Emniyet Müdürü Uzunkaya’dan ‘15 Temmuz’ raporu!

EGEDESONSÖZ – 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesinin ardından Türkiye’nin dört bir yanında ve birçok kurumunda Fethullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) karşı operasyonlar sürerken, İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya’dan önemli açıklamalar geldi.

Konak Meydanı’nda 11 günü geride bırakan ‘Demokrasi Nöbeti’ne destek veren İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya Kanal 35’e verdiği röportajda 15 Temmuz gecesi yaşananlardan operasyonlara kadar birçok önemli konuda detaylı bilgilendirme yaptı.



Uzunkaya söze 15 Temmuz akşamı yaşananları anlatarak başladı. İzmir Emniyet Müdürü, “Öncelikle ülkemize geçmiş olsun. Darbeden öteye bir iç savaştan, yok olma sürecinden kurtulduk bu çok önemli... Esas itibariyle yapılan askeri darbe ya da yönetim değişikliği değil, ülkeyi açıkça iç savaşa ve yok olmaya götürecek bir ateş alanına çevirme operasyonu… Çok şükür bir takım hesap ve zamanlama hatalarıyla bu süreç şu andaki haliyle tamamen denilecek düzeyde kontrol altına alındı. İlimizde bugüne kadar silahlı çatışmalı bir hadise olmaması hem şehrimiz için hem insanlarımız için çok önemli… Bu da elbette vatandaşımıza sağduyusu ve duyarlılığının yanında yönetim kademelerinin başka ilin valisi olmak üzere tüm yöneticilerin son derece ahenkli bir plan ve dik duruşla, güvenlik görevlilerimizin son derece soğukkanlı ve senkronize çalışmalarıyla oldu. Üzerinden geçen 10 günlük zaman sürecinde bu işin içerisinde aktif rol aldığı tespit edilen asker ve sivil olmak üzere 400’e yakın şahıs gözaltına alındı. Önümüzdeki süreçte de yoğun bir şekilde bu faaliyetlere aktif olarak katıldığı, rol aldığı, darbe teşebbüsüne katkıda bulunduğu tespit edilen sorumlu kişilerle ilgili işlemler kademeli olarak ilgili savcılarımızla koordineli bir şekilde devam ettirilecek. İşin adliye ayağında da son derece özverili ve uyumlu görev yapıldığının altını çizmem lazım. Malum İzmir paralel yapıyla mücadelede sadece darbe esnasında değil sürecin çok öncesinden itibaren mücadele eden ve bu mücadeleyi de açıkça ortaya koyan bir kent. Biz emniyet teşkilatı olarak bu anlamda geriye dönüp de muhasebe yaptığımızda, çok şükür bu mücadeleyi başarılı bir şekilde verdiğimizi söyleyebiliriz. Pek çok yerde yapılamayanı ilimizde yargı ile son derece uyumlu ve zorlayarak yapmaya çalıştık ve yaptık. Yeterli olmadığı yapılan darbe girişiminden görülüyor ama şunu da biliyoruz ki bizim bir önceki sahnede paralel yapının mensubu olan muvazzaf subaylara dönük yargı ayağıyla bağlantılı operasyonlarımız akamete uğradı. Olayın içerisinde olan generaller yapı olarak olayı hafiflettiler. İşin sivil ayağıyla asker ayağını bir araya getirmede zorlanıldı. Neticede pek çok yerde görülen bu ihmal, eksiklik ve aksaklıklar beraberinde bu büyük tabloyu besledi ama çok şükür bugün ülkemizde pek çok olumlu şeye de zemin hazırladı bu darbe girişimi… Milyonlar sokaklarda demokrasiye dünden daha çok sahip çıkıyorsa ve bugün Türkiye’de dün bir araya gelmekte, ortak deklarasyon koymakta zorlanan kesimler bugün tereddüt göstermeden demokrasi, insan hakları ve özgürlükler paydasında ortak imzayı rahatlıkla atabiliyor ve aynı safta durabiliyorlarsa toplum olarak bir takım olumsuzluklardan olumlu şeyler de çıkarmayı biliyoruz. Her musibette bir hayır olabiliyor. Bu musibetle FETÖ/paralel yapısının boyutunu görme konusunda fevri olan, algı eksikliği olan insanları, kurumları bir araya getirdi. Ortak bir hassasiyet paydası oluştu. Ben buna bir askeri darbe falan demiyorum. Çok şükür ülke olarak büyük bir felaketi, Türkiye’nin parçalanması projesini atlattık. Ama bu bizim rehavete düşmemize yol açmamalı. Dünden çok daha da duyarlı, gelecekte de çok dikkatli olmamız lazım. Bu atmosferin beraberinde getirdiği birleşme, kazanımlarımızı koruma anlamında gösterilen bu özveri, fedakarlık aynı duyarlılıkla sürdürülmesi halinde inanıyorum ki ülke olarak 15 Temmuz’dan çok daha ilerilerde olacağız” diye konuştu.

