Delican’dan ‘referandum’ mesajları: Cumhurun forsu milletin meclisiyle birleşiyor!

EGEDESONSÖZ - Cumhurbaşkanlığı sistemini yenileyen Anayasa değişikliğinin TBMM’den geçmesinin ardından referandum çalışmaları başladı. 

Mecliste kabul edilen maddeler yoğun tartışmaların ardından netleşirken sahada yapılacak faaliyetler de netleşiyor.

AK Parti ve MHP’nin “Evet” diyeceği, CHP ve HDP’nin ise “Hayır” diyeceği referandum sürecinde siyasi partiler çalışmaların merkezinde olacak. Parti teşkilatları bu kapsamda sürekli sahada halkla bir araya gelecek.

2010 yılında gerçekleştirilen referandumda yüzde 63 “hayır”, yüzde 36 oranında  “evet” oyunun çıktığı İzmir’de de çalışmaların startı verildi.

AK Parti Genel Başkanı Başbakan Binali Yıldırım ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekili olarak meclise gittiği İzmir, sürecin en önemli illerinden birisi olacak. Bu kapsamda hazırlıkların başladığı İzmir’de “evet” diyenler ile “hayır” diyenler büyük bir yarışa girecek. 

HAZIRIZ
Değişikliklerin TBMM onayından geçmesinden sonra değerlendirme yapan AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, tüm teşkilatın büyük bir heyecan içinde süreci beklediğini söyledi.  Delican, “Cumhurun forsu, milletin meclisiyle birleşiyor.  Ne yazık ki geçen süreçte Cumhurbaşkanlığı’nı bazı kesimler algı yaparak milletimizden ayrı göstermeye çalıştılar. Cumhurbaşkanı, cumhurun yani halkın başıdır. Şimdi bu yeni düzenlemeyle Cumhur, milletin vekillerinin bulunduğu çatıyla bir araya geliyor” dedi.  İzmir teşkilatı olarak hazır olduklarını da belirten Delican, her seçimden çok daha önemli olan şeyin ülkenin geleceğini teminat altına almak olduğunu söyledi.

MİLLİ İRADE “EVET” DİYECEK
Delican, “Türkiye önemli bir sistem değişikliği yapıyor. Bir rejim değişikliği yok. Biz, zaten bu ülkeyi kurarken Cumhuriyet rejimini yıllar önce belirlemiştik. Muhalefet bunu, elbette seçim meydanlarında da sulandırmaya çalışacaktır. Buna hazırlıklıyız. Türkiye’nin geleceğinin daha iyi olacağına, muasır medeniyetler seviyesine ulaşacağına güvenimiz tamdır. Türkiye’nin geleceği için milli irade  geleceğe ‘evet’ diyecektir.  Türkiye’nin çift başlılıkla yönetilmesi hızlı büyüyen ülkemizin her alanda dinamizmimi koruyabilmesi için imkansız hale gelmiştir. Bu kapsamda yeni bir düzenleme yapılmıştır” diye konuştu.

KENDİNE ÖZGÜ BİR SİSTEM
Ülkenin insanlarına bir fırsat verildiğini belirten Delican, “Dünya’nın en büyük reformistlerinden birisi olan Atatürk’ten sonra durumun  kısır döngüye döndüğü ortadadır. Bu ülkenin insanına fırsat verildiğinde, iyi bir yönetime kavuştuğunda hızlı yükselebileceğini 15 yıllık AK Parti iktidarında göstermiştir. Kısır çelişkiler, tartışmalar bize bir fayda getirmez. Bürokrasi denen hantal yapı ne yazık ki siyaseti de hantallaştırarak durumu korumaktan öte gidememiştir. Hedefinde gelişme olmayan, durağanlığı seçen, statükoya mahkum edilen bir ülkenin gelişen Dünya’da yer bulması imkansızdır. Dünyada söz sahibi olması, geleceğine güvenle bakabilmesi i için ‘parlamenter sistem’ adı altında liderlerin sultasına teslim edilmiş partiler yerine yürütmesi, devletin bürokrasisi çok hızlı çalıştırılabilen, bağımsız bir yönetime kavuşması gerekir.  Sadece komisyonlardan gelen kararlar için el kaldırıp indiren bir milletvekilliği düzeni değil kanun yapan, çalışan, üreten bir milletvekilliği sistemi hayata geçecektir. Tüm bağımsız bir yargının çalışabilmesi için görev tanımları yapılmış yeni bir Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye’ye inanılmaz bir ivme kazandıracaktır. Bunun sonucu da daha fazla özgürlük, kalkınma ve zenginlik gelecek,  Dünya’da örnek bir model olabilecek kendine has Cumhurbaşkanlığı sistemi hayata geçecektir” dedi.

BÜROKRATİK OLİGARŞİ
Başkan Delican, tüm vatandaşların sandığa gitmesi gerektiğini söylerken, egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğunun da unutulmamasını istedi. Delican, “Milli irade geleceğe evet diyerek çağdaş muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkacaktır.  Biz, 15 Temmuz hain darbe girişiminde terörist yapının, alçakların yürütmede yaşanan boşluklardan nasıl faydalanarak devletin bürokrasisine sızdığını gördük. Bunları milletimiz 15 Temmuz gecesi yaşadı. Düşünün, Türkiye’nin milli geliri ile alınmış, bu milletin vergileriyle parası ödenmiş savaş uçakları halkımıza bomba yağdırdı. Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım, bir komutana havada olan uçağın indirilmesi için telefon açtığında ‘yazılı emir gönderin’ denildi. Bu şu anda içinde bulunduğumuz sistemin nasıl kullanıldığına en iyi örnektir. Cumhurbaşkanlığı sistemi hayata geçtiğinde böyle bir durum yaşanmayacak. Talimatlar için bahaneler üretilmeyecek, derhal gereken yapılacak” ifadelerini kullandı.