AK Parti İzmir’in yerel yönetimler zirvesinde kim/ne mesaj verdi?

EGEDESONSÖZ- AK Parti İzmir İl Teşkilatı’nın organize ettiği Yerel Yönetimler İstişare Toplantısı Balçova Kaya Termal Otel’de gerçekleşti. Zirveye Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Ege Bölge Koordinatörü Salih Koca, AK Partili İzmir Milletvekilleri Kerem Ali Sürekli, Necip Kalkan, Mahmut Atila Kaya, belediye başkanları, kadın ve gençlik kolları başkanları, il ve ilçe başkan ve yönetim kurulu üyeleri, belediye meclis üyeleri katıldı.

BÜYÜKŞEHRİN BÜTÇESİ BAKANLIKLARDAN BÜYÜK
AK Parti AR-GE’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, “İzmir’de seçimlere ciddi şekilde hazırlanmaya devam edeceğiz. 2019 kritik bir dönüm. Bütün ülkenin konsantrasyonu Cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklanmış. Kasımdan önce mart ayında önemli bir seçim olacak. Kasımın sesi Martta ortaya çıkacak. 2002’den beri İzmir’de yerelde iktidar olamadık. Ama o irade bizde var. İzmir’de AK Parti ve hizmet bayrağını havalandırma gayreti içinde olacağız. İzmir merkezi hükümet ve İller Bankası’ndan her ay düzenli olarak çok ciddi para alıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesi bakanlıkların bütçesinden daha büyük. Merkezi hükümetten yaptığımız yardımlar hem de İller Bankası’ndan yaptığımız rakamlar ortada iken geçen hafta onaylanan büyükşehir belediyesi ile Bakanlıklar nezdinde 5 milyar 400 milyon bütçesi var. Ulaştırma ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı dışında bu bütçeye sahip değil. Bu para nereden geliyor? Her ay İller Bankası’ndan nüfusa, sanayi tesislerinin vergiye göre bir miktar para geliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, büyükşehir belediyeleri içinde Türkiye’de ikinci sırada İller Bankası’ndan pay alıyor. Kişi başına yıllık 664 lira İller Bankası’ndan pay alıyor. Ortalama bu konuda kişi başına 465 lira. En sonda Gaziantep sonra Sakarya, Mardin var. Son beşte dördü AK Partili belediye. Buna uygun çalışma yapmamak, kaynakları uygun kullanmamak büyükşehrin beceriksizliğinden başka bir şey değil” diye konuştu.

YEDİ TANE 1994 İSTANBUL RUHU VAR
Dağ, “16 ay sonra yapılacak bu seçimde CHP’li belediyeleri ve İzmir’i takip ediyoruz. Hem CHP’li belediye başkanlarının hem de yöneticilerinin zihniyetinde ‘Biz ne yaparsak yapalım nasıl olsa bu insanlar oy veriyor’ şımarıklığı var. Hepimiz bu şehirde yaşıyoruz. Bize dikey yapılanma konusunda sözler söyleyenler aslında dikey yapılanmanın bu şehirde önünü açtılar. Dünyanın hangi şehrine giderseniz gidin dikey yapılanma noktası vardır. Ama bazı noktalarda vardır. Şehirciliğin ne olduğunu Allah’ın izniyle biz İzmir’de gösterme imkanımız olacak. İzmir genişlemesi kolay bir şehir değil. Bir tarafı deniz bir tarafı orman. Ama farklı bir şehirciliği ortaya koyma şansımız var. Bu şehirde EVKA tarzında proje yapıldı mı? Yapılmadı. Oralarda hep garip gureba oturuyor. Anadolu’dan gelen insanlarımız başını sokacağı bir mekanının olması için etrafta arsa olmayan yerde komik duruma düşüyorlar. Dönüşüm yapmıyorlar. Bizim dönüşüm anlayışımızda vatandaşı mağdur edecek bir dönüşüme hiçbir zaman müsamaha göstermeyiz. Bizim için esas olan vatandaşın memnuniyeti. İzmir’de herkes yaşam tarzına uygun yaşaması bizim güvencemiz altında. 15 yıldır müdahale etmediğimiz gibi yaşam tarzı güvence altında olmasını sağlayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. 884 belediye kadar ve onların bir tık ötesinde yedi belediye çok daha değerli belediyemiz var. Yedi tane 1994 İstanbul ruhu var. Çünkü o zamanki yedi belediye bize getirdi İstanbul” dedi.

DAĞ’DAN KILIÇDAROĞLU’NA: MANDA DERİSİNDEN SURAT VAR ADAMDA!
Dağ, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Kılıçdaroğlu’nun yurt dışına para transfer edildiğini iddia ederek belgeler açıklamasına değinen Dağ, “Tarihi süreçlerden geçiyoruz yine. Kol kola omuz omuza vermenin ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin bekası noktasında ne kadar önemli olduğunu hepimiz görüyoruz. Şimdi artık taşeron kullanmıyor. Operasyonu bizzat kendi yapıyor. ABD’de devam eden davayla ilgili Türkiye Cumhuriyeti’nde yargılama yapıldı mı? Yapıldı. O davanın temeline bakıyorsunuz; İran’a karşı ABD ambargo uygulamış. Türkiye buna uymamış. ABD PKK ve PYD’ye silah verirken karşı durma iradem varsa ambargoya karşı durma iradem de her zaman için vardır. Belgelerin tamamen yalan olduğunu bugün itibariyle görmüş olduk. Ne diyordu Kılıçdaroğlu? Yurtdışında hesapları var. Bankalar arasındaki havaleleri gösterdi. İçinizde havale yapmayan var mı? Klasörlerle almışlar. Klasörler içinde elli yüz dolarlık banka havalelerini basına dağıtmışlar. Bu ilk iftira değil. İftira atarak siyaset yaptığı için aynı yolu deniyor. Genel başkan olduktan sonra havuzlu villa muhabbeti başlatmıştı. 15 Temmuza kontrollü darbe dedi. 15 Temmuz’dan sonra külliyeye gitti. Altın klozetler neredeymiş göster dedi sayın Cumhurbaşkanı. Hiçbir cevap vermedi. Altmışa yakın milletvekili var bylock kullanan dedi. Açıklayacağım dedi. Hiç sesi sedası çıkmadı. Ne açıkladı ne de bunun üzerine gitti. Ne de sorular sorulduğunda mahcubiyet hissetti. Manda derisinden surat var adamda. Ahmaklık aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp bundan fayda ummaktır der Einstein. Bugüne kadar bu yolu hep denemiş. Oy oranını yüzde 25’i geçmemiş, böyle giderse 20’leri zor bulacak” diye konuştu.

KOCA’DAN KIYAS…
Koordinatör Salih Koca ise, “En düşük performanslı AK Partili bir belediye CHP’li en yüksek performanslı belediyeden daha yüksek oran ve kalitede hizmet veriyor. Yerel yönetimler başkanlığı çalışması kapsamında buradayız. Her yıl belediyelerimizi yerinde ziyaret ediyoruz. Toplantıdan sonra devam edeceğiz ziyaretlerimize. AK yürüyüş belediyelerle başladı. Performans ve mali denge olarak AK Partili belediyemizi kıyasladığımızda en düşük performanslı belediyemizi CHP’li bir belediyeden daha yüksek noktada. Belediyelerimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Belediye başkanlarımızın hukukunu korumaya çalışıyoruz. Belediyelerimizin, partimizin, vatandaşımızın hukukunu korumaya çalışıyoruz. Belediyelerimiz 2019’un lokomotifi olacak. Malum önümüzdeki süreçte ülke üzerinde oynanan oyunları hepimiz görüyoruz. Yıpratılma kampanyaları sürdürülüyor” açıklamasında bulundu.

HEDEF YÜZDE 50 ARTI 1!
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, “Türkiye’de bin 397 belediyenin 884’ü AK Parti tarafından yönetiliyor. Belediyelere aktarılan kaynak yaklaşık 5 milyardan 52 milyara çıktı. Türkiye’nin ne kadar büyüdüğünün göstergesidir. Siyaset yerelde yapılır. AK Parti olarak oturduğumuz koltuklar hizmet koltuğu oturmuştur. Kişisel ikbal değil toplumun bugün ve geleceğini inşa etmeyi istiyoruz. Artarak teveccühünü kazanıyoruz. 2019 seçimlerinde hedefimiz bizim için çok önemli. Bu yerel seçimlerde Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yüzde 50 artı bir hedefliyoruz. Yerel seçimlerde de inşallah yüzde elli artı birin üzerine çıkacağız” dedi.

DELİCAN’DAN ÖZELEŞTİRİ: AYNI DUVARI AŞAMADIK, BUNDA HEPİMİZİN SORUMLULUĞU VAR!
Delican, İzmir özelinde yaptığı değerlendirmede CHP’ye yüklendi ve “Yerleştirilmeye çalışılan ‘AK Parti İzmir’e üvey evlat muamelesi yapıyor, cezalandırıyor’ söylemi nedeniyle ne yazık ki referandumda yüzde 69’luk bir sonuç çıktı. Hala aynı duvarı aşamadığımızı görüyoruz. Bunda hepimizin bir sorumluluğu var. İzmir’de artan oranda yerel hizmetlerden şikayet var. Yüzde 39 buçuk İzmir’deki hizmetlerin düşük olduğunu, yüzde 23.9 orta düzeyde olduğunu söylüyor. Sadece yüzde 36.7 memnun. Yani peşin memnuniyetsizlik var İzmir’de. İzmir siyasal açıdan muhalefetin merkezi gibi gösterilmeye çalışılıyor. Bu kentin şu hizmetsizlik kervanından kurtulmasını sağlayacağız. Bu kentte hizmet odaklı değil ideolojik belediyecilik var. Bu kent ağırlıklı olarak belediyecilik açısından sorunlu” diye konuştu.

BİZ ŞİKAYET ETMEDEN ÇALIŞIYORUZ
Delican, “İzmir’de 8 katrilyon 700 trilyonluk bir bütçe var. Gelirleriyle baktığımızda hükümetin sağladığı kaynaklarla birlikte büyükşehrin Türkiye’nin en büyük borçlu ikinci belediyesi olduğunu bilenler bilir bugüne gelmesinde. Kredi notumuz hükümetten yüksek dediğinde geçmişini hatırlayacak birisini. Bir katrilyon o dönemin borcu, 400 trilyonu hazine tarafından silindi. Kalan 800 trilyonu ödenebilir taksitlere bölündü. İzmir’in geliri bir anda artmış oldu. Bütünşehir Yasası ile İzmir’in gelirleri Türkiye’nin bugün en yüksek gelirine sahip kişi başı yere oturdu. İzmir AK Parti Hükümetinin icraatları sayesinde belediyecilik hizmetlerini en üst seviyede alan konumda. İzmir vergi ödemede ikinci sırada. Birileri bizim yaptıklarımızla kendi icraatlarını ortaya koyup övünmeye çalışıyor. Hükümet ve yerel yönetimlerin birlikte yürümesi önemlidir. Büyükşehir belediye başkanı hükümetimize hangi konuyla geldiyse; ÇED raporu vermiyorlar dediği Körfez kendi yüzlerinden temizlenemedi. ÇED raporu verildi. Şimdi tüp geçidi bahane ediyorlar. Kimse bahanelerin arkasına sığınmasın. Önce belediye olarak yapmanız gerekenleri yapın. Tamam tramvaya karşı değiliz. Ne yapsanız kardır. Ama millete sormadan, ulaşım master planı olmadan, ben yaptım oldu derseniz milleti inim inim inletirsiniz. Hükümetten aldığı kaynakları verimli şekilde kullanarak AK Parti belediyeciliğinin bu kente gelmesi lazım. İzmir’deki AK Partili belediyeler devraldıkları borç ve sıkıntılara karşın şikayet etmeden çalışıyor. 30 ilçenin yedisinde bizler gerçekten özveriyle çalışıyoruz. Kendi bütçelerinde ciddi sıkıntılar yaşattığı, devraldıkları belediyelerin borçları yüzünden sıkıştıklarını, zor şartlarda hizmet ettiklerini bilen bir insanıyım. Ama bunu şikayet olarak dile getirmediler hiçbir zaman ve çalışmaya devam ettiler. Güneş balçıkla sıvanmaz. İzmir büyükşehir Belediyesi ve 22 belediyenin icraatlarına bakın, hiç icraat yapmadılar demiyoruz, ama milletimiz daha fazlasını hak ediyor” açıklamasında bulundu.

