Bugün Pazar...

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...

Bir kez daha...

Az bilinen yaşanmış ama müthiş ilgi görmüş bir olayı paylaşalım...

Bunu yaparken de...

“Sevdiğiniz Atatürk” kitabının yazarı Rasim Pehlivanoğlu ile…

Atatürk’ün arkadaşı İsmail Hakkı Kavalalı’yı…

Saygıyla analım…

***

Balkan Harbi’nden sonraydı…

Mustafa Kemal, 30 yaşlarında…

Takvimler, 17 Ekim 1913’ü gösterirken…

Rütbesi yarbaylığa yükselen o gencecik subay…

Sofya Ataşemiliterliği’ne (Askeri Elçi) atandı…

Önce Bulgaria Oteli'ne yerleşti…

Sıkıldı, eşyalarını topladı…

Altı ayını geçireceği Splendid Palas’a taşındı…

Sonra kendine bir pansiyon buldu…

Ev sahipleri Alman bir çiftti…

Tek pencereli küçücük odada dokuz ay yaşadı…

Yüksünmedi…

Zamanını iyi değerlendirdi…

Evin sahipleri, Hildagard ve Gustav Christianus çiftiydi…

Minik bi’de kızları vardı…

Mustafa Kemal, Hilda’dan Almanca dersleri aldı…

Aileyi çok sevdi…

Onlara kırmızı bir Türk halısı hediye etti…

Hatta…

Evin sahibesine hatıra bir fotoğrafını bile verdi…

Fotoğrafın arkasına…

“Hakikatli ve pek nazik Madam Hilda…” diye yazmayı da unutmadı…

***

Genç Mustafa Kemal, Sofya’da Bulgarca öğrendi…

Sosyal çevresini genişletti…

Operaya, baleye, çay partilerine gidiyordu…

Ni’tekim…

Beklediği çağrı geldi…

Bulgarların 11 Mayıs 1914’deki “Kültür Bayramı”na davet edildi…

Mustafa Kemal…

Bu baloda manevi bir üstünlük sağlamak istiyor…

Bütün bakışların…

Kendinde toplanmasını arzu ediyordu…

Bu önemliydi…

Gece aslında bir “Kıyafet Balosu” niteliğindeydi…

Davetiyede…

Yabancı devlet temsilcilerinin de milli giysileriyle…

Gelmeleri rica ediliyordu…

***

Mustafa Kemal davetiyeyi okuduğunda gözleri parlıyordu…

İsmail Hakkı Kavalalı…

Atatürk’ün Selanik Askeri Rüştiyesi’nden arkadaşıydı…

O’na döndü ve şöyle dedi:

“İsmail, sen Bulgar treni'nde parasız gezebiliyorsun... İstanbul’a git; şimdi adresini vereceğim bir arkadaştan bana bir yeniçeri ağası (serhat beyi / uç beyi) kostümü getir…”

Ardından hemen…

İstanbul Merkez Kumandan Muavini Kazım’a mektup yazarak, istediği kıyafetin müzeden alınıp kendisine gelen İsmail Hakkı’ya teslim edilmesini istedi…

Yaptığı plan tıkır tıkır işliyordu…

Ve, balo gecesi…

Yeniçeri kıyafetiyle salona girdiğinde…

Bütün gözler O’na çevrilmişti…

Bi’anda balonun gözdesi olmuştu…

Az sonra büyük ödüllü dans yarışması başladı…

Bulgar Başbakanı’nın kızına kavelyelik ediyordu…

Mustafa Kemal çok güzel dans ederdi…

Nitekim, bütün valsleri olağanüstü bir başarıyla tamamladı ve…

Yarışmanın birincisi seçildi…

Balo’ya gelen Bulgar Kralı Ferdinand…

Mustafa Kemal’i yanına davet ederek iltifatlarda bulundu…

Kıyafetinden ve başarısından dolayı da tebrik etti…

***

O fotoğrafa gelince…

Sabahın ilk ışıklarında kendisini kahve içmek davet eden…

İspanya Maslahatgüzarı’nın konutunda çekildi…

Tek kare, yedeği yok!

Nokta…

Sonsöz: “Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”