CHP Bayraklı adayı Önal sordu: Onlarınki can da bizimki değil mi?

EGEDESONSÖZ – Cumhuriyet Halk Partisi Bayraklı Belediye Başkan adayı İrfan Önal, SONSÖZ TV’de projelerini anlattı. Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Önal, seçim süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Önal, Bayraklılı yurttaşlarla çok uzun zamandır birliktelik halinde olduğunu belirterek, “27 aday adayı arkadaş arasında Bayraklı Belediye Başkan adaylığı bana verildi. Partinin mutfağında yetişmiş biriyim. 2005 yılında Gençlik Kollarından başlayıp ilk yöneticiliği, MYK, Parti Meclisi üyeliği, son 5 yıldır da Bayraklı ve Büyükşehir Meclis üyeliği, encümen başkanlığı, imar komisyonu başkanlığı ve Bayraklı Başkanvekilliği gibi görevlerde bulundum. Bu tecrübeler çerçevesinde partim bana adaylık verdi. Aldığım büyük sorumluluğun farkındayım. Depremde mağdur olan vatandaşlarımızla da uzun zamandır bir aradayım zaten. Bayraklı ile ilgili projelerimi anlattığımda büyük ilgi görüyorum. Bayraklılı yurttaşlarla zaten var olan işbirliğim, adaylığımın açıklanmasından sonra da daha da pekişti” dedi.

CHP KÜLTÜRÜ ALMIŞ BİRİSİ, ADAYLIK VE MAKAM İÇİN SİYASET YAPMAZ
Aday gösterilmeyen aday adaylarından ve mevcut Belediye Başkanı Serdar Sandal’dan seçim sürecinde destek görüp görmediğiyle ilgili soruya Önal, “Aday adayı olup da aday gösterilmeyen arkadaşların kırılmalarını anlayabiliyorum. Her aday adayı, adaylaşabilmek için çok büyük uğraşlar verdi. Fakat şunu söyleyeyim; Cumhuriyet Halk Partisi kültürünü almış birisi, adaylık veya makam mertebe için siyaset yapmaz. Aday açıklandığında, artık o kişi partinin adayıdır ve herkes o adayın arkasında durur. Birçok aday adayı arkadaş, adaylaşmamdan sonra geldiler, tebrik ettiler, destek de verdiler. Bazılarının aynı sorumluluğu taşıdıklarını düşünmüyorum. İkbali doğrusunda çalıştığını gösterenler oldu. Serdar Sandal başkanla bir araya geldim, elimi kaldırdı. Parti kültürünü taşıyan bir ağabeyimizdir Serdar Bey” diye konuştu.

HALK KONUT’U ÖNEMSİYORUM
Bayraklı depremi sonrası kurulan Halk Konut Yapı Kooperatifi’nin çalışmalarının yavaş ilerlemesinin altında ekonominin yattığını öne süren İrfan Önal, şunları söyledi:

“Halk Konut, halk yararına kurulmuş bir sistemdir. Büyükşehir ve Bayraklı belediyesinin içinde olduğu bir Halk Konut süreci işliyor. Sürecin yavaş ilerlemesinin temelinde kesinlikle ekonomik sorunlar yatıyor. Halk Konut’u önemsiyorum. Göreve geldiğimde bu sistemin daha hızlı çalışması için üzerime düşeni yapacağımın sözünü veriyorum. Ruhsatlandırma işlemlerinden tutun sonuna kadar halkın yanında olacağım. Gecikmenin sebebi nedir? Vatandaşın bugün alabileceği bir kredi yok. 1 milyon lira kredi çekerseniz, 4 milyon lira geri ödeme yapıyorsunuz. Emekliye 10 bin lirayı reva görüp sen bununla yaşa diyorsun! O insanlarımız normal hayatlarını o parayla sürdüremezken, öyle büyük bir krediyi kim alabilir, alsa bile nasıl ödeyebilir? 10 bin lirayla geçinilebiliyorsa, hangi yüzle 40 bin lira geri ödeme istiyorsunuz? Ya verdiğiniz 10 bin lirada sorun vardır, ya da o kredide… Halk Konut’un bu kadar yavaş üretim yapmasının altında bu sorun yatıyor; yani alamadıkları kredi ve ekonomik yükün ağırlığı var.”