BİRİLERİ YENİ PARTİLER KURSA DA…
Delican ayrıca şunları söyledi: "İzmir’in son dönemde bizim yatırımlarımıza ihtiyacı var. Memnuniyetsizliği iyi okumak lazım. Bizim dilimiz gönülleri ve fikirleri birleştiren bir hoşgörü dili olmalı. Birleştirici bir dili kullanmalıyız. Sorunun beklentilerine hakim olmalı ve bunu anlatmalıyız. Her on beş günde bir kendi ilçesiyle ilgili bir basın toplantısı yapması gerektiğini her defasında hatırlatıyorum. Büyükşehirin yapmadığı hizmetleri bize yazıyorlar. Hem pankartlarla hem afişlerle halka anlatmıştık. Bu doğru bir yöntem. Başarılı projelerimizi iyi ve etkin bir biçimde anlatmalıyız. Halka kendimizi anlatırken attığımız adımlarla koordinasyonu sağlamalıyız. İl koordinasyonun lokomotif güç olduğunu asla unutmamalıyız. Teşkilatların uyum ve koordinasyon içinde olması önemli. Tuzaklardan kendimizi korumalı. STK’ların gücüne her zaman dikkat ediyoruz etmeliyiz de. Kanaat önderleriyle birlikte hareket etmeliyiz. Türkiye’nin bir muhalefet sorunu var. Muhalefeti yok. Biz kendimizle yarışıp tüm kararlılığımızla bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Çıtayı yukarıya çıkarmanın formülünü buradan çıkaracağız. Partimizin kurucusu genel başkanımız sayın Erdoğan’ın da altını çizdiği gibi belediyecilikten Türkiye yönetimine geldik. AK Parti kadrolarının özünde belediyecilik tecrübesi olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Milletimize dokunmanın ve onlara hizmet etmenin temel alanı belediyeciliktir. Yol yapmak su ve kanalizasyon hizmetleri ve çöp toplamak olarak bakmıyoruz belediyeciliğe. 2019 hedefimiz ortada. İnşallah hedeflerimizi başarmak ve Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak üzere yola çıkmış olacağız.  Birileri yeni partiler kursa da eskilerden oluşan bu partinin ülkenin geleceğine dair söylediği yeni bir şey yok. Özellikle bunu gerçekleştirirken dayandığımız bir şey var; bizler dava insanıyız. Hizmet ve eserlerimiz kalır. Dedikoduya hizip ve iç çekişmeye izin vermeden, kavgaya değil hizmete enerji harcayacağız. Her hatamız ve yanlışımız partimize olduğu kadar ülkemize de zarar verecektir. Gezi parkıyla denediler olmadı. O kadar şehit verdirdiler 15 Temmuz’da. Bu ülkenin geleceğini çalmaya çalıştılar. Şimdi de iftiralarla kendi kumpaslarıyla başarmaya çalışıyorlar. Başaramayacaklar ve yaptıklarını unutmayacağız. Kavgaya, fitneye ve harama karşı, darbeye karşı kavga yaparız. Teröristle, vesayetle kava ederiz ama boş laflarla kavga etmeyiz. Biz yolumuza bakarız. İzmir’de AK Parti olarak şehrin kalkınması ve refahını önde tutuyoruz. Yedi ilçemiz bizde bizim belediyeciliğimizle çok farklı hizmetler almakta. İnşallah 30 ilçede de hizmet etme şansını yakalayabiliriz. Hepimiz bu şehirde yaşıyoruz. Biliyoruz ki nereden gelmiş olursak olalım bu şehre ait olma duygusu hızlı gelişiyor. Yerel yöneticiliklerde ve belediyelerde bu şehrin en önemli söz sahipleriyiz. Bu bizim için çok önemli fırsat. İzmir’deki ön yargıları yıkacağız. Gönül kapılarını açmak. Koşulsuz hizmet sevdamızı daha fazla İzmirliye anlatabilmek"