CHP’li Bakan’dan AK Parti’ye 2019 çıkışı: İzmir’de bir ilçe bile alamazlar!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Murat Bakan, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Vekil Bakan partisinin atlattığı iki kurultaya ilişkin değerlendirmede bulundu. Parti içine yönelik birbirinden önemli mesajlar veren Bakan, aday belirleme yöntemleri üzerinden net ifadeler kullandı.

Bakan, seçildiği dönemden itibaren gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında da bilgi verdi.

KONTENJANI AZALTMAK LAZIM
Aday belirlemede ön seçim ya da kontenjan şeklinde gerçekleşen yöntemlere ilişkin değerlendirme yapan Bakan, “Ön seçim yöntemi milletvekilleri en doğru yöntem olmayabilir her yerde. Milletvekilleri ile yerel yönetim seçimlerini ayrı tutmamız lazım.  Birinci bölgede 30 bin, ikinci bölgede 30 bin kişi oy verdi. Daha sağlıklı bir sonucu merkez yoklaması vermez. Bölge oy veriyor. İzmir için ön seçim sağlıklı. Yerel seçimlerde ilçe bazında oluyor. Üye yapısı ne ağırlıklıysa ona bağımlı bir sonuç çıkıyor. Örneğin üyede göçmen ağırlıklıdır ama seçmende azdır. Üye yapısı ve seçmen farklı olabilir. Parti içinde küçük bir gurubun adayı olarak kalıp seçmenden teveccüh bulmayabilir.  Kontenjanla gelenler o kentte yaşayan, soluk alıp veren kişiler değil. Kontenjanı az tutmak lazım. İzmirli benim iradem sandığa yansımıyor diyor. Seçtiğim kişi ‘İzmir’e gelip gitmiyor’ diyor.Çok fazla kontenjan doğru değil. İkinci bölgede 3 kontenjan gibi görünüyor ama genel başkanla birlikte 4 kontenjan var. Diğer bölgede 3 kontenjan. Yüzde 50’si gibi oldu. Bu sayıyı azaltmak lazım” diye konuştu.

"AKP’DE İKİNCİ BİR ADAYA İZİN VERMİYORLAR"
Şubat ayındaki kurultay hakkında açıklama yapan Bakan, İzmir’in temsiliyetine değindi ve “MYK’da İzmir’den kim var diye bakmamak lazım. Olayı geniş açıdan değerlendirmek lazım. Bizim kurultaylarımız cümbüş havasında geçer, diğer partilerden farklıdır. Demokrasinin örneğini yaşarız.  Dün Bayraklı’da AKP’nin kongresi vardı. İkinci adaya izin vermediler. Bir kiş seçilsin diye bakıyorlar. Onlar görev alıunma verilir diyor. Demokrasiyle uymaz. Biz de öyle değil. Bizde herkes aday olur sonuç genel başkanın istediğinden farklı çıkabilir. Tuncay Özkan bizim arkadaşımız. İzmir adına oraya girdi. Başarılı. Bizi MYK’da layıkıyla temsil edeceğine inanıyoruz” yorumunu yaptı.

TARTIŞMALI OLDU AMA GÜÇLENEREK ÇIKTIK
Tüzük kurultayına ilişkin konuşan Bakan, “Tüzük kurultayı yaptık. Bizim tüzüğümüz yıllar sonrasında kauiztik hale gelmişti. Üye reformu ön görmüştük. Takdir görmedi. Partiye üye olmak isteyen nsanların partiye katılmasını destekçi üye olarak alınmasını istemiştik, aidat ödemeyen, istediğimizde ulaşamadığımız üyeleri de pasif üyeye kaydırmak istemiştik. Üye yapısını daha sağlıklı hale getirmek istemiştik. Genel başkan adaylığı yüzde 5’e indi. Aday çıkmayan partilere bir de bize bakın. 64 imzayı toplayan herkes kurultayda genel başkan adayı olabilir. Gençlik kotasını arttırdık. Tartışmalı bir kurultay oldu ama oradan güçlenerek çıktık” dedi.

TAM DA DENİZ’İN SÖYLEDİĞİ GİBİ
Bakan, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in, ilçe ziyaretleri sırasında sarf ettiği, “Türkiye için böylesine büyük bir kurtuluş ve demokrasi mücadelesi verirken, artık kimsenin küsme, kapris yapma, kendi ikbalini düşünme veya parti içi tartışmaya girme lüksü yoktur” sözlerini değerlendirdi. Bakan, “Bir milletvekilinin, bir belediye başkanının, partilinin bir sorumluluk duygusuyla hareket etmesi lazım. Partiyi gözünden sakınması lazım. Demokrasiyi başı boşluk gibi görürseniz partiye zarar verirsiniz. Birbirimizi eleştirirken en sert şekilde yapabilir ama parti dışına çıkmamalı. Tam da Deniz’in söylediği gibi 1919 ruhuyla…” diye konuştu.

CHP’Lİ OLMASI GEREKMİYOR CUMHURİYET DEĞERLERİNE İNANMASI YETİYOR
Kadınların önemine vurgu yapan Bakan, “Cumhuriyet kadın devrimidir. Seçim dönemimizde ve özellikle referandum  sürecinde eşimin de olduğu kadın çalışma gurubumuzla köylere girdik. Saha gurubumuzla kütüphaneler yapıyoruz. Siyasetin dışında düşünüyoruz. Vatandaşlarımızın CHP’li olması gerekmiyor, cumhuriyet değerlerine inanması yetiyor” dedi.  

TAŞERON ÇAĞDAŞ KÖLELİKTİR
Meclisteki çalışmalarına değinen Bakan, taşeron yasası özelinde açıklamalarda bulundu. Bakan, “Muhalefet partileri muhalefet yapar ama sorun çözemez gibi bir algı vardır. Milletvekili olduğumdan beri sorunları nasıl çözeriz diye düşünyorum. Vakıf üniversiteleri devlet üniversitesi olsun diye teklif verdik. Hocalar ayaklandı. Bizim suçumuz yok dediler. Oralar AVM olmasın istedik. Birilerine satılsın istemedik. Verdiğimiz teklif tüm partilerin desteğiyle dönüştü. Bugün İzmir’de iki tane devlet ünviersitesi var. Bu milletvekilinin bir adımının nereye geleceğini gösteriyor. Siz bir adım attığınızda sonucunu alabiliyorsunuz. Taşeron konusu da aynı konudur. Taşeron çağdaş köleliktir. Belediyede çalışan işçinin ihalesini özel firma alıyor. Firmayı aradan çıkaralım. Herhangi bir kamu kurumuna bağlı çalışıyorsa doğrudan ödeyin bu maaşı. İnsanca yaşayacak koşulları sağlayın. Bir istisna getirdiler insanları ekmeklerinden ettiler. Ceza hukukunda cezanın amacı ıslahtır. Siz bu insanları işsiz bırakarak git arkadaş suçişle diyorsunuz. Kanun teklifi hazırladım verdim. Bunu da DİSK Ege Bölge Temsilcimizn katılımıyla basına açıkladık” diye konuştu.

SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ İÇİN İDDİA: RECEP TAYYİP ERDOĞAN DEDİRTMEYE ÇALIŞIYOR!
Bakan, “Sözlü sınavda il sağlık müdürü soruyor. Bu bir iddia tabiş. ‘Başkomutan kim?’ diye soruyor. Çocuk ‘Mustafa Kemal Atatürk’ diyor. ‘Beni yanlış anladın’ diyor. O ‘eski başkomutan, şimdiki başkomutan cumhurbaşkanı olması lazım’ diyor. Yani Recep Tayyip Erdoğan dedirtmeye çalışıyor. Bizim bir tane başkomutanımız var. O da Mustafa Kemal Atatürk’tür” dedi.

CUMHURBAŞKANI BİG BROTHER GİBİ
Bakan, 20 Temmuz 2016’dan beri yaşanan OHAL dönemi için, “15 Temmuz’da hep birlikte mücadele ettik. Ama arkasından 20 Temmuz’da bir KHK ve sivil darbe gerçekleşti. Medya tamamen bir partinin kontrolünde. Geçenlerde başbakan CHP sitesindeki haberi kaldırttı. RTÜK tamamen iktidarın kontrolünde.  Elinizde bir medya gücü. ‘Big Brother’ diye bir karakteri vardır George Orwell’in.  Orada hep devleti yönetenin sesi vardır. Cumhurbaşkanı şu an öyle. Berbere gidiyorsunuz o, başka yere gidiyorsunuz o. Sosyal medya bizim muhalif olarak tek var olabildiğimiz alan. Oranın sansürlenmemesi çok önemli” diye konuştu.  

ORASI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE TAHSİS EDİLSİN VE MÜZE OLSUN İSTİYORUZ
Tarihi elektrik fabrikasının satışa çıkarılması karşısında tepki veren Bakan, “Bir teknoloji, bir ulaşım müzesi yapılabilir. İnsanların sosyalleşebileceği bir yer olabilir. Orayı apar topar satışa çıkardılar. Meclis gündemine getirdim. Ulusal olarak gündeme gelmiş oldu. Geçen gün TMMOB üyesi odalarla birlikte basın açıklaması yaptık. Orası satılmasın. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilsin. Orası müze olsun istiyoruz. Kamuya alan kente bir şey kazandırmış olacağız. Kente değer katan şeyler bunlardır. AVM ile gökdelenle bir kent modernleşmez, gelişmez. İzmir köy kaldı diyorlar ya, biz tarihimizi, doğamızı korumaya çalışıyoruz. İzmir sürdürülebilir bir kent olsun istiyoruz” açıklamasında bulundu.

30 BELEDİYEYİ ALACAK HEDEFE ULAŞIRIZ
2019’da gerçekleşmesi planlanan yerel seçimler için öngörüde bulunan Bakan,  “İzmir’de 8 ilçeyi kendi hatamızdan dolayı kaybettik. Niye böyle oldu? Özeleştiri yapmamız lazım. Kaybettikten sonra kazanmak daha zor. Hiç kaybetmemek lazım. Hedefimiz ilk olarak 8 ilçeyi geri kazanmak. Enerjimizi oraya vermemiz lazım. Orada çıkaracağımız adayların o kentte birliği sağlayacak adaylar olması lazım. 2009’da 28 belediyeyi almıştık. Bu sefer 30 belediyeyi alacak hedefe ulaşabiliriz diye düşünüyorum” dedi.

İZMİR’İN SORUNLARINI NASIL ÇÖZECEKSİNİZ?
Bakan, AK Partili temsilcilerin ‘İzmir’i alacağız’ şeklindeki iddialı söylemleri için, “İktidar partisi İzmir’i kazanmak istiyorsa önce İzmirlinin gönlünü kazanacak. İzmirlinin beklediği icraatlar yapacak. İzmir’i nasıl yöneteceksiniz? İzmir’i AVM’ler kenti mi yapacaksıız? İzmir’in soruınlarını nasıl çözeceksiniz? Otogara gidecek olan raylı sistem senelerdir çözülmesi gereken bir proje. Metrou İzmir Büyükşehir Belediyesi kendi bütçeleriyle yapıyor. Metro için desteği düşünüyor musunuz? Gemiler körfezde fırtına olduğunda yanaşacak yer arıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi defalarca yazı yazdı. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz? İzmir’i alacağız demekle İzmir’i alamazsınız. Sorunlarını çözeceksiniz. Elektrik fabrikasını özeleştirme dairesinden alıp İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne verecek misiniz? Madem İzmir’i siz yönetmeyi düşünüyorsunuz. Eğer sorunları çözerlerse İzmir onları iktidar yapabiir. Biz de bunları söylüyoruz” diye konuştu.

BIRAKIN İZMİR’İ ALMAYI BİR İLÇE BİLE ALAMAZLAR
Bakan, Başkan Kocaoğlu’nun AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül’ verdiği dosya üzerinden konuşurken, “Başkan o dosyayı sadece AKP il başkanına vermedi, bize de verdi. 14 sorun iletti. Biz gerekeni yaptık. Mecliste gündeme getirdim. Randevu talep ettim. Bizim derdimiz kavga etmek değil. Üzüm yemek. Yapsınlar o şeref onlara verilsin. Ama bu sorunlşarın çözümü için bu arkadaşlar ne yapmış?   İZBAN’dan inanılmaz bir hat kirası alıyorlar. Kıyı plan revizyonu yapılması lazım. Gaziemir’de kentsel dönüşüm var. Hiçbir şey yok. AKP şu anki haliyle bırakın İzmir’in tamamını bir ilçesini bile alamaz” dedi.

BU İTTİFAK YASAL DEĞİL
AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) arasında kurulan ‘Cumhur İttifakı’nı değerlendiren Bakan, “İttifak nedir? Koalisyondur. Bu koalisyonun ülke için düşüncesi ve beklentisi nedir? Dış politikayla ilgil bir açıklamsı var mı? Afrin’i destekliyoruz. Askerlerimiz sağ salim dönsün ama bir açıklama duydunuz mu? İttifakın tek amacı var. Cumhurbaşkanı yeterli sayıyı bulamıyor. Onu seçtirmek. MHP’nin barajı geçme konusunda sıkıntısı var. Yüzde 5’i bile zor geçecek. Kaybettiği ülkücü yapıyı elinde tutmaya çalışıyor. Şu yasa 2015’te yapılsaydı iki parti de aldıkları milletvekilinden daha fazlasını alacaklardı. Bunun neresi demokrasi? Bu ittifak yasal değil. Mühürsüz oyları meşru hale getiriyorlar. Bu ittifak yasasıyla tüm dünyayı şüpheye davet ediyorlar. Biz bu yasaya karşıyız” açıklamasında bulundu.

İKİ PARTİ YÜZDE 50 ETMİYOR
Erken seçim olmas ihtimaline değinen Bakan, “Seçimleri erkene alabilirler. Tek arzu ettikleri kamuoyu yoklamasında istedikleri sonucu almaları. Şu an iki partiyi topluyorlar yüzde 50 etmiyorlar. Ne zaman yüzde 50’yi elde ederlerse o zaman seçime gideceklerdir” yorumunda bulundu.

MURAT BAKAN MİLLETVEKİLİ OLSA NE OLUR OLMASA NE OLUR?
Yeni dönemde de milletvekilliği görevine devam etmek istediğini ifade eden Bakan, “Ben bu görevi şerefle, onurla yapıyorum. Seçmenimiz takdir ederse elbette devam ederiz. Bir dönem daha yapmayı arzu ederim. Hakkıyla yapmaya çalışıyorum. Ama mesele Murat Bakan’ın milletvekili olması değildir. Mesele memleket meselesidir. Tüm yetkinin sarayda toplandığı bir mecliste Murat Bakan milletvekili olsa ne olur olmasa ne olur?” diye konuştu.

KİMİ YERDE ÖN SEÇİM KİMİ YERDE MERKEZ YOKLAMASI
Aday belirlemeye ilişkin konuşan Bakan, “Ön seçimi kutsamamak gerekir. Ön seçim olsun. Olmasaydı ben vekil olamazdım. Ama tek yöntem ön seçim olarak bakmamak lazım. Genel merkezin değerlendirmeleri de önemlidir. Kimi yerlerde ön seçim önemlidir. Tartışmaları bitirir. Ön seçim yapılması gereklidir. Kimi ilçelerde ise ön seçim beklentileri yansıtmaz. Onu iyi analiz etmek lazım. Kimi yerlerde ön seçim kimi yerlerde merkez yoklaması yapmak lazım. CHP’yi orada nasıl iktidar yapacağız? Bu pencereden bakmak lazım” dedi.

MEVCUT BAŞKANLARIMIZIN HEPSİ ADAYDIR
‘İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yeniden aday olmalı mı? Sorusunu cevaplayan Bakan, “Bir kente hem büyükşehir hem ilçe belediye başkanları zaten adaydır. ‘Olmalı mı?’ sorusunu doğru bulmuyorum. Onlar aksini açıklayıncaya kadar bizim adayımızdır. Onların kişisel takdiridir, aday olmayabilirler ama mevcut başkanlarımızın hepsi adayımızdır. Parti içi mücadeleye döndürmek gibi risk barındırır. Onun zamanı geldiğinde herkes kendi kararını verir. ‘Tamam mı, devam mı?’ şeklinde sorulur. Biz de saygı duyarız” ifadelerini kullandı.