HABERLER>SAĞLIK
12 Kasım 2016 Cumartesi - 13:01

Aile boyu umut oldular!

Nakil bekleyen insanların "yaşamla ölüm arasındaki" hikayelerinden etkilenerek beyin ölümü gerçekleşen babalarının organlarıyla nakil bekleyen 3 hastaya umut olan iki kardeş, daha fazla hayata umut olmak için anneleriyle birlikte organlarını bağışladı.

Aile boyu umut oldular!

Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne 13 Şubat'ta "şiddetli baş ağrısı" ve "üşüme" şikayetleriyle başvuran Lütfü Coşkun, "beyin sapında kanama" teşhisiyle alındığı yoğun bakım ünitesinde, tedavisi sırasında hayatını kaybetti. Ailesini yasa boğan işçi emeklisi Coşkun'un ölümü, aynı hastanede organ bekleyen hastalar için ise umut oldu.

Lütfü Coşkun'un beyin ölümünün ardından, yanlarına gelen doktorların "organ bağışı" teklifini değerlendiren eşi Aysel Coşkun ile çocukları 28 yaşındaki Alp Coşkun ve 21 yaşındaki Pelin Coşkun, hastanede tanıdıkları, durumlarına şahit oldukları ve hikayelerinden etkilendikleri nakil bekleyen hastalara, yeni bir yaşam şansı verme adına organ bağışında bulunmaya karar verdi.

Karar sonrası evrakların imzalanmasının ardından Lütfü Coşkun'dan alınan karaciğeri ve böbrekleri uyum sağlayan hastalar tespit edilerek, nakledildi.

"Yaşamla ölüm arasındaki hikayelerden çok etkilendik"
Lütfü Coşkun'un oğlu Alp Coşkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babalarının hastane yoğun bakım ünitesinde kaldığı süre içerisinde, aynı yerde kalan ve organ bekleyen hastalar ile yakınlarıyla karşılaştıkları belirtti.

Hastalardan ve yakınlarından dinledikleri hikayelerden çok etkilendiklerini, yaşamla ölüm arasındaki mücadelelerine şahit olduklarını dile getiren Alp Coşkun, babalarının ölüm haberinin ardından gelen "babanızın organlarını bağışlayıp, nakil bekleyen hastalara yaşam şansı tanımak ister misiniz?" sorusu karşısında önce karar veremediklerini anlattı.

Durumu açtıkları annelerinin kararı kendilerine bırakması üzerine, kız kardeşiyle şahit oldukları hikayeleri hatırlayarak, değerlendirme yaptıklarını ifade eden Alp Coşkun, kısa sürede organları bağışlama kararı aldıklarını söyledi.

Nakillerin gerçekleştirildiğini, babalarının organlarıyla hayata tutunan kişilerin mutluluğunun kendilerini çok etkilediğini vurgulayan Alp Coşkun, şöyle konuştu: "İnsan başına gelmeyince anlamıyormuş. Orada görünce böyle bir karar verdik, organlarını bağışlayalım en azından toprak olacağına bir kaç kişi daha aynı şekilde yaşamaya devam etsin. Aylarca, yıllarca organ bekleyenler var. Herhangi bir taşıma kutusu görünce kendilerine geldiklerini düşünüp hüngür hüngür ağlamaya başlayanlar var. Çok etkileyici bir tablo, bizi çok etkiledi. Organ kutularına bakıp 'Bana mı geldi acaba' diye merakla öğrenmeye çalışan, peşinden koşan insanları görünce babamızın organlarını bağışlama kararı aldık. Mutluyuz, babamız şu anda 3 kişiye hayat verdi, rahat bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Organ bağışı denince insanlar korkuyor. Biz de korktuk, 'acaba kötü bir şeyler olur mu babama' dedik. Ama cenazeyi bize çok iyi bir şekilde teslim ettiler, bizi rahatsız edecek bir şey yoktu. Sadece onay verdiğimiz organlar alındı, bu da çok önemliydi bizim için."

"Allah razı olsun' demeleri yeter"
Eşini kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan 48 yaşındaki Aysel Coşkun ise organ bağışı konusundaki kararları nedeniyle çocuklarıyla gurur duyduğunu belirtti.

"Organ bağış odasına girdiğimiz zaman hepimiz berbat bir haldeydik, oradan çıkarken bazı organlarının yaşayacağını, hastalara umut olacağını düşünmek beni mutlu etti" ifadesini kullanan Aysel Coşkun, organların nakledildiği hastalardan doktorlar aracılığıyla kendilerine haberler ve teşekkürler geldiğini ifade etti.

Aysel Coşkun, "Doktorlar, 'iyiler, size duacılar' dediler. Dakika dakika haber verdiler, şu organlar alındı, şu hastanelere gönderildi, şu hastalara nakledildi gibisinden. Organlarının nakledilmesinin eşimin ömrünü uzattığımızı düşündüm. Dünyadaki varlığının daha da uzamasını sağladık. Ben eşime hayır bile yapmadım çünkü o hayrı bedeniyle yaptı. Üç can bağışladı. Hastalar ve yakınlarının 'Allah razı olsun' demeleri bize yeter. Can vermekten korkulur mu? O insanın hastanede can çekiştiğini düşünün." diye konuştu.

Kendileri de bağışçı oldu
Alp Coşkun, kardeşi Pelin Coşkun ve annesi Aysel Coşkun, etkilendikleri bu hikayeler sonrası, kendileri de organ bağışçısı olarak doldurdukları formları yetkililere iletti.

Anne Coşkun, eşinin ölümünden sonra organ bağışı konusunda duyarlılıklarının arttığını belirterek, ailecek organlarını bağışladıklarını ifade etti. "İnsanlara umut olmak büyük sevap" diyen Coşkun, yaptıkları bağışlarla yas sürecinde acılarının bir nebze olsun hafiflediğini ifade etti.

Coşkun, "İmkanı olan herkes organlarını bağışlasın. Biz bağışladıktan sonra kendimizi çok iyi hissettik. Organlarını vermeyi düşünenler gerekli araştırmaları yaptıktan sonra korkulacak bir şey olmayacağını görecekler" dedi.  (AA)

 
Tombili'nin heykeli yerine döndü!
 
Turizm cennetinde yıldırım tekne yaktı!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
'Türkiye'de yaklaşık 22 bin kişi böbrek nakli bekliyor'
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Uzmanı ...
Sendika sordu: Yemekler neden denetlenmiyor?
Türk Sağlık-Sen İzmir 1 Nolu Şube üyeleri, iki hastanede hasta yakını ...
Yeni 'tıbbi sülük' türü keşfedildi
Fırat Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naim ...
 
Sağlık Bakanlığından 'Van Persie' açıklaması
Sağlık Bakanlığınca, Akhisar Belediyespor-Fenerbahçe arasında oynanan ...
Karşıyaka Şube Başkanı Karadeniz'den Kızılay Haftası raporu
Karşıyaka Şube Başkanı Kamil Karadeniz Kızılay Haftası dolayısıyla detaylı bir açıklama yaptı.
'Her 100 reçeteden 30'unda antibiyotik var'
KLİMİK Antibiyotik Direnci Çalışma Grubu Başkanı Büke, "Kişi başına antibiyotik ...
 
20 yıldır çektiği acılardan kurtuldu
İzmir'de 87 yaşındaki Kezban Urban'ın, kalın bağırsağındaki kitle ve safra ...
Manisa’nın sağlığı İzmirli’ye emanet
İzmir’de uzun yıllar il sağlık ve halk sağlığı müdürlüğünde müdür yardımcısı ...
Erkeklerde kısırlık oranı artıyor
Genetik faktörlerin dışında, çevresel etkenler, alkol, sigara, ilaç ve ...
 
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bir Mayıs, çok renk…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
47 yıldır karanlıktaki 'katliam!'
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva