Asırlar önce muhteşem Yunus apaçık söylemiş…

“Söz ola kestire başı,

Söz ola kese savaşı…

Söz ola ağulu aşı,

Yağ ile bal ede bir söz…”

Siyaset de böyle bir şey…

Güzel konuşma sanatı…

Ancak…

Aynı zamanda “ne konuşmayacağını da bilme sanatı”…

Akşener…

Bir “zevzekçe” dedi…

Hep söylerler ya, “bir çuval inciri berbat etti”…

Şimdilerde…

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca…

Salgın başladığında “güvenilir” bir profil çizdi…

Genelde “takdir” topladı gibi…

Ama sonrası?

Sonrası tabir uygunsa muhteşem bir “fiyasko”…

Durmadan konuştu…

Her sözü de birbiri ile çelişti…

Sadece kendisi “çelişse” iyi diyeceğim…

Çünkü zararı kendine…

Hayır, öyle değil…

Hepimize ve en kötüsü her konuştuğunda kafamızı iyice karıştırdı…

O kadar karıştırdı ki…

Salgın var mı yok mu, ciddi tereddüt içinde kaldık…

Hatta, bilmem yanılıyor muyum; yasaklara bu kadar uyulmamasının bir sebebi, belki de, bakanın bu çelişen konuşmaları…

Denilecek ki, ne yapsın irade adamın elinde değil…

Ha, o zaman yapılacak bir iş var:

İstifa…

Evet Türkiye’de hiç kullanılmayan bir etik kurum istifa…

“Diyet” isimli hikayede ne diyor?

Her seferinde “kolunu bana borçlusun” diyen ağaya, baltayı eline alan kişi, vuruyor baltayı koluna ve “Al diyetini” diyor…

Demesine diyor ama bunu yapabilmek için de “o kişi” gibi olmak gerek…

***

Öyle bir zamana geldik ki…

Görevden alınan, değil önceden istifa etmeyi, görevden alındığı için “teşekkür” ediyor, görevden alana…

Bir başka örnek.

Milli Eğitim Bakanı…

Durmadan bir şeyler anlatıyor…

Anlayanlar beri gelsin…

Sonra, ortaya çıkan tablo, söylenenlerin tam aksi neredeyse..

“Söz ola kestire başı” diyor ya Yunus Emre..

Elbette “baş kesilmesin” ama,

Bir yapamıyorsan,

İki irade sende değilse,

Ver iki satırlık istifanı, ne sen sırtında yük dolaşasın, ne de biz her gün karmakarışık kafa ile dolaşalım…

***

Sonuç…

Siyasetin pek çok tarifi var…

Siyaset güzel konuşma sanatıdır…

Ama..

Aynı zamanda “ne söylemeyeceğini de bilme sanatıdır”…