Bahsetmek istediğim…

Hayır-hasenat filan değil…

Ekonomik krizin neden olduğu…

Vatandaş’taki “acıma duygusu”nun zirve yaptığı…

Eşi görülmemiş bir dayanışma örneği…

Minik yüreklerden taşan “merhamet” göstergesinin…

Kahreden tablosu!

Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir’in Buca İlçesi’nde…

Her gün 1.200 kişiye yemek çıkan bir okul var…

Doğal olarak günde 50-100 kişilik yemek artıyor…

N’apıyorlar o yemekleri dersiniz?

Çevre sakinlerinden ocağı tütmeyenlere dağıtıyorlar…

Üstelik mahalle muhtarına…

“Kimler yatağa aç giriyor?” diye sorup…

Dağıtımı “hak yerini bulacak” biçimde yapıyorlar!

Çünkü…

Mutfaktaki ateş sönecek gibi değil!

Niye bu tabloyu anlattım?

***

Seçimden çıkalı 26 gün oldu…

İstanbul sandıklarının düğümü çözülemedi…

O düğüm yerinde durdukça…

Ekonomik kriz azgınlaşıyor…

Dolar, dün öğle sonrası 5.88 TL.’yi gördü…

İki gün önce Ana Muhalefet Lideri’ni linç etmeye kalktılar…

Balyoz gibi yumruğu indiren serbest!

Üstüne…

O arkadaşın elini öpenler sıraya girmiş durumda!

Yumruğu yiyen Kılıçdaroğlu sağduyu çağrısı yaptı ama…

Yüreğini sıkıştıran şeyi de söyleyiverdi:

“Bir siyasi baskı olmasa böyle bir tablo ortaya çıkmaz…”

Neden böyle dedi?

Çünkü…

Emniyet Genel Müdürü bile…

O günü anlatırken dudaklarından şu döküldü:

“Orada gözü dönmüş 1000’in üzerinde insan vardı…”

Bu şu demek:

Vicdanlar rahatlamıyor ki…

Çarşı-Pazar rahatlasın…

Bak…

Soğan-patatesin fiyatını durdurmak mümkün değil…

Et, almış başını gidiyor; kıymanın yarım kilosu 30 TL…

***

Böylesi bir ortamda…

Cumhurbaşkanı, balkondan AK Parti’ye gönül verenlere seslendi:

“Sizden rica ediyorum; sakın ha küsmek yok… Yüzde 52 oy almış bir partimiz var… Bu seçimin birinci partisi AK Parti…”

Cumhur İttifakı’nın ortağı Bahçeli bu sözlerden alındı, düzeltme yaptı:

“31 Mart’ta oyunu en çok artıran biziz… MHP'nin aldığı oy yüzde 18.81'dir... Bunu 7,4 olarak göstermek haksızlık…”

Oysa…

31 Mart’ın YSK’ya göre resmi sonuçları şöyle:

AK Parti %44.3

CHP %30.1

İYİ Parti %7.4

MHP %7.3

Tam bu sırada…

Eski Başbakanlardan Davutoğlu Türkiye’ye seslendi; tartışmalara yeni pencere açtı:

“Cumhurbaşkanı’nın seçimlerin birinci derecede tarafı olarak seçim ortamının gerektirdiği yoğun ve çoğu zaman da sert siyasi polemiklere girmek durumunda kalması, eşit mesafede durması gereken Cumhurbaşkanlığı kurumunun toplumun en az yarısı ile psikolojik bir kopuş yaşamasına yol açmaktadır…”

Bu ne demektir?

“Şapkamızı önümüze koyup bi’daha düşünelim” demektir!

***

Manzara çok ilginç…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok değil altı gün önce ne demişti?

“Dönem kızgın demiri soğutma, birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemi…”

Erdoğan böyle dedi; “taaaak” diye TBMM yönetimi…

Yıllardır Meclis Lokantası’nın ekmek ihtiyacını karşılayan…

Ankara Büyükşehir’e bağlı Halk Ekmek’ten alışveriş yapmayı kesti…

Neden?

Ankara’yı CHP’li Mansur Yavaş kazandı diye mi?

Eğer gerçekten öyle ise…

Eyvah ki, ne eyvah!

***

Peki, tüm bu yaşanlar karşısında…

Türkiye’yi bir “Erken Genel Seçim” bekliyor mu?

Böyle giderse…

Yani…

Piyasada para arzı durma noktasına gelirse…

Ekonomi giderek daha da sıkışırsa…

Dolar yılbaşında 7 TL.’yi görürse… (…ki Merkez Bankası’nın an itibarıyla beklenti anketinde bu rakam 6.20 TL. görünüyor…)

İktidar’ın IMF’ye gitme gibi durumu olursa… (…ki, bu da sıkı para politikasının halkın sırtına yüklenmesi demektir…)

Cumhurbaşkanı’nın, “82 milyon hep birlikte Türkiye İttifakı olarak hareket etmeliyiz…” sözlerine…

Devlet Bahçeli, “Türkiye İttifakı’ndan bahsetmek kafamızdaki soru işaretlerini çoğaltmıştır” diye karşılık vermeye devam ederse…

Kıdem tazminatları konusundaki sıkıntı devam ederse…

Fabrikalardaki vardiya sayıları azalırsa…

İşsizlik rakamı, bugünkünden beter olursa…

Erken Genel Seçim gelir!

***

Kaldı ki…

An itibarıyla…

Ve dahi 31 Mart sonuçlarının gölgesinde…

“Parlemanter Sistem”e dönüş konuşmaları…

Ayyuka çıktı…

Bi’de bu var…

Ayrıca, günlerdir yeni siyasi parti (Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve eski bazı bakanların içinde olduğu merkez sağ’daki oluşum iddiaları sıcaklığını koruyor…) dillerden düşmüyor…

Onlar da devreye girerse…

4.5 yıl beklenmez…

Nokta!

Sonsöz: “Gün devlet aklını, insan onuru ve millet vicdanı ile buluşturma günüdür… / Ahmet Davutoğlu – Eski Başbakan…”