HABERLER>SAĞLIK
2 Mart 2015 Pazartesi - 11:10

Kızılay Başkanı Akar’la A’dan Z’ye: Parola insanlık onuru!

İzmir’deki temasları sırasında Egedesonsöz’e konuk olan Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar ülkenin gururu kurumun çalışmaları ve projeleri hakkında bilgi verdi. Akar dünyanın dört bir yerinde din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan ‘insanlık onuru’ mottosuyla yardıma ihtiyacı olan her ele uzandıklarının altını çizerken, ‘halkın karnesi’ olan anketin sonucunu da açıkladı.

Kızılay Başkanı Akar’la A’dan Z’ye: Parola insanlık onuru!

Onur DENİZ / EGEDESONSÖZ – Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Bornova’da belediye iş birliğiyle hizmete alınan yeni şube binası açılışının ardından Egedesonsöz’e konuk oldu.



İzmir’deki temasları hakkında bilgiler veren Başkan Ahmet Lütfi Akar, kurumun mevcut projeleri, yol haritası ve halktan beklentileri konusunda çarpıcı açıklamalarda bulunurken tüm hareket alanlarının odak noktasını açıkladı: İnsanlık onuru!

DOST MARKETE ÖVGÜ, ZİRVE RAPORU
Söze Bornova’daki yeni şube açılışıyla başlayan Başkan Akar, “Buraya Bornova şubemizin açılışı için geldik. Yerel yönetimle güzel bir proje kurmuşlar. Bornova’da bir dost market projesi gerçekleştirmişler. Bu insan onurunu, fakirin onurunu, yoksulun onurunu koruyan bir şey. Biz Kızılay olarak buna önem veriyoruz. Biz yaptığımız faaliyetlerde buna dikkat ediyoruz. İzmir Şubemizde bölge toplantısı gerçekleştirdik. Burada şubelerimizin sıkıntılarını, sorunlarını, problemlerini tartıştık. Türkiye’de ve dünyadaki problemler ile ilgili yaptığımız ya da yapacağımız projeleri tartıştık. Fikir alışverişinde bulunduk” dedi.


 
GÖZYAŞININ RENGİ OLMAZ!
Akar iş savaşların gölgesindeki Türkiye’nin gurur kurumu Türk Kızılayı’nın sıcak bölge çalışmalarını şu sözlerle anlattı:
Türk Kızılayı halen dünyanın çeşitli yerlerinde çalışmalara devam ediyor. Özellikle ülkemizde Suriye’den gelen misafirlerin ağırlanmasında önemli bir katkı sunuyor. 24 vilayetimizde konuşlanan kamplarda beslenme hizmetleri Türk Kızılayı tarafından yapılıyor. Ayrıca çocukların ve kadınların rehabilitasyonu ile alakalı UNİCEF ile ortaklaşa programlarımız söz konusu. Tabi kısmen de barınmayla alakalı konularda da sorumluyuz. Türk Kızılayı’nın Suriye’deki iç savaş nedeni ile yerinden edilmiş insanlarla ilgili en büyük operasyonu, 12 sıfır noktasında Suriye içlerine yardım götürmeye devam ediyoruz.  Bu yardımların tutarı şu ana kadar 1 milyar lirayı buldu ve devam ediyor. bu hem yurtdışından gelen, hem yurtiçinden gelen ve kendi bünyemizden sağladığımız yardımları oraya kanalize ediyoruz. Şam’a kadar Halep’e kadar bu yardımlar gidiyor. Şunu belirtmek isterim, bu bölgedeki her etnisiteden insana aynı yardımı götürüyoruz. Orada Türkmenler var, Kürt, Arap, Süryani, Ezidi kardeşlerimiz var. Bunların hepsine yardımı ulaştırıyoruz. Biz dünyanın hiçbir yerinde yaptığımız çalışmalarda tefrik göz etmiyoruz. İnsan onurunu koruyoruz. Bir parolamız var; “Gözyaşının rengi olmaz” mağdur mağdurdur. Mağdurları düştükleri yerden kaldırmak bizim görevimizdir.
 
