HABERLER>POLİTİKA
30 Kasım 2017 Perşembe - 19:30

AK Partili vekil yaşadığı korkunç olayları anlatırken gözyaşlarına boğuldu

TBMM Diyarbakır Cezaevini İnceleme Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, kendisinin de bir dönem kaldığı Diyarbakır Cezaevi'nde yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı.

AK Partili vekil yaşadığı korkunç olayları anlatırken gözyaşlarına boğuldu

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan “12 Eylül Askeri Darbesinden Sonra Oluşturulan Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi İnceleme Alt Komisyonu” TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, başkanlığında toplandı. 

Yeneroğlu, bugünün önemli bir gün olduğunu ve Alt Komisyon Başkanı Miroğlu'nun Diyarbakır Cezaevi'nde yaşadıklarını komisyona aktaracağını söyledi. 

Miroğlu, kendisinin de bir dönem kaldığı Diyarbakır Cezaevi'nde yaşadıklarını hüzünlü ve tarihi bir an olarak nitelendirerek, "İçinden sağ çıkacağınız belli olmayan bir cezaevinden sağ kurtuluyorsunuz ve birçok arkadaşınıza ait ölüm hatıralarıyla birlikte oradan ayrılıyorsunuz. Yıllar sonra TBMM'ye kendi ilinizin milletvekili olarak gelip, burada da bir zamanlar size büyük bir acı, trajedi yaşatmış cezaeviyle ilgili komisyonun başkanı oluyorsunuz. Zevkle ve isteyerek yürüttüğümüz bir çalışma oldu." diye konuştu.

1981 yılının Ocak ayında gözaltına alındıktan sonra Diyarbakır'da Kurtoğlu "toplama, işkence merkezinde" tutulduğunu, burada kaldığı üç aylık süre içerisinde gözlerinin tamamen bağlı olduğunu anlatan Miroğlu, o göz bağlarının kesmesinden dolayı oluşan yaraların izinin halen yüzünde olduğunu belirterek, bu izleri gösterdi. 

Bu merkezden Diyarbakır Cezaevi'ne gitmenin tutuklular için gerçek bir azap olduğunu aktaran Miroğlu, "Kurtoğlu'nda benim gibi tutuklanıp tutuklanmamayı bekleyen insanlar vardı. Bu insanlar, her sabah bir dehşeti yaşarlardı. Gardiyan o gün Diyarbakır Cezaevi'ne tutuklanıp gidecek olanların listesini okurdu. O listede isminizin olup olmamasını büyük bir heyecanla beklerdiniz. Hiç değilse bir gün geç gitmek bile büyük bir fayda sayılırdı." ifadesini kullandı. 

Bir gün bir listenin geldiğini ve adının bulunduğunu dile getiren Miroğlu, Diyarbakır Cezaevi'ne ilk girdiğinde çok uzun bir koridora alındıklarını ve gözlerindeki bantların çıkarıldığını söyledi. 

"Diş macununu yedirdiler" 

Miroğlu, o günleri şöyle anlattı:
"Her katta 10 hücre vardı ve 4 kattan oluşuyordu. Birinci katın birinci hücresi tamamen lağımla doldurulmuştu. Gelen herkes istisnasız o lağımın içerisine sokuldu. Ona da 'banyo' diyorlardı. Yüzbaşı Esat Oktay Yıldıran'ın geldiğini gördük. Herkes çıplak soyuldu. Köpekler saldırıya hazır bekliyorlar, zor tutuyorlar. Böyle bir tabloda Yüzbaşı Yıldıran, tek tek omuzlarımıza dokunarak tekmil istiyordu. Bunu yüksek sesle söylemezseniz defalarca tekrarlardınız. 

Yüzbaşı, komut aldıktan sonra içeriye 40-50 kişilik gardiyan grubu girdi ve hepsinin elinde özel yapılmış sopalar vardı. Çıplak olan insanlara saldırmaya başladılar. Bir arkadaşımıza çantasından çıkan diş macununu yedirdiler. Yüzbaşı Esat, 'bunlara banyo yaptırın' dedikten sonra bizi oraya soktular. Bu işkence süre olarak yaklaşık 4-5 saat sürdü. Kaçışıyorduk. Koridorun içerisinde feryat figan kaçıyorsunuz ama bir biçimde sizi buluyorlar ve işkence yapıyorlar. Yorulmalarının ardından bitti." 

Ardından 1-2 kişilik kapasiteye sahip hücrelere 20-25 kişinin sırt sırta konulduğunu ifade eden Miroğlu, vücutları mosmor olduğu için birbirlerine dokunamadıklarını, yemek vermek için gelen gardiyanların kapıyı açar açmaz "balık istifi" gibi hepsinin betona döküldüğünü söyledi. Hücrelerde 2-3 ay tutulduktan sonra koğuşlara dağıtıldıklarını ve kendisinin yedinci koğuşa geçtiğini aktaran Miroğlu, bir örgütle herkesin özdeşleştirildiğini, hangi gruptan olursan ol "Hayır hepiniz PKK'lısınız" denildiğini vurguladı.
Gözyaşlarını tutamadı 

Orhan Miroğlu, hastaneye götürüldükten sonra bazı mahkumların ölüm haberini aldıklarını belirterek, Diyarbakır Cezaevi'nde veremin çok yaygın bir hastalık olduğunu ve ölüm aşamasına gelinceye kadar tedavi edilmediğini vurguladı. 

Miroğlu, cezaevine genç yaşta giren ve Şanlıurfalı olduğunu belirttiği Ramazan Ülek'in vereme yakalanarak hayatını kaybetmesini anlatırken gözyaşlarını tutamadı. 

Komisyon salonunda duygulu anlar yaşanırken Miroğlu, "15-16 yaşlarındaydı. Hastaneye kaldırdılar ve bir gün sonra da gardiyan geldi ve eşyalarını istedi. Eşyalarını istemesi demek öldüğünün işaretiydi." dedi. 

Diyarbakır'da 1982 kışının dehşet bir kış olduğunu ve çok kar yağdığını anlatan Miroğlu, o kış hiç havalandırmaya çıkmadıklarını, bahar ayıyla birlikte havalandırmaya çıkarıldıklarını ve verilen balyozla buzların kırdırıldığını dile getirdi. Kırılan buzların cam parçası gibi olduğunu vurgulayan Miroğlu, "Bir cam tarlası gibi oldu. Sonra 'soyunun' dediler. Herkes soyunduktan sonra yerde süründürdüler. O anda tabii ki feryatlar yükseldi gökyüzüne. Her tarafınızı buz parçaları resmen kesmeye başladı. İçeriye girdiğimizde herkes iki büklüm olmuştu." değerlendirmesinde bulundu. 

"Annem beni ilk gördüğünde tanıyamadı" 

Babasının Diyarbakır Cezaevi'nde her zaman ziyaretine gelebildiğini, annesinin yaşlı olduğu için çok gelemediğini ve ilk gördüğünde ise kendisini tanıyamadığını ifade eden Miroğlu, gözyaşları içerisinde o anları şöyle anlattı: 
"Annem hem Kürtçe hem de Arapça bilirdi ama Türkçe konuşamazdı. Ben cezaevine girmeden önce 26-27 yaşındaydım. Hiçbir sağlık sorunum yoktu ve gayet iyi görünüyordum. Hem 3 ay Kurtoğlu'ndaki işkenceler, açlık ve akabinde Diyarbakır Cezaevi'nde yaşadıklarımız kilolarımızın yarısını alıp götürmüştü. Galiba, 38-40 kilo civarındaydım. 

Annem, babamla birlikte görüş kabinine girdi. Görüşler çok kısa sürüyordu. Bana baktı ve beni tanıyamadı. Babama önce Kürtçe sordu, gardiyan müdahale ederek, 'Kürtçe yasak' dedi. Sonra Arapça, 'bu Orhan mı?" dedi. Babam, Arapça 'Evet Behiye odur' dedi. Gardiyan yine müdahale etti ama annem görüş kabinin içinde ayakta duramadı yıkıldı." 

"İki sene bedenimize su değmedi" 

Görüş günlerinin bir eziyet olarak geçtiğini dile getiren Miroğlu, görüşe dayakla gidip geldiklerini belirtti. Miroğlu, "İki sene hiçbir şekilde bedenlerimize bir su falan değmedi. 1983'te ancak bir gün bizi banyoya götürdüler. Banyoda da çok kısa bir süre kış ayı olmasına rağmen buz gibi bir suyu hortumla hepimizin üzerine tuttular." dedi. 

İşkencelerin sona ermesini sağlamak amacıyla yapılan direnişleri anlatan Miroğlu, bunun ardından işkencenin dozunda biraz azalma olduğunu da sözlerine ekledi. Miroğlu, Diyarbakır Cezaevi'yle Türkiye olarak yüzleşebilseydik belki bu ülkenin siyasi tarihinde azda olsa farklı şeylerle karşılaşabilirdik. Bu çalışmayla komisyonumuz bence tarihe bir kayıt düşmüş oldu." ifadelerini kullandı. 

Miroğlu, komisyon çalışmaları kapsamında Anadolu Ajansının da katkılarıyla o döneme ilişkin medya taraması yapıldığını ve bunun sonuçlarının raporlaştırıldığını söyledi. 

Orhan Miroğlu, konuşmasının ardından toplantıya katılan milletvekillerinin sorularını yanıtladı.  (AA)

 
4 ünlü isme soğuk duş! Soruşturma açıldı
 
Kıran kırana geçti... Kaf-Kaf hayata döndü!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
CHP İzmir’de il kongresi için tarih belli oldu!
Delege seçimlerinin ardından ilçe kongreleri gerçekleşirken, il yönetim ...
Kılıçdaroğlu'nun iddiaları için soruşturma başlatıldı!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarıyla ilgili soruşturma başlattı.
Devlet Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na çağrı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı ...
 
Dışişleri'nden ABD'ye YPG mesajı
Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenecek Suriye Halkları ...
'Belge konusunda kimse merak etmesin'
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ...
Erdoğan'dan çarpıcı Zarrab açıklaması!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'deki Reza Zarrab davasıyla ilgili ...
 
CHP İzmir’de tek adaylı çift kongre günü: Gözler o ilçelerde…
Seferihisar ve Bayındır’da 2 Aralık Cumartesi Günü gerçekleşecek kongrelerde ...
Kılıçdaroğlu, belgeleri kimden aldığını açıkladı
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında iddia ettiği ...
CHP Konak'ta görev dağılımı tamam
Hafta sonu yapılan Konak İlçe Kongresi sonucu seçilen yeni yönetim kurulu ...
 
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Köy Enstitülü olmak…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Geleceğe ‘miras’ altın ses!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva