CHP’de ‘Antalya zirvesi’nin perde arkası: İzmirliler neler söyledi?

Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - CHP’de hafta sonu Antalya’da gerçekleştirilen 26. Dönem 1. Yasama Yılı Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nda milletvekilleri ve parti yetkilileri görüş ve önerilerde bulunurken aynı toplantı içinde ayrı olarak gerçekleştirilen PM zirvesinin de ayrıntıları netleşmeye başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin çıkışı ve Fikri Sağlar gibi isimlerin değerlendirmeleri ile gündeme gelen Antalya zirvesinde Ege Bölgesi ve İzmir’in de konuşulduğu öğrenildi.

Dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik ‘evet’ kararı alan CHP yönetimini eleştiren Muharrem İnce’nin hayır oyu kullanılması gerektiğini belirttiği ifade edilirken, “Evet oyu kullananlar bir yıl sonra çok pişman olacaksınız. Çocuklarınızın yüzüne bakamayacaksınız. Başarısızsınız ve yönetemiyorsunuz” sözleriyle eleştirdiği öğrenildi.

İnce’nin toplantıda ayrıca Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na yönelik söylediği “önüne yatmak” deyimi ile Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi çalışmaları için söylediği “olursa kanlı olur” açıklamalarının krize neden olduğunu söylediği ifade edildi.

Kılıçdaroğlu’na, “Bu konuda size sahip çıkan açıklamalar yaptık” diyen İnce’nin, “Krizleri yönetemiyoruz. Tükürdüğümüzü yalıyoruz. Yemin etme meselesinde de parti olarak yanlışlar yaptık. Bu konuda ‘yemin etmeyeceğiz’ dememize rağmen yeni olan milletvekilleri ‘acaba milletvekilliğimiz düşer mi, özlük haklarımız gider mi, maaş alamaz mıyız’ diye düşüncelere yöneldi. Bazı isimlerin kendi aralarındaki telefon görüşmeleri emniyet ve MİT’in dinlemelerine takıldı. Daha sonra bizim içinde bulunduğumuz bu çıkmaz Tayyip Erdoğan’a rapor edildi. O da bu durumu öğrendiği için bizi ciddiye almadı” dediği öğrenildi.

İnce toplantıda ayrıca 1 Kasım seçimleri ile 7 Haziran seçim sürecinin çok farklı olduğunun altını çizdi. İnce’nin bu konuda da, “Biz o süreç ile hemen ardından gelen Kasım sürecini birbirinden ayıramadık. Ekonomik gündemli seçim sonra terör gündemine dönüştü. Fakat biz aynı seçim sistemi, sloganlar ve afişlerle bu seçimleri yürüttük. Yanlış yaptık” dediği belirtildi.

KILIÇDAROĞLU’NA ELEŞTİRİ
Toplantıda, İnce’nin seçim sonuçları ve oranların ardından parti yönetimindeki değişiklikleri de gündeme getirdiği öğrenildi. İnce’nin Kılıçdaroğlu’na hitaben, “Her seçim sonrası ya da kurultay sürecinde isimler değişiyor. Şimdiye kadar siz 80 isim değiştirmişsiniz. Size adam dayanmıyor. Seçim sürecinde ‘yüzde 35 oy alamazsam gereğini yaparım’ dediniz. Ama bu konuda bir şey yapılmadan yönetim kademeleri değiştirildi. Hep mi yardımcı kadrolar suçlu olur. Ben bizzat size yumurtalı saldırı olduğunda üzüldüm. İçim sızladı. Fakat şunu bilin ki tüm bunlar sizin tutarsız davranışlarınızdan dolayı oluyor. Yine aldığınız kararlardan bir tanesi daha var. Milletvekillerinden sorumlu danışman atıyorsunuz. Milletvekillerinin sorumlusu grup başkanvekilidir. Ona saygısızlık yapmış olmuyor musunuz? Paralel MYK oluşturarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Yine herhangi bir süreçte çıkıp il başkanları ‘genel başkanımızın arkasındayız’ diyorlar. Bir genel başkanın arkasında milletvekilleri niye bu mesajı verme gereği duyar. Siz aciz misiniz? Tabi ki il başkanları sizin yayınızda olacak. Siz çünkü partimizin genel başkanısınız” dediği ifade edildi.

İnce, ülke politikası ve sıcak gündeme ilişkin partinin ani refleks geliştirememesinden yakınırken TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın laiklik sözlerinin tartışıldığı günlerde CHP meclis grubunun ve PM’nin gündeminin patates üreticilerinin sorunları, Erdoğan-Davutoğlu krizinin olduğu dönemde ise elma üreticilerinin sorunlarının görüşülmesini örnek gösterdi.

