Balon balığına 'deniz ayakkabısı' tedbiri

Salgın sürecinde balık tutma yasağı uygulamasının sona ermesiyle amatör balıkçılar tekneyle açılıp ya da kıyıdan oltalarıyla balık tutmanın keyfini yaşadı. Akdeniz'in mavi sularına açılan amatör balıkçılar, oltalarına takılan balon balığı sayısındaki artışa şaşırdı. Yakalanan balon balıklarının birçoğu, çeneleriyle misinayı koparıp oltaya zarar verdi. Balon balıklarının zaman zaman da oltaya takılan farklı türdeki balıkları yediği görüldü. Balıkçıların oltasına çok sayıda küçük boy balon balığının yanı sıra, 50 santimetreye yakın balon balığı da takıldı. Amatör balıkçıların yakaladığı yaklaşık 4 kilo ağırlığındaki balon balığı büyüklüğüyle şaşkınlık yarattı.

GÖRÜNTÜSÜ VE SESİ ÜRKÜTTÜ
Oltasını denizin dibinde mercan balığı yakalamak için suya bırakan amatör balıkçı, hem mercan hem de balon balığını tekneye çekti. Olta ucundaki yemi ve mercan balığını yemek isterken yakalanan balon balığı su yüzeyinde de çıkardığı değişik sesle dikkati çekti. Sivri dişleriyle ürkütücü görünüme sahip balon balığının çenesinin altında havayla şişirdiği keseye su biriktirdiği gözlendi. Balon balığını yakalayan balıkçılar ölmesini bekliyor ya da denizde yaşamını sürdürememesi için kuyruğunu kesip, suya bırakıyor.

'BALON BALIĞI DENİZ TABANINDA YAŞAR'
Açıkta genellikle büyük boy balon balığı yakalayan balıkçılar, kıyıda da zaman zaman oltalarında küçük türdeki balon balıklarına rastladı. Su altında inceleme yapan Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, deniz dibindeki balon balıklarını görüntüledi. Balon balıklarının deniz tabanında yaşadığını dile getiren Prof. Dr. Gökoğlu, deniz dibindeki kurtçukla, istiridye, midye, salyangoz kabuklarını kırarak, küçük balık ve yengeç yiyerek beslenen balon balığının balıkçıların oltasına takılı yemin peşinden yüzeye doğru çıktığını anlattı.

'BÖYLE BİR SALDIRI RİSKİ YOK'
Balon balığının 7 türe sahip olduğunu ve Antalya açıklarında yaygın olarak iki tür görüldüğünü anlatan Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, bu türlerden birinin büyük, diğerinin de küçük boy olduğuna dikkati çekti. Küçük boy balon balığının kıyıda dalgaların vurduğu yere kadar yaklaştığını anlatan Prof. Dr. Gökoğlu, "Balon balığının herhangi bir saldırı riski şu an mevcut değil. Daha önce birtakım vakalar oldu. Bu muhtemelen balon balığının kurtçuk sanarak hedef şaşırması. Ancak bu vakanın da balon balığından kaynaklandığı net değil. Korkmaya gerek yok. Balon balıkları doğal yaşam alanlarında saldırsaydı okyanusta kimse yüzemezdi. Böyle bir saldırı riski yok" dedi.

'DENİZ AYAKKABILARINI GİYSİNLER'
Dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili'nin çakıllık bir alan olması nedeniyle balon balığı saldırısı açısından riski bulunmadığına değinen Prof. Dr. Gökoğlu, "Ancak falezlerdeki kayalık bölgelerde balon balığı, aslan balığı, deniz kestanesi var. Aslan balığının da saldırganlığıyla ilgili olarak da henüz bir vaka yok. Sadece tutma sonucu ayağa saplanma gibi bir vaka var. Kayalık alanlarda denize girerken balon balığı, istiridye, midye, aslan balığı, deniz kestanesi riski açısından insanlarımız kayalık bölgelerde ayaklarına deniz ayakkabılarını giysinler" diye konuştu.

'DALGALARIN VURDUĞU YERDE GÖRÜLÜYOR'
Küçük türdeki balon balıklarının sahilde dalgaların vurduğu yerde gözlemlendiğini dile getiren Gökoğlu, şunları söyledi:

"Sahilde balon balığına karşı tedbir amacıyla deniz ayakkabısıyla girsinler. Zaman zaman dalgaların vurduğu yerde balon balığı görebiliyoruz. Ayağımızın altından kalkan çakılların arasındaki kurtçukları yiyor. Kıyıya yaklaşan balon balığı çok küçük bir tür, onun insanın ayağını, elini ısırıp koparma riski yok. Korkmaya gerek yok. İri balık da kıyıya kadar yaklaşmıyor. Açıkta rastlıyoruz ancak saldırması durumu olsaydı dalgıçlar risk olurdu. Balon sürekli balıkları aktif hayvanlar değiller. Zeminde duruyorlar ve buldukları yemlerle yani o bölgedeki kurtçuklarla, istiridye, midye, salyangoz kabuklarını kırarak besleniyorlar. Ayrıca küçük balık ve yengeç yiyorlar. Balıkçıların oltalarına takılı yemi de yem olarak değerlendirdiği için yüzeye doğru çıkıyorlar. İnsanlar için bir risk yok rahatlıkla denize girebilirler." (DHA)