DÜNYANIN HER YERİNE YARDIM ELİ!
Geçtiğimiz yıllarda Endonezya’da ve Sri Lanka’da büyük bir Tsunami faciası yaşanmıştı. Biz orada etraflı bir çalışma sonunda 1453 konut yaptık. Endonezya’nın tamamına Müslüman diyebiliriz. Sri Lanka’ın ise neredeyse yüzde 90’ı Budist’tir. Ama ikisine de aynı yardımı yaptık. Budist tapınaklarının onarılmasında dahi yardımcı olduk. Asla ayrım yapmıyoruz. Aynı şeyi Kuzey Irak’ta DEAŞ terör örgütünden kaçan Türkmenlere, Kürtlere, Ezidilere, Sünnilere, Şiilere karşı da hiçbir ayrım yapmadan yardım ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti olarak oraya 750 tır nakledildi. TIR’lardan 150’den fazlası Türk Kızılayı’na aittir. Orada Erbil merkezli olarak hareket ediyoruz. Erbil bölgesel yönetim dolayısı ile güvenilir görünüyor. Ama şu andaki hedefimiz Güney Irak… Kuzey’de DEAŞ’tan kaçanlar daha güvenli olduğunu düşünerek Güney Irak’a gitti. Özellikle Şii Türkmenler güneye gitmeyi tercih etti. Çünkü orada Hüseyniyeler var. Aynı inançtan olan insanların konuşlandığı, Hac zamanlarında ibadet ettikleri yerler var. Ayrı mezhepten olan insanlar orada yardım alıyorlar. Bizde Bağdat ziyaretimizde Bağdat büyükelçimizle orada Türkmen milletvekillerini topladık.  Onlarla toplantılar yaptık. Amacımız oraya insani yardımı en isabetli şekilde yapmak. Bu arada şiddetli bir barınma kapasitesi eksikliği baş gösterdi. Bu bakımından bizim elimizde bulunan Van depreminden sonra onardığımız konteynırlarımızı oraya nakledilmesi ile ilgili çalışmalarda bulunduk. Burada o taşınma maliyeti ilgili çalışmalar yapıyoruz. Eğer bununla ilgili de sponsor bulursak. Buradaki konteynırlarımızı orada yaklaşık 5 bin tane türbenin yada orada bulunan topluluğun kalmasında yardımcı olacağız. Bir de ayrıca oraya gönderdiğimiz yardımlar şu anda Bağdat’ta İmam- ı Azam Ebu Hanife türbesi ve camisinde, Şeyh Abdulkadir Geylani hazretlerinin türbesinde ve Şii inancında önemli imamlarından İmam Musa Kazım hazretlerinin cami ve türbesinde dağıtım yapıyoruz şu anda. Yani Sünni, Şii, Arap Türkmenlere oralardan gıda yardımı yapıyoruz. Bu çok ciddi bir şeydir. Bu Türkiye’nin resmidir, bu bizim taraf tutmadığımızın resmidir. Gazze’de yardımlarımız devam ediyor. Orada kıyım şeklimde bir savaş devam ediyor. Biz yine oradaydık. 20 ton ilacı orada yıkılan hastanelere götürdük.  2008’den beri oradan hiç gelmedik. Orada yardımlarımız devam ediyor. orada bir ekibimiz var. Tabi orada bir handikabımız var. Orada İsrail’in hava sahasını kullanmak zorunda kalıyoruz. Biz Kızılay özelinde sorun yaşamıyoruz. Ama Gazze özelinde sorun yaşamaya alıştık. Artık daha az uğraştırıyorlar. Orada her şeyden habersiz ölen masum çocuklar, kadınlar var. Okula giderken, top oynarken ölen çocuklar var. Dolayısıyla orada bir dram var.


