Başkan İduğ açıkladı: Depremzedeler için acil ihtiyaç listesi!

EGEDESONSÖZ- Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı. İduğ, depremden bu yana devam eden arama kurtarma çalışmalarında son durum ile deprem sonrası yapılacak hamleler hakkında bilgiler verdi.

HÜKÜMETLE BİRLİKTE ÇALIŞMAMIZ LAZIM
Depremi İzmir’e gösterilen ‘sarı kart’ olarak değerlendiren Başkan İduğ, “Şu anda yaşadığımız deprem İzmir depremi değil. İzmir için ucuz kurtulduğumuz bir deprem. Sisam açıklarındaki fayın kırılması sonucu yaşadığımız bir olay. İzmir fayı kırılmadı. Ölenlerimiz, yaralılarımız, kullanılamaz binalarımız var. Bu deprem İzmir merkezinde olsaydı sonuçlar çok daha kötü olurdu. Bunu ben sarı kart olarak görüyorum. Hükümetle birlikte çalışmamız her şeye hızlı bir şekilde çalışmamız lazım. Ahmet Piriştina’nın çalışması raflarda kalmıştı, Tunç Başkanımızla birlikte İzmir’de başlayıp tüm Türkiye’ye yayılması gerekir. Birlik olmamız gerekiyor” dedi.

BELEDİYEYE 1250 BAŞVURU
Bornova’da 1250 vatandaşın belediyeye başvurduğunu söyleyen İduğ, “Ekspertiz istiyor vatandaşlar. İnsanlar sokakta evlerine girmek istiyor çünkü kışa giriyoruz. Bakanlık da ciddi bir çalışma başlattı, İzmir Büyükşehir Belediyesi envanter çalışması yaptı, biz ona keza ciddi anlamda çalışıyoruz. Bugünden itibaren yaraları saracağız ama bundan sonra en önemli konu olayın bütününe bakmak. Sadece Bornova, Bayraklı için değil tüm Türkiye için…” dedi.

BAŞKANLIK KUTSAL BİR İŞ… SORUMLULUK BİZ ÖLÜNCEYE DEK SÜRECEK
Yıkım olduğu bölgenin geçmişi hakkında konuşan İduğ, “hakim olmadığım bir konu olursa ben o işi yapmam. 60 bin üzerinde konut var Çamdibi tarafında orta veya daha fazla riskli olan bina oranı yüzde 15. Bence Bornova dediğiniz zaman risk ancak zemin etüdüyle ortaya konabilir. Bayraklı, Bornova’ya bağlıydı orada yetiştik ve orası tarım bölgesidir. Bu işin aslında temelinde ekonomi yatar. Bu bölge genelde kooperatif olarak yapılmış ve daha sonra isimleri dönüştürülmüş. Çünkü meclis kararlarıyla kooperatiflere yüzde 10 daha fazla inşaat yapma hakkı verilmiş. 93 yıllarındaki mevzuatlar c15, c17 beton kalitesiyle yapılmış, radyal temel bilinmiyor bile. Dolayısıyla ekonomiyi ön planda tutan tarım alanlarında yapılmış kooperatiflerin geldiği bir nokta. Belediye başkanlığı kutsal bir iş… Sorumluluk biz ölünceye kadar devam edecek bizimle” dedi.

 VATANDAŞ İSTEMEDEN KİMSE YIKAMAZ
Bayraklı’daki binalarla ilgili 2012 yılında bakanlığa başvuru yapıldığını söyleyen İduğ, “O dönemde yapılan inşaatların Hasan Karabağ döneminde çürük olduğu 2012 yılında tespit ediliyor. Vatandaş istemeden hiç kimse yıkamaz. Güçlendirme ile ilgili talepte bulunması gerekiyor bakanlığa. Bakanlık 90 gün içinde geri dönüş yapacak ve belediye tarafından yık ya da güçlendir denecek. Bana göre kamuoyunu yanlış yönlendiren veriler var. İhbar olmadan bu tip şeylere girmek mümkün değil. Yıkım tamamen vatandaşın tercihi... Bakanlık ya da yerel yönetimlerin arasındaki iletişimsizliğin önüne geçilmeli. Topu oraya buraya atmanın anlamı yok. Bir facia yaşadık. Mevcutları güçlendirmeliyiz, zemin etüdü güçlü olmayan yerde güçlendirmeyi doğru bulmuyorum. Geçmişten bu güne kaç tane deprem yaşandı. O açıdan zaman kaybetmeden bu acıları saracağız. Stratejik olarak tedbirlerimizi alıp hükümetle birlikte çalışmalıyız” dedi.

BORNOVA’DA YIKILAN BİNA YOK
Sorunlu binalara girilmemesi çağrısı yapan Başkan İduğ, “Emniyet müdürüyle konuştum, güvenlik konusunda tam tedbir alındı. Yıkılan bir bina depremden 11 dakika sonra yıkıldı. 5 dakikayla olacak mesele değil kimse evlere girmemeli. Müsaade edilmemeli. Hiçbir şey candan değerli değil. Şu anda çadır kentleri kurduk, her türlü olanak sağlandı. Eksikleri gidererek çalışıyoruz. Bu süreyi geçirmemiz gerekiyor, biraz sabırlı olacağız. Türkiye’de bütün illerden geçmiş olsun mesajı aldım. Bornova’da yıkılan bina yok. 14 binada hafif çatlaklar var. Bornova’da bir sıkıntı yok sıkıntı. Bayraklı’da neden? Çünkü zemin sıvılaşmış durumda. Benim uzmanlık alanım değil. Doğru olan şey şu ki oralarda yapılacak inşaatların yeni deprem yönetmeliğine ve c35 beton kalitesine uygun olarak yapılmalı. O günkü hazır beton sistemi yoktu ama şimdi var. O zaman her şey göz kararıyla yapıldı. Özkanlar tarafındaki inşaatların önemli bir kısmı hazır betonla yapılmadı. Özkanlar’da alan tarım alanıydı. Bayraklı’ya adalet sarayı yapıldı altından fay hattı geçiyor bilinmiyor muydu? Devlet kamu olarak oralara bu yatırımı yapıyorsa yine çok korktuğum bir şeyi söyleyeyim inanın bir gece hiç uyumadım. Ege Üniversitesi Hastanesi 1960-70 yıllarında yapılmıştır. Ben en çok ondan korktum. Düşünün o hastaneye bir şey olsaydı bu 6.9 da? Hele bu koronanın yaşandığı dönemde. Hal böyleyken stratejinin altında biraz da bu yatıyor, bilim adamlarıyla bu işin uzmanlarıyla bir araya gelip bu işi hükümetin doğru bir noktaya getirmesi lazım. efendim fay hattının üzerinden geçen yere hastane kuruldu, rafineri kuruldu, adalet sarayı yapıldı. Bayraklı adalet sarayını oraya kurarsanız etrafına birçok bina gelir. Bunları daha bütün olarak görmek lazım ” dedi.

MÜLTECİLERE KAYNAK AKTARAN ÜLKE BUNUN ÜZERİNDEN DE GELİR
Yıkım sonrası yapılması planlanan kentsel dönüşüm hakkında konuşan İduğ, “Bu işin temelinde ekonomi var. Bu hükümetin sorumluluğu olan bir konu. Dolayısıyla yıkılan yerler yapılacaktır ama eskisi gibi büyük olmayacaktır tabi. Kredi garanti fonundaki gibi olacaktır. Kiracı için, ev sahibi için daha farklı şeyler konuşuluyor. Bu ülke zengin bir ülke kaynakları doğru kullanırsak üstesinden gelebiliriz. Mültecilere ciddi bir kaynak harcayan bir ülke bundan dolayı bunun üzerinden de rahatlıkla gelinebileceğini düşünüyorum” dedi.

