol edilmesi gerekir. Burada bir heyet oluşturduk. Germencik Çevre Derneği olarak muhtarlarımızla köy halkı ile valiliğe gittik. Özellikle akşamları yani yoğun koku vardı. Sivrisinek falan vardı ki bunların hepsi hastalık sebebi… Heyet tarafından Gümüşçay’da ölçüm yapıldı. Bizzat vali yardımcımız da geldi kendi gözleriyle şahit oldu. Bazı ağır metaller saptandı.

CEZA YAZMALARI KİRLETTİKLERİNİ GÖSTERİYOR
Burada acıklı olan şey aslında organize sanayinin arıtma tesisi var. Organize sanayinin ileri arıtma tesisi var ama çalıştırmıyorlar. Çoğu yerde biz aslında arıtma tesisi yok diye şikayet ederiz. Dramatik olan bu… Ekonomik sebeplerle, elektrik tüketmeyelim diye çevreyi mahvediyorlar. Burada aslında görev vatandaşlardan çok resmi makamlara düşüyor. kirleten unsurlar belli. Bu kirleten unsurlara yönelik, gerekli denetimlerin yapılması lazım, tedbirlerin alınması lazım, kesinlikle izin vermemeleri lazım… Para cezası da bir şeyleri önlemiyor. Ceza yazmayla kirlenmenin önüne geçme şansımız yok. Kirletiyorsa kapatılması lazım. Başka bir çözüm yok. Geçtiğimiz günlerde jeotermal santrallere kirlilik sebebiyle 1 milyon TL ceza yazıldı. Bunu yapan valilik… Ceza yazmaları kirlettiklerini gösteren bir şey. Bu rakam az ya da çok tartışılır ama yani ceza yazdıysan demek ki bunlar usullü şekilde çalışmıyor ve kirletiyorlar. Daha önce inkâr ediyorlardı. Toplumsal baskı sonucu ceza yazıldığını gösteriyor” 

BENİM AİLEMDE 10 KANSER VAKASI VAR
Dr. Aydın, kendi ailesinden kanser sebebiyle 10 kişinin tedavi gördüğünü belirterek şunları söyledi:
“10 tane kanser vakası sadece bizim aileden çıktı. Şu anda bir komşumuz melanoma. Her evde bir kanser vakası var diyebiliriz. Bu yıl 12 kişiyi kanser sebebiyle toprağa verdik. Bu köye özgü olarak yani kanserojen faktörlerden kaynaklı gastrointestinal sistemli kanser var. Bağırsak, mide, mesane kanseri, kalın bağırsak kanseri”

*Gümüşçay'da hayata tutunmaya çalışan bir kaplumbağa

SUYU KAYNATARAK İÇİYORUZ
Köyde yaşayan Bülent Yaylı ise bu yıl içerisinde ağabeyini kolon kanseri sebebiyle kaybetmiş. Yaylalı acılı olduklarını belirterek “köyümüzün sularının kirliliğini uzun yıllar sonra öğrendik. Uzun yıllardır köy ahalisi olarak suyumuzu, aşımızı, çayımızı, kahvemizi hata ürünümüzde bu suyu kullandık. Olayı öğrendikten sonra evime arıtıcı taktırdım. Köyün çoğunda ise arıtıcı bulunmuyor. Bazılarımız suyu kaynatarak içiyor. Bunun ne kadar sağlıklı olduğunu da bilmiyorum. Girişimlerimize rağmen maalesef içme suyu hattı köyümüze gelmedi. Kanser vakaları köyde pıtrak gibi arttı. Bu yıl 12 cenaze kaldırdık. Her evde bir kanser vakası var. Hatta sağlık taraması yapılsa daha fazlası çıkar. Diğer yandan köyümüzün dibinde olan Ortaklar OSB’nin atıklar Gümüşçay’a boşaltılması konusu var. Kokudan bu yaz köyde duramadık diyebilirim. Diğer yandan JES’lerin salgıladığı dumanlar var. Bazen çürük yumurta gibi kokuyor. Köyümüz incir üreticiliği ile geçimini sağlıyor. Bundan 20 yıl önce çıkan incirin yüzde 80’i iyi kalitede yüzde 20’si hurda diyebileceğimiz biçimde yetişirdi. Şimdi ise terse döndü. Yüzde 80’i hurda incirimizin… Hem havamızın hem suyumuz kirli… Ağabeyimin acınsını yaşıyorum. Yetkililerden yardım istiyoruz” dedi.

 
Netflix’in reklamlı üyelik tarihi belli oldu!
 
İkna çalışması sonucu 3 terörist teslim oldu
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
İbrahim Yılmaz Em.Astsubay 28 Ekim 2022 Cuma 01:41

Bizim çocukluğumuz ve gençliğimiz bu suda geçti. Hayvanlarımiz bu sudan içti, suyun kenarında bulunan pınarlardan ise evlerimize şu taşıyıp bizler içtik. O dönemde çayla canlı çeşitliliği mevcuttu, ördekler, şu tavukları, balıklar ki çok lezzetlilerdi. Tarlalar ordan sulanırdı. Evlerin halıları kilimleri orada yikanirdi. Daha da güzeli o dönemlerde köyde evlenen kızlarımızın kına gecelerinde geline yakılan kinalar gece yarısı çayda yıkanır dı bu bir gelenekti. Şimdi bırakın yıkamayı çayın yanına yaklaşımıyla kokudan. Ah ah söylenecek çok şey var yüreğinize sağlık. Köyüm için yapılan bu haberden dolayı size minnettar olurum. İbrahim YILMAZ Em. Astsubay.

Yorumu oyla      2      3  
Hüsniye Adıgüzel 17 Ekim 2022 Pazartesi 02:02

Çocukluğumuzda çayımızda yüzer balık tutardık su çok temizdi çocuklar çayda yüzdügü için deniz bilmezdi çünkü ihtiyacı olmazdı şimdi ise bırak çaya girmeyi yanından geçmek imkansız termal ise havaya verdiği gazla İncir ve zeytin toplayanlar agzını burnunu kapatıyorlar çünkü gaz çalışırken haraketle direk ciyerde öksürürken çalışılmıyorvede laham laham gibi kokusu var saglıgımız tehlikede yetkililerden yardım istiyoruz bizler sanayiye karşı deyiliz enerji üretmeye karşı deyiliz herkez işini usulüne göre yapsınlar ki bizler saglıgımızdan olmayalım kanser başta birde kua var çocuklar dahil etkileniyorlar yetkililer bize yardımcı olurlarsa memnun oluruz

Yorumu oyla      2      3  
TC misafir 14 Ekim 2022 Cuma 13:43

Bir ülke ancak bu kadar kendini öldürmek için çaba sarf eder. insan sağlığıyla doğal dengeyle ne alıp veremediğiniz var! Devlet neden vatandaşının öldürülmesine bu kadar sessiz kalır? Ve neden önlem almaz?

Yorumu oyla      3      3  
Mehmet sökmen aynen arkadaşların dediklerine katılıyorum. 14 Ekim 2022 Cuma 12:49

Tüm söylemler doğrudur

Yorumu oyla      7      3  
14 Ekim 2022 Cuma 09:54

JES'ler derhal kapatılmalıdır. Ülke ekonomisine zerre miktar faydası yoktur.

Yorumu oyla      4      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
12 bıçak darbesi 17 yıl sonra çözüldü... Tansiyon aletindeki iz!
Aydın'ın Söke ilçesinde, 2005 yılında Rukiye Toyran, yalnız yaşadığı evde ...
Karşıdan karşıya geçerken canından oldu!
Denizli'nin Tavas ilçesinde yolun karşısına geçmeye çalışan yaya, otomobilin ...
Binlerce hap yakalandı... Zehir tacirleri gözaltında!
Manisa'nın Yunusemre ilçesinde düzenlenen uyuşturucu operasyonunda 2 kişi gözaltına alındı.
 
6 Pitbull ile korunuyordu... Uyuşturucu evine baskın!
Muğla'da, Pitbull cinsi 6 köpekle korunan bağ evine, jandarmanın düzenlediği ...
İpek böceği üreticilerine destek
"İzmir'in İpek Böcekleri" projesi kapsamında kentte ipek böceği üretimi ...
MSÜ Hava Astsubay Meslek Yüksekokulunda 608 öğrenci yemin etti
İzmir'de, Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) bünyesindeki Hava Astsubay ...
 
Çeşme'de ritim terapisi çalıştayı düzenlendi
Kas ritmini taklit ederek önleyici ve destekleyici tedavilerde kullanılmak ...
Yamaç paraşütüyle kayalıklara düşen turist yaralandı
Muğla'nın Fethiye ilçesinde yamaç paraşütüyle kayalıklara düşen İngiliz turist yaralandı.
Kayıp olan yaşlı adam dronla aranıyor
Muğla'nın Menteşe ilçesinde dün evinden ayrılan Murat Ülgen (84), geri ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çıkmasaydı Samsun’a neler gelirdi başımıza?
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva