Türkiye…

Son 11 yılda 300 bin kez “sallandı”…

Bu günde…

Ortalama 75 adet deprem “yaşıyoruz” demek!

Kimini hissediyoruz…

Bazılarında “Başım dönüyor galiba!” deyip geçiyoruz…

Ancak…

Aralarında fena halde korkutan oluyor…

İzmir Bayraklı’yı unutmak mümkün mü?

117 can kaybımız vardı…

Yüzlerce yaralı…

Biten hayatlar…

Bölünen yaşamlar…

Büyük trajedi…

Bir yıldır devam eden mahkemeler…

Yargılanan inşaat sorumluları…

En korkuncu…

Bayraklı’da apartmanların yıkılmasının temel nedeni…

Zemin kattaki taşıyıcı kolonların…

Kesildiği için çökmesinden kaynaklanıyor!

Kim denetledi?

Kimler, “Aslan gibi sapasağlam” deyip projeye imza attı?

Bazı şeyler hala karanlık!

Mesela…

30 kişinin hayatını kaybettiği…

Emrah Apartmanı davasında tek tutuklu sanık…

Birkaç gün önce tahliye edildi…

***

En önemli soru şu:

Bayraklı’da yaşan o hemşehrilerimiz…

İddialara göre…

Dokuz yıl önce “oturulamaz” raporu verilen binalarda…

Neden yaşamaya devam ettiler?

Tek cevabı var bu sorunun…

Parasızlık!

***

Bugünün Türkiyesi’nde…

“Deprem’le yaşamaya mecburuz…” özlü sözü…

Büyük Marmara Depremi sonrası…

Hayatımıza girdi…

Yaşı müsait olanlar acıyla hatırlar…

22 yıl önceydi…

17 Ağustos sabaha karşı resmi rakamlara göre…

20 bin kişi uyurken öldü!

Gayrı resmi rakamlara bakarsanız…

65 bin can kaybından söz edilir…

Yaralananların sayısı 100 bini geçiyordu…

Deniz, Gölcük’ün bir kısmını olduğu gibi yuttu…

O evler hala suyun altında…

200 bin bina çöktü…

600 bin kişi evsiz kaldı…

***

Zırnık ders almadık!

***

Yeni rakamlar var…

Çarpıcı hatta akıl alıcı…

Şunu daha ilkokula çocukların öğrenmesi gerekiyor:

Türkiye’nin yüzde 66’sı deprem riski altında…

Daha ilginç olanı…

Türkiye nüfusunun en az yüzde 70’i…

Deprem riski taşıyan o topraklarda yaşıyor…

Ne kadar “sıkıntılı” binadan söz ediyoruz?

10 milyon…

Fazlası var, eksiği yok…

Konut sayısı ne kadar?

En az 30 milyon!

İsterseniz “riskli” deyin, dilerseniz “tehlikeli”…

O 30 milyon konutun en az 2 milyonunun…

Acil “dönüşüm” görmesi gerekiyor…

Ne zaman üstesinden gelebiliriz?

İşte, o belli değil…

***

Marmara Depremi ile hayatımıza giren…

“Orada kimse var mı?” sloganı…

Her duyduğumuzda yüreğimizi pençeliyor!

Bir can daha kurtarmak için söylenen o dört kelime…

Şimdi…

Deprem için “kentsel dönüşüm” düğmesine acilen basması gereken…

Devlet Baba için tazeleniyor:

“Orada kimse var mı?”

***

Bitiriyoruz…

Yeni bir yılla kucaklaşmaya saatler kala…

Sevimsiz bir yazı oldu, biliyorum ama…

Birileri çıkıp da…

“Yazdıkların çok doğru ama söz veriyoruz, 2022’de yüreklerimizde deprem korkusu olmayacak… Yeni yıl tam deprem riski taşıyan konutların dönüşüm yılı olacak…” dese…

Bayram yaparız vallahi…

Nokta…