İzmir’de notalar şiddete karşı: Böke’den çarpıcı mesajlar

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ - İzmir’de müzik eğitmeni Muharrem Dayanç’ın Türkiye’nin kanayan yarası kadına şiddete karşı durmak için organize ettiği ‘Notalar Şiddete Karşı Projesi’nin tanıtımı gerçekleşti.
 
Sivil toplum örgütler ve kentin şiddet mağduru kadınlarının da destek verdiği Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleşen toplantıya ayrıca CHP Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun eşi Türkegül Kocaoğlu, belediye başkanları ve siyasi partilerin temsilcileri de katıldı. 
 
KADINA ŞİDDETLE MÜCADELE İNSANLIK MÜCADELESİDİR
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke konuşmasında dünyadan ve Türkiye’den örnekler vererek kadına şiddetle mücadelenin bir insanlık mücadelesi olduğunun vurgusunu yaptı. Böke sorunun çözümü için siyasetin dilinin değişmesinin gerekli olduğunu söylerken umutsuzluk sisinden çıkmak için projeyi önemli bulduğunu ifade etti.



Böke, “Umutsuzluk sisinin içinde boğulduk. Kadına şiddet yeni değil, yüzyıllardır var ama Türkiye’de git gide çoğalıyor. Bir nota duymak istiyoruz. Bu sisin dağılmasını birlikte yaşamanın güzelliğini, ortak yaşamın bizi zenginleştirdiğini tatmak istiyoruz. Bu proje müzik ve şiddetin kadın üzerindeki etkisiyle değil sisi dağıtmakla ilgilidir.  Bu proje bireysel, bölgesel bir proje değil, Türkiye projesi olma potansiyelini taşıyor. Kadına şiddet bireysel, bölgesel bir sorun değil Türkiye değil toplumsal ve evrensel bir sorundur. İnsana şiddet dediğimiz zaman her birimizin hayatın içinde yaşadığımız bir sorun. Bundan dolayı bu projeyi önemsiyorum. Çözümün bizde olduğunu hatırlattığı için önemsiyorum.  1985’te Nairobi’de 3 dünya konferansında kadına şiddetin ulusal ve uluslararası kalkınmanın, barış, eşitliğin önünde en büyük engel olduğu kabul edilmiştir. Yasalar bunun toplumsal sorun olduğunu kabul ediyor ama çözümü uygulayacak olan bizleriz. Bu sosyal sorumluluk projeleri bu sorunun insanla çözülebileceğini hatırlatıyor. Kadına şiddetle mücadele insanlık mücadelesidir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı çıkarsak ilk adımı atmış oluruz” diye konuştu.
 
İSTEDİĞİMİZE BÖREK YAPMA ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİBİZ
AK Parti’nin iktidarda kaldığı döneme için de konuşan Böke “Son 13 yılda muhafazakarlaşan bir dönemde kadına şiddet iyice tırmandı. Son 7 yıl içinde yüzde bin 400 arttığı gerçeğini unutmamalıyız. Biz yaşıyoruz şiddeti. Türkiye vatandaşları olarak biz yaşıyoruz. Çözümü de bizden geçiyor. Çözüm ne derseniz; İlk çözümün siyasetin dilinden geçtiğini düşünüyorum. En Üstteki şahıstan başlayarak kadına değer veren bir dilin mutlaka Türkiye siyasetine yerleşmesini diliyorum. Biz siyasetçiler bunu bir görev olarak görüyorsak ve siyasetin aracı bir kurum olduğunu düşünüyorsak bunu sizler talep edeceksiniz.  Bu bir uzlaşı haykırışıdır. Türkiye bu uzlaşıya dünden çok daha muhtaç olduğu bir dönemden geçiyor.  2014’ten bu yana 258 kadın erkek şiddetiyle öldü. Bu bildiğimiz rakam. Ölümle sonuçlanan. Daha bilmediklerimiz var.  Hepimiz farklıyız ama eşitiz. İşte bu bilinçle hareket etmemiz lazım. Bu projenin bir erkek tarafından hazırlanmasını da çok önemsiyorum. Kadına şiddette af diye bir kavramdan söz edilmemelidir. Birinin kravat taktı, iyi niyetli diye affa uğraması kabul edilebilir bir şey değildir. Ceza indirimlerinin ortadan kalkması gereklidir. Eşit işe eşit ücret ve fırsat eşitliğinde mücadele vermeye devam etmek zorundayız. İstediğimiz zaman istediklerimize börek yapma özgürlüğüne de kahkaha atmak özgürlüğüne de sahibiz. İşte bu özgürlükler için notalar projesini çok önemli buluyorum” dedi.
 
AMAÇ 50 KADINA ULAŞMAK
4 aylık süreyi kapsayan projede haftada 2 gün 2 saat Konak Merkez’de çalışmalar yapacaklarını belirten Muharrem Dayanç amaçlarının 50 mağdur kadına ulaşmak olduğunu ifade etti.  Dayanç, “Müzik, kelimelerle anlatılamayan duyguların, düşüncelerin dilidir. İnsan ruhunun derinliklerinin seslerle hayat bulmasıdır.  Müzik herkesin anlayabildiği ve anlayabileceği yegâne dildir. Müziğin ve sanatın; İzmir’de dezavantajlı gruplar olarak tanımlanan cezaevindeki mahkûm çocuklar, engelli ve lösemili çocuklar üzerinde yapmış olduğum projelerimizin ne gibi olumlu etkiler yarattığını ve kişisel gelişim süreçlerine nasıl katkı oluşturduğunu gözlemleme fırsatı bulduk” diye konuştu.
 
