Araştırmacı Yaldız’dan ‘anket’ değerlendirmesi... Dağ ve Tugay arasındaki fark ne durumda?

EGEDESONSÖZ – Gazeteci - Yazar ve İntegral Araştırma Şirketi Genel Koordinatörü Ümit Yaldız Sonsöz TV’nin konuğu oldu.

Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Yaldız, ayrıca gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

SEÇİM “KENTLERİ YÖNETECEKLERİ SEÇECEĞİZ” BAĞLAMINDA YÜRÜMÜYOR
Yerel seçimlerin İstanbul Seçimi’ne dönüştüğünü söyleyen Yaldız, “2024 yerel seçimlerine bir isim vermemiz gerekse bunun İstanbul seçimi olduğunu söyleyebiliriz. Bu seçim İzmir'de, Ankara’da önemli evet, ancak bu seçim bir İstanbul seçimidir. Bu seçim halef ve selefin ikinci raunttur. Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin son çeyrek asırdaki en büyük siyasi liderdir. Türk siyasetini, siyaseti sonuç alma olarak görüyorsak  1994'de İstanbul ile başlayan yolculuğunu 2002'den beri kesintisiz sürdüren bir lider var. Ara ara tabii ki tökezliyor. 2019'da muhalefetin tek vücut haline gelmesi nedeniyle büyükşehirlerde bir hüsrana uğradığını görüyoruz. O hüsranın ardından 14 Mayıs seçimlerinde devamının geleceği yorumları boşa çıktı. Erdoğan yeniden balkon konuşması yaptı. Burada seçmen hemen 9 ay sonra yeniden sandık başına gidiyor. Bu seçim hiçbir zaman kentleri yönetecekleri seçeceğiz bağlamında yürümüyor” dedi.

İSTANBUL'DA YAPILAN MÜCADELE TÜM TÜRKİYE'YE FARKLI ENERJİ YAYIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında geçen yarışa dikkat çeken Yaldız, “Türkiye 2017 referandumundan itibaren ittifaklarla seçim yapmaya alıştı. Yerel seçimleri de genel seçim havasında yaşıyoruz. İmamoğlu ve Erdoğan arasında güç savaşı var İstanbul'da İki tarafın çatışmasında Kurum etkisizleştiğini görüyoruz. İstanbul'da yapılan mücadele tüm Türkiye'ye farklı enerji yayıyor ve İstanbul'daki İmamoğlu'nun gücü ve karizması diğer illerde de CHP’nin artı hanesine yazıyor” diye konuştu.

CHP BAZI İLÇELERİ KIL PAYI KURTARIRSA ONU DA DEM PARTİ SEÇMENİNE BORÇLU OLACAK
İzmir’de tüm partilerin en iddialı adaylarla yola çıktığını belirten Yaldız, “Bu seçimde tüm partiler aday çıkarmış gibi görünebilir. Partiler biz bu ittifakı bozduk diyebilir... Hatta en iddialı adaylarla yola çıktılar. Ancak seçmen gel dediğinde gelen, git dediğinde giden yapıda değil. Seçmenin alışkanlığı var. Bir parti yerel seçim alışkanlığını bıraktıysa kolay kolay dönemiyor. MHP bunu İzmir'de yaşadı. En iddialı adayları ile bile yerel seçim partisi olmayı başaramadılar. Partiler en güçlü aktörleri ile yola çıkmış olsalar da seçen partilerin kurulları ile aynı noktada değil. Bunu İzmir'de yaşadık. Son 1 hafta 10 güne kadar DEM Parti’nin 3'üncü parti olacağını söylemiştim. Şu an DEM Parti 4'üncü parti durumunda. DEM, Nevruz’dan sonra iç tartışma yaşadı. Leyla Zana çıktı ve yaptığı konuşma Erdoğan'ın kontrolünde yapılmış açıklamalar olarak algılandı. Belli kurmayların yaptığı açıklamalar seçim sonrası yeni bir barış sürecinin önünü açacak bir anlaşma gibi anlaşıldı. Buna itiraz eden bir DEM Parti seçmeni var. DEM Parti sadece Ankara'dan yönetilmiyor, 40 tane merkezi var neredeyse. Bir de Ekrem İmamoğlu faktörü var. O da seviliyor DEM Parti seçmeni tarafından. DEM Partisi seçmeni İzmir, İstanbul gibi pek çok büyükşehirde 2019'a doğru evrilmeye başladı. İzmir’de yüzde 7,5 oy alan DEM Parti son yaptığımız araştırmada yarı yarıya düştü. AK Parti'ye de oy veren var ancak ağırlıklı seçmen CHP'ye kaymış durumda. CHP bazı ilçeleri kıl payı kurtarırsa onu da DEM Parti seçmenine borçlu olacak. CHP, İstanbul'daki mücadelede elde ettiği sinerji ile Anadolu'da DEM Partisi'ni de arkasına takarak pozisyon almış ve avantajlı konuma geçmiş durumda gözüküyor” dedi.

