Çok değil…

Üç gün sonra…

Takvimler…

“9 Nisan Salı”yı gösterirken…

Kısmetse…

Bir “Ramazan Bayramı”nın daha…

Arefesini yaşayacağız..

O’nu takip eden üç gün ise…

Çocukların bayıldığı adıyla…

Şeker Bayramı’na “merhaba” diyeceğiz…

Ne güzel…

*** 

Kalbimizde sarıp sarmaladığımız…

Bir büyük sanatçımız vardı bi’zamanlar…

Bayramları “en özel” haliyle hatırlatan…

Çok erken yitirdik O’nu…

Doğum ve vefat tarihleri bile…

Yeni öğrenenleri şaşırtır…

2 Ocak’ta dünyaya gözlerini açmış…

1 Şubat’ta ise size, bize, hepimize “elveda” demiş…

Arada sadece “56 yıl” var…

O kadar genç veda etti ki bu fani(*) dünyaya…

Başta çocuklar olmak üzere…

Hepimizi ağlattı…

Aradan “25 yıl” nasıl da geçivermiş?

Tam çeyrek asır…

Hala…

O’nun ölümsüz şarkılarıyla gözlerimizi nemlendiriyoruz…

***

Bilir misiniz, demeye gerek yok…

Çünkü…

Hep hafızalarda…

Bu güzel ülkenin…

“Bugün Bayram” diye başlayan bir şarkısı var…

Sözüyle, müziğiyle…

Ölümsüz sanatçı Barış Manço’nun eseri…

40 yıl önce yaratmış bu şarkıyı…

Çok güzel bir eser…

Aradan bunca zaman geçti…

Bu güzel ülke…

Ne 25 yıl önce yitirdiği Barış Manço’yu unuttu…

Ne de taaa fi tarihinde plağa okuduğu…

Gözleri yaşartan o marş gibi şarkıyı…

Çünkü…

Hikayesi, muazzam…

Tam da karşılamaya hazırlandığımız bayrama uygun…

Alabildiğine hüzünlü ama…

Bazı şeyleri hatırlattığı için son derece önemli…

***

Bilirsiniz…

Milletçe hareketli şarkıları pek severiz…

Rahmetli Barış, bