HABERLER>YAŞAM
15 Aralık 2014 Pazartesi - 08:39

Abdülkadir Selvi'den şaşırtan çıkış: Tek kelime ile...

Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, cemaatın yayın organlarına yönelik düzenlenen 14 Aralık Operasyonu’nu eleştirdi.

Abdülkadir Selvi den şaşırtan çıkış: Tek kelime ile...

Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, cemaatın yayın organlarına yönelik düzenlenen 14 Aralık Operasyonu’nu eleştirdi. Selvi, “Geçmişte Ergenekon’da olduğu gibi şimdi de paralel yapı diye bir çuval açıldı içine herkes doldurulmak isteniyor. Bunun paralel yapıyla mücadeleye zarar verdiğine inanıyorum. Ve buna karşı çıkıyorum. Çok açık ve net olarak belirtmek istiyorum ki, Zaman Gazetesi basılarak Ekrem Dumanlı’nın, STV’den Hidayet Karaca’nın alınması yanlış. Kim yaparsa yapsın yanlışa itiraz ediyorum” dedi.

Abdülkadir Selvi’nin Yeni Şafak’ta “Tek kelime ile yanlış” başlığıyla yayımlanan (15 Aralık 2014) yazısı şöyle:

Tek kelime ile yanlış

Güne operasyon haberleriyle  başladık.

Zaman Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı ve STV yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca gözaltına alındı.

Üzüldüm mü? Evet üzüldüm.

Aynen 4 yıl evvel Mustafa Kaplan’ın bir gece yarısı alınıp götürüldüğünü haber aldığımda üzüldüğüm gibi.

Ayrıca operasyonun şeklini de doğru bulmuyorum.

Lafı eğip bükmeyi sevmem.

Aynen Ergenekon operasyonu kapsamında Ahmet Şık’ın, Müyesser Yıldız’ın, Türkan Saylan’ın gözaltına alınmasını doğru bulmadığım gibi.

Ergenekon süreci Türkiye’nin tarihi hesaplaşma anıydı. Darbe ve faili meçhuller ülkesi olan ülkem ilk kez darbelerle, Ergenekon türü derin yapılarla ve faili meçhul cinayetlerle hesaplaşma imkanını yakalamıştı.

Ne zaman ki paralel yapının polisleri Ergenekon’u bir silah olarak kullanmaya başladılar. İşte o zaman Ergenekon’la mücadele amacından saptı. Böylece Türkiye yakaladığı tarihi bir fırsatı heba etti.

Ergenekonculara karşı mücadele verdiğimiz gibi paralelcilere karşı da yüreğimizi ortaya koyduk.

Çünkü şuna inanıyorduk.

Darbe yapmak bir cemaatin işi olamazdı.

İstihbarat savaşı vermek de bir cemaatin işi olamazdı.

Onlar bu kirli savaşı tercih ettiler.

O nedenle bir dönem Silivri kapısı şimdi Zaman gazetesinin önü oldu.

Hizmet hareketi gitti onun yerini kriminal bir yapı aldı.

Hazin bur durum.

Paralel yapı, Ergenekon’la mücadelede ele geçirdiği gücü iki noktaya karşı kullanmaya başladı.

1-TSK’da, siyasette, bürokraside ve iş dünyasında ele geçirilecek hedefler, cemaatin, ”üst aklı” tarafından belirlendikten sonra istihbarat, Terörle Mücadele, KOM ve yargı işbirliği ile operasyona dönüştürülüyordu.

2-Medyadan, dini cemaatlerden ve özellikle de Nur cemaatlerinden Fethullah Hocaefendi’ye karşı gelebilecek eleştirilere karşı hemen polis ve yargıdaki yapı harekete geçiriliyordu.

Dünkü gözaltılara neden olan, “Tahşiye Operasyonu” da tam bu anlama geliyor.

Tahşiyeciler kendilerini Risale-i Nurların şerh ve izahlarını yapan bir grup olarak tanımlıyorlar. Bediüzzaman Hazretleri’nin talebelerinden Hulusi Yahyagil’in tarzını esas alıyorlar. Hani Dersim operasyonuna gönderildiğinde, ”Allahım beni kurtar” diye dua eden vicdanlı Albay Hulusi Yahyagil. Gülen grubunun dinlerarası diyalog başta olmak üzere hizmet şekline yönelik eleştirilerde bulunuyorlar. Ama sadece Gülen grubunu eleştirmiyorlar. Yeni Asya başta olmak üzere diğer Nurcu gruplara yönelik “radikal” itirazlara sahipler.

Gelelim operasyona.

Tahşiye operasyonunu dört yıl önce Mustafa Kaplan’ın cezaevinden bana gönderdiği mektup üzerine öğrendim.

Kaplan, mektubunda uğradığı haksızlıklardan söz ediyordu.

Haksızlığa uğradılar. Paralel yapı çok zulmetti bu insanlara. 17 ay boyunca cezaevine kaldılar. El Kaide ile irtibatlı oldukları iddia edildi. İspat edemediler. Çünkü El Kaide sadece operasyona meşruiyet kazandırmak için bulunmuş bir kılıftı.

Tahşiyecilere yönelik operasyonda cemaatin polisleri iğrenç yöntemler kullandılar.

Tahşiyecilerin bir araya gelip Risale-i Nur külliyatını okudukları dershaneye operasyon yapıldı. Orada 2 el bombası, mermiler ve krokiler bulundu. Operasyon kapsamında 122 kişi gözaltına alındı.

Ancak 122 kişinin parmak izi, kan ve doku örnekleri incelendi, hiçbiri bombalardan alınan örneklerle uyuşmadı. Parmak izleri operasyonu yapan 3 polise ve bir de hâlâ tespit edilemeyen faili meçhul bir şahsa ait çıktı.

Peki bunun hesabı sorulmayacak mı?

Mağdur olan insanlar sahte suç delilleri oluşturularak kendilerine komplo kurulduğunu belirterek 30 Eylül 2014 tarihinde yargıya müracaat ediyorlar.

Burada suça iştiraki nispetinde o bombaları koyan polislerin, suç icat eden İstanbul Terörle Mücadele ve KOM müdürlerinin hesap vermesi ve varsa suçları nispetinde yargılanmaları gerekiyor. Aynı şekilde birçok hukuksuz dinlemenin altında imzası olduğu gibi buradaki dinlemelerin talimatını veren Ali Fuat Yılmazer de yargı huzuruna çıkarılmalı.

Tahşiye grubundan bir tehdit olarak ilk söz eden ise Fethullah Gülen. 6 Nisan 2009 tarihli konuşmasında Gülen, ”Tahşiye diye bir şey icat ederler, imkan bulunca bunlar da silahlanabiliyor” diyor.

STV’deki “Tek Türkiye” dizisinde “Tahşiye” grubu bir tehdit olarak inceleniyor. Zaman ve Bugün Gazetelerinde benzer yazı ve haberler yayınlanıyor. Bunların ardından 30 Ocak 2010 tarihinde Tahşiyecilere yönelik operasyon yapılıyor.

Fethullah Gülen’in 6 Nisan’da yaptığı konuşma ile Tahşiyecilere karşı operasyonun düğmesine basıldığı iddia edilebilir. Pensilvanya’dan gelen talimatla bu operasyon yapıldı denilebilir.

Ama Zaman ve STV yöneticilerinin gözaltına alınması ne anlama geliyor?  Zaman Gazetesi’ne giderek polislerin Ekrem Dumanlı’yı polis otosuna bindirmeleri doğru mu?  Basına baskı yapılıyor diye dünyayı ayağa kaldıranların ekmeğine yağ sürülmedi mi?  Bu operasyonu yapanlar nasıl bir algı yönetimine hizmet ettiklerinin farkında mı? Yaptıkları Türkiye’yi dünyaya rezil etmekten başka bir işe yaramadı.

Ayrıca bir gazete binasından bir gazetecinin bu şekilde gözaltına alınmasına kimse itiraz etmese ben itiraz ederim. Yapılan doğru değil.

Şiddete bulaşmadığı, sahte suç ve delil üretmediği sürece gazetecilerin, ne suçu var? Kurtlar Vadisi’nde işlenen her konudan dolayı kanal yöneticilerini mi içeri alıyorsunuz?

Dikkat ederseniz bir süreden beri paralel yapıya ilişkin yazılar yazmıyorum. Çünkü geçmişte Ergenekon’da olduğu gibi şimdi de paralel yapı diye bir çuval açıldı içine herkes doldurulmak isteniyor. Bunun paralel yapıyla mücadeleye zarar verdiğine inanıyorum. Ve buna karşı çıkıyorum.

Çok açık ve net olarak belirtmek istiyorum ki, Zaman Gazetesi basılarak Ekrem Dumanlı’nın, STV’den Hidayet Karaca’nın alınması yanlış. Kim yaparsa yapsın yanlışa itiraz ediyorum.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Berna Bridge yazdı: Dijital kültür ve çocuklarımızın ruh sağlığı
Dr. Bridge dijital kültürün çocukların ruh sağlığını ne yönde etkilediğini yazdı...
İzmirli Pınar'a Hindistan'dan ödül
Hindistan Müslüman Ticaret Odası Türkiye ile köprü kurarak ticarete katkı ...
Zam ve yeni sistem: İki çarpıcı ulaşım yazısı
Egedesonsöz Yazarları Gönül Soyoğul ve Hanzade Ünuz, ‘devrim’ parolasıyla ...
 
Ümit Yaldız yazdı: Mesele önseçim değil... Mesele...
"Dün Tire’deydim. Tire Adliyesi’nde mesaimiz vardı. ‘Gitmişken ilçenin ...
Egedesonsöz ailesine güçlü takviye: Teodora Hacudi
Egedesonsöz ailesi yeni güçlü bir kalemle büyüdü. Teodora Hacudi bugünden ...
İzmir Barosu ağaç katliamlarını yargıya taşıyacak
İzmir’in Bornova ve Buca sınırlarındaki yaklaşık 100 bin çam ağacının, ...
 
İslami arkadaşlık sitelerinin yıldızı parlıyor
Avrupa ve Kuzey Amerika'da İslami arkadaşlık siteleri giderek daha çok ...
Olay yaratacak röportaj: ‘Görünmez Adam’ın hikayesi!
Egedesonsöz Altınordu Futbol Sosyal Girişimi Başkanı Seyit Mehmet Özkan’ı ...
Yatırım olmadan çözüm süreci eksik kalır!
İzmir iş dünyası 1990’lı yılların başında Güneydoğu Anadolu’ya bir yatırım ...
 
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bir Mayıs, çok renk…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
47 yıldır karanlıktaki 'katliam!'
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva