Başkan Karakayalı’dan ‘300 kişiyi işten çıkardı’ iddialarına yanıt: Zaten 300 çalışanım var!

EGEDESONSÖZ - CHP'li Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Sonsöz TV'de katıldığı prgramda önemli açıklamalarda bulundu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Karakayalı, pandemiden herkesin çok etkilendiğini, 4 aydır hayatın durma noktasına geldiğini belirterek, "İşi gücü bıraktık, salgınla uğraştık. Mağdur olan insanlarla ilgilendik. Kemalpaşa Belediyesi olarak vatandaşlarımıza destek verdik. Umarım yakında normal çalışmalarımıza döneriz" temennisinde bulundu.

PANDEMİYİ EN AZ HASARLA ATLATTIK
Pandemi sürecinde Kemalpaşalıların şehir merkezlerinden kaçtıklarını belirten Başkan Karakayalı, "Kemalpaşa, pandemiden ne kadar etkilendi?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Pandemi, kiraz hasadı zamanına denk geldi. 15 Nisan - 15 Haziran arasında bize dışarıdan çok işçi geliyordu kiraz hasadını yapmak için. Çünkü ilçemizdeki işçi sayısı yetmiyordu. Turgutlu'dan, Salihli'den, Alaşehir'den, Soma'dan çok sayıda konuğumuz oluyordu. Hasadı sağ salim yaptık. Ekibimizle, kaymakamımızla, jandarmamızla, emniyet müdürümüzle, büyükşehirimizle, gönüllülerimizle başardık. Çok büyük korku vardı bende. Çünkü 2 bin kişi gelip hasat sürecinde Kemalpaşa'da kalacaklardı. Onların elektriği, suyu, yakacağı, sosyal mesafenin korunması... Altyapıyı hazırlamıştık. Yine de pandemi yayılacak diye az korkmadım. Çok şükür, korktuğum olmadı. Kemalpaşa'da yaşayıp da koronavirüsten ölen olmadı. Ben duymadım. Dışarıdan gelip gidenelerden 5-6 kişinin öldüğünü öğrendim. Türkiye'de pandemi sürecini en az hasarla atlatan şehirlerden birisi, Kemalpaşa'dır.

BANA BİR GELENE, BEN 15 ADIM GİDERİM
İlçe Kaymakamı ile diyalogları hakkında da bilgi veren Başkan Karakayalı, "Benim en çok önem verdiğim kurumlardan biri, eğitim kurumlarıdır, ibadethanelerdir" dedi ve şu açıklamayı yaptı

"Ben devlet terbiyesi almış bir insanım. Devletten  geliyorum. Benim Kaymakamım şimdi benim öğrencim yaşında. Ben 62 yaşındayım, 41 sene öğretmenlik yaptım. Eğitimle hep iç içeydim. Okul müdürlüğü yaptım. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde bulundum. Dershanecilik yaptım. Bunlar yerel yönetimlere muhtaçtırlar. Benim en önem verdiğim şeylerden biri eğitim kurumlarıdır, İbadethanelerdir. Kemalpaşa'da 2009'da geldiğimizde, ilçedeki  67 camiyi her hafta pırıl pırıl yapardık. Yani demek istiyorum ki, bizde çekişme olmaz. Bana bir adım gelene, ben 15 adım giderim. Ben halk tarafından seçilmiş bir insanım. Halk olmasa devlet olur mu?"

DEVLETİN KAYNAK AKTARMASI LAZIM
Bir dönem ara verdikten sonra yeniden Kemalpaşa Belediye Başkanı olan Rıdvan Karakayalı, belediyenin ekonomisi hakkında şunları anlattı:

"Pandemi beni nasıl etkiliyorsa, bütün Türkiye'yi de aynı şekilde etkiliyor. Yani Adalet ve Kalkınma Partili Belediye Başkanları da sıkıntıda. Geçenlerde bir demeç okudum, bitme noktasına geldik, diyorlar. Bakanlarımıza söylüyorlar, Cumhurbaşkanımıza söylüyorlar, kendi aralarındaki toplantılarında dile getiriyorlar, bu böyle gitmez diye... Bir kaynakları olmazsa, bir insan maaş almazsa evini nasıl geçindirecek? Biz de aynı durumdayız. Güneş çarığı sıkıyor, çarık ayağı. Devletin bize mutlaka kaynak aktarması lazım, İller Bankasından gelen paranın tamamı gelmiyor bize. İnşaatta müthiş bir durgunluk var, emlak vergileri gelmiyor, inşaat ruhsatları kesilmiyor. İnşallah bundan sonra açılır. Zaten bizde iki tane Organize Sanayii Bölgesi var. Onlar kendi başlarına yönetmeliklere sahip, onların faydası yok . Biz sadece onların çöplerini topluyoruz, başka bir şey yapmıyoruz. Pandemi kesinlikle çok etkiledi,  zincir kırıldı. Bu zinciri tekrar eklememiz lazım. İnsanlar para kazanacaklar, vergilerini verecekler, vergilerini verdikleri sürece Kemalpaşa Belediyesi'ne para aktarılacak, inşaat yapılacak, ruhsat alacaklar para aktarılacak. Devletimiz vergi toplayacak, İller Bankasından gelen paranın hepsini verecekler. Bizim İller Bankasından aylığımız 3 milyon lira. Fakat 1.2, 1.5 milyon lira arası geliyor. Ufak tefek de olsa tasarruf yapıyoruz. Mesela ilk geldiğimde aylık 103 bin lira aylık araç kiralamışlar, bunu 42 bin liraya düşürdüm. Geçen 5 tane daha araba aldım. Sıfır araç kiralamayla çalışmaya çalışıyoruz. Yani masrafları o kadar kıstık. Bu zamana kadar yaklaşık 8 - 10 Milyon lira borç ödedik. Kişi borcu olsun, açık borç olsun ve hizmetlerimizi de yavaş yavaş aksatmadan yapıyoruz. Yani tedbir alınca, kul hakkı yemeden bunları yapmak mümkün. Ben buraya para kazanmaya gelmedim, hizmet etmeye geldim, derseniz her şey olur. Emekli olduğum zaman eşimle emekli maaşımız bize dünya turu bile yaptırır, ben fazlasını ne yapayım?"

KÜÇÜK DOKUNUŞLAR BİLE MUTLU EDİYOR
Seçim döneminde vaatleri hatırlatılan Başkan Karakayalı, "Vatandaş, belediye her geldiğinde istediğini alabiliyor mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Mümkün olduğunca köylere gidiyorum. Küçük dokunuşlar insanları mutlu ediyor. Örneğin Ören'e bir kiraz alım merkezi yaptık. Fazla para değil, eskileri yıktık, yerine yenilerini yaptık. Öyle mutlu oldular ki... Çünkü insana dokunuyorsun, insanın cebine dokunuyorsun. Ekonomi her şeyin başıdır. Kapısının önüne 15 metrekare parke taşı döşüyorsun, mutlu oluyor. Kızılca'da su sorunu vardı kötü koku yapıyordu. Onu çözdük, insanlarımız mutlu oldular. Küçücük şeyler bunlar. Kullanım alanları olsun, suyu aksın, çöpleri temizlensin, çocukları için parkları olsun, yetiyor. Köylerde yaşayan insanlar başka ne ister ki... Bir de ekonomik olarak onlara yardım etmek değil de yardımcı olmak. Yani kirazını iyi fiyata sattırmaya çalışmak, dar gelirli ailenin çocuğunun eğitim giderlerine yardımcı olmak, spor yaptırmak, müzik eğitimi aldırmak. Bir anne ve babanın en büyük sermayesi çocuklarıdır. Eğitimcilik kişiliğimde olduğu için insan odaklı çalışıyoruz. Büyükşehir ile birlikte meslek atölyesi açıyoruz şimdi... Ben seni orada eğiteyim, sen orada ürettiğin malları, haftada bir üretici pazarında sat, diyoruz. Tezgah verelim hepsi ücretsiz, ben sana yardımcı olayım cebine üç kuruş girsin, diyoruz. Benim çalışma sistemim bu. Hesapladık, 110 bin nüfusa sahibiz, benim yaptığım bir şeyden 110 bin kişiden yüzde kaçı yararlanacak, ben ona bakarım. 7'den 77'ye herkes yararlanacaksa, o doğru projedir. Dün Muhtarlar toplantısı vardı, Kültür Merkezi'ni 10 yıllığına birisine vermişler. Belediye 10 yıl boyunca sadece 1 katından yararlanıyor. 22 bin lira... Yalnızca altındaki bir dükkanın kirası 18 bin lira. Buradan Adalet ve Kalkınma Partisi ilçe başkanıma, meclis üyelerine sesleniyorum. Sen 10 yıl boyunca Kemalpaşa Belediyesi'ne 22 bin lira ver, şahıs oradan 60 bin lira para kazansın. Bunu vicdanın kabul ediyor mu? "

