Tarım

Ziraat Odası Başkanı'ndan ‘zeytin yasası’ yorumu: Türk tarımı için büyük tehlike!

Tarımda üreticinin en zorlandığı 2025’in ilk 6 ayı geride kaldı. Kuraklık ve zirai don sebebiyle tarımsal ürünlerde yaşanan zararlar çiftçiyi olumsuz etkilerken tüketici de yandı. TBMM komisyonundan geçen ‘zeytin yasası’ teklifi de Türkiye’nin tarımı için endişelere yol açtı. Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar, “Türk tarımı için büyük tehlike. Sadece tarım için değil ormanlar ve tüm yeşil alanlar için tehlikeli bir yasa teklifi" dedi.

Abone Ol

Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ - 2025’in ilk 6 ayı çiftçi açısından pek parlak geçmedi.

Özellikle Mart-Nisan aylarında yaşanan don olayı, tarım arazilerinde ekili ürünlere zarar verdi. Tarımsal sulamada yaşanan eksiklikler, çiftçiyi zorlarken yüksek girdi maliyetleri üreticinin borcuna borç katıyor.

Zirai don nedeniyle Pazar tezgahlarında neredeyse hiç rastlanmayan kirazın kilosu 100-200 TL’den aşağı satılmıyor. Türkiye genelinde yaşanan meyve krizi, meyve ithalatının artıp artmayacağı konusunda soru işaretleri oluşturuyor.

Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar, 2025 yılının ilk 6 ayının Türk tarımı açısından nasıl geçtiğini Egedesonsöz’e değerlendirdi. Özdamar, çiftçinin sorunlarını aktarırken TBMM’de komisyondan geçen, torba yasa teklifi ‘zeytin yasası’ ile ilgili açıklamalarda bulundu.

TARIMSAL SULAMADA BÜYÜK EKSİKLİK VAR
Özdamar, 2025 Ocak-Haziran ayları arasında çiftçiyi en çok zorlayan olayların kuraklık ve don olayı olduğunu söyleyerek “Türkiye genelindeki tarımsal sulama sularında büyük eksiklik var. Yağışlar da aynı şekilde çok azaldı. Genelde 2023’e göre yağışlarda yüzde 27 civarında bir azalma var. Şu anda sıcaklıklar yüksek, Geçen sene Aydın’da 44.8’den şikayetçiydik, bu sene bu dereceyi de geçecek gibi görünüyor.

MEYVEDE BÜYÜK ZAYİAT VAR
Türkiye genelinde 65 ilde don olayı görüldü. Meyvede çok büyük zayiata sebep oldu. Bu da tüketime yansıdı. Ortalama meyve fiyatları, olması gereken fiyatın yüzde 65 ‘in üzerinde gidiyor. Bu fiyatlar üreticiye yansımıyor, aracıların tüketiciye ulaştırdığı son fiyatlar bunlar. Burada sıkıntı var. Karpuz, Çukurova’da 4-7 TL arasında ama pazarda karpuz 10 TL’den başlıyor 30 TL’ye kadar devam ediyor” ifadelerini kullandı.

ÇİFTÇİ YÜKSEK GİRDİ MALİYETLERİNDEN ŞİKAYETÇİ
Öte yandan tarımsal girdi fiyatları yüksekliğinden söz eden Özdamar, çiftçinin elektrik, kimyasal gübre, zirai ilaçlar, makine ekipmanlarındaki yüksek fiyattan şikayetçi olduğunu dile getirdi. Özdamar, ortalama girdilerde enflasyon miktarı ilk 6 ayın içerisinde yüzde 45 civarında olduğunu belirtti.

BU TORBA YASA, TÜRK TARIMI İÇİN BÜYÜK TEHLİKE
Özdamar, zeytinlik arazilerinin madencilik faaliyetlerine açılmasına yönelik TBMM’de komisyondan geçen torba yasa teklifine ilişkin değerlendirmede bulundu:

“En büyük sıkıntılardan biri ise bu torba yasa… Türk tarımı için büyük tehlike. Sadece tarım için değil ormanlar ve tüm yeşil alanlar için tehlikeli bir yasa teklifi. Bütün koruma yetkisi Petrol ve Maden Genel Müdürlüğüne devrediliyor. Bu haliyle yasalaştığı takdirde tarımın, ormanların hiçbirisinin korunması diye bir şey söz konusu olmayacak. Zeytin başta olmak üzere tüm ekili ve dikili alanlarda tamamen petrol ve maden işleri genel müdürlüğü yetkili oluyor. Ormanlar dahil olmak üzere bütün izinler, kamulaştırmalar, o alanların tarım dışına çıkarılması gibi yetkiler veriliyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün bütün yetkileri elinden alınıyor ve Maden İşleri Müdürlüğü bu yetkiyi eline alıyor. Ormanların da geleceği büyük tehlikede. Sulak alanlar, sit alanları ve milli parklar da aynı şekilde bu yasa kapsamında değerlendirilecek. Tarımdaki üretimi, kaliteyi ihracatı da doğrudan etkileyecek.”

