Rifat ÖZER
Yazar olmak
9 Şubat 2020 Pazar

Bu Dünyadan... dünya kadar yazarlar gelip geçmiştir de,

Hesabını bilen yok ki!

Ama, dünyada derin iz bırakanlar, İnsanların gözü kulağı olanlar...

Hep bilinir, hep anılır.

Ölüler konuşamaz ama... Onlar konuşur!

 

Shakespeare,Dostoyevski, Ernest Hemingway, Mark Twain, Charles Dickens, Virginia Woolf, Thomas Mann,Franz Kafka, ve daha da niceleri...

 

Bu roman yazarları...

Ölüyken sağlarla konuşmayı nasıl başarmışlardı ki?

Eserleri ile...!

 

Haruki Murakami... Bir Japon.

1949 Kyoto doğumlu. Edebiyat Fakültesi Tiyatro bölümünde klasik drama eğitimi almış.

 

Mezun olunca...

Caz plaklarının çalındığı, kahve, içki ve yemek servis edilen bir bar açmış!

 

Okurken evlenmişler... Karısı ile,

müthiş bir yaşam mücadelesi vermişler.

Evlerinde televizyonları, radyoları,

hatta çalar saatları bile yokmuş.

Isıtıcıları da... dört kedileriymiş.

Soğuk havalarda onlar kedilerine,

Kediler de onlara... sarılıp yatıyorlarmış!

 

Böyle bir ortam da bile yazmaya başladı.

Ve bugün tanınan bir roman yazarı oldu.

Geçimini de... kalemi ile sağlar oldu!

 

Nasıl roman yazarı olduğunu da anlattı :

“ Mesleğim Yazarlık “ kitabında...

 

Genelleme yapmadan, kural koymadan. Dahası, kendini gözleyerek diyor ki...

 

Dışlama ve sınır çekme bilinci yüksektir, yazarlar arasında...

1922’de Paris’te bir akşam yemeğinde, Çok yakın oturdukları halde, neredeyse hiç konuşmadılar birbirleriyle,

Marcel Proust ile James Joyce!

 

Bir araya geldiklerinde, yazarların

Anlaşamadıkları durumlar... anlaştıkları durumlardan daha fazla olur!

 

Roman yazarları ise... geniş yürekli ve hoşgörülüdür diyor, biraz çelişkili olsa da.

Roman yazmak için illa uzmanlık bilgisi gerekmez.

Çok kitap okumak, kendine özgü yetenek, güçlü bir ruh... gerekir de,

Keskin zeka gerekmez!

 

Roman yazmak o kadar zor değildir, Sürdürmek zordur...

Roman yazarı balık gibidir,

Su içinde sürekli olarak... ileri hareket etmezse ölür!

 

Bize gelince...

Bir kaç yıldan beri yazmaya çalışıyoruz.

Siyaset, güncel olaylar, tarih, gezi, yaşadığımız kent, hukuk, hikaye, öykü, kitap eleştirisi v.s gibi çeşitli konularda...

 

Ben de... yazımın, kendimi iyi hissedeceğim şekilde olmasını,

çarpıcı ve kimsenin yazamayacağı şekilde... özgün olmasını isterim.

Bunlara da... dikkat ederim.

Başarılı mı ? Onu da... bilemem!

 

Ben de... İşimin her safhası da dahil,

Her şeyi kendim yapmadan da, rahat edemem.

Bir şeyi de şansa bağlamak... istemem.

 

Murakami’nin de dediği gibi...

Ödül almak bir şanstır da,

‘Şans dediğimiz şey, bir giriş biletidir. Bununla sadece bir sosyal ortama girersiniz... hepsi bu.’

Ondan sonrası size bağlı...

 

Bizim ödülümüz de edebiyat ve kompozisyon derslerinden,

on üzerinden, “ çift on “ ! almak oldu.

Okuduk da...Yazar olmadık ki !

Yazdık da...Kitap yazmadık ki!

 

Yazılarımıza yorumlar oluyor...

Telefonlar, Mesajlar geliyor...

Kitaplaştır... kitaplaştır! deniyor.

Bunlar bir gün olur da...

 

Ben, asıl roman yazmak isterim.

Asıl yazarlık da... budur derim!

Sadece kurmaca değil,

Gerçek bir olayın... kurmacayla

belenmiş hali olmalıdır... isterim!

 

Keşke çabucak yazabilmek için,

Franz Kafka, Anthony Trollope gibi,

Postacı... olsaydım.

Ama, Neruda’nın Postacısı değil!

İyi Pazarlar...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Neden fakirleştik?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Afyon üstünden Akşehir’e... (Gezi notları)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva