CHP İzmir İl Başkanı Yücel'den 18 Mart mesajı

18 Mart 1915’de Çanakkale’de Türk ordusunun kazandığı zafer, üzerinden değil yüz yıl, yüzlerce yıl geçse bile tarihin yazdığı en büyük zaferlerden ve en görkemli kahramanlık destanlarından birisi olarak kutlanmaya ve anılmaya devam edecektir. 

Dünyanın en güçlü ordularına, en yeni silahlarına ve büyük ekonomik imkanlara sahip ülkelerin bir araya gelerek, güçlü bir direnişle bile karşılaşmadan kazanabileceklerini düşündükleri savaş, o ülkelerin tarihleri boyunca unutamayacakları bir hüsran ve yenilgiyle sonuçlanmıştır.

Hasta diye tabir edilen ve Osmanlı imparatorluğundan elde kalan tek vatan toprağı olan, bugünkü ülke sınırlarımız itilaf devletleri tarafından yeniden çizilmeye başlanmış, zaten bitmiş bir imparatorluğun kendilerine direnemeyeceği düşüncesiyle, Çanakkale nasıl olsa ele geçirilmiş bir yer olarak görülüyordu.

Ama hesaba katılmayan şey, Türk milletinin bağımsızlığına, vatanına olan bağlılığı ve tam bir dahi olan Mustafa Kemal Atatürk’tü.  Büyük lider Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ki ordumuz, göstermiştir ki, düşman en modern silahlarla, sayıca çok üstün olsa da, inançla, imanla ve özgürlük sevdasıyla savaşan Türk ordusuyla baş etmek mümkün değildir. Öyle ki, bu savaş öncesi hiçbir kayıp vermeden Türkiye’yi işgal edebileceklerini düşünen işgal kuvvetleri, tarihlerinin en büyük kayıplarını vermişler ve uğradıkları ağır yenilginin başlarına nasıl geldiğini anlayamamışlardır bile.   

Çanakkale de yaşananlar, Türk insanını tüm dünya ya bir kez daha tanıtmıştır. Bu zaferden sonra herkes bir kez daha anlamıştır ki, Türk insanı canını verir, toprağından bir karış bile vermez. Türk insanı canını verir, bayrağını indirmez.