Kemalpaşalı çocukların Kültür Merkezi'ndeki sinemadan ücretsiz yararlanacağı, tüm sosyal faaliyetlerin ücretsiz olacağı şeklinde bir tezden bahseden Karakayalı, "Birkaç günlüğüne veriyorlar, ufak tefek sadece o kadar. Ben konferans salonunu kullanamıyorum, sinema salonu olarak kullanıyorlar. Aynı daha önceki sosyal markette yaptıkları gibi oldu. Daha sonra kapandı orası. Malzemeleri verin dağıtalım diye çağrıda bulunduk, geri dönmediler, vermediler. Ben 2 ay kendi yerime giremedim" diye konuştu.

HER AY 3 BİN PAKET GIDA DAĞITIYORUM
Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, her ay 3 bin paket gıda dağıttığını söyledi. Bir ailenin bir ay boyunca ihtiyacını karşıladıklarını anlatan Başkan Karakayalı, "Benim 15 aracım ve ekibim var. Kapı kapı dolaşıp dağıtıyoruz. Sosyal ekip köyleri bitirdi, şimdi belde belde dolaşıyorlar. O ekip 5 yıl boyunca 13 bin haneye tek tek girecek. Gelirleri ne? Hastaları var mı? Bunları da tespit ediyoruz. İhtiyacı olana psikolojik destek de veriyoruz" dedi.

Ova yollarının asfaltlanmasına Aziz Kocaoğlu döneminde başlandığını hatırlatan Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, "İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilk Kemalpaşa'dan başlamıştı ova yollarını asfaltlamaya... Aziz Başkan, başlatmıştı. Şimdi aynı hızla devam ediyor. Ova yolu çalışması ikiye katlandı diyebilirim. Büyükşehir'in ilginç bir uygulamasını başlattık. İmece usulü... İzmir'in çeşitli yerlerinden 200 kişi kiraz toplamaya geldi. Büyükşehir yemek ve ulaşımlarını karşıladı. 200 gönüllü kiraz topladı bu sene. İyi çalışan bir insan günde 50 kilo kiraz toplar. Gönüllülerin kişi başı 30 kilo topladığını düşünün. 4 günde 120 kilo eder... Bu da iyi rakamdır" diye konuştu.

GELSİN DE ÜRETİCİNİN ARASINA KATILSIN
Kemalpaşalı AK Parti Milletvekili Yaşar Kırkpınar'ın, İzmir Büyükşehir'in kiraz toplayan gönüllüleri için "Bunlar kiraz toplayamaz. Kiraz toplamanın bir usulü vardır" sözleri hatırlatılan Başkan Karakayalı, şunları söyledi:

"Muhalefet yapmış olmak için diyor bunları. Kıskanıyorlar bazı şeyleri. Geçenlerde bir açıklaması oldu,  Cumhur İttifakı'nın büyük başarısı, diye. Üniversitelileri getirdik falan... Bırak onu da bizim hiç mi katkımız olmadı? Bardağın dolu tarafına bak biraz, hep boş tarafına bakma. Muhalefet yaparken düzgün muhalefet yap. Muhalefet demek, iyiyi her zaman kötü göstermek değil ki. O çocuklar zaten kurs aldılar. İnsanın bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaması lazım. Önce bilgi sahibi ol, sor bakalım bunlar nasıl geldi diye. Tarım Daire Başkanımız onlara kurs verdi, uygulamalı olarak. Kiraz toplarken teknik elemana ihtiyaç yok ki... Yarım saat kurs gördüler, 10 dakikada alıştılar. Sor bakalım Yaşar Kırkpınar'a, bir şikayet geldi mi bu zamana kadar? Kendisine buradan çağrı yapıyorum: Gelsin Ören'e gidelim, Bağyurdu'na gidelim, Armutlu'ya gidelim, Yiğitler'e gidelim. İstediği zaman gelsin, çayımızı içsin, üreticilerin arasına katılsın."

KEMALPAŞA'YA ÜNİVERSİTE GELİYOR
"Şu anda gerçekten iyi bir yoldayız. Bu sadece Rıdvan Karakayalı'nın değil, Kemalpaşa Meclisindeki siyasi partilerimizin başarısı. Bu iş partiler üstüdür. Bir kişi niye Belediye Başkanı olmak için çabalar? Niye Meclis Üyesi olmak için çabalar? Yaşadığı yere hizmet etmek ve kalkındırmak için! 2009'dan beri katkımı ve çabamı herkes biliyor, şu andaki Adalet ve Kalkınma Partisi İlçe Başkanımız Sayın Bülent Aksakal da benim çabamı biliyor. Çünkü kendisi de katıldı yıllar önce bu çabaya. Hizmetin partisi yok.  Bir yöreyi sosyal olarak iki unsur kalkındırır. Biri üniversitedir, diğeri asker... Gidin bunların olduğu yerlere bakın. O şehirler kalkınmıştır, gelişmiştir. Bana geçen dönemde yetki verdiler. Ben de kendilerine dedim ki, 3-4 yer gösterdim. İsterseniz oturduğum Kemalpaşa Belediyesini vereyim ben çadıra çıkarım dedim. Yeter ki Kemalpaşa'ya üniversite gelsin. Bu karar kararlıyım yani..

Kemalpaşa'ya İzmir Demokrasi Üniversitesi geliyor. Devlet üniversitesi... Anlaşmamızı yaptık. Vereceğimiz yerler Ulucak'taki eski belediye binası, Torbalı yolu üzerindeki Kongre Merkezi ve iki tane düğün salonu. Gölet'te ikinci bir iskele var, orayı, bir de merkezdeki eski belediye binamızı veriyoruz. Mülkünü devretmeyeceğiz. Kaç yıl isterlerse, kullansınlar."

KONGRE MERKEZİNE İHTİYAÇ YOK
Kemalpaşa'nın kongre merkezi ihtiyacı olmadığını belirten Başkan Karakayalı, "Orada iki tane düğün salonu var. Neyin kongresini yapacaksınız orada? İzmir, burnumuzun dibinde. Ramada Otel 20 dakika... Kongreye gelen adam nerede yemek yiyecek, nerede yatacak?" diye konuştu. Karakayalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi ben oraya 6 güvenlik görevlisi vereceğim. Güvenlik görevlilerinin maliyeti 30 bin lira. Orada iki düğün salonu var. Haftada iki gün düğün vereceksin, bilemedin üç düğün olacak. Elektriği, suyu, yıpranması, camı, sandalyesi, masası 800 liraya kiraya ver öyle mi? Belediye düğün salonu yapar mı? Yapar ama olmayan yerde yapar. Gider, köyde yaparsın, Ören'de yaparsın. Merkezde 300 metrede bir düğün salonu var. Ben geçen dönem 2 tane proje yaptım. Biri pazaryeri, diğeri rekreasyon alanı... Pazaryerine gitmeyen kimse yok. Rekreasyon alanına da öyle. Kalkıp da ben yüzme havuzu yapmam arkadaş. Kapalı yüzme havuzuna 110 bin kişiden kaç kişi gitti? Kaç kişi kullandı? Şu anda 15 kişi vardır. Kış döneminde aylık 50 bin lira masrafı var havuzun... Bana günah değil mi? Gölpark olsun, park ormanı olsun hepsi faaliyetlerine devam ediyor. Oradaki sosyal tedbirleri alarak, sosyal mesafeyi koruyarak çalışıyorlar. Geldiğimden beri gondollar bağlandı, öylece duruyor. Çalışmadı gondollar, daha çalıştırmayı düşünmedim."

HOBİ BAHÇELERİYLE HALA SAVAŞIYORUM
Başkan Karakayalı, ilçedeki hobi bahçelerinin yıkımı konusunda şu bilgileri verdi:

"Ben 2009'dan beri hobi bahçelerine karşılım. Bununla hala savaşıyorum. Kemalpaşa'da 2014'te bir tane bile hobi bahçesi kalmamıştı. 2014-2019 imar barışı ile mantar gibi bittiler. Yeniden mücadele etmeye başladım. Niye mücadele ediyorum? Çünkü ben çiftçi bir aileden geliyorum. Babam devlet memuruydu ama çiftçilikle uğraşıyordu. Bir ürünü meydana getirirken verilen emeği bilirim, ondan para kazanmanın hazzını bilirim, orada büyüdüm çünkü. 500 metrekare alanın içine 200 metrekare ev koy. Ondan sonra benim 1. sınıf tarım alanımın içinde dubleks evde yaşa. Algısı yok, vergisi yok. Ondan sonra emlakçı 300 bin liralık yeri 3 milyona satsın. Sonra da ekmeğimle oynuyorsun derler. Oysa sen benim ekmeğimle oynuyorsun, Türkiye'nin ekmeğiyle oynuyorsun. Bunlar zaten kaçak yapılar. Önce ceza kesiyoruz, kaçak yapı yapmışsın deyip mühürlüyoruz ve yık diyoruz. Yıkmazsa biz yıkıyoruz. Şimdiden başladım ceza kesmeye... Bir yandan da belediyeye gelir oluyor. Asla ve asla hobi bahçesi satanlara vatandaşlarımız inanmasınlar. Yalan söylüyorlar, eninde sonunda o yerler yıkılacak. Menderes'te de çoktu, Menderes Belediye Başkanımız da bu konuda mustarip. Böyle bir yapılaşma kabul edilemez."

ET ALIMI, KOOPERATİFLERDEN
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Halilbeyli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nden tonlarca et aldığını, bundan memnuniyet duyduğunu anlatan Bakan Karakayalı, "Tunç başkanım çok çeşitli yerlerden aldı eti... Etlerin tamamı, yüzde 100 kooperatif malıdır. Biz kooperatifleşmeden tarımda öne geçemeyiz, para kazanamayız. Oybirliğiyle Meclis'ten geçen bir yatırımımız var. Aşağı Kızılca'da 25 yıldan beri bir şey yapılmamış. Oraya meyve işleme, kurutma tesisi kuralım, kooperatife devredelim dedik. Kirazda katma değer olsun istedik. Kiraz başta olmak üzere, şeftali, erik, armut, elma gibi meyveler de işlenecek. Kemalpaşa Türkiye'de kirazın başkentidir. Dünyada kirazın ilk çıktığı yerdir. 85 bin ton kiraz üretiyoruz, çok önemli bir durum." dedi.

NEPTÜN HANIMI KARDEŞİM GİBİ SEVİYORUM
İzmir Büyükşehir ile uyum içinde çalıştıklarını anlatan Karakayalı, "Müthiş bir uyum içindeyiz. Tunç başkanımızın eşi Neptün Hanım, çok iyi bir insan. Çok iyi bir dostluğumuz var. Hayatını üreticilere adamış bir insan. Büyükşehir Meclisi'nde Neptün hanım için çok çirkin şeyler söylediler. Neptün hanım, kadınların öne çıkması için uğraşan, kardeşim gibi sevdiğim biri. Türk çiftçisinin de kooperatifçiliğin de öncüsü durumunda. Tekrar söylüyorum, Türk tarımının kurtuluşu, çiftçinin kurtuluşu, kooperatifleşmekle mümkündür" dedi.

"Kemalpaşalılar, Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli'den ne bekliyor?" sorusuna, "Kiraz döneminde, kiraz alım merkezi kurduklarını, orada açılış yaptıklarını belirttiler. Bakan bey, canlı yayınla kiraz alım merkezine bağlandı. Bu işler, telekonferansla olacak işler değil. Halkın ayağına gideceksin. Oturacaksın onlarla, halkım ne istiyorsun, diye soracaksın. Kemalpaşa Belediyesi yok orada. Kimse beni çağırmıyor. Kiraz üreticisinin başıyım ben, kirazı benden sor." yanıtını verdi. Başkan Karakayalı, bu yok saymanın kasıtlı yapılıp yapılmadığına dair soruya da şu yanıtı verdi:

"Kasıtlı mi yapıyorlar, bilmiyorum ama bizi yok saydıkları bir gerçek. Belediye, memleketin can damarıdır. Ben seçilmiş bir insanım, her şeyin içindeyim. Buradan sesleniyorum, beni varsaysınlar. Bırakın Belediye başkanlığını, abi olarak çoğundan yaşça büyüğüm. Kültür olarak da üstünüm. Her şeyi tartışabilirim. Benim bir tecrübem var. Hedefimiz yerelde kalkınmayı sağlamak. Büyükşehir olmazsa olmaz. Tunç Başkan kendini adamış bir başkan, eşiyle birlikte dünyaya entegre olmuşlar. Halilbeyli'de Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi kuruluyor."

BENİM ÇALIŞANIM ZATEN 300 KİŞİ...
Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, 300 kişiyi işten çıkardığı iddialarına da cevap verdi. "Benim çalışan sayım zaten 300 kişi" diyen Başkan Karakayalı, "Yalan söylüyorlar. Benim zaten çalışan sayım 300... Hepsini nasıl işten çıkarabilirim? Dediğim gibi, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorlar. Bunu meclis üyelerime de açıkladım. 65 kişi, kendi isteğiyle ayrıldı. Siyasi insanlardı, uyum problemleri oldu. Ben kimsenin ekmeğiyle oynamam ama Belediyemde kimse siyaset yapmayacak. Ben ekmek vereceğim benim ekmek verdiğim gelip benim partime küfür, hakaret edecek yok öyle bir şey. Siyaseti belediye başkanı yapar. Seçim zamanı oyunu hangi partiye veriyorsan ver sonra çalışmaya devam et. Burada kimse bana veya partime laf atmak hakkı değil, dersen çıkartırım. Ben parti kanalıyla işe girdim, istediğimi yaparım, ben çalışmam, dersen ben buna karşıyım. Bunun gibi insanları işten çıkardım. Şimdi hepsi benim aleyhimde yazıp çiziyor" açıklamasında bulundu..

PLANLARI BEĞENMEYİP DAVA AÇTILAR
Başkan Karakayalı, kentsel dönüşümle ilgili gelişmeleri ve vatandaşın neden yargıya gittiğini de anlattı: "Dernek kurmuşlardı. Dernek mahkemeyi kazandı durdurma kararı aldılar. Planları beğenmedikleri için dava açtılar, kazandılar. Bizim hedefimiz şu, insanlar mağdur olmadan Büyükşehir ile birlikte yapmak. Büyükşehir gelsin planı yapalım. Yıkmak mı istiyorsun yık. Müteahhide mi vermek istiyorsun ver. Oturmak mı istiyorsun, otur. Ama imar planını ben yapayım, düzgün bir şekilde." . yapayım ben düzgün şekilde. Arkadaşlarla toplantı yaptık, hedefimizde 20 madde var. Kalan 4 yıl içerisinde bunların hepsi yapılacak dedim. Bunlarda ne var? Et entegre tesisi, üniversite, dershane, kiraz alım merkezi, Ören ve Bağyurdu futbol sahaları, Rekreasyon alanları gibi... Bunların hepsi yapılacak dedim. Biz bunları yaptığımız zaman zaten verdiğimiz sözleri yerine getiriyoruz.  Birincisi meyve işleme fabrikası, ikincisi üniversite, üçüncüsü metro... Metro, ulaşım açısından çok önemli. Metroyu 2030'da değil, 2023'te geçirmek istiyoruz.