KONSER İLE TAÇLANDIRILACAKTIR
Dayanç şunları söyledi: Biz bu projede şuna inandık. Tarih boyunca savaş ortamlarında en çok kadınlar tecavüze, şiddete uğramıştır. Bu yaşanılan travmaların tedavisinde ve bir daha savaşların olmaması için müzik barışın dili olmuştur. Bu nedenle müzikle ulaşılamayacak kimse yoktur. Çünkü müzik ve sanat insanlığın ortak dilidir. Ülkemizde kadına uygulanan manevi, ekonomik ve psikolojik şiddet almış başını gidiyor. Her gün 4-5 kadın şiddet kurbanı olurken buna seyirci kalamazdık. Türkiye’de son bir yılda 258 kadın eşi ya da ailesi tarafından öldürüldü, her üç kadından biri tacize uğruyor bu can alıcı, yakıcı örnekleri uzatmak mümkün… Kadına yönelik şiddet evrensel bir sorun… Henüz kadınların şiddetten kaçıp kurtulabilecekleri bir ülke de yok. Toplumda kadına yönelik şiddet sadece kadının sorunuymuş gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Aslında sorun toplumsal bir sorundur ve toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde ele alınarak bütünsel bir bakış açısıyla çözümlenmelidir. Ve biz de bu temel sorunu gündeme getirmek ve şiddet mağdurlarına yönelik müzikle toplumsal bir duyarlılık yaratmaya çalışıyoruz. Gecede sahne alacaklar İzmir’de ki danışma merkezlerinin sosyolog ve psikologlarının desteği ve yönlendirmesiyle bu hizmeti alan mağdur kadınlardan oluşturuldu. Amacımız kadınların toplumsal yaşam içerisinde kendilerine olan güvenlerini artırmak motivasyon ve sosyalleşmesini sağlamak ve fırsat verildiğinde yeteneklerinin ortaya çıkmasını göstermektir. Bunları yaparken İzmir’deki STK, Baro ve odalar, üniversiteler kadın hakları savunucuları, yerel yönetimler, sendikalarla ortak zemine yayarak ortak akılla yönetmeye çalıştık. Bu proje ile kadına yönelik şiddete karşı notalarla dur demek ve çözüm önerilerimizi ve toplumsal muhalefet gücümüzü birleştirmek için notalar aracılığıyla şiddete karşı çağrımızı sizlerle paylaşmak için bu basın toplantısını düzenledik. Notalar şiddete karşı projesi ile evrensel dili kullanmak istedik. Projemizin süresi 4 aydır. Haftada 2 gün 2 saat Konak merkez de çalışmalar yapılacaktır. Hedefimiz 50 mağdur kadına ulaşmaktır. Notalar Şiddete Karşı Projesi Aralık ayında İzmir Devlet Senfoni Orkestrası işbirliğiyle yapılacak konser ile taçlandırılacaktır. 


 
KİMLER DESTEK VERİYOR?
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Buca Belediyesi, Bornova Belediyesi, Gaziemir Belediyesi, Konak Belediyesi, Güzelbahçe Belediyesi, Bayraklı Belediyesi, Urla Belediyesi, Seferihisar Belediyesi, Karabağlar Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi, Narlıdere Belediyesi, İzmir Barosu, İzmir Ticaret Borsası, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, İzmir Kadın kuruluşları Birliği - Ka-der,  EBSOV (Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı, İZİKAD (İzmir İş Kadınları Derneği), EGİAD- (Ege Bölgesi İş Adamları Derneği), İZSİAD(İzmir Sanayi ve İş Adamları Derneği), EGİKAD (Ege İş Kadınları Derneği), TEV (Türk Eğitim Vakfı),  EKTAV (Ege Kadın Dayanışma Vakfı) ,Türk Kadılar Konseyi Derneği-Işılay Saygın, EÇEV (Ege Çağdaş Eğitim Vakfı) , Behçet Uz Çocuk Vakfı, KESK Kadın Meclisi,  DİSK, Ege Kadın Buluşması  Platformu, ÇEKEV, üniversiteler,  Doç. Dr. Selin Sayek Böke (CHP Genel Başkan Yrd.-İzmir Milletvekili),Dr. Türkegül Kocaoğlu (İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanının Eşi), Aysel Öztezel (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İzmir Kadın Girişimciler Birliği Başkanı), Av. Birgül Değirmenci (Proje danışmanı-Gaziemir Belediye meclis üyesi), Av. Pelin Erda (Proje Danışmanı, Karabağlar Belediyesi Sosyal İşler Müdürü), Itır Bağdadi(Ekonomi Üniversitesi öğretim üyesi-EKOKAM), Özgen Küçükgökçe (Koro şefi - Ege Üniversitesi Konservatuar Bölüm Başkan Yrd. ), Bircan Tağıl (Ege Koop. Danışma Kurulu Başkan Yrd.)