FETÖ davalarında kimse bu kadar ileri gitmemişti!

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi’ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada, savunmasını yapan eski Tuğgeneral Sinan Sürer, terör alarmı verilince Genelkurmay Karargahı’na gittiğini söyledi. Karargaha gittiğinde darbe olduğunu anlayacak bir durum olmadığını ve darbeci olmadığını iddia eden, "Karargaha gittiğimde yoğun güvenlik önlemleri vardı. Ben, terör saldırısı alarmı nedeniyle bunun normal olduğunu düşündüm. Burada beni güvenli bir odaya alacaklarını söyleyerek, paravanlı bir odaya aldılar" dedi. 

ELİNDE SİLAH ATEŞ EDERKEN GÖZÜKEN GÖRÜNTÜLERİ ANLATTI

Görüntüler kendisine verilmediği için izleme imkanının olmadığını ancak bir televizyon kanalında tesadüf olarak 7-8 saniye izleme olanağı olduğunu anlatan sanık Sürer, "Koridorda yürüyorum, 7-8 sivil yanımda geçiyor. Koridorun karşısında da Özel Kuvvetler personeli var. Kendimi korumak için koridorun sol tarafına atıyorum. Elimde tabanca olduğu için ateş ettiğim sanılıyor. Ben ateş etmedim. Eğer bir kişi ateş ettiğimi söylesin kafama sıkarım ve tüm suçlamaları da kabul ederim. Kesinlikle ateş etmedim. Sadece korunma refleksi ile elimde tabancayı tuttum. Ateş etseydim, kolum geri teper, ateş ettikten sonra duman çıkardı. Eğer öyle bir şey olmuş olsaydı bu ortaya çıkardı. Yaralı birine tekme attığım iddiasını da kabul etmiyorum. Kimseye tekme atmadım. Refleks ile ayağımı yere vurmuş olabilirim. Kameraların görmediği yerde bu nasıl tespit edilmiş. Benim koridorda bulunduğum anda yerde yaralı kişi yoktu." dedi.

'BALİSTİK RAPOR BENİ DOĞRULAYACAK'

Teknolojinin çok geliştiğini belirten sanık Sürer, " Balistik rapor var mı elinizde? Bırakın birini vurmayı, benim silahımdan bir tane mermi çıkmış mı? Bana gösterin balistik raporu kafama sıkarım. Genelkurmayda şehit olan iki kişinin, kendilerine ateş edildiğinde, yüzleri ateş edenlere dönük olduğu raporlardan anlaşılıyor. Ben vatandaşları gördüğümde arkaları bana dönük kaçıyorlardı. Ülkemizde kriminal ve adli tıp çok ilerlerdi. Şehitlerden çıkan çekirdekler bir tabancaya mı uzun namlulu silaha mı ait. Şehitlere önden mi arkadan mı, saat kaçta ateş edilmiş. Oradan mı vurulmuşlar yoksa başka yerde mi? Bunların tespit edilmesini talep ediyorum" dedi.

ŞEHİT YAKINI ’OĞLUMUN KATİLİSİN’ DİYE BAĞIRDI

Sanık Sürer’in ifadesinde ateş etmediğini söylemesine salondaki müştekiler tepki gösterdi. 15 Temmuz’da oğlunu kaybeden Saliha Arıgan, Sürer’in savunması sırasında "Oğlumun katil diye bağırdı" Mahkeme başkanın uyarısı üzerine gözyaşlarına boğulan kadın yakınları tarafından mahkeme salonundan çıkartıldı. 
 

TABANCAYA CEP TELEFONU DEDİ BAŞAKAN ISAR EDİNCE FİKRİNİ DEĞİŞTİRDİ

Sorgusu sırasında da sivillere ateş açmadığını tekrarlayan sanık Sürer’e, mahkeme başkanı iddianamede yer alan fotoğrafları gösterdi. Savunmasında tabancasının odasında, sorgu sırasında ise çantasında olduğunu söyleyen sanığa tabancasının rengi soruldu. Tarif ettiği tabancayı elinde gösterir fotoğraf gösterilen sanık, "Bu cep telefonu, aynı renkte olduğu için tabanca gibi duruyor" dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı fotoğrafa tekrar bakarak, "Bu tabanca, cep telefonu değil" diyerek sanığa dikkatle bakmasını söyledi. Fotoğrafa tekrar bakan sanık elindekinin tabanca olduğunu kabul etti.

Sanıklardan Gökhan Eski’nin avukatı Sidar Yurtçiçek, sanığa, "Genelkurmay’da şehit olan vatandaşlardan bazılarının vücudundan çıkan mermi çekirdekleri 9 milimetre çapında. Bu mermi otomatik silahla değil tabancayla atılmış muhtemelen. Bu mermiler sizin silahınızdan çıkmış olabilir mi?" diye soru yöneltti. Sanık cevabında silahlara çok aşina olmadığını söyleyerek, "Tabancamın kaç milimetre mermi attığını bilmiyorum" diye cevap verdi. Bunun üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, ""Sen nasıl bir askersin. Bir subay tabancasının kaç milimetre mermi attığının bilmez mi?" diyerek tepki gösterdi.

MEMHMET PARTİGÖÇ SANIĞI YALANLADI

Sanık Sürer, savunmasında 15 Temmuz gecesi Askeri Ataşelere attığı Whatsapp mesajını sanıklardan Tuğgeneral Mehmet Partigöç’ün zoruyla attığını söylemişti. Söz alan Partigöç, kimseyi tehdit etmediğini söyleyerek, "Anlaşılan o ki, sanık benim üzerimden çok defter kapatmaya çalıştı. Sanık 23.32’de karargaha giriyor. İddiasına göre 23.40 sıralarında benim tehdit etmemle ataşelere mesajı çekiyor. Ben hangi ara sanığı tehdit etmişim" sorusunu yöneltti. Sanık Sürer ise sorunun cevabını savunmasında verdiğini söyledi. (DHA)