REKTÖR BEY VAKALARIN 1 HAFTA İÇERİSİNDE ARTACAĞINI SÖYLEDİ
Pandemi ile depremin aynı zamanda olması sebebiyle çok dikkat edilmesinin altını çizen İduğ, “Bizim bu envanter çalışmasından sonra ortaya koyacağımız bir kira yardımı evlerin tekrar yenilenmesiyle ilgili bir finansal yapı ve insanları bu dönemde kovidden koruyacak çalışmalara hız vermemiz gerekmekte. Çünkü biz dört gündür depremle iç  içeyiz bir süre daha devam edecek. Kovid-19 devam ediyor. Biz bu deprem bölgesinde temasa, sosyal mesafeye dikkat edemezdik. Rektör beyi ziyaret ettik, Ege Üniversitesi Hastanesi’nde özellikle bu konuya değindi. Rakamların bir hafta içinde artacağını belirtti. Öyle bir 2020 yaşıyoruz ki bir uzaylılar gelmedi. Her şeyi aşacak mücadele gücüne sahibiz yeter ki bilinçli olalım” dedi.

ÇAMDİBİ’NE AMBULANS GİREMİYOR
Bornova’daki kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında konuşan Başkan İduğ, “Ben Bornova’ya bütün bakıyorum. 100-200 hektarla çözmek mümkün değil. İmar açma yetkisi bizde değil. Bizler binlik kararları planlayan yapıdayız. Üst ölçekli planlar büyükşehir ve bakanlık tarafından gelir. Altındağ’da, Çamdibi’nde iki buçuk emsal alınmış kararlar var. Orada yoğunluk arttırır. Bunların hepsi planlanarak yapılır. Asıl konu strateji… Eğer imar açacaksanız önce zemin etüdü yaparsınız, alt yapısını, ulaşımını çevresini planlar sonra imara açarsınız. Bunları yapılmadan binaların yapılması çok çirkin bir ulaşım ve inanılmaz sorunları yanında getiriyor. Depremle ilgili konular bunların iyileşmesine sebep olacak. Bugün  çamdibine ambulans giremiyor. Bu şekilde yaşamaya devam edemeyiz. Ben altındağ ÇAmdibi Pınarbaşı olarak ayırmıyorum Bornovaya büyün olarak bakıyorum. Bu ülke zaten deprem bölgesi. İnsan hafızası 18 günde her şeyi unutuyor. Bunları atlamamız unutmamız lazım” dedi.

MUAZZAM BİR DAYANIŞMA VAR
Depremin hemen ardından muazzam bir dayanışmanın örüldüğüne dikkat çeken Başkan İduğ, “Türkiye’de ciddi bir dayanışma ruhu inanılmaz güçlü bir şekilde devam ediyor. Tunç başkan ihtiyaç analizi koydu ortaya.  3 yaşındaki bir çocuğu enkazdan çıkıyor ve köfte ayran istiyor. Biz de bu gün menümüzü köfte ayran yaptık. Bu çok değerli… Dayanışma ruhuyla bize destek veren herkese teşekkür ederim. Tecrübeli olan aileler çok daha duyarlı hareket ettiler. Hala panik atak olan yüzlerce insan var. Yardım etmek isteyen bir sürü insan var hala. Ben çok minnettarım. Bu ülkenin sırtı yere gelmez ancak bunu doğru yerlerde kullanmamız lazım. 50 bin üzerinde yemek dağıtan yemek fabrikaları Büyükşehir’e destek veriyor. Herkes yapabileceklerini yapıyor, çok başarılı. Sanayicilerin desteği inanılmaz. Çok insan tanıyoruz. İnsanlar hem geçmiş olsun diye hem de ne yapabiliriz diye yazıyor. Gerekli destekleri almamız lazım. Giysiyle ilgili tasnif konusunda bir sıkıntı var. Isıtıcı, yatak, sandalye, masa daha büyük ihtiyaç şu an. Koç Grubu’ndan bir tır geldi bugün. İçinde bulaşık makinesi, yıkama kurutma her şey var. Yemek, parkur tırı ve halk butik tırımız var. Fakat ben çadırları gezdiğimde 3 tane eksik gördüm bugün ve hemen giderdik. Çadır var, yatak yok. Mat şu anda temin ediliyor biz tek kişilik yataklar temin ettik. Çadır kumaş yerde nasıl yatacaksınız kış geliyor. Biz yatak temin ettik. Her çadırın numarasına göre teslim edeceğiz, zimmetli bir şekilde. Çadırın önünde oturabileceği bir masası sandalyesi yok yerde oturuyor. Yerde yemek yiyor, ona bir masa kişi sayısına göre sandalye vereceğiz ki gün içinde otursun. Kışa geliyoruz, çadır kentlerde bir doğalgaz çalışması var. Sayın Başkanımız bugün açıklayacak. Çevremdeki iş dünyası ne lazım dediğinde ısıtıcı lazım dedik. Tüplü ısıtıcıdan panele kadar ciddi anlamda gönderdiler. Battaniye gönderdiler, ben bunların üzerine yoğunlaştım. Her gün büyükşehir belediyesi ve AFAD’ın inanılmaz çalışması var. 3 tane eksik gördük bugün ve hemen giderdik. Biz tek kişilik yataklar temin ettik. Her çadırın numarasına göre teslim edeceğiz. Çadırların olduğu yerlerde internet ve elektrik sistemleri çözüldü. Türk Telekom internet sorununa çözüm buldu. Her gün gezerek ihtiyaçları saptamaya devam edeceğiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri üzerine düşenleri yapan bir kurum. İyi ki kamyonları, damperleri satın almışız. 24 saat orada çalışıyorlar. Biz bir bütün olarak bu krizi yönetiyoruz” dedi.

BAYRAKLI’DA REZERV ALAN KALMADI
Bayraklı’da rezerv alan kalmadığına dikkat çeken İduğ, “Mevcut yerleri yıkıldıktan sonra göreceksiniz. Bornova’ya doğru genişlemek lazım… Bizim 12 köyümüz var. Niye insanlar tepelere ev yapıyor? İzmir inanılmaz bir güç alıyor, bu konut stoğu sürekli bir ihtiyaç. Kaliteli yapı, radyal temeller daha önemli… Mevcut yerlere tekrar yapacaksak mevzuat ve yönetmeliklere dikkat etmeliyiz” dedi.

Bornova’daki birçok binanın imar affından yararlandığını söyleyen İduğ, “Hükümetle ilgili ikinci eleştirim, İmar affı, efendim ne demek 2 katlı evi adam 5 katlı yapmış. oradaki insan 50 yıldır orada yaşıyor 5 katlı bir binaya sahip olmuş ve 5 daire istiyor. Af var. İnsanlar parasını yatırmış. O resmileşti ve bitti. Bu deprem Altındağ, Çamdibi merkezli olsaydı tamamen biterdi, bir tane bina kalmazdı. Şu an kimse oraya 5 kat yapamaz sınır 2 kattır. Ben göçmen bir aileyim, burada bir komşuluk ilişkisi var. O ilişkiyi koparmamızı vatandaş istemedikçe benden kimse beklemesin. Vatandaş ne zaman evet derse planlarımız hazır biz harekete geçeceğiz” dedi.

Depremde siyaset üstü bir anlayışa ihtiyaç olduğunu söyleyen İduğ, “Enkaz altında kurtulmayı bekleyen onlarca insan varken şov yapmayı doğru bulmuyorum. Yapanlarda yanlış yapmıştır önemli olan burada ana konuya odaklanmak ve işi kolaylaştırmaktır İzmir büyükşehir belediyesi yerel yönetimlerle devletiyle beklentileri karşılayan bir çalışma içerisinde olmalı ideali budur. Ben buradaki farklı konuşmaları doğru bulmuyorum. Özellikle bu gibi konuların artık tek vücut halinde olması gerektiğini düşünüyorum, siyaset üstü bir duruşa ihtiyaç var. Canımız yanıyor. Dolayısıyla ‘sen yaptın ben yaptım’dan çok bu işi nasıl ve neden yaptığımız önemli. Mutlaka eksiklikler var bunlardan ders almak gerekiyor.” diye konuştu.