12 yıldan fazla oluyor…

Yaşı müsait olanlar, şıppadanak hatırlar!

Haziran’ın ilk günleriydi...

Hava acayip sıcaktı…

Neredeyse gölgede 30 derece; o kadar yani!

Aziz Kocaoğlu…

O sırada İzmir’in dört yıllık koca başkanıydı…

Ege’nin incisi, inanılmaz bir su sıkıntısı yaşıyordu…

Yetmezmiş gibi…

20 gün sonra…

Günahı boynuna Ankara’nın Reisi Melih Gökçek…

Durup dururken…

“İzmir’in içme suyunda arsenik var!” iddiasını…

Bir el bombası gibi ortaya atıverdi…

İzmir, çok sıkıntılı günler geçiriyordu…

Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı…

Hem müthiş bir kuraklık yüzünden susuzluktan kavruluyor…

Hem de “İzmir’in suyunda arsenik var!” iddiası ile boğuşuyordu…

Her şey yalan çıktı…

İzmir’in suyu temizdi…

Zaten İzmirliler, o günlerde sırf “gırgır” olsun diye…

“Biz arseniği sek içeriz…” filan diye…

Ankara’nın Reisi ile kafa yapıyordu…

***

Ancaaak…

Susuzluk başa belaydı…

Çünkü…

Susuz günler uzun sürerse…

Peşinden Allah korusun bulaşıcı hastalıklar gelebilirdi…

Koca Başkan Aziz Kocaoğlu…

Büyükşehir’in meclis üyelerini ve gazetecileri…

İzmir’in suyunu karşılayan Tahtalı Baraj Gülü’ne götürdü…

Afrika’daki gibi…

Toprağın nasıl çatladığını…

“Ben ne yapayım?” dercesine ellerini açarak gösterdi…

“Bu da geçecek” dedi…

Ardından…

Çok değil, o “tarihi gün”den altı-yedi yıl öncesine kadar…

Minaresinin önemli bir bölümü sular altında kalan…

Bulgurca Camii’nin, kurak toprak üstündeki görüntüsüyle…

İzmir’in yaşadığı / yaşayacağı susuzluk tehlikesini…

Çarpıcı bir biçimde gözler önüne serdi…

İlk sözü, “Suyu idareli kullanmak zorundayız!” oldu…

Özellikle o günkü meclis üyelerinin…

Tabloyu gördüğünde nutku tutuldu…

Başkan Kocaoğlu, neden İzmir’in Meclisi’ni…

Tahtalı’da topladığını bir Çin Atasözü ile özetledi:

“İşitince unuturum, görünce hatırlarım, yapınca anlarım!”

***

O gün itibarıyla…

Tahtalı Barajı'ndaki su seviyesi…

Çok değil, bir yıl öncesine göre…

Yüzde 40 düşmüştü…

Tehlike “geliyorum” diyordu!

***

Aradan tam 4 bin 400 gün geçti…

Yani 12 yıl…

Son 20 aydır Güzel İzmir’i, Tunç Soyer yönetiyor…

Ve ne oldu, biliyor musunuz?

İzmir’in “kadersiz suyu” için tarih tekerrür etti!

Hafta sonu…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer…

Tam 12 yıl sonra…

Yine Tahtalı Baraj alanında…

Aziz Kocaoğlu’nun durduğu yerden…

Aynı “susuz manzara”nın göbeğinden İzmirliler’e seslendi:

“Susuzluk tehdidi kapımızda…”

***

Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranı…

Bu sefer…

Geçen yıla (2019) göre yüzde 35’e düşmüştü…

Başkan Tunç Soyer…

12 yıl önce…

Aziz Kocaoğlu’nun durduğu yerden…

Kuraklık nedeniyle…

İzmir’in can damarındaki acıklı durum nedeniyle…

Hemşehrilerini su tasarrufuna çağırdı:

“Ciddi bir tehdit kapımızda... Herkesi suyu tasarruflu kullanmaya davet ediyorum…”

***

Bi’şiyi hatırlatmakta yarar var…

Tahtalı Barajı…

İzmir’in içme suyu kullanımının neredeyse yarısını karşılıyor…

Bu nedenle…

Tunç Soyer’in sözleri…

Aslında bir alarm!

Çok ciddi bir tehdit kapımızda!

***

Büyükşehir Belediyesi’nin verilerine göre…

An itibarıyla…

Tahtalı Barajı’nda 122 milyon metreküp suyumuz var…

Eğer hiç yağmur yağmazsa…

İzmir’in suyu ancak 320 gün idare eder…

Korku filmi gibi!

***

12 yıl arayla İzmir’in iki büyük başkanı…

Neden?

Suyla ilgili aynı kaderi paylaşıyor, dersiniz?

Nokta…

Sonsöz: “Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliğidir… Çünkü, suyun değeri kuruyunca anlaşılır… / Thomas Fuller – İngiliz Tarihçi…”