Buca’da Uğur Mumcu unutulmadı

Bucalılar ölümünün 26.yılında demokrasi şehidi Uğur Mumcu’yu Buca Belediyesi Meclis salonunda düzenlenen panelle andı. Panelin moderatörlüğünü Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Emin Elmacı yaparken konuşmacı olarak CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, Eski Milletvekili Şenal Sarıhan, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özkan Yıldız katıldı.

BAŞIMIZ DİMDİK
Panelin açılış konuşmasını yapan ADD Buca Şube Başkanı Yılmaz Yıldız, Uğur Mumcu cinayetinin 26 yıldır aydınlatılmamış olması karşısında boyunlarının eğik olduğunu ancak Mumcu’nun değerlerini korumak ve yaşatmak adına başlarının dimdik olduğunu söyledi.

SERTEL “FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER HALKI KORKUTUP SİNDİRMEK İÇİN DÜZENLENİYOR”
Siyasetçi kimliğinin haricinde Uğur Mumcu’nun meslektaşı olarak değerlendirmelerde bulunan CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, “Mumcu kalemi sert olduğu kadar korkusuz bir gazeteciydi. Hep cesurlar bir kez, korkaklar bin kez ölür derdi. Mesleğini bu anlayışla sürdürmüş en değerli aydınlardandır” dedi. Faili meçhul cinayetlerin alt metninin iyi okunması gerektiğini kaydeden Sertel, “ Aydın cinayetlerinin neden ard arda ve özellikle 80’li 90’lı yıllarda olduğuna bakmak lazım. Bunun alt zemininde toplumu korkutmak, sindirmek ve baskı altına alma isteği vardır. Toplumda tanınmış, sevilen ve yurtsever insanların öldürülmesi topluma göz dağı verip, korku oluşturma amacı taşımaktadır. Faili meçhul cinayetlerin çözülmesi yönünde Mecliste oluşturulan komisyonlar ya göz ardı edildi ya da çalışmasına izin verilmedi. Bunları iyi düşünmek ve irdelemek gerekir” dedi. 
Eski Milletvekili Şenal Sarıhan, faili meçhul cinayetleri aydınlatmak konusunda savcıların, emniyet güçlerinin ve hakimlerin görevlerini hakkıyla yapması gerektiğini vurgularken “ Eğer yetkililer yetkilerini hakkıyla yapmazsa  Uğur Mumcu cinayeti gibi nice cinayetler yaşanır, önü alınamaz “ dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Özkan Yıldız ise aydınları öldürenlerin bir kişiyi değil bir fikri öldürmeyi hedeflediklerini belirtti.