 
İŞ BİRLİĞİ
Gazze özelinde bir parantez açan Başkan Akar, dünyanın çeşitli noktalarındaki yardım operasyonlarının sağlık olarak hayata geçmesi için yapılan koordinasyonlar hakkında da bilgi verdi:  Türk Kızılayı yabancı bir ülkede bir yardım yapıyorsa, oranın Kızılay’ı veya Kızılhaç’ı ile iş birliği yapmak zorundadır. Biz de Filistin Kızılayı ile iş birliği yapıyoruz. Ayrıca yerel otoritelerle de iş birliği yapıyoruz. Oradaki belediye başkanlarıyla, kaymakamlarla iş birliği içindeyiz. Onların taleplerini alarak hareket ediyoruz. Mesela orada Kuran öğrenmek ile ilgili bir istek varsa onunla ilgili çalışma yapıyoruz. Çöp toplama ile ilgili sıkıntı varsa orada çalışma yapıyoruz. Bizim de bu taleplerin tamamını karşılayabilmemiz mümkün değil biz de bu ihtiyaçları TİKA’yla AFAD’la paylaşıyoruz. Belediyelerimizle paylaşıyoruz. Kızılay ayrıca Uluslar arası Kızılay, Kızılhaç Federasyonun yönetim kurulu üyesidir. Bu çok önemli bir şeydir. Bu federasyon 189 ülkenin bağlı bulunduğu bir federasyondur. Bunların 60 tanesi Kızılay’dır kalanı Kızılhaç’tır. Bu konuda Avrupa bazında seçilerek Kızılay yönetime girmiştir. Dolayısıyla bu operasyonlarımız yurtdışında da biliniyor, güveniliyor. Ve böyle bir uluslar arası platformda benim dönemimde 2. kez kullanıyoruz.
 
KIZILAY HALKTAN NE İSTİYOR?
Kızılay’ın bağışlarla ayakta duran bir kurum olduğunun altını çizen Başkan Akar halktan beklentiler ve yardım yolları hakkında da önemli mesajlar verdi: Kızılay bağışlarla ayakta duran bir kurumdur. Halkımızdan bağış istiyoruz. Bu bağışları isterken de bize bağış yapın biz de bu bağışları istediğimiz gibi harcayalım gibi bir talebimiz yok. Mesela biz SMS ile bağış topluyoruz. Bizim 2868 no’lu SMS numaramız var. Bu numaraya boş mesaj atarak yardımda bulunan birisi, Kızılay’a 10 TL değerinde yardımda bulunuyor. Eğer özellikle Gazze’ye yollamak istiyorsa, Gazze yazıp göndermesi lazım. Biz Türk Kızılayı olarak afetlere ve mağdurlara müdahalede uzmanlaşmış bir kuruluşuz. Nasıl yapılacağını, ne ile gönderileceğini, ne alınacağını bizim arkadaşlarımız bilir ve ona göre hareket ederler. Şimdi maalesef halkımızda olaylar yaşanmadan bağışta bulunma özelliği yok. Bizim kendi gelir kaynaklarımız var ama bunlar yeterli değil. Bağış olması lazım… Zaman zaman AKUT dönemlerde halkımız bize çok bağış yapıyor. Van depreminde 75 milyon lira nakit, 50 milyon lira ayni olmak üzere 125 milyon lira yardım yaptı halkımız. Somali için 100 milyon lira nakit, 50 milyon lira ayni yardım yaptı halkımız. Gerektiğinde halkımız bunu bize yapıyor. Biz zamanı geldiğinde bağış alıyoruz ama biz zamanı gelmeden de bağış almak istiyoruz. Bu yardımlarla kasamızı sağlam tutmak, hazırlıklı olmak ve olası bir durumda müdahale etmek istiyoruz. Onun için 2868 çok önemli. Canları sıkıldıkça SMS atsınlar”
 