YARISI SİZDEN, YARISI BİZDEN PAKETİ İZMİR’E DE SUNULMALI
CHP’nin Bayraklı Belediye Başkan adayı İrfan Önal, kentsel dönüşümün ivedilikle yapılması gerektiğinin altını çizerek şu açıklamalarda bulundu:

“Merkezi hükümet, deprem sürecinde de olduğu gibi İzmir’e samimi yaklaşmıyor. Biz devlete ödediğimiz verginin ancak 40’ta 1’ini alabiliyoruz. 39’u başka yerlere gidiyor. İzmir’de deprem oldu. Depremi yaşadığımızda biz devletimizden buranın afet bölgesi ilan edilmesini istedik. Biz o gün merkezi hükümeti yanımızda görmediğimiz gibi yine kendi belediyelerimizle bugüne kadar çare olabildik. Neler yaptık? Geçmişte 8 katlı bir apartmanın, bugünkü mevzuata göre 6 kat olması gerekirdi. Bayraklı ve Büyükşehir belediyelerimiz, mağdurların geçmiş haklarının korunmasıyla ilgili olarak K planı rotasyonu getirdik. 6 kat olması gerekirken, 8 kata izin vererek yasal çerçevede bir hak tanıdık. Ondan sonra neredeyse bir yıl geçti, hiçbir inşaat başlamadı. Hiç kimse inşaata başlayamıyordu, çünkü kimsede para yoktu. Merkezi hükümet, yıllarca deprem vergisi ödememize rağmen Bayraklı’yı afet bölgesi yapmadı, deprem vergisinden yararlandırmadı. Devlet, yine kredi imkanı tanımadı ve sonuçta yine kendi yaramızı kendimiz sarmaya başladık. Ağır, orta ve hafif hasarlı binaları, parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 emsal verildi. Burada amaç, inşaat masraflarını o ek emsal ile karşılamaktı. Bu son tercih edilen bir yoldur. Maalesef biz o son şansı da kullandık. Bu gelişmenin sonrasında Bayraklı’da inşaatların yapımına başlandı. Krediye ulaşabilirlik anlamında da taleplerimiz var. İstanbul’da Murat Kurum’a seçim kazandırmak amacıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarısı sizden yarısı bizden şeklinde bir kredi paketi tanımladı. İstanbul’dakiler can da buradakiler değil mi? İstanbul deprem kuşağında da İzmir değil mi? Sadece İzmir’de değil, deprem kuşağındaki diğer illere de bu paketin sunulması gerekiyor. 25 yıldır ödediğimiz deprem vergisini nereye harcadıklarını bile henüz söyleyebilmiş değiller. Çevre Bakanı, geçtiğimiz günlerde, Dünya Bankası’ndan gelecek 800 bin doları 5 ilimize, pilot bölge olan İzmir de dahil olmak üzere beş ilimize paylaştıracaklarını açıkladı. İzmir’in payına düşen parayla ancak 2 bin daireyi dönüştürebilirsiniz. İzmir’de dönüştürülmesi gereken 2 bin daire mi var? Hala aklımızla alay ediyorlar. İzmir’e bir lütuf değildir, 2 bin konutu dönüştürmek.”

DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ PLAN VARDI AMA YURTTAŞIN PARASI YOKTU
Bundan sonra Bayraklı’da kentsel dönüşüm için nasıl bir yol izleyeceklerini anlatan Önal, “Bayraklı’nın fonksiyon şemasını çıkardık. Hızlı dönüşümün olması gereken yerlerle ilgili neden plan yapmadınız dedi belediye başkanlığı yarışındaki rakibimiz! Plan yapmak yeni mi aklınıza geldi, diye soruyor!  Bayraklı’nın her alanıyla ilgili plan var. Bayraklı’yı bilmediği belli. Plan var ama yurttaşın parası yok, dönüşüm için. Yani özürleri, kabahatlerinden büyük! Uygulama noktasında da belediye vatandaşlarımızın yanında olacak. Hiçbir yurttaşımızı hiçbir müteahhide muhtaç etmeden, 18 uygulamalarını belediye olarak biz üstleneceğiz. Bunları yaptıktan sonra vatandaş tapusunu alacak, dilerse inşaatı kendisi yapacak, dilerse bir müteahhitle anlaşacak, dilerse Halk Konut’a dahil olacak” dedi.