ÇİĞLİ’Yİ KARARGAH SEÇTİLER!
Emniyet Müdürü, yüzlerce insanın şehit olmasına neden olan kanlı planda İzmir’in önemli bir yer teşkil ettiğini ifade ederek, “İstanbul ve Ankara’da olanların İzmir’de yapılmayacağı gibi bir süreç değildi... İzmir’de de özellikle Çiğli 2.Ana Jet Üssü Komutanlığı’nın darbede Ege Bölgesi’nin karargahı olarak seçildiğini ve oranın komuta kademesinin darbe planının üst düzey kademesinde olduğunu görüyoruz. İlk üç adamdan birisi... Eğer darbe planlandığı şekilde gitseydi sabah insanlar kalktıklarında İzmir sokaklarını Türkiye’nin diğer sokakları gibi tanklarla, askerlerle ve zırhlı araçlarla kontrol altına alınmış olduğunu görseydi ve buna direniş gösterseydi, İstanbul’da köprü üzerinde kurşunlananlar, Ankara’da helikopterlerle yukardan uçaksavarlarla tarananlar gibi İzmirliler de aynı şeyleri yaşayacaktı” dedi.

Uzunkaya İzmir’de darbe girişimi sonrası alınan önlemler ve yapılan operasyonlar hakkında ise şunları söyledi: 15 Temmuz’dan beri tüm kadromuzla, 12 bin 500 personelimizle 24 saat ayaktayız. Valimiz başta olmak üzere sabah mesaiye başlıyor, ertesi sabah mesaiyi burada başlatıyoruz tekrar… Bu ülke için gerekirse 24 saat değil, 24 gün de uykusuz kalırız! Tüm kadromuz, polisimiz, askerimiz özellikle İl Jandarma Komutanlığı bu süreçte son derece uyumlu ve genel yaklaşımla iç içe bir duyarlılık gösterdi. Ege Ordu Komutanımız da aynı şekilde… Ege Ordu Komutanı başından itibaren bu süreçte duyarlı, önleyici bir gayretin içinde oldu. Biz ilk saatlerden itibaren özellikle dost ve düşman gücünü ve kişilerinin kimler olduğunu bilmediğimiz için askerden olabilecek bir çıkışı önlemek adına, birliklerin giriş çıkışlarını kapattık. Yetişemediğimiz yerleri de belediye otobüsleriyle kapattık.



Dolayısıyla ya doğrudan bir çatışma süreci olacaktı, ya çıkış yaptırılmayacaktı. İlk etapta çıkış ve hareket alanı bırakmadık, bu önemliydi. Zırhlı birliklerin gelişiyle ilgili il dışından verilen talimatlar etkisiz kılındı. Dolayısıyla böyle bir girişime müsaade edilmemiş oldu. Hava üssünü de o günden beri hala bir yönüyle kuşatma ve kontrol altında tutuyoruz. İstanbul’daki düğünde rehin alınan Hasan Küçükakyüz Paşamız, ertesi gün akşam serbest bırakıldıklarında ilk uçakla buraya geldi ve o saatten itibaren hava birlikleriyle bağlantılı çalışmalarda bizimle beraber uyumlu ve soruna çözüm üretecek gayret içerisinde oldu. O yönüyle gayet uyumluyuz ama ‘su uyur düşman uyumaz’ misali hiçbir riske girmeden tüm birliklerimizle, istihbaratımızla her ihtimali gözeterek duyarlı bir şekilde vatandaşlarımızın bu duyarlılığına ve coşkusuna cevap verecek şekilde görevimizin başındayız. Ülkemiz bugüne kadar bir çok zorluğun üstesinden gelmiştir. Bu badireyi de atlattıktan sonra, var olan ihmalleri, duyarsızlıkları, hataları bir daha yapmayacak şekilde geleceğe daha güçlü ve birbiriyle kenetlenmiş olarak yürüyecek.

O HASSASİYETİ GÖSTERİYORUZ
Uzunkaya, art arda yapılan operasyonlar nedeniyle yaşanan ‘Kurunun yanında yaş da yanacak mı?’ endişelerine de yanıt verdi. İzmir Emniyet Müdürü, “Gözaltı kararları savcılıkların kararlarıyla intikal eden bilgiler çerçevesinde oluyor. Gözaltına alıp serbest bırakılanlar oldu. Yapılan soruşturmada konuya fiilen katkısı olmayanlar serbest bırakıldı veya mahkemeye çıkarılıp mahkemeden serbest bırakıldı. Ama bizim şu ana kadar mahkemeye çıkardığımız 200 civarında kişinin 130’unun tutuklanmış olması bizim ne kadar seçici olduğumuzu gösteriyor. Diğerleri de şu anda hala elimizde, aşağı yukarı 250 civarında gözaltı var. Gerek tutuklama sayıları ve oranları, gerek alınan kişilerin bizati olayın içerisinde olduğu delilli veya komutanlarının, tanık beyanlarının kanıtı olanlar alındığı için bunlarla ilgili mümkün mertebe kuru ve yaşı karıştırmamaya özen gösteriyoruz ve bu konuda başkalarının her bulduğunu aynı kazana atıp yaktığını biliyoruz. Biz hiçbir şekilde onların yaptığı yanlışa düşmeyeceğiz. O hassasiyeti gösteriyoruz” dedi.

Konak’taki ‘Demokrasi Nöbeti’ hakkında da konuşan Uzunkaya, “Şu ana kadar İzmir’de demokrasiden yana tavır koyan eylemlere 300 bin insan katıldı. 300 bin’in 250 bin’i konak meydanında eylemlerin bizzat sahibi oldu. Bu duruş olduğu müddetçe vatandaşlarımızın hem demokrasiye hem ülkesine, değerlerine bu coşku ve fedakarlıkla katıldığı destek verdiği müddetçe hiçbir şey olmaz” ifadeleri kullandı.

Uzunkaya’da olası provokasyonlara karşı uyarı da geldi. İzmir Emniyet Müdürü şunları söyledi: Her şeyin dozu çok önemli... Birilerinin rüyada bile yiyemediği bir yiyeceği fazla yerseniz sizi hasta eder. Elbette bunun dozu çok önemli. Toplumsal duyarlılığı taşkınlığa dökmeden, başkalarını rahatsız etmeden, hukukunu engellemeden ve elinden almadan yapmak kaydıyla, hiçbir zararı yok. Ama bunları yaparken birilerini yolda çevirmek, darp etmek, rahatsız etmek tasvip edilir bir şey değil… Ama çok şükür ülkemizde ve İzmir’de vatandaşlarımızın son derece seviyeli bir şekilde demokratik tepkilerini ortaya koyduğunu görüyoruz.  Biz 10 gündür bu meydanda her gün sabahtan akşama giriş çıkışları arayarak yapıyoruz. En küçük şüphelinin içeriye girmemesine özen gösteriyoruz. Bir mitingde gösterdiğimiz her duyarlılığı gösteriyoruz. Bu insanlara güvenmediğimizden değil, olayları sabote ve provoke edebilecek insanlara geçit vermiyoruz. Kolluk olarak gerekli dikkati en üst düzeyde ortaya koyuyoruz. Eylemlere katılan vatandaşların da olası sıkıntılara karşı, aynı duyarlılığa sahip olması, şüpheli durumları bizimle paylaşması gerekiyor. Hepsinin ötesinde de kendilerinin provokasyonlara meydan vermemesi gerekiyor.



VATANDAŞIN HAKARET ALANI KISITLANMAYACAK
İzmir Emniyet Müdürü 3 ay süreyle tüm ülkede uygulanacak OHAL konusunda da vatandaşa uyarılarda bulundu: OHAL uygulamalarında genellikle vatandaşa dönük tedbirler, düzenlemeler gelir. Oysa 3 aylık OHAL uygulamasında Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanın açıklamalarında OHAL’in vatandaşa değil, devletin içindeki kontrolsüz yapıya karşı alınmış bir önlem olduğu belirtildi. Dolayısıyla OHAL’le normal vatandaşların hiçbir hukuku, hareket alanı kısıtlanmayacak. Sadece bu süreçteki mücadelede demokratik yasalar ve kurumların birtakım dar olan hareket olanaklarını açacak, rahatlık sağlayacak. Mesela normalde gözaltı süreleri mahkeme kararıyla birer gün uzatılmak suretiyle 4 gün olabiliyordu. Şimdi düşünün. 201 kişinin 4 günde işinin bitirebilmesi mümkün değil. Ha bitirirsiniz, şeklen, sağlıksız yaparsınız bunun sonucunda kuruyla yaş, sapla saman karışır. Bu uygulama ihtiyaç halinde gerekirse 30 güne kadar gözaltı süresinin uzatılmasıyla yapılacak işin sağlıklı gerçekleştirilmesine olanak sağlıyor. Bir takım aramalarda, el koymalarda, işlemlerde kolluğun ve devletin işini rahatlatıyor. Resmi gazetede yayınlanan bir düzenlemeyle birtakım kurumlar, okullar vs. kamulaştırıldı. OHAL bunların rahatça yapılmasını sağlayan zeminin altyapısını oluşturuyor. Ortada silahlı kuvvetlerin içindeki bir grubun yönetimi ele geçirme amaçlı bir planı yok. Silahlı Kuvvetler içindeki paralel devlet yapılanmasına mensup bir grubun bir büyük irade tarafından darbe adı altında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni paramparça etme operasyonunun mücadelesi var. Yapılan budur ve çok önemli bir konudur. Bunun ne kadar vahim bir olay olduğunu önümüzdeki günlerde tüm vatandaşlarımız anlayacak. Çok şükür ki iş işten geçmemiş oldu.

İZMİR HALKINA MESAJ
Uzunkaya son olarak İzmir halkına şu mesajları verdi: Öncelikle tüm vatandaşlarımızla ve sorumluluklarımın çok olduğu İzmir halkına şunu söyleyebilirim. Büyük bir felaketin eşiğinden dönüldü, bunu bilelim ve değerlerimize, demokrasimize, haklarımıza; tüm bunlara bugüne kadar çokça sahip çıkmasıyla bilinen İzmir’de bundan sonra da aynı duyarlılıkla daha fazla sahip çıkalım. Onun ötesinde birtakım küçük hesaplarla toplumu birbirine düşürmeye çalışan etkenleri bir tarafa bırakarak en azından bu darbe girişiminin yarattığı olumlu rüzgarı da arkamıza alarak ülkemizin tamamının ‘Konu vatansa gerisi teferruattır’ özdeyişine uygun bir şekilde vatana, ülkeye ve değerlere sahip çıkma adına günlük ve küçük hesaplarla değil, ülkenin varlığı, bütünlüğü hesaplarıyla sahip çıkalım. Bizler emniyet olarak görevimizin ve sorumluluğumuzun başında bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da görevimizi aynı gayretle devam ettireceğiz, kimsenin endişesi olmasın.