Ekmek bırakan çocuk terörist, döven polis suçsuz!

Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Berkin Elvan’ın ölümünün kırkıncı gününde Taksim Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı’na ekmek bırakmak isteyen 14 çocuk hakkında ‘hakaret, izinsiz gösteri, kamu malına zarar ve direnme’ suçundan açılan davanın ilk duruşmasında beraat beklenirken; mahkeme, olayın ‘terör örgütü propagandası’na girdiği gerekçesiyle dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Bu karardan dakikalar sonra da, aynı çocuklara işkence yaptıkları suçlamasıyla yargılanması istenen polisler hakkında takipsizlik kararı verildiği ortaya çıktı. Yapılan itiraz da aynı gün içinde reddedildi.
 
İstanbul’daki Gezi Parkı gösterilerinde polisin attığı biber gazının başına çarpması sonucu yaralanan ve hayatını kaybeden 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın ölümünden sonra bir araya gelen ‘Dev-Genç’ adlı 60 kişilik liseli grubu, geçen 20 Nisan’da Taksim Meydanı’na çıkarak, Atatürk Anıtı’na ekmek bırakmak istedi. Polisin vermemesi üzerine grup, oturma eylemi yaptı. İddiaya göre polis, kalkanlarla çembere aldığı liselileri döverek gözaltına aldı. Araçta da dövüldükleri iddia edilen liseliler kelepçelenerek, saatlerce o halde bekletildi.
 
Emniyet’e götürülen liseler, ertesi gün saat 5.00’e kadar avukatlarıyla görüştürülmedi. Liseliler ve polisler karşılıklı şikayetçi oldu. Polisin iddiasına göre, “Berkin’in katili, AKP ’nin polisi”, “Yaşasın Dev-Genç, yaşasın Dev-Genç’liler” diye slogan atarak, anıta doğru yürüyen liseliler kendilerine bayrak sopaları, tekme ve yumruklarla vurmuş; “Kiralık katiller” ve “AKP’nin köpekleri” diye hakaret etmişti.
 
İlk duruşmada ağır cezaya
Üç polisi yaraladıkları ve iki polis aracına zarar verdikleri iddia edilen, tümü 18 yaşından küçük olan 14 çocuk hakkında ‘hakaret, kanuna aykırı gösteriye katılmak, kamu malına zarar ve polise direnme’ suçlarından dava açıldı. İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması dün görüldü. Duruşmada dinlenen çocuklardan M.Y., Elvan’ın ölümünün kırkıncı günü nedeniyle ekmek bırakmak istediğini söyledi.
 
D.P. polislerin uyarı yapmaksızın kendilerini dövdüğünü, araçta geçen yarım saat içinde de şiddet gördüklerini, çocuk olmalarına rağmen kelepçe takıldığını savundu. U.Y.C. de, “Çevredeki vatandaşların görmemesi için ellerinde bulunan kalkanları yukarı kaldırdılar. Bize vurduklarını kimse görmüyordu. Küfür ve hakaret ettiler. Zorla yüzü koyun yatırdılar. Araca bindirilirken sırtımdan yaralandım” dedi. Mahkeme duruşma sonunda, bu anlatımlara rağmen, suçlamanın ‘terör örgütü propagandası’ kapsamında kaldığını savunarak, görevsizlik kararı ile dosyayı çocuk ağır ceza mahkemesine gönderdi.
 
Bu arada, 56 çocuğun şikayeti üzerine polisler hakkında başlatılan soruşturmada ise, “çocukların çoğunlukla bilet kısımlarında basit kızarıklık” saptandığı halde, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nun 16. maddesi gereğince memurların yetkilerini kullandığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına hükmedildi. Halkın Hukuk Bürosu tarafından bu karara yapılan itiraz da çocuklarla ilgili dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesiyle aynı saatlerde reddedildi.