HALKIN KARNESİ: GÜVENİLİLİRLİK YÜZDE 90!
Akar Egedesonsöz’e kurum için büyük önem taşıyan anket çalışması hakkında da bilgi verdi. Türk Kızılayı Başkanı ‘güvenilirlik’ araştırması hakkında şunları söyledi:
Biz, Türkiye’nin önemli güvenilir bir anket şirketine araştırma yaptırdık. O ankete göre Türk Kızılayı yüzde 90.5 güvenilir ve tanınır çıktı. Bu bizi tatmin eden bir hadise... 2004’lü yıllarda biz bir algı araştırmasında yüzde 40’larda görünüyorduk. 1999 depreminin burada çok büyük bir etkisi vardı. Esasında hak etmediğimiz bir orandı o. Bir geç kalma, devletin geç kalması, organize edememesi, bizim PR’ımızı iyi yapamamamız… Esasında çok güzel işler yapıldı orada ama belli edememekten dolayı bir imaj kaybı yaşadık. Biz ondan sonra imajı düzeltmek için çalışmalar yaptık. 2007 yılındaki araştırmada bu oran yüzde 70 çıktı. Bu oran çıkınca çok sevinmiştik biz. Ama bugün yüzde 90 oranını yakaladık. Bu memnuniyet verici bir şey…  Bunun üstü olmaz. Burada bir tek şey kalıyor. Madem halk bize güveniyor, bizi biliyor o zaman bir tek bize yardım etmek kalıyor. Biz bu konuda halkın ilgisini bekliyoruz. Biz her türlü sivil toplum örgütüyle, devlet örgütüyle, yabancı örgütlerle, Birleşmiş Milletlerle zaten yapıyoruz, hiçbiriyle yapmaktan imtina etmiyoruz. Aksine birlikten kuvvet doğar. Ama tabi bizim prensiplerimiz var onlardan asla taviz vermiyoruz. Nedir bunlar, yoksulun onurunu korumak, ulu orta yardım yapmamak, isabetli yardım yapmak, ne gerekiyorsa onu yapmak. Yardımları yaparken önceliğin ne olduğuna dikkat ediyoruz. Eğer öncelikli ihtiyaçları sağlamazsanız diğer ihtiyaçları sağlamanızın bir mantığı yok. Pakistan’da biz bir yardım kampanyası düzenledik. Bu bağışlarda çok tuhaf şeyler çıktı. Kadın çamaşırlarından tutun da bilmem nesine kadar. İnsanlar bazen böyle şeyleri yardım adı altında gönderiyor. Biz o zaman bir karar aldık. İkinci el yardım kabul etmedik. Şimdi ikinci el malzemeleri ancak yıkanıp, temizlenip, onarılmış bir şekilde kabul ediyoruz. Bu tür yardımlarda yeni, sponsorlarımız aracılığı ile getirilen ürünleri kabul ediyoruz. Biz bunu yapıyoruz. Bundan taviz vermiyoruz ve asla skor malzemesi yapmıyoruz. Kurban kampanyalarımız oluyor bizim. Kurban kampanyalarında amacımız kurbanı insan gibi kesmek. İnsani ve hayvani haklara riayet etmek… Hijyenik olmak, halka bir önderlik yapmak, hasıl olan etleri de dinimizin gereği olarak dağıtmak. Biz bunu yapıyoruz. Etleri konserve halinde bütün yıl dağıtıyoruz. Biz böyle yapıyoruz. Başkaları ne yapıyor bilemiyorum.



KÖK HÜCREDE DEV ADIM
Akar İzmir ve Ege Bölgesi kan raporunu sunarken önemli bir projenin de müjdesini verdi. Türk Kızılayı Başkanı, “Kan donasyonunda Ege Bölgesi’nden ve İzmir’den çok memnunuz. 330 bin kan toplamak suretiyle Ege Bölge kan merkezi Türkiye’de birinci oldu. Onu İzmirliler adına söylemek lazım. 2005 yılında biz projeyi başlattığımızda önce davranış değişikliği projesiyle işin içine girmiştik. Bu davranış değişikliği çok zordu. Hastaneye gittiğin zaman getir 5 tane akrabanı kan versinler deyip, 5 kişiyle paylaşıldığı bir ortamdan, gönüllü donörler aracılığı ile kan verilmesine gelindi. Eskiden yılda 305 bin ünite kan topluyordu Kızılay,  bugün geldiğimiz noktada 1 milyon 865 bin litre kan topladık. Eskiden bunları karşıdakine verirken bugün bu rakam üç ile çarpılıyor. 1 kandan 3 canı kurtarma imkanımız oldu. Biz yüzde 85’ini karşılıyoruz kan ihtiyacımızın. Ümit ediyoruz ki 2 yıl içerisinde yüzde 100’ünü karşılayacağız. Bu arada kök hücre donasyonu da girmiş vaziyetteyiz. Türkiye’de çok büyük eksiklikleri olan kök hücre eksikleri bundan sonra yaşanmayacak. Kızılay, “Türkkök” projesi ile kök hücre donasyonunu yapmaya başladı. Bunun da uygulaması önümüzdeki günlerde başlayacak” diye konuştu.
 
ÇARŞI HERŞEYE KARŞI AMA KIZILAY’A DEĞİL!
Akar’ın son mesajı sosyal projeleriyle ülkenin sevgilisi Beşiktaş Çarşı Grubu örneğiyle kan bağışı konusunda oldu. Akar, “Kızılay milletin ortak malıdır. Kimsenin babasının malı değildir. Dolayısıyla Kızılay’a herkesin yardım etmesi lazım. Eğer Kızılay’a kan donasyonu ile ilgili yardım lazımsa yerel yönetimlerden yardım bekliyoruz. Allah razı olsun. İzmir’de çok büyük sıkıntılar yok ama zaman zaman bu sıkıntıları yaşıyoruz. Bunları da aşıyoruz. Fedakarlık olmadan bu işler olmaz. Bu toplanan kanlar kimseye münhasıran verilmiyor. İhtiyaç sahibi kimse ona veriliyor. Ayrıca kan bağışı çok kutsal bir bağıştır. Bir sadaka verecek olsanız bir fakire götürür verirsiniz. Fakirin kim olduğunu bilirsiniz, görürsünüz. Ama kanda kanı verirsiniz kime gittiğini bilmezsiniz. Verdiğiniz kişinin dinini, dilini, ırkını bilmezsiniz. Ne için verirsiniz. Allah rızası için verirsiniz. benim düşüncem bu. Ben de artık kan verene Allah kabul etsin diyorum. Ama İzmir’i Ege’yi kan şampiyonu olarak kutluyorum. Ama bu demek değildir ki bu yeter. Kan almaya devam edeceğiz. İnsanlarımız çok duyarlı. Her durumda kan vermek için koşuyorlar.  Bizim belli başlı kan donörlerimiz arasında taraftar grupları, Çarşı grubu var. Çarşı her şeye karşı ama Kızılay’a değil. Onları her zaman takdirle yad ediyorum” mesajını verdi.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Televizyon çocuk kalbine zararlı
Çocuğu saatlerce televizyon izleyen anneler babalar dikkat. Avrupa'da ...
Kızılay’ın gurur günü: Bornova’da hayat şubesi!
Türkiye’de ve dünyada insan onurunu ön planda tutan, karşılık beklemeden ...
Avrupa'daki salgın Türkiye'nin kapısına dayandı
En çok Fransa ve Almanya’yı vuran Avrupa'daki grip salgını Türkiye'nin ...
 
Bakan Müezzinoğlu’ndan çok önemli ‘salgın’ mesajları
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Avrupa'da yaşanan grip salgınının Türkiye'yi ...
Avrupa'yı sarsan grip salgını kapımızda!
Avrupa ve Asya grip salgınıyla boğuşuyor. Hastalık en çok Fransa’yı ve ...
Sütlü keçiboynuzu radyasyondan koruyor
Sütün, radyasyona karşı en iyi koruyucu olduğu biliniyordu. Afyon Kocatepe ...
 
Zeytinyağı kanser hücrelerini yok ediyor
Fareler üzerinde yapılan araştırma, zeytinyağının bir faydasını daha ortaya ...
Sağlık Bakanlığı’ndan flaş Ayşe Kocaoğlu açıklaması
Ayrılmak istediği sevgilisi tarafından annesi öldürülen kendisi de kolundan ...
‘Masa başı hastalığı’na sarmaşıklı destek
Fitoterapist Prof. Dr. Erdem Yeşilada, Hindistan ormanlarında yetişen ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva