Prof. Dr. Veysel Eroğlu, yaradılanı yaratandan dolayı sevdiklerini, onlar olmasa zaten dünyanın da olmayacağını ifade ederek “Tabiatı en iyi koruyan ülke biziz” dedi.
“BİZLER TABİATI KORUMAKLA, ORMANLARI KORUMAKLA GÖREVLİYİZ”
Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bakanlığının bünyesinde bulunan Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü kapsamında 15 adet bölge müdürlüğü kurduklarını belirterek “Bizler tabiatı korumak için çalışıyoruz. İşimizi en iyi şekilde yapma gayreti içindeyiz. Çünkü biz tabiatı ve ormanları korumakla görevliyiz. Çevreyi, doğayı koruyan en iyi hükümet bizim hükümetimiz. Kendim çevre profesörüyüm. Binlerce talebe, mühendis yetiştirdim. Orman ve su işlerinin başında biri olarak görevim en çok tabiatı, hayvanları, yaban hayvanlarını, suyu ve su kaynaklarını korumak olmuştur. Ormanları koruma konusunda dünyada bir numarayız” diye konuştu.
İZMİR’E MESİRE ALANI SÜRPRİZİ
Dünya’da orman varlığının azalmasına karşın ülkemizde orman varlığının son 12 yılda
9 milyon dekar artığını kaydeden Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ülkemizde odun servetinin yüzde 20 artığını bunun yanı sıra milli parkların, tabiat alanlarının ve sulak alanlarında artığı bilgisini verdi.
İzmir’e bir sürprizi olduğunu açıklayan Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şehri mesirelik alanlarla donatacaklarını ifade ederek, “İzmirlilerin hoşça vakit geçirmeleri için burada çok sayıda mesire alanı yapacağız. Bugün bir sergimiz var amacı biz tabiatı koruyoruz. Bu foto sergisinde tabiatı nasıl koruyoruz göreceğiz. Ormanların kuşların faydasını bitiremeyiz. Bunlar olmasa ülkemiz çöl olur. Hep birlikte ormanları, sulak alanları, parkları koruyacağız.”
“VAZİFEMİZ YABAN HAYATINI DA KORUMAK”
Hayvan severlere çok teşekkür ettiğini belirterek konuşmasını sürdüren Prof. Dr. Veysel Eroğlu “Hayvan severlerimizin çok güzel fikirleri oldu komisyona katılarak, taslak oy birliğiyle geçti. Hayvanları korumak için herkes kenetlendi. Bizim vazifemiz yaban hayatını da korumak. Evcil hayvanlara da sahip çıkın dediler, memnuniyet biz bu görevi de üstlendik” dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Kış aylarında veya kurak dönemlerde hayvanların su ve yem ihtiyacını karşılıyoruz. 12 yıldır yaban hayatına ve sokak hayvanlarına destek veriyoruz. Ulaşılamayan bölgelere helikopterle sakatat bırakıyoruz. Bu bizim vazifemiz. Orman teşkilatımız yaban hayatındaki hayvanların su ihtiyacını karşılamak için su havuzları, göletler yapıyor. Bugüne kadar 2 bin 500 gölet yapıldı. Kışın da yem bırakıyoruz. 2003- 2014 yıllarında İzmir’e 10 bin 500 kilogram yem bıraktık. Bunun dışında yaban hayatı geliştirme sahaları ilan ettik. Hayvanlarımızı rahatsız edici faaliyete izin vermiyoruz. Türkiye avucumuzun içinde, her hayvan çeşitliliğini tespit ettik ve onları koruyoruz. Türkiye’nin yüzde 10’unu yaban hayatı koruma alanı olarak ayırdık. Buralarda hiçbir faaliyete izin vermiyoruz.
Artık otomatik yemleme makineleri aldık. Aslında belediyelerin görevi ama biz yapıyoruz. Hem geri kazanacağız hem de su ve mama kedi, köpekler için akacak. Hayvanlara tedavi aşılama merkezi yapacağız. Bunları kanun gereği sokağa bırakacağız. Bir çip yerleştireceğiz, bir nüfus cüzdanı olacak hayvanın. Onu sokağa atamayacak. Çocuğum sevdi alayım sonra atıyım demek yok. İzmir’de geçici hayvan bakım tedavi merkezi kuracağız. 5 yıldızlı hayvan bakım evi yapacağız. ABD, AB gelsin projeyi bizden alsın. Biz hayvanları korumak için özel olarak doğa koruma milli parklar içinde ekip kurduk ve bu maksatla 6 hedef belirledik. Hayvanlarımızı işaretleyeceğiz, kısırlaştıracağız, aşılayacağız, sahiplendireceğiz, kontrol altına alacağız” diye konuştu.
Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, ayrıca en son hedef olarak da insanları bilinçlendireceğiz diyerek sözlerini tamamladı ve emeği geçen, destek veren tüm kurumlara teşekkür etti.