ANKARA - Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu Üyesi, İstanbul Milletvekili Levent Tüzel ve BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, 1 Milyon İzmirli Termik Santrale Karşı Koordinasyonu üyelerinin sesini Meclis’e taşıdı.
Meclis’te düzenledikleri basın toplantısında konuşan Tüzel, “Ülkemizin baş belası haline gelen HES’ler ve termik santrallerle yaşam alanlarımız yok edilmek istenmektedir. Bu kadar enerji kimin için?” diye sordu. HES, termik santraller, rüzgar-güneş santralleri ve nükleer santrallerin kurulma gerekçelerinin başında “enerji açığı” iddiasının olduğuna vurgu yapan Tüzel, enerji açığının kapatılması ve büyümeye paralel olarak arttırılması gerekçesi ile ülkenin onlarca yerinde kömüre dayalı termik santraller kurulduğunun altını çizdi.
‘TELAFİSİ İMKANSIZ KİRLİLİK YARATIR’
7 termik santralin Aliağa ve çevresinde telafisi olmayan kirlilik yaratacağına dikkat çeken Tüzel, “Petrol rafinerileri, demir çelik fabrikaları, gemi söküm tesisleri gibi çok sayıda ağır sanayi tesisinin yer aldığı Aliağa’da, 40’a yakın büyük sanayi tesisi, 2 bin 900 işyeri bulunmaktadır” dedi. Aliağa bölgesinde halen 6 adet termik santralin çalışır durumda olduğunu, tesis aşamasına gelmiş 3 adet termik santralin de bulunduğunu aktaran Tüzel, yine bu bölgede 7 firmanın, termik santral kurmak için lisans beklediğini söyledi.
Tüzel, “Aliağa’nın geleceğinin de tıpkı Kocaeli Dilovası’nda olduğu gibi yaşamın durma noktasına gelebileceği uyarıları yapıldığını” söyledi.
Çevre Komisyonu üyesi de olan Erol Dora, çevre konusuna çok duyarlı olunması gerektiğini söyledi. İçinde yaşadığımız çevrenin yalnızca kullanıcılarıyız” diyen Dora, çevrenin gelecek nesillere temiz bir şekilde, miras olarak iletilmesi gerektiğini söyledi. Bu açıdan da konuya siyaset üstü bakılması gerektiğini kaydeden Dora, BDP olarak çevre konusunu çok önemsediklerini ve her türlü desteği verdiklerini de dile getirdi.
Açıklamaların ardından Aliağa’dan giden Vezan Karabulut, Şenay Çağıran, Arif Ali Cangı ve Süleyman Eryılmaz’dan oluşan heyet 1 milyon dilekçeyi komisyon üyesi Erol Dora aracılığıyla Çevre Komisyonu’na iletti.
İZMİR’İ BEKLEYEN TEHLİKE
İzmir’den giden platform adına konuşan Vezan Karabulut da Aliağa’da termik santrale karşı verdikleri mücadeleyi anlattı.
Bu santrallerin kurulması halinde bölgelerinin yaşanmaz hale geleceğini vurgulayan Karabulut, “İzmir’imiz yaz aylarında su kıtlığı, yaz/kış hava kirliliği yaşayan, kirlenmiş körfezi kendini yenileyemeyen, yeşil alanlarının neredeyse tümü tahrip edilmiş olan bir şehirdir. İmar izni verilen her köşesinde inşaatlar yükselen, nüfusu 4 milyonu aşan, dünyanın en hızlı büyüyen dördüncü şehridir. Kısacası İzmir her geçen gün daha yaşanılmaz hale gelmektedir” uyarısında bulundu.
Neden termik santral istemediklerini de detaylandıran Karabulut, diğer etkilerinin yanı sıra termik santrallerin soğutma suyu deşarj edildiği denizlerde canlı yaşamını bitirip, deniz ekosistemini kalıcı olarak bozduğunun da altını çizdi. İzmir’in yenilenebilir enerji kaynakları bakımından şanslı bir şehir olduğunun da altını çizen Karabulut, “Güneş, rüzgar ve jeotermal gibi enerjilerden faydalanılabilir, doğayla barışık bir şekilde enerji üretilebilir” dedi. (EVRENSEL)
.jpg)
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri