Can ÖZLÜ/ Ekinsu ÖZTÜRK - EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından, geçtiğimiz yılın ilk yarısında kabul edilen 14 hektarlık alana yayılan Foça Cüruf Depolama ve Cüruf Geri Kazanım Alanı konusu tartışma yaratmış, Kozbeyli, Ulupınar ve Yeniköy havzalarını kapsayacak olan depolamaya AK Parti grubu karşı çıkmıştı. Aynı toplantıda, Kozbeyli’ye sadece 12 kilometre uzaklıktaki, 78 hektarlık bir alanın da yedek depolama alanı olması kararlaştırılmıştı.
AK Partili Sıddık Soysal, Çevre Komisyonu’nca onaylanan ve mecliste de oy çokluğu ile kabul edilen önergeyi yargıya taşımış ve yürütmenin durdurulması kararı alınmasını istemişti. Şikayeti şeklen inceleyen yerel mahkeme itirazı reddetti ancak Soysal ısrarından vazgeçmeyerek konuyu Yargıtay’a taşıdı ve temyiz hakkını kullandı. Projenin, 25 binlik planlara işlenmesini ve söz konusu projenin kesin ve icrai bir nitelik kazanmasını da gerekçe gösteren Danıştay 6. Dairesi, yerel mahkemenin aldığı kararı bozdu. Soysal’ın itirazını haklı bulan Danıştay, konuyu, yeniden görüşülmek üzere mahkemeye iade etti.
SULAK ARAZİDE KANSEROJEN TEHLİKESİ
Alınan karar, Kozbeyli’de cüruf depolanmasına karşı çıkanlara umut ışığı doğurdu. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerin, 15 gün içinde karara itiraz etmesi beklenirken, itirazın reddedilmesi halinde dava süreci başlayacak. Yerel mahkemenin, yürütmeyi durdurma kararı vermesi halinde ise bölgede yapılan cüruf depolama alanı o bölgeden kaldırılacak. Belediyenin kararını mahkemeye taşıyan ve Danıştay kararı sonrası umutlanan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin AK Partili Meclis Üyesi Sıddık Soysal, su havzasında kurulan cüruf depolama alanının, kaynak sulara kanserojen katkı maddeleri karıştırdığını söyledi. Soysal “İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ne Kozbeyli,Yeniköy ve Ulupınar’ın su havzasının olduğu yerde, cüruf alanı ilan edilmek üzere meclise bir önerge geldi. Alanı bizzat yerinde inceledim. O alanın, Ulupınar, Kozbeyli ve Yeniköy’ün su havzası olduğunu bizzat gözlemledim. Sivil toplum örgütleri eylemler yaptı. Hem çevre Komisyonunda hem de mecliste baştan itibaren karşı çıktık ve ret oyu verdik” dedi.
DANIŞTAY KARARI BOZDU!
14 hektarlık mevcut alanın yakınında 78 hektarlık yedek rezerv alanı bulunduğuna dikkat çeken Soysal, depolama alanının bu bölgeye taşınmasının daha uygun olacağını söyledi. Soysal “İlle de bu fabrikaların cürufunu bir yerde depolayacaksanız Şehit Kemal’in hemen arkasında 78 hektarlık alan var. Bu da meclise geldi ancak rezerve alanı olarak geçti. Mevcut 14 hektarlık sulak alan rezerv alanı olarak ilan edildi. Burası yedeklendi. Bizim itirazımız baştan beri, bu sulak araziyi kirletmekten men etsinler ama 78 hektarlık alanı kullansınlar. Aralarında sadece 12 km var. Netice itibari ile biz buna karşı çıktık. Karar Aziz Kocaoğlu tarafından da onaylanınca yürütmenin durdurulması için ilgili mahkemeye dava açtım. İlgili mahkeme davaya şekil itibariyle baktı. Gerekçe olarak da askı ve itiraz süreçleri gösterildi. Biz bu kararı temyiz ettik. Danıştay 6. Daire’ye taşıdık. Danıştay bizim itiraz gerekçelerimizi inceledi ve yerel mahkemenin şekli olarak baktığı noktaları bozdu. Bizim itirazımızı haklı buldu ve yerel mahkemeye, davanın yeniden değerlendirilmesi için iade etti. Bu da bizim açımızdan önemli bir karar” diye konuştu.
“KOCAOĞLU’NU YANILTIYORLAR”
Yerel mahkemenin, yürütmeyi durdurma kararı vermesini beklediklerini söyleyen Soysal, bu sayede, bölgenin cüruftan temizleneceğini ve içme suyuna karışacak kanserojen maddelerin de önüne geçileceğini söyledi. Soysal, sözlerini şöyle sürdürdü: “O alan bu cüruflardan temizlenmeli. Yüksek mahkemenin kararı, o alana cüruf dökülemeyeceği yönündedir ve nettir. ‘Büyükşehir’in aldığı karar yanlıştır ve yeniden değerlendirin’ anlamına gelir. Yapılacak yatırım, bir damla suyun maliyetinden daha pahalı olamaz. Kozbeyli, Yeniköy ve Ulupınar’daki vatandaşlarımızın akan pınardan bir damla su içmesindeki alacağı kanserojen oranının düşürülmesi tüm yatırımlardan çok daha değerlidir. Orada sürekli akan bir çeşme var. Orada cüruf depolamak, suya kanserojen maddeler karıştırmak anlamına gelir. Sayın Aziz Başkan, İzmir halkının kafasını karıştırıyor ya da yanlış bilgilendiriliyor. Ben o bölgeyi iyi biliyorum. O yüzden bu kadar rahatım. Görmek istemiyorlar. Şekil olarak günü kurtarıyorlar. Oradaki demir çelik fabrikalarının cüruf konusunda sıkıntıları var. Büyükşehir Belediyesi’nde de aklı evvel birileri Başkan Kocaoğlu’nu yanıltıyor. Kocaoğlu sakin kafa ile düşünse oraya zerre demir tozu döktürmez. Orası sulak arazi. Bir haftada döktüler, bir haftada kaldırırlar”