İktidarını sürdürmek isteyen Cumhur İttifakı da iktidara gelmek isteyen Millet İttifakı da seçim hazırlıklarına hız vermiş bulunuyor. Seçim hazırlıkları bir yandan ittifakları sürdürmek ama öte yandan da seçmen tabanını korumak ve genişletmek şeklinde sürüyor.

Altılı Masa olarak da anılan Millet İttifakının yumuşak karnı Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve HDP ile ilişkiler olarak görünüyor. Bu aşamadan önce birlikte açıkladıkları Anayasa Taslağı toplantısı, iyi hazırlanmış temel ilkeleri içermekle kalmıyor, rejim değişikliğini de içeriyordu.

Ardından CHP’nin bir süredir hazırlık yaptığı Vizyon Programı toplantısı gerçekleşti. Bu toplantı ekonomi programı ağırlıklı olmakla birlikte yönetim ilkelerine de atıfta bulunuyordu. Ekonomi alanında uluslararası düzeyde bilinen uzmanların toplantıya katılmaları ve CHP danışmanı olarak sunulmaları da önemliydi.

Kutuplaşmış ve fanatikleşmiş siyasi ortamda bu toplantı içerikten ziyade biçim olarak tartışıldı. İçerik ne olursa olsun ve hatta izlememiş olsa bile beğenenler olduğu gibi yine içerikten bağımsız olarak eleştirenler oldu.

Yabancı veya yabancı ülkede görev yapan ekonomistler, Yabancı ülke komiseri olarak nitelendi mesela. Hele birinin Ermeni olduğu vurgusu tam bir ilkellikti.

Toplantının heyecansız olduğunu söyleyenler de vardı Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını kağıtlara bağımlı sürdürdüğünü söyleyenler de.

İçeriğe toplam olarak baktığımızda rant ekonomisinin terkedileceği, liyakatli kadroların göreve getirileceği, özerk kurumların tekrar inşa edileceği, sürdürülebilir kalkınma esasları çerçevesinde çevre korumacı bir yaklaşım sürdürüleceği ve aile sigortası gibi yoksullukla mücadele projelerinin hayata geçirileceği öne çıkan mesajlar arasındaydı.

Bunlar hem mevcut iktidar ve ekonomi politikasını eleştirmek için hem de yeni modelin ilkelerini ortaya koymak için gerekliydi tabi. Bu vizyon toplantısında öne çıkan mesajlar ve modeller yeni değil aslında. Çoğu hem uluslararası sözleşmelerle benimsenmiş bir kısmı da uzun yıllardır CHP’nin parti programında ve önceki seçim vaatleri arasında yer alan vaatlerden oluşmaktadır.

Sürdürülebilir Kalkınma modeli ilke ve gerekçeleri 1987 Yılında Birleşmiş Milletler Çevre Komisyonu tarafından gerçekleştirilen toplantı sonrası “Ortak Geleceğimiz” başlıklı bir rapora dönüşmüştür. Bu Türkiye’de de aynı başlıkla kitap olarak yayınlanmıştır. Sürdürülebilir kalkınma, CHP Parti Programında da uzun yıllardır yer almaktadır.

Yine aile sigortası da on yılı aşkın süredir seçimlerde yer alan vaatler arasındadır.

Önemli olan bunları uygulayabilecek bir iktidar şansı yakalamak. Ve uygulayacak iradeyi gösterecek bir kararlılığa ve liyakatli kadrolara sahip olmak. Çünkü AKP de iktidara geldiğinde bugün ülkenin karşı karşıya olduğu durumu vaat etmemişti. Ayrıca muhalefetin yönetiminde olan yerel iktidarların (belediyelerin) bazılarında liyakat yerine eş dost kayırmaya yönelik kadrolaşmaları bolca görebilmekteyiz.

Öte yandan bu toplantıda öne çıkan vaat ve projelerin önemli ve gerekli olması ile seçmen tercihlerini etkileyip etkilememesi başka bir sorundur.

Bunun açıklaması bir başka yazıya.