KARARSIZLAR BİTTİ, KARAR VERDİLER!
Kararsızların yönünü belirlediğini dile getiren Yaldız, “Kararsızlar bitti, Karar verdiler. Son hafta yüzde 5 ile girdik. Son 20 güne yüzde 15’lerde girmiştik. Uzun süre defans yaptı kararsızlar. Kararsızların dışında karar değiştiren DEM Partiler de olaya girdi. İzmir'de kararsızlar yok denilecek kadar az. Bir adaya yönelik meyilli vardı kararsız kaldığını söyleyenlerin de. Tekrar görüştük, yakın oldukları partiler belli, yüzde 80 oranında meyilleri ortaya çıktı. Şu anda dönem kararsızları etkileme dönemi değil. Geliyoruz dönemi. Yani karar vermişlerin kararını değiştirme dönemi” ifadelerini kullandı.

BÜYÜK BİR ‘SANDIĞA GİDELİM’ HAVASINI GÖRMÜYORUM
Sandığı gitme oranının genel seçimlere oranla düşüşte olacağının altını çizen Yaldız,“Ben sandığa gitme oranın bir seçim seviyesinde olacağı kanaatinde değilim İzmir'de. Seçimi kritik görmediği için, adaya itiraz olduğu için de gitmeyebilir. İzmir'de büyük bir 'sandığa gidelim' havasını görmüyorum. Sandığa gitme oranın bir önceki seçime göre birkaç puan düşük bekliyorum. Sandığı gitmenin yanında sandığı korumak da önemli… CHP 40 bin kişi ile sandığı koruyacağız diye açıklama yaptı. CHP İzmir'de de sandığı koruyamıyorsa kapatsın gitsin o zaman zaten” dedi.

İZMİR’DE DURUM İKİLİ YARIŞA DÖNDÜ
Oy seviyesinde AK Parti adına psikolojik sınırın aşabileceğini söyleyen Yaldız, “AK Parti açısından psikolojik sınır yüzde 38... Biz bu seçimde Hamza Dağ'ın pozitif çalışmasından kaynaklı yüzde 40'a çıkmıştı. Yüzde 40 CHP'nin İzmir'deki oyu. CHP 39,5-41,5 oylar aldı son iki genel seçimde. AK Parti adayı bizim belirlediğimiz üst sınırı geçmiş durumda. Yüzde 40'ı aştı gözüküyor. Aradaki 5-5,5'luk puan devam ediyor. Araştırmamızın son iki gün önceki sonuçları bunlar. CHP birinci olma pozisyonunu koruyor. İzmir'de ikili yarışa döndü zaten kentte. Partiler arasında bundan sonra transferler olabilir. CHP daha çok kadınların tercih ettiği pozisyonda. CHP'nin güçlü olduğu alanlar Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe, Seferihisar, Karaburun, Çeşme aksı... Bakırçay diye bir kavram var.  O alanda da CHP'nin Büyükşehir noktasında avantajlı gördüm. Metropol ve Küçük Menderes’te mücadele daha başa baş geçiyor Büyükşehir adayları arasında. Büyükşehir adayının önde olduğu ilçe adayının geride olduğu alanlar var.  İzmir'de son durum CHP açısında  büyük risk gözükmüyor ancak araştırmada  mücadelenin başa baş hale gelebilmesi olasılığı var. Hamza Dağ çok pozitif bir çalışma yürüttü. Dağ'ın artıları var. Kutuplaşmadan uzak, sokakta ciddi karşılığı olan bir çalışma yürüttü. Partisinin iktidar döneminde dar gelirlinin hiç bu kadar zor duruma düştüğü dönem olmamıştı. Dağ'ın en büyük rakibi Tugay'dan ziyade buydu. Bunlara rağmen Dağ'ın İzmir'de ittifak adayı olarak Nihat Zeybekçi'nin ulaştığı yüzde 38'in üstüne ulaştığını görebiliyoruz. Bunlar Salı akşamı itibariyle İzmir'deki tablo. Çok büyük değişkenler olmazsa artı-eksi 2 ile bu sonuç olacaktır. Bu sonuç tarihe geçen bir sonuçtur. AK Parti'nin kendi bünyesinden çıkardığı adayın rekor kırdığı seçim olarak tarihe geçecektir. CHP’nin de son 20 yılda en düşük oy aldığı seçim olarak tarihe geçecektir. İzmir, CHP adayına da bir mesaj vermek istiyor” ifadelerini kullandı.