BATI’DA ALKIŞLANMADIK
Toplantıda, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda “evet” oyu verilmesini eleştirdi. Bu konuda hata yapıldığını belirten Tanrıkulu’nun, “Partimizin ve bizzat benim tam 5 yıldır Doğu ve Güneydoğu’da yaptığı çalışmalar çöpe atıldı. Tüm emeklerimiz boşa gitti. Bana ‘Niye HDP ağzı ile konuşuyorsun’ diyenler olabilir. Bazı arkadaşların yaklaşımları o yönde… Halen beni gördüğünde yüzünü çevirenler, dışlayanlar var. Benim sosyalist bir kimlikte olduğumu herkes bilir. Ne yazık ki kafama vura vura beni Kürt yaptınız. Bu şekilde yaklaşarak beni bu hale getirdiniz” dediği öğrenildi. Tanrıkulu ayrıca, evet oyu kullanarak Doğu’da tamamen bittiklerini, Batı’nın ise bu durum karşısında kendilerini alkışlamadığını söyledi.

TOPLU NAMAZ KILALIM
Milletvekilleri toplantısında bazı isimler de ilginç çıkışlarda bulundu. Samsun Milletvekili Hayati Tekin, parti olarak ülkede yaşayanların inanç ve değerlerinden uzaklaştıklarını söyledi. Tekin’in, “Özel hayatınıza karışamam ama rakı sofralarındaki fotoğraflarınızı sosyal medyada paylaşmayın, kandillerde, bayramlarda özel günlerde biraz toplumun genelinin bakışına ters işler yapmayın. Biz neden namaza gitmiyoruz. Oruç tutanlara saygı göstermiyoruz? Toplu namaza gidebiliriz. Cuma namazlarında yer alabiliriz” dediği öğrenildi. Tekin’in ayrıca partili bazı isimlerin LGBT’lilere destek vermesini de eleştirdiği öğrenildi. Tekin’e yanıt veren İstanbul Milletvekili Eren Erdem’in de, “AKP’liler gizli gizli içiyor, namaz kıldıkları sanılsın diye pantolonlarının dizlerinden altını ütülemiyorlar” yanıtı verdiği belirtildi.

Milletvekili Mehmet Bekaroğlu’nun da toplantıda, “Kürtler, dindarlar ve fakirler bize oy vermiyorlar. Bunların üzerine çalışmamız gerekiyor. Sadece solcular ve Alevilerin oyları ile bir başarı elde edemeyiz. Algı yönetimi çok önemlidir. Bizim bu konuda da çalışmalar yapmamız gerek” dediği öğrenildi.

İZMİRLİLER NE DEDİ?
Toplantıda, İzmir’den seçilen milletvekilleri ve PM üyeleri de söz alarak farklı konuları masaya yatırdı. Toplantıda söz alan Milletvekili Musa Çam, kurultayda liste çıkartan üç il başkanının görevden alınmasını istedi.

Flaş bir öneri ile toplantıya katılan Çam’ın, “Siz genel başkan olarak 102 kişilik bir liste yapmanıza rağmen üç ilin il başkanı bir araya gelerek 52 kişilik anahtar liste daha yaptı. Bu sizin listeniz değildi. Bu il başkanlarının (Ankara-İstanbul ve İzmir) görevden alınması gerekiyordu. Siz bunu yapmadınız” dediği öğrenildi.

Çam ayrıca, toplantıda bulunan CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ı da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyareti ve bir araya gelmesi nedeniyle eleştirdi. Çam, kendilerinden birisinin temas kurması halinde istifasının isteneceğini hatırlattı. Toplantıda, Kılıçdaroğlu’nun Baykal’ı savunduğu belirtilirken ziyaret öncesi ve sonrasında Baykal’ın kendisine bilgi verdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, PM listesi ve il başkanlarının durumu için ise, “Şimdi siz çıkıp burada eleştirilerde bulunuyorsunuz. Bana ‘görevden al’ diyorsunuz. Ben demokratik bir parti olduğumuzu ifade ediyorum. Hep bunu anlatacak hem de sonra siz ‘görevden alın’ diyeceksiniz. Böyle mantık olmaz. Kurultayda, 102 kişilik listeyi önerdim ve delegelere içinden istediklerini yazmalarını istedim. Bu da demokratik bir yöntemdir” ifadelerini kullandı.

GÜVEN’İN DOSYASI GÜNDEME GELDİ
Parti Meclisi toplantısında, geçtiğimiz yıl İzmir İl Disiplin Kurulu Üyesi olarak görev yaparken başka bir disiplin kurulu üyesinin evinin önüne giderek arabada zorla istifa dilekçesi aldıktan sonra partiden ihraç edilen eski İl Disiplin Kurulu Üyesi İsmet Güven’in dosyası da görüşüldü. 



İzmir dosyası ile birlikte bazı illerin değerlendirildiği sırada PM Üyesi Mustafa Moroğlu’nun, “Yüksek Disiplin Kurulu üyesi iken bazı kişilerin ihracı ve hakkındaki işlemlere şerh koymuşluğum vardır. Ben, bir kişinin kendi isteği ile yeniden partiye dönmek ve çalışmak istediğinde affedilmesinden yanayım. Hele ki il ve ilçe başkanlığının olumlu görüşü varsa bu gerçekleştirilmelidir. Bu dosyada da ‘olumlu’ görüş vardır” dediği öğrenildi.

KILIÇ İTİRAZ ETTİ
Moroğlu’nun sözlerinin ardından dosyalar görüşülürken söz alan PM Üyesi Sevda Erdan Kılıç, dosyaların gündeme geliş şekline itiraz etti. PM üyelerinin önüne isim ile birlikte suçunun niteliğinin yazdığını, ayrıntıların ve olayların anlatılmadığını belirten Kılıç, bu sistemin yanlış olduğunu vurguladı. Kılıç’ın toplantıda, “İzmir’den gelen dosyayı yakından biliyorum. O dönem il sekreteri olarak görev yapıyordum. İsmet Güven il disiplin kurulunda görev yaparken başka bir disiplin kurulu üyesinin istifasını alarak il başkanlığına getirmiş. İstifası zorla alınan il disiplin kurulu üyesi bunu bize anlatınca Yüksek Disiplin Kurulu hakkında ihraç kararı verdi. Diğer illerden gelenler hakkında bilgim yok. Vicdanım ile karar vermek istiyorum. Dosyaların ayrıntıları açıklansın ve PM üyeleri bunları bilsin" dediği öğrenildi.

Toplantıda, Güven’in partiye yeniden kabul talebinin PM gündemine genel sekreterlik makamı tarafından gönderildiği vurgulanırken tüm disiplin dosyaları geri çekildi ve ayrıntılı bilgi notu hazırlanarak yeniden, bir sonraki PM toplantısına getirilmesine karar verildi.

UZMANLAR KONUŞSUN
Toplantıda söz alan Milletvekili Atilla Sertel’in de konuşmasında herkesin kendi alanına ve uzmanlık görevine göre mecliste konuşması istedi. Sertel, Kılıçdaroğlu’nun da hangi konuyla ilgili konuşma yaparsa yapsın ziyaretlerde de uzman vekillerden destek almasını önerdi.

YALVARIYORUM ABİLERİM, ABLALARIM
İzmir Milletvekili ve TBMM Katip Üyesi Özcan Purçu da partinin çok çalışması gerektiğini söylerken ilginç öneride bulundu. Milletvekillerinin oyları düşük olan özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinde görevlendirilmesini istedi. Purçu’nun toplantıda, “Abilerim ablalarım… Sizlere yalvarıyorum. Doğu’daki oy oranlarımız nedir böyle? Yüzde 3-5 oy olmaz. Çalışmalıyız. Sayın genel başkanımız bizi göndersin. Bir milletvekili görevli olduğu ilde yüzde 10 oy artışı sağlayamıyorsa bir daha partide görev verilmesin, listelere yazılmasın. İstesek bunu başarabiliriz. Bizim yapamayacağımız bir şey yok" dediği öğrenildi.  Purçu’nun önerisine Kılıçdaroğlu ise bir yanıt vermedi.

URLA’YI GÜNDEME GETİRDİ
Toplantıda, İzmir Milletvekili Musa Çam’ın aynı zamanda oğlu olan PM Üyesi Emre Çam’ın Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar’ı eleştirdiği öğrenildi. Çam, “Bir belediye başkanı düşünün ki kendi partilisi ve vatandaşları mahkemeye veriyor. Urla’da villalara göz yumarken vatandaşları cumhurbaşkanına hakaretten dava açtırıyor. Bu konuda gereken yapılmalıdır” dedi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu’nun, “Konuyu yakından biliyorum. Her yazılana inanmayın. Başka bir şey varsa onu söyle. Bu konuyu geçelim” dediği belirtildi. Çam toplantıda, partinin Avrupa politikaları ve genel başkan ziyareti konusunda kendisine bilgi verilmemesi nedeniyle Örgütten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl’ü eleştirdi.