Yerel seçim takvimi kapsamında CHP Genel Merkezi’nden aday adayı olmak isteyenlere “ 1-19 Ekim tarihleri arasında başvuru yapın” denilmişti.

Parti örgütlerinden ve dışarıdan aday adayı olanları kapsayan bu tarih aralığına kamu görevlileri dahil edilmemişti.  Tabi ki bu durum seçimleri koordine eden ve tüm yetkileri elinde bulunduran Yüksek Seçim Kurulu’nun resmi takvimi değil.

Çünkü YSK tüm siyasi partiler için geçerli olacak kamu görevlilerinin istifası ve adaylık başvuruları için bir tarih belirleyecek. Ayrıca bir dizi genel kural ve liste yayınlayacak!

CHP’nin kendi iç dinamizmi ve dengelerini belirlemek için yaptığı bu takvim kimileri tarafından “erken” olarak yorumlansa da muhalefet bir yandan “erken yerel seçim” formülünü düşünerek hazırlık yapmak istedi.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekili olduğu İzmir başta olmak üzere partide yerel seçime yönelik önemli gelişmeler bekleniyor. Bunların en başında ise milletvekillerinin durumunun ne olacağı sorusu geliyor.  Malum, 24 Haziran’da yapılan genel seçimle belirlenen milletvekilleri kısa süre sonra yaz tatiline girdi. Meclisin açılmasıyla birlikte bazıları odalarına bile yeni yerleşebildi. Hemen ardından 2019’un Mart’ında yapılması planlanan yerel seçim yarışı belirdi.  

Seçim sonuçlarına göre 28 İzmir milletvekilinin 14’ü CHP’li isimlerden oluşuyor. Partinin Türkiye genelinde ise tam 144 milletvekili bulunuyor.  İttifak görüşmeleri çerçevesinde sandalye sayılarının çok önemli olduğu bu dönemde siyasi partiler için “bir kişi” bile önemli!

Bu anlayış ile hareket eden CHP Genel Merkezi’nde şu sıralar bir eğilim var. O da milletvekillerinin belediye başkan adayı olmaması konusu! Parti kulislerine yansıyan ve genel merkezde masaya yatırılan önemli konuların başında bu mesele geliyor. Kılıçdaroğlu’nun, “Seçimlerin garanti olduğu değil dezavantajlı olduğumuz il ve ilçelerde milletvekilini aday yapabiliriz” dediği konuşuluyor.

“Milletvekilinden belediye başkan adayı olur mu?” sorusunun şimdiye kadar “evet olur” denilerek karşılık bulduğu bir tek yer var. O da Balıkesir…

2009-2014 tarihleri arasında MHP’li (şimdi İYİ Parti) İsmail Ok, 2014 sonrasında ise istifası alınan Ahmet Edip Uğur’la birlikte şimdiki başkan Zekai Kalfaoğlu dahil AK Partili başkan tarafından yönetilen Balıkesir’de CHP’nin adayı bir milletvekili… Kılıçdaroğlu’nun “milletvekili aday” kategorisinde sadece Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın’a söz verdiği biliniyor.

Dönelim İzmir’e!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, “yeni dönemde aday olmayı düşünmüyorum” açıklaması sonrasında mantar gibi çoğalan adaylar içinde milletvekilleri de bulunuyor.

Azılı ve keskin Kocaoğlu muhalifi Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ile başlayan listede Eski Genel Sekreter ve Bornova eski Belediye Başkanı-Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır,  Murat Bakan, Atila Sertel, Tacettin Bayır, Bedri Serter ve Mahir Polat gibi isimler yer alıyor.  Birçok belediye başkanıyla birlikte şimdilik 20’yi aşan taliplisi bulunan Büyükşehir koltuğu herkese oldukça cazip geliyor.

Görünen o ki, Balıkesir modeli gibi ayrıcalık isteyen milletvekilleri nasıl çalışıyorsa Kılıçdaroğlu ve genel merkez de milletvekillerinden aday yapmamak için mücadele verecek!

Çünkü, seçimin bir aksilik çıkmazsa garanti olduğu İzmir’de belediye başkanı olan vekilin yerine kimse gelemeyecek. Böylece insan kazanılmış değil, azaltılmış olunacak.

Kenti 15 yıldır yöneten ve seçime kadar kamu gücünü elinde bulunduran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, en yakını olan Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila’nın Cumartesi günü açılış töreninde kürsüden yaptığı , “Bornova'dan çıkan başkanımız biz Bornovalıları hiçbir zaman yere baktırmadı. Biz üzerimize düşeni yeteri kadar yapamamış olabiliriz. Biz kendisini çok seviyoruz. Kendisinin her zaman destekçisiyiz. Her zaman ona layık olmak için çalışmaya devam edeceğiz. Büyükşehir Belediye başkanımızın biz Bornovalıları yalnız bırakmayacağına, hep beraber iyiye güzele gideceğimize inanıyorum" sözlerinden sonra önemli bir konuya değindi.

O da kefalet vurgusu!

Başkan, yeni döneme gidilirken yapılacak çalışmaları kast ederek, “Sağlıklı arkadaşların aday olmasını sağlayacağız ve yolumuza devam edeceğiz. Bu bir bayrak yarışıdır. Arkasından koşacağımız ve kefil olacağımız bir arkadaşa bayrağı teslim etme mücadelesidir. 5,5 aylık görevimiz budur. Beni bırakıp, adayların sağlıklı seçilmesine katkı koymaya çalışırsak daha doğru bir iş yapmış oluruz" dedi.

Bir yanda vekil adaylar diğer yanda çerçevesi çizilmiş, tarif edilen isimler…

Ne dersiniz?

Kılıçdaroğlu daha önce tarifini yaptığı kariyer sahibi, başarılı, hikayesi olan, partili ama çatışmaya/kavgaya girmeyecek, uzlaşı formülünü işleteceği mevcutların dışında bir ismi aday gösterebilir mi?

Neden olmasın!

Gün doğmadan neler doğar…