PARTİNİN ÜSTÜNDE OY GÖZÜKÜYOR
CHP’nin kemik oyunun üstündeki oyların DEM’e ait olabileceğini belirten Yaldız, “Şimdi de partinin üstünde oy gözüküyor ancak. DEM Parti'nin yüzde 7,5 İYİ Parti'nin 12,5 oyu var. O zeminde aldığı desteklerle CHP adayı sonuca gidebilmiş olacak. Bu şekilde biterse CHP’nin İzmir seçmeni  CHP’ye 'İzmir çantada keklik değil kafanıza göre aday atama yaparsanız bunun sonucu olabilir’ mesajını güçlü olarak vermiş olacak” dedi.

ÖZEL KAÇ ŞEHİRE GİTMEDİ?
Özel’in İzmir’e sık gelişinin ‘İzmir’de sorun mu var?’ olarak algılanmasına rağmen parti içinden yapılan ‘Manisa’da yaşadığı için bizi kırmayıp geliyor’ sözlerini değerlendiren Yaldız, “Türkiye'nin 81 ili var. Eski  dönemimde olsam araştırırdım Özel kaç ile gitmedi diye. Diyarbakır'a Hakkari'ye gitti mi? Van'a, Ağrı'ya, Erzurum'a, Ardahan'a gitti mi? Posof'a gitti mi? Özel, Kınık, Bergama, Selçuk, Beydağ, Tire, Bayındır'a gitti. Kemalpaşa'da bugün iftar var. Bir sorun var demek ki İzmir'de. Kamil Okyay Sındır, Bornova Belediye Başkanlığı yaptı, Aziz Kocaoğlu üstünü çizdi. Kılıçdaroğlu, onu dayatmayı Genel Sekreter yaparak göstermiş oldu. Sonra Kamil Bey ne yaptı? Daha çok İzmir'de vakit geçirdi. Hatta daha çok Bornova'da zaman geçirdi. Hatta adı bir ara Bornova Genel Sekreteri olarak çıktı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel için de ‘CHP'nin mi, İzmir'in mi genel başkanı?’ tartışması başlayabilir. Burada bu kadar ilçe ilçe gitmesi iyi mi oldu, handikaplı mı oldu göreceğiz. Örneğin Tire'ye gitti. Tire, İzmir'de Sağ'ın kalesidir. Siz orada CHP Genel Başkanı olarak girersiniz Sağ'ı birleştirirsiniz. Bu tip negatif sonuçlarda ortaya çıkacaktır. Ben Menemen’de çok yüksek oranlar bekliyorum. Özel gitti miting yaptı, durum ne kadar değişti merak ediyorum. Oysaki eleştiri yaparlar CHP'ye ‘niye Ankara'nın doğusunda yok?’ diye. Deprem bölgesinde neden yok? Özel, İzmir'de olmadığı zaman haber değeri taşıyor benim için. Bu tüm tercihleri ben yaptım, hata olursa fatura bana kesilecek düşüncesi de olabilir. İzmir'de 22 farklı ilçede toplantı yapmış Özel.  Benim yaptığım konuşmaların daha ağırını seçim sonrası CHP'liler yapacaktır. 25 yıldır kalesi olan kentte bu kadar mesai yapmasını gerektirecek durum nedir? Bu tablo niye yaratıldı. 25 yıldır elinde bulunan İzmir'i bu kadar savunmak yerine Özel, memleketi Manisa için bu eforu harcayamaz mıydı? Bir partinin genel başkanın memleketi o partinin siyasi namusudur.  CHP iktidarda olmadığı yerlerde ziyade iç iktidar olduğu yerleri korumak için enerji harcıyor” ifadelerini kullandı.