270 DÖNÜMLÜK YENİ YEŞİL ALAN KAZANDIRACAĞIZ
CHP Bayraklı adayı İrfan Önal, projeleriyle ilgili olarak şu bilgileri aktardı:

“2009 yılında sınırları masa başında çizilmiş bir ilçemizdir Bayraklı… İktidar, Bornova ve Bayraklı’yı kazanmak adına belirlemişler sınırları. Bornova’daki sınırımız ara sokaklardan geçiyor. Bayraklı Adliyesi, Konak’a bağlı bir yer ama çöpünü biz topluyoruz. Ormanları, yeşili olmayan bir ilçeyiz. Varsa yoksa Bayraklı ve Bornova’da seçimi kazanmaya yönelik bir sınır çizmişler. 270 dönümlük yeşil alan açacağız; Körfez Mahallesi, Adalet Mahallesi ve Doğançay’da… Hazine’den talep edeceğimiz yerleri de alırsak toplamda 450 dönümlük bir alana çıkacak. Doğançay’da körfez manzaralı 150 dönümlük alanda Yaşam Vadisi oluşturacağız. İnsanlarımız orada piknik yapacak, hoşça vakit geçirecek. Denizde kıyımız olsa da denize ulaşım sorunu yaşıyoruz. Altınyol trafiğini yeraltına alarak Bayraklı’yı denize kavuşturacağız, sahile kesintisiz ulaşmayı sağlayacağız. Ayrıca dört ayrı noktadan üstgeçitlerle de denize ulaşımı sağlayacağız. Denizle buluşması sağlayan meydanı kazandıktan sonra burasını Sevgi Yolu’na bağlayacağız. Sevgi Yolu’nun sokak sağlıklaştırma çalışmasını yapacağız. Smyrna Meydanı’nda bir meydan ve müze çalışmayı yapacağız. Projelerimizin maliyetlerini de çalıştığımızı belirtmek isterim. Yüzde 10’luk terklerle oluşan bir mahalle dokumuz var. 21 mahallemizde kentsel dönüşümü yaptığımızda sosyal donatı alanları ve yeşil alanlarımız yüzde 45 artmış olacak. İlçenin bir nikah sarayına ihtiyaç var. O nikah sarayı, deniz kenarında olacak. Taziye evleri açacağız.”

İZBAN HATTININ YERALTINA ALINMASIYLA İLGİLİ GİRİŞİMLERDE BULUNACAĞIM
“İZBAN hattının kesinlikle yeraltına alınması lazım. Bu işin takipçisi olacağım. Büyükşehir ve TCDD ortaklığında çalışan bir kurum. Büyükşehir’e bağlı olsaydı sadece, Büyükşehir’den bunu isterdik ve yapardık. İZBAN hattının yeraltına alınmasıyla ilgili her türlü çabayı göstereceğimin sözünü veriyorum. Bütçemiz projelere yetecek. Çünkü planlama kısmını da ben yürütüyorum. Bunların çok büyük bir maliyeti yok. Sadece nitelikli, kaliteli kadrolarla bunları yapmanız gerekiyor. Belediyenin bütçesinin önemli kısmı personel giderlerine gidiyor. Belediyeler eskiden bütçenin yüzde 30’u aşamazdı. Asgari ücretin plan dışı yılda iki kez artması, enerji ve akaryakıt fiyatlarındaki artışlar nedeniyle belediyelerin ekonomik durumları bozuldu.  Sosyal belediyecilik yönüyle de dar gelirli vatandaşlarımızın yanında olacağız. Kent lokantaları açacağız.  Büyük Kent Parkı projemiz var, Adalet Mahallesi’nde. 50 dönümlük alanda Yaşam Vadisi projemizi hayata geçireceğiz. Kreşlerin sayısını artıracağız. Annelerin, anneannelerin, babaannelerin birkaç saatliğine çocuklarını bırakabilecekleri yerlerimiz olacak. Biz gündüz bakımevlerinde çocuklara bakarken, ebeveynler de işlerini görecek.”

İZMİRLİLER, KENDİLERİNE YAPILAN O HAKARETLERİ UNUTMAZ
Bayraklı’nın sınırları çizilirken siyasi amaçlara ulaşmak anlamında bir düşünceyle çizildiğini öne süren İrfan Önal, iktidar partisinin bu kez çok daha iddialı söylemlerde bulunduğunu ancak inandırıcılığının olmadığına vurgu yaptı. Önal, 31 Mart’ta nasıl bir sonucun ortaya çıkacağıyla ilgili öngörüsünü de dile getirdi: