Arabayı satıp 'çalıntı' diye ihbar ediyorlar!

Yabancı plakalı araçların ülkede kalma süresinin 2 yıla uzatılması yeni bir dolandırıcılık türünü de ortaya çıkardı. Gürcistan’da bir şebekenin Antalya’da ağına düşürdüğü kişileri ucuz araba satma bahanesiyle dolandırdığı iddia edildi. 

Yabancı plakalı araçların Türkiye’de kalma süresinin 6 aydan 2 yıla çıkarılması yeni bir dolandırıcılık türünü de gündeme getirdi. Gürcistan bağlantılı bazı kişilerin Antalya’da ucuz araba satın almanın cazibesine kapılan insanları dolandırdığı ileri sürüldü.

Hürriyet'in haberine göre, mağdurların anlatımına göre, şebeke internet üzerinden ya da bazı aracılarla kurbanlara ulaşıyor. Türkiye’de pahalı olan otomobillerin Gürcistan’da ucuza satılmasının getirdiği avantajdan yararlanıp lüks araba kullanma hayaline kapılan kurbanlar Gürcistan’a gidip arabayı satın alıyor. Gürcistanlı birinin kefil olmayla gerçekleşen satışta ruhsat düzenlenip pasaporta işleniyor.

Ucuz araç aldığına sevinen kişi Türkiye’ye geldiğinde yaşadığı sorunlarla kandırıldığını anlıyor.Dolandırılmaktan son anda kurtulan Antalyalı C.K., kurbanlarına internet üzerinden ya da yüz yüze arkadaşlık kurarak ulaşan çetenin yöntemini anlattı.

Şebekenin parçası olarak geçici ikamet adreslerinde yaşayan kişilerin kendisini ikna etmeye çalıştıklarını belirten C.K., “Gürcistandakiler Antalya’da çalıştıkları birkaç kişiye gerçekten ucuz araba ayarlıyor. Bu kişiler kendilerine verilen arabayı vatandaşa gösterip, ‘Biz bunu aldık, sen de beğendiğin arabayı üçte bir fiyatına alabilirsin. Aldıktan sonra tek yapman gereken 2 yılda bir Gürcistan’a giriş çıkış yapmak’ diyorlar. Ama sonra sattıkları arabayı ‘çalındı’ diye ihbar ediyorlar” diye anlattı. İnternet üzerinden birkaç forum sitesi ve sosyal medya sayfasıyla ucuz araba vaadinde bulunan kişilerin Gürcistan’daki merkezleri ise Tiflis ve Batum’da. Ucuz araç satma içeriği yayınlanan bu sitelere, gerçek olmayan hesaplardan memnuniyet mesajları yazılıyor, mağdurların yazdığı mesajlar ise engellenerek siliniyor. Antalya’da araba satmak için görüşülen kişiler, Tiflis ve Batum’a çağırılıp kendilerine noterden gerçek anlamda satış yapılıyor. Fakat aracılar, satıştan sonra aracın gümrükten geçirilmesi için vekalet istiyor. Vekaleti alan kişi arabayı, çifte ruhsat yöntemiyle satın alanın değil kendi üzerine alıyor.

Gümrük memuru ‘Aracı bu kişiye sattığını onaylıyor musun?’ diye sorduğunda bunun bir formalite olduğunu söylüyorlar. Satın alan kişi aracı ve ruhsatını alıp Gürcü bir şoförle beraber Antalya’ya döndüğünde, bu ekip Gürcistan’da polise aracın çalındığını bildiriyor. Bu ağa düşen Antalyalı A.T., “Gürcistan’da araba satın almak için orada 6 ay ikamet etme şartı var. Bu nedenle satış sırasında vekalet verdiğimiz kişi ruhsatı kendi üzerine de işletiyor. Gürcistan’dan yanımda gelen bir şoför 12 bin dolara aldığım aracı sınırdan geçirdi. Onun otel masrafları ve bürokratik giderleriyle birlikte epeyce para ödedim. Şoför arabayı bana bırakıp döndükten sonra, polise arabanın çalındığı ihbar edilmiş. Bir polis memuru arkadaşım aldığım arabanın Gürcistan’da hırsızlık şikayetiyle arandığını söyleyerek ‘Ne yap, ne et arabayı geri götür. Kaçakçılıktan mahkemeye sevk edilir ve ceza alırsın’ dedi. 3 ay bile kullanmadan arabayı geri göndermek zorunda kaldım” dedi.Kurbanlarına internet üzerinden ya da yüz yüze arkadaşlık kurarak ulaşan bazı kişiler Gürcistan’daki merkezleri Tiflis ve Batum’da. Arabayı gümrükten geçirmek için verilen vekaletle çifte ruhsat çıkarılıyor. Ucuz araç aldığını sanan kurban geri döndükten sonra, Gürcistan’da polise aracın çalındığı bildiriliyor. (CNN TÜRK)