HABERLER>POLİTİKA
31 Mayıs 2013 Cuma - 10:41

Başkanı BDP İzmir'i anlattı: Tarihi gezi ve seçim şifreleri

İl Başkanı Fuat Mikailoğlu, Kocaoğlu’nun tarihi Diyarbakır gezisine partisinin bakışını ve gezinin sandık yansımasını değerlendirirken seçim çalışmaları hakkında bilgi de verdi. Mikailoğlu gündeme ilişkin de çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Başkanı BDP İzmir i anlattı: Tarihi gezi ve seçim şifreleri

Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 190 kişiyle Diyarbakır’a gerçekleştirdiği ziyaretin yankıları devam ederken birçok cepheden tepki gelmeye devam ediyor.

Kocaoğlu’nun partisi, CHP’nin ulusalcı kesimi Diyarbakır ziyaretine sıcak bakmazken AK Parti ise verdiği desteği sürekli tekrarlıyor. Kocaoğlu’nun Diyarbakır’da BDP’li Belediye Başkanı Osman Baydemir ile buluşması, çözüm sürecine yönelik açıklamalarda bulunmasının ardından “İzmir’de BDP oyları CHP’ye yönelir” algısı ortaya çıkmıştı. Ziyaretin siyasi sonuçlarıyla ilgili BDP İzmir İl Başkanı Fuat Mikailoğlu’ndan açıklama geldi. Mikailoğlu, “BDP’nin oyları kesinlikle Aziz Kocaoğlu ve CHP’ye yönelmez” dedi.
 
Kocaoğlu’nun ziyaretine siyasi bakmadığını dile getiren Mikailoğlu, durumu ‘insani yaklaşım’ olarak nitelendirdi. Mikailoğlu, “Sadece İzmir ve Diyarbakır arasında halkların kardeşliğini pekiştiren, birbirini tanımasını sağlayan bir ilişki olarak değerlendiriyorum. Aziz Kocaoğlu ile birkaç kez oturduk. Özellikle, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in İzmir ziyaretinde ve Kürtçe hamlet tiyatrosunda görüştük. Beşeri ve insani ilişkileri iyi olan birisi… Kesinlikle ziyaret bizim açımızdan siyasi konuya yönelmez. Ziyaretin ardından ortaya çıkan “Aziz Kocaoğlu bölgeye gitti, buradaki Kürtler de ona oy verir, CHP’ye yönelme olur” düşüncesi kesinlikle geçersizdir. Böyle bir durum asla oluşmaz. Bizim kitlemiz sadıktır. Ayrıca kitlemiz liderini, parti yetkilisini mutlak anlamda dinler. Tabi ki birçoğunun hoşuna gitmiştir. Özellikle bu süreç ve ziyaret BDP’ye destek veren, aslında bizden olan ama CHP’de siyaset yapan kişilerin konumunu meşrulaştırdı. Onlar açısından iyi oldu. Yarın bizim cepheden eleştiri ve soru geldiğinde ‘orada durmamızın faydası oldu, işte bak biz de burada aslında çalışmalar yapıyoruz’ diyebilecekler. Başka hiçbir amaç taşımaz. Kürt vatandaşlarımız çok yüksek oranda politize oldular. Neyin ne anlama geldiğini biliyorlar. Kürt halkı politikleşti, hakkını, hukukunu savunacak duruma ulaştı. Yerel seçim de olsa halkın görüşü değişmez, oylar CHP’ye yönelmez. CHP’nin kendi içindeki tartışmalar da bizi ilgilendirmiyor. Zaten parti içinde bize destek verenlerin sayısı yüksek... Bu süreçte en fazla CHP’ye ihtiyacımız var. Parti genel politika olarak sürecin içinde olmalıdır. Tabi ki eksik giden, yanlış olanlar vardır. İçerisinde bulunup düzeltmek gerekir” diye konuştu.

Mikailoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun süreç içinde takındığı tavır nedeniyle kendi partisini parçalamaya doğru gittiğini dile getirdi.

 
OYLARIMIZI SİLDİLER
Partinin İzmir’deki durumundan bahseden Mikailoğlu, çalışmalarda halkın ön plana çıktığını söyledi. Karar süreçlerinin içine halkın alındığını anlatan Mikailoğlu, “Yönetim şeklimiz kesinlikle halktan ayrılmıyor. Yatay bir sistem var. Dayatmacı, dikey sistem parti yönetimini halktan uzak tutar. İzmir’de geçen dönem seçimlere baktığınızda BDP’nin ciddi oy artışı var. Son dönemdeki aktiviteler ve ilişkilerimizle üst noktalara çıktık. İzmir’de ortalama aldığımız oy oranı 100 bine yakın. Genel seçimlerde oylarımızda değişiklik yaptılar. Seçim kurullarında müdahaleler oldu. Sandık müşahitlerimizin sandığın başına gitmesine polis izin vermedi. Bizim 30-35 bin oyumuz yakıldı. Bize verilen oyların karşısında AKP ve CHP’ye oy verilmiş gibi gösterildi. Birileri çıkıp milletvekili çıkartmayalım dile ikinci bir kaşe vurulmuş. Bunu bilinçli bir sistem organize etti. İtiraz ettik ama sümenaltı edildi. Adana, Mersin gibi ayrıca sandıklarımıza sahip çıkabilseydik milletvekilimizi İzmir’den Ankara’ya göndermiştik. Sorun yaşandığı için, oylarımıza sahip çıkamadığımız için şu anda MHP’nin grup başkanvekilliğini yapan İzmir Milletvekili Oktay Vural, 38 bin oy fazlalığı ile meclise gitti. Bizimki gitseydi Oktay Vural gidemeyecekti. CHP de zaten tavrını MHP’den tarafı koydu. Yok sayılan oylarımızı hesaba katarsanız 135-140 bin oy aldık. İzmir’de şu anda 1 milyon 200 bin Kürt yaşıyor. Daha çok oy alacak çalışmalar yapmamız lazım. Demek ki yeterli değiliz” dedi.

Mikailoğlu, ayrıca 18 farklı yapı ile kurulan siyasi örgütlenme ile İzmir’de yerel seçimlere gireceklerini özellikle Torbalı, Menemen, Dikili, Bergama’da iddialı olduklarını sözlerine ekledi.
 
BAŞLARINI ÖNLERİNE EĞİYORLAR
İzmir’de Kürt kökenli olup da AK Parti ve CHP’de siyaset yapan çok sayıda kişinin bulunduğunu anlatan Mikailoğlu, Kürtlerin yüzde 90’ının kendi partisine bağlı olduğunu, ekonomik nedenlerden dolayı diğer partileri tercih ettiğini dile getirdi. Mikailoğlu, “Şu anda İzmir yerelinde Kürt kökenli yönetici ve meclis üyeleri var. Emin olun bizim yanımıza geldiklerinde başlarını önlerine eğiyorlar. Utanıyorlar. Çünkü nerede olmaları gerektiğini biliyorlar. Yanımıza geldiğinde BDP için ‘bizim partimiz’ diyorlar. Geçtiğimiz günlerde AK Partili bir belediye meclis üyesi beni aradı ve ‘başkanım bizim partide alevi kökenli milletvekili var mı’ diye sordu. Bunu sorarken yaptığı ‘bizim’ vurgusu çok önemli. CHP’li meclis üyeleri yemin ediyorlar. Genel seçimlerde BDP’ye oy verip yerel seçimlerde üye olduğu, çalıştığı partiye oy verenler var. Bazen kendilerini nasıl kurtaracaklarının hesaplarını yapıyorlar. Zaman zaman bize yardımlarda bulunuyorlar. Yanlarına gittiğimizde mahcup oluyorlar. Maddi, manevi destek verenler var. Ziyaretimize gelenler var. Halk onları gördüğünde gözleriyle, mimikleriyle gerekeni anlatıyor” diye konuştu.
 
ALEVİLERDEN YOĞUN İLGİ VAR
İl Başkanı Mikailoğlu, süreç hızlandığı için parti olarak yoğun ilgi görmeye başladıklarını söyledi. İzmir’de özellikle alevi kesimin kendilerini tercih ettiğini, birçok alevi dernek ve STK’sının BDP ile bağlantı kurduğunu anlatan Mikailoğlu, yoğun talep gördüklerini dile getirdi. Mikailoğlu, “Bizim kendimizi kapatmamamız gerektiğine inandık. Bütün yöresel dernekleri ziyaret etmeye, onlarla ilişkilerimizi geliştirmeye başladım. Bunun yanında inanç gruplarıyla da temas içine girdik. Alevi vatandaşlarımız ile görüşüyoruz. Baktık ki ortak paydalarımız çok fazla. Kendileri de sistemin mağdurları. İnanç boyutu ile de olsa bunu yaşıyorlar. O zaman bu sistemin mağdurları niye bir araya gelmesinler. Niye bizim yaptığımız mücadeleyi benimsemesinler. O yüzden ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Aramızda sıcak ilişkiler var. Tabi ki bir şeyin hemen tersine dönmesini bekleyemeyiz. Zaman zaman özellikle Kemalizmin etkisinden kurtulamayan bazı kesimlerin ‘Kürtler gelecek, ülke bölünecek’ dedikleri durumlarla da karşılaşıyoruz. Biz bunların olmadığını anlatıyoruz. Aslında tarihe baktığınızda Kürtlerin bölücü olmadığı aksine ülkeyi birleştirici çalışmalar yaptığını görürsünüz” dedi.
 
İZMİR’DEN DAĞA ÇOK İNSAN GİDİYOR!
Mikailoğlu, PKK’nın şehir yapılanması olarak ifade edilen KCK faaliyetleri ve gençlik örgütlenmeleri hakkında da konuştu. Geçtiğimiz aylarda Şanlıurfa KCK davası kapsamında gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan Mikailoğlu, “Biz, yasal olarak faaliyetlerimizi sürdüren bir partiyiz. Polis aramasında Karabağlar ilçe kongresinin tutanaklarını belge diye götürdüler. Aslında devletin de bildiği konuları bazı zamanlarda suistimal ediyorlar. KCK davalarının bir yasal düzenlemesi yok. Birileri düğmeye bastığında insanları cezaevine atarken aynı sistem şimdi tersine çalışıyor. KCK davalarında tutuklananlar yine talimatla cezaevlerini boşaltıyorlar” dedi.

BDP İl Başkanlığı olarak tüm Kürt vatandaşlara ulaşmalarının mümkün olmadığını özellikle PKK’nın faaliyetlerine dahil olmadıklarının da altını çizen Mikailoğlu, “Partimizin genel bir kuralı var. Bize ‘dağa çıkmak isteyenlere yardımcı olmayın’ diyorlar. Biz de buraya gelip ‘ben dağa çıkmak istiyorum’ diyen kişiyi ikna etmeye çalışıyoruz. Kesinlikle bir yönlendirme, eğitim, yöneltme kesinlikle yok. Burası askerlik şubesi mi ki biz dağa adam göndereceğiz. Yönetimdeki tüm arkadaşlarımı uyardım. Buna müsaade etmem. Zaman zaman genç arkadaşlarımız, üniversitede okuyan öğrenciler geliyor. Geçtiğimiz günlerde birisi gelip ‘ben polise sinirlendim, dağa çıkmak istiyorum’ dedi. Ben de ‘burası siyasi mücadele yeridir, gençsiniz gitmeyin, mücadeleyi ideolojik olarak yapalım’ dedim. İkna ettiklerimiz oluyor. Geçen yıl dağa gittiğini öğrendiğim bir kişinin bir buçuk yıl sonra hayatını kaybettiğini öğrendim. Bu gibi durumları yaşıyoruz. İzmir, örgütün ciddi oranda beslendiği bir bölge... Buradan dağa çok insan çıkıyor. Geçtiğimiz yıllarda bu oran gerçekten çok daha yüksekti. Şimdi biraz azaldı. Üniversiteler ve genç nesil dağa gitmek istiyor” dedi.
 
VAR OLAN HAKKIMIZI İSTİYORUZ
Kürtlerin var olan haklarını istediğini belirten Mikailoğlu, yaptığı değerlendirmede, “Kürtler kendisine ait olan şeyleri istiyor. Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olan bir şeyi talep etmiyor. Gazetelerde, televizyonlarda anlatılan, son dönemde ortaya çıkan ‘ne verilecek’ algısı doğru değil. Biz kimseden bir şey istemiyoruz. Bizim olanı bize iade edin. O kadar. Biz ülkenin bölünmesini istemeyiz. Biz bu ülkenin kurucu unsuru olan bir halkıyız. Türkiye’de birçok etnik grup var. Çerçevesi ‘Türkiye halkları’ olarak çizilsin ve kanun önünde eşit olsun. Bizim projemiz bu. Demokratik Özerkliği savunuyoruz. Amerika, Almanya bölündü mü? Cumhuriyet yönetimi içinde devletin yaşamasını istiyoruz. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, yerinden yönetim arttırılması lazım... Bu talep Türkiye’nin sınırlarının değiştirilmesi asla değildir. Biz buna ‘demokratik özerklik’ diyoruz ama siz başka bir şey diyebilirsiniz. Biz tartışmaya açıyoruz. Proje hayata geçtiğinde ülke ciddi nefes alacak. Kürtler de statülerini yasal çerçevede netleştirmiş olurlar. Ana dilde eğitim bizim olmazsa olmazımızdır. Bir dil eğitim dili olmazsa ticaret, siyasi dili olmaz. Yerelde kalan, kaybolmayla karşı karşı kalan bir dil olur. Avrupa yok olmakla karşı karşıya kalan diller korunuyor. Türkiye’nin imzaladığı maddeler var. Yasal olarak yapması gerekenler var. Sadece TRT şeş kanalı açılarak kimseyi kandırmasınlar. O kanalda çocuk programı yok. Neden? Çocuklar yetişirken dil üzerinden şekillenmesin diye yayınları yapmıyorlar. Tamamıyla kandırmacadır” diye konuştu.
 
TEDİRGİNİZ ÇÜNKÜ…
Çözüm süreci ile birlikte İzmir’de yaptıkları toplantıları artırdıklarını ifade eden Mikailoğlu, halkın kendilerine birçok soru yönettiğini ifade etti. Mikailoğlu, “Buluşmalarımızda bize ‘nasıl bir barış’ diyor. Özellikle Kürt kitlesinde kaygılar var. Doğu ve Güneydoğu’da insanlar ‘acaba bizi yine kandırırlar mı’ diyor. Metropollerde ise insanlara baktığınızda ‘biz bölünüyor muyuz’ anlayışı hakim. Süreçten kaynaklı yoğun ilgi gören toplantılarda buluşuyoruz. Burada yaşayan Kürtler de ‘barışın neresindeyiz’ diyorlar. Biz şu anda barışın daha başındayız. Silahlı mücadele durdu, demokratik mücadelenin ön plana çıkması gerekiyor. İlerleyen zamanda daha net ortaya çıkacak. Yeni süreç için beyin yormanız gerekiyor. Durum silahlı mücadeledeki gibi değil. O zaman karşındakini öldürürsün gider. Siyasal mücadelenin zahmetleri daha fazladır. İnsanları ikna etmen, kafalarındaki şüpheleri gidermen gerekir. İnsanları savaş pozisyonundan çıkartıp barış pozisyonuna sokman gerek. Geçmişten bu yana gelen 30-40 yıllık savaş istesek de istemesek de beyinlerimize, damarlarımıza hatta kanımıza işlemiştir. Dilimiz, söylemlerimiz ona göre şekillendi. Zaman zaman savaşın dilini kullanıyoruz. 40 yıllık birikimi aniden tersine döndürmek çok zor. Biz siyaset yapanlar olarak bu zorluğu yaşıyoruz. Gerillanın sınır dışına çıkması, hükümetin de sorunsuz süreci tamamlaması için yaptığı çalışmalar olumlu ama bizi en fazla sıkıntıya sokan, tedirgin eden mesele sınırı geçip gidenlerin yerine karakolların kurulması. Niye yeni karakollar inşa ediyorsunuz? Barışın olduğu yerde silah olmaz. Demokrasi varsa silaha zaten gerek kalmaz. İnsanlar seçim yatırımı mı, başka plan mı var diyerek düşünüyor. Kürt halkına bu süreç güven vermiyor. Yasal adımlar yok. Sınır ötesine geçişte bir düzenleme yapılmadı” dedi.
 
ÜVEY KARDEŞLİK İSTEMİYORUZ
‘Çözüm süreci’nin başarısız olması halinde Türkiye’yi iyi günlerin beklemediğine vurgu yapan ve Mikailoğlu, “Türkler ve Kürtler iç içe girmiş durumda. Batı’da, Doğu’daki kadar Kürt var. Batı’dakilerin ekonomik altyapıları var. Biz ayrılma değil, bütünleşme istiyoruz. Ama gerçekten kardeşlik... Bu güne kadar biz üvey kardeşlik gördük. Bazılarının söylediği ‘ver kurtul’ anlayışı sıradan ve basit bir düşüncedir. Benim çocuklarım İzmir’de doğdu, büyüdü. Burası güzel bir şehir… Pasaport ile İzmir’e gelmek istemiyorum. Burada yaşayan arkadaşlarımın, dostlarımın pasaportla gitmesini de istemiyorum. Biz sınır olmasını istemiyoruz. Asıp ülkeyi bölmek isteyenler bu algıyı yayıyor. Biz birlikte yaşamaktan yanayız” ifadelerini kullandı. Mikailoğlu, konuşmasında ayrıca süreç nedeniyle devletin kurumlarının kendilerine davranışı değiştirdiğini, daha anlayışlı yaklaştıklarını söyledi.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
TC GÖZLEM 31 Mayıs 2013 Cuma 22:36

HADİ BAKALIM KENDİ COĞRAFYANIZDA AĞALIK ŞIHLIK ŞEHLİK AŞİRET UYUŞTURUCU KAN DAVASI DÜZENİNE SESİNİZ ÇIKMIYOR NEDEN ACABA SAYIN BDP LİLER...

Yorumu oyla      14      5  
31 Mayıs 2013 Cuma 18:29

izmirli rumuzuyla yazan kendini bilmez arkadaşa sormak lazım sen ne kadar izmirlisin. gözün sokaktaki seyyar arabaları görüyorda şehrin yeşil alanlarını talan edip gökdelenleri diken kravatlı gaspçıları niye görmüyor. o yüzden insanların etnik kökenine vurgu yapan yorumlardan uzak durmanı tavsiye ederim sana. izmir ve türkiye üzerinde yaşayan herkesin eşit hakkı olan biryerdir ırkçılık yapacağın bir ülke değildir.

Yorumu oyla      12      11  
İZMİRLİ 31 Mayıs 2013 Cuma 10:49

sizin var olan hakkınızı aziz başkan zaten kemeraltında işportaya el arabalı seyyarlara kadife kaleden merkeze inen midyecilere turşuculara iki çeşmelikte kaldırımlara buzdolabı çamaşır makinası ve diğer eşyaları atarak insanların kaldırımda yürümelerini engelleyen spotçulara dokunmayarak bir operasyon yapmayak koruyor kolluyor daha ne kardeşlikten bahsediyorsunuz ? güzel izmirin her yerini el arabalı seyyar ve işporta sarmış .bunların kaçı egeli kaç tanesi izmirli? bunlarla zaten barış sağlamış

Yorumu oyla      30      10  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Türeli'den CHP Karşıyaka'ya ziyaret
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Çanakkale Milletvekili Ali ...
Sınırda bir İzmir vekili: CHP'li Güler'den Hatay çıkarması
İzmir Milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Birgül Ayman Güler, memleketi ...
Yazıcı'dan ilk üç madde çıkışı: Kıyamet mi kopar?
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, yeni anayasa yapım sürecinde değişmez ...
 
İnce'den Erdoğan'a: Polise güvenme
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "İki ayyaş" ifadesi nedeniyle sert ...
CHP'li vekil Meclis'e gaz bombasıyla geldi!
CHP'li Aytuğ Atıcı, Genel Kurul'a getirdiği gaz bombası kapsülleriyle ...
Kocaoğlu örgütle buluştu: Partinin neferiyim!
Büyükşehir Belediye Başkanı yoğun bir program sonrası döndüğü İzmir’de ...
 
Şengül’den Kocaoğlu ve CHP’ye metro salvosu
AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül yazılı bir açıklama yaparak sert eleştirilerde bulundu.
CHP’li Ören’den ‘Bütünşehir’e karşı teklif
CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, Büyükşehir olan illerde belde belediyelerinin ...
Kılıçdaroğlu İstanbul için seçimini yaptı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 2014'teki yerel seçimlerde İstanbul ...
 
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Bana bir masal anlat baba…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
İzmir'den…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Kestirmedi, çünkü!'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Modası geçmez 1984
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Haziran 14!
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Futbol ve siyaset...
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kırmızı çizgiler ne olacak?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Kapalı kapıların ardında
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Oxford, Alice Harikalar Diyarında ve otizm
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Avrupa'daki mesaj!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva