Cihaner’den çözüm çıkışı: CHP müdahil olmalı

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne örgütlü Tüm Bel-Sen 1 No'lu Şube tararafından Türkiye Söyleşileri adıyla düzenenen etkiliğin ilkinde konuk olan CHP Denizli Milletvekili ve eski savcı İlhan Cihaner, "Türkiye'de hukuk ve güncel gelişmeler" konulu söyleşi gerçekleştirdi. Cihaner, Türkiye'deki hukukla ilgili konuşmasında en çok TBMM'de görüşülen İç Güvenlik Yasa Tasarısı'yla ilgili eleştirilerde bulundu. Amir emriyle hakim kararı olmaksızın polisin 48 saat telefon dinleyebilmesini öngören tasarının polise sınırsız bir dinleme hakkı verme getirdiğini belirten Cihaner, toplantı ve yürüyüş yasasındaki değişiklikle de dağılın uyarısının ardından yürüyüşün yasa dışı sayılacağını, Deniz Gezmiş, Che Guevera, Mahir Çayan gibi amblem ve çıkartmalarının dahil suç sayılacağını belirtti. Cihaner, 48 saat gözaltı yetkisinin tasarıyla geldiğini belirtti. Avukatların dosyalara erişmesine yönelik kısıtlamanın 17 ve 25 Aralık olayları sonrası kaldırıldığını ancak yeni tasarıyla birlikte yeniden kısıtlama getirilmesine de tepki gösterdi.
 
İlhan Cihaner, söyleşide TÜM BELSEN üyesi memurların Kürt sorunun çözümü, CHP'nin rolü ve milletvekile arasındaki anlaşmazlıklarla ilgili soruları yanıtladı. Kürt sorunun çözümüyle ilgili barıştan, eşit, özgür çözüm için CHP'nin müdahil olması gerektiği konusunda net tavrı olduğunu belirten Cihaner, "Kürt meselesinin çözümü AKP, PKK ve giderek Tayyip Erdoğan, Hakan Fidan ve Abdullah Öcalan'ı bırakılamaz. Barışın adil olması için toplumdaki tüm bileşenlere mal edilmesi lazım. Geçmişteki raporların güncelliği kalmadı. Kürt sorunu dinamik bir sorun. Uluslararası hale geldi. Silah bırakılmasıyla ilgili konuda bile dışarıdan bakan yabancı ülkeler gerçekçi olup olmadığını soruyorlar. IŞİD, Kobani, Esad, Barzani'yle iç içe karmaşık hale geldi" dedi.
 
PAZARLIKÇI YAKLAŞIM DOĞRU DEĞİL
Cihaner sol, sosyal demokratların Kürt sorunun çözümüne barıştan akıldan yana müdahil olmamasıyla durumun daha büyük felakete gitme riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Bu nedenle konuya mutlaka CHP'nin de müdahil olması gerektiğini düşündüğünü belirten Cihaner, "Ama yerinde müdahale olması lazım. Örneğin açılım, pazarlıkçı yaklaşım doğru değil. Hak ve özgürlükler söz konusu pazarlık yapılamaz. Sıkıntı varsa, örneği yüzde 10 seçim barajı Kürt siyasi hareketinin önüne engel olarak getirilmişti. Bunun pazarlığı olmaz. Silah bırakılırsa, seçim barajını kaldırma pazarlığı olmaz. Silah tamamen ortadan kalkmalı" dedi.
 
AKP'DE KAVGA DAHA SERT
CHP içindeki tartışmalar ve anlaşmazlıklarla ilgili de değerlendirme yapan Cihaner, "Öyle kavga falan yok. Farklı sesler, farklı söylemler olabilir. Dışardan bakanlar, 'AKP'de bu durum yok. Tek ses var. Bu nedenle iktidardalar. CHP tek ses çıkartırsa iktidar olabilir' diyorlar. Bir kere bu siyaseti hafife almak anlamına gelir. Tek ses çıkaran bazı siyasi hareketler yüzde 1 oy oranına geçemiyor. CHP kurucu partidir. Uzun süre iktidar olamamasına karşın çekirdeği muhafaza eden başka parti yoktur. CHP güçlü bir kitle partisidir. Özgürülk, demokrasi, eşitlik, insan hakları, adaletten yana asgari müştereklerde buluşulduktan sonra, dinamik sorunlara vekillerin farklı söylemlerle yaklaması anlaşılır durumdur. Bunun iktidara gelmemekle açıklanması abartılıdır. AK Parti'de kavga daha sert. Birbirlerinin varlık nedenlerini ortadan kaldıracak sert açıklamalar ortaya çıkabiliyor" dedi. Cihaner, CHP'li vekiller arasında dışardan algılandığı kadar büyük tartışmalar olmadığın, en kutuplarda görülebilecek vekillerin bile birbirleriyle rahatça konuştuklarını söyledi. Cihaner, buna örnek olarak Birgül Ayman Güler ve Hüseyin Aygün'ün adını vererek, "Güler ve Aygün Meclis'te yanyana rahatça konuşuyorlar. Birbirlerinin gözünü çıkarmıyorlar" dedi.