“Yüzyılın Seçimi” gelip çattığında…

Bu güzel ülkenin Cumhurbaşkanlığı makamı için…

Dört aday vardı…

Mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…

Millet İttifakı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu…

Memleket Partisi adına Muharrem İnce…

Ve…

Ata İttifakı’nın adayı Sinan Oğan…

***

Sonra aniden bi’şi oldu!

14 Mayıs’a…

Üç gün kala…

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce…

Sürpriz bir gelişmeyi duyurdu:

“Adaylıktan çekiliyorum; bunu memleketim için yapıyorum…”

Ne var ki…

Dört fotoğraflı (Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Oğan ve İnce…)

Ona oy pusulaları çoktan basılmıştı…

O pusulaların…

Yeniden basılıp seçim merkezlerine yollanması olanaksızdı…

Başta yurtdışı seçim merkezleri olmak üzere…

14 Mayıs’ta…

Muharrem İnce de “bir miktar / 234 bin 217” oy topladı…

15 Mayıs sabaha karşı gördük ki…

Üç Cumhurbaşkanı adayından hiçbiri…

“50+1”i yakalayamamış…

Nihai sonuç…

28 Mayıs Pazar gününe kalmıştı…

***

Şimdi oy pusulasının üstünde…

Sadece “iki foto” var…

İlk rauntta “en yüksek oy” alan iki aday çekişecek…

Dikkat!

Seçimin ikinci turunda “50+1” şartı aranmayacak ve…

En çok oyu alan aday…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak…

***

Tabii ki…

Buraya kadar “seçim”in tarif kısmı…

Ancak…

Daha önemli bir detay var…

14 Mayıs’ta…

Cumhurbaşkanı adaylarından Sinan Oğan’a giden…

Yüzde “5.17” oranının karşılığı…

Düz hesap; “2 milyon 831 bin 239 oy…”

Az buz değil…

Bir milyondan fazla geçersiz oy’un çıktığı…

Neredeyse…

8 milyon 500 bin kişinin sandığa gitmediği bir seçim…

İster istemez…

Sinan Oğan’ı hareketlendirdi…

Hareketlendirmekle kalmadı…

Şu düşüncesini…

Hayata geçirmeye karar vermesini sağladı:

“Madem 14 Mayıs’ta sandıktan bana 3 milyona yakın oy çıktı, demek ki, bana duyulan güven çok yüksek… O zaman herkes bana göz kırpacak…”

Yani…

Düz mantıkla şunu anlatmak istiyor Sinan Oğan:

“Ben hangi ittifaktan yana olduğumu söylersem… Seçmenlerim, o Cumhurbaşkanı adayına oyunu atar!”

Acaba; gerçekten öyle mi olur?

***

Biraz geriye gidelim…

14 Mayıs Pazar…

İlk Cumhurbaşkanlığı sandığı ortada…

Dört adayla başlayan seçim yarışı…

Muharrem İnce, “Ha’di bana eyvallah!” deyince…

Şaaak, diye üç’e düşüverdi…

Ne Erdoğan’a, ne de Kılıçdaroğlu’na oy vermek istemeyenler…

İster istemez…

Sinan Oğan’a yöneldi…

Aslında…

Sinan Oğan olmasaydı bu yarışta…

Ya geçersiz oy sayısı artacaktı!

Ya da…

Sandığa gidenlerin sayısı düşecekti!

Şu kesin…

(2018’i gözünüzün önüne getirin…)

Sinan Oğan…

Muharrem İnce’ye gidecek oyları havada yakaladı!

Neden?

Çünkü…

Sinan Oğan…

Atatürk vurgusunu en yoğun ve en iyi yapan adaydı…

Bitmedi…

Suriyeli göçmenlerin…

Türkiye’nin bekası için tehlike olduğunu ilk söyleyen politikacıydı…

Her fırsatta…

“Onları ülkelerine göndereceğim” diyordu…

Dahası var…

Bugünün MHP’sine tepkili olanların oyları da Sinan Oğan’a gidiverdi…

Dahası var…

Genç ve çok iyi eğitimli olması…

İlk kez oy veren gençlerde güven yarattı…

CHP’ye tepkili olan Atatürkçü kesim…

Hiç düşünmeden…

“Sinan Oğan’ı tek geçerim!” dedi…

Aslında…

O oylar Muharrem İnce’de buluşacakken…

Sinan Oğan, kapıverdi hepsini…

Bu nedenledir ki…

Sinan Oğan, “Yüzde 5,17”ye demir attı!

Peki, “Olan kime oldu?” diyeceksiniz…

Kısa özet…

Bitirelim…

Vatandaşın kendi arasında konuştuğu şu:

Zafer Partisi’nin lideri Ümit Özdağ…

Bugün…

“Kılıçdaroğlu’nun arkasındayız!” derse…

Sinan Oğan’ın topladığı “2 milyon 800 bin” oyun…

En az “1 milyon 800 bini” Kılıçdaroğlu’na…

Ortalama 700 bini de Erdoğan’a gider…

Olabilir mi?

Gayet mümkün…

***

Bitiriyoruz…

Kafalardaki “sanal” ittifak…

Oy atma kabinine girince ne hale gelir?

Pusulanın üstünde sadece “iki foto” var…

ATA İttifakı adayı (…ki, an itibarıyla o da kuşkulu…) Sinan Oğan…

AK Parti’ye “Anlaştık…” dediği için…

Mühür “yüzde 100” malum fotonun altına mı basılacak?

Rövanşın adı…

İki fotolu pusulada…

“Akıl… Mantık… Vicdan”dır…

Ve…

Tabii ki…

Sinan Oğan acaba ne kadar oy taşıyabilir Sayın Cumhurbaşkanına?

Merak edilen budur!

Nokta…

Hamiş 1: “Sahillerde Türk kadınlarını dikizleyen Suriyelileri burada beslemeye mecbur muyum? Bayram için memleketlerine gezmeye giden Suriyeliler geri alınmasın… " (Sinan Oğan / 6 Ekim 2022 – 8 ay önce)

Hamiş 2: “Suriyeliller arzu ettikleri zaman vatanlarına dönebilirler ama biz onları asla bu topraklardan kovmadık ve kovmayacağız…” (Cumhurbaşkanı Erdoğan / 09 Mayıs 2022 – Bir yıl önce…)

Sonsöz: “Politikada hiçbir şey kazayla olmaz… Olmuşsa bilin ki, öyle planlanmıştır… / Franklin Roosevelt / ABD eski Başkanı…”