Ne garip bir durum!

Bu güzel ülkede, sözüm ona işsizlik azalıyor…

O da gıdım gıdım…

Ama…

Kayıt dışı çalışanların sayısı artıyor…

Uydurmuyorum…

Devlet kurumu TUİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) yalancısıyım…

***

İnsan “İşsizlik azalıyor” başlığına bakıyor ve seviniyor…

Haberi sonuna kadar okuduğunuzda içiniz kararıyor…

***

TUİK’in yayınladığı resmi rakamlara göre…

Kaldı ki, TÜİK’e inanmayacaksın da kime inanacaksın?

Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı…

2017 yılı Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 581 bin kişi azalarak 3 milyon 291 bin kişi olmuş… Böylece, işsizlik oranı 2.3 puanlık azalış ile yüzde 10.4 seviyesine gelmiş…

İçimden, “Bayramımız olsun…” diye geçirirken…

Bi’de bakıyoruz ki…

Geçtiğimiz yılın Ağustos ayında 3 milyon 400 bin işsizimiz varmış…

Aynı yılın son ayı Aralık’ta bu rakam 3 milyon 290 bine inmiş…

Yani, Ağustos’ta yüzde 10.6 olan işsizlik…

31 Aralık 2017’da yüzde 10.4 olmuş…

Brah… Breh… Breh…

Yani, hakikaten bayram edilecek bir durum…

***

Yolumun üstünde sabahları gevrek aldığım bir genç var…

Ataları başka şehirden ama O İzmir doğumlu…

Ancak liseyi bitirebilmiş…

Sabah 06.30’da tezgahı açıyor…

Akşam 17.30’da paydos ediyor…

Yövmiyesi 20 Lira!

Ayda eder 600 Lira…

Sigortası yok…

Çünkü “kayıt dışı” çalışıyor…

***

Mahalle arasındaki berber kalfası Refik de aynı durumda…

Bu yüzden evlenemiyor…

***

Oto tamirhanesinde kir-pas içinde çalışan İlyas’ın hali daha beter…

***

Kemeraltı’nda zabıtaya yakalanmamak için köşe-kapmaca ioynayan işportacı Zihni’nin durumu hepsinden beter…

***

Tabii ki, “eve ekmek götürebildikleri” için şükrediyorlar…

Ama, sor bakayım sosyal güvencesi var mı?

Bir gün olsun “SGK”lı olabilmiş mi?

***

Neden?

Çünkü, Aralık 2017 döneminde…

Sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı…

Bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,6 puan arttı; yüzde 33,3 oldu…

Bu da şu demek…

Aşağı yukarı 30 milyon çalışanımız var…

Bunun neredeyse dört milyonu kayıt dışı…

Yani…

Her sekiz çalışandan biri…

Kayıt dışı ekmek parası kazanıyor, demek…

Güvencesi yok, demek…

Doktora gidemiyor, demek…

Emekliliği rüyasında görecek, demek…

***

İşte, bu yüzden mutlu olamıyoruz…

Eve ekmek götürürken bile yüzümüz gülmüyor…

Daha beteri var mı?

Sonsöz: “Biraz merhamet derken, çok mu bi’şi istiyoruz?”