MEYVE BAHÇESİ OLUŞTURULAMAYACAK
15 çeşit meyvenin dikiminin yasaklanmasına dair açıklamalarda bulunan Özdamar, “Tarımsal üretimin planlaması yasası ile ilgili gerekli davalar açıldı ama yaklaşık 15 çeşit meyvenin dikimi yasaklanıyor. İki nedenle yasaklanıyor. Yüzde 6 meyilden az olan arazilerde meyve ağacı dikilemez. İkincisi ise kendine yeterlilik oranı. Yani üretim ile beraber ihracat miktarı yüzde 150’nin üzerinde olan tüm meyve çeşitlerinin dikimi yasaklanıyor. İncir, üzüm, zeytin, elma, kayıcı ve narenciye çeşitleriyle hiçbir bahçe oluşturulamayacak. Bazı özel meyveler dondan etkilenmedi. 81 ilin 65’inde etkilenme yüksek oranda oldu” diye konuştu.

SÜRPRİZ OLMAZ
Özdamar, ‘meyve krizinden dolayı Türkiye’nin meyve ithalatında artış olur mu’ sorusuna cevaben şunları söyledi:

“Meyve fiyatları pazarlarda 100 TL’nin altında değil. Fırsat bu fırsat diyerek, ekonomi boşluk kaldırmaz diyerek birileri bu boşluğu doldurabilir. Meyve ithalatı, tropikal meyve dışında ithal yapılabilir, sürpriz olmaz.”

HER HALÜKARDA YURT DIŞINDAN 7-8 MİLYON TON BUĞDAY ALMAYA MECBURUZ
Buğday ve arpa fiyatları ile ilgili gelişmelere dair konuşan Özdamar, “Türkiye’nin önce üretim ve tüketim rakamlarına bakmak lazım. Ekmeklik buğday olarak 24 milyon ton, makarna ve pasta çeşitleri için kullanılan un 3-4 milyon ton ve yurtdışına ihraç ettiğimiz makarna çeşitleri için de yaklaşık 3 milyon ton buğdaya ihtiyacımız var. 30 milyon tona yakın buğday üretmemiz lazım. Şu an ise buğday üretimi 22-23 milyon ton civarında. Bazı bölgelerde hasat daha tamamlanmadı o zaman kesin rekolte ortaya çıkacak. Her halükarda yurt dışından 7-8 milyon ton buğday ithal etmeye mecburuz. Ancak verilen fiyatlar, çiftçinin maliyetini karşılamıyor. Buğdayın kilo maliyeti 16,5 TL verilen fiyat ise 13 TL. Çiftçi, bunun 1 ton ürettiğini düşünürsek yaklaşık 300-400 bin TL zarar ediyor. Özellikle Orta Anadolu’da geniş alanlarda hububat eken çiftçilerin zararı daha fazla.

İŞİN İÇİNE TÜCCARI SOKTULAR
İkincisi, Toprak Mahsülleri Ofis’inin alım sistemi yanlış .Bu işin içine tüccarı soktular. Geçen yıl olduğu gibi, randevu sistemini kilitlediler. Çiftçinin doğrudan toprak mahsülleri ofisine mahsül vermesini engelledi. Bu sene bir açıklama yok ama böyle olacak gibi. Çiftçi randevu alamadığı takdirde 6-7 TL olan bir zarar ortaya çıkar. Çiftçi de randevu sıkıntısı çekiyor” ifadelerini kullandı.

ÇİFTÇİ ÜRETİMİ BIRAKIRSA MİLLET AÇ KALIR
Özdamar, son olarak “Çiftçiye sağlık diliyorum. Çiftçinin tarımı bırakmaması için tavsiyelerde bulunacağız. Böyle giderse, çiftçi üretimi bırakırsa bu millet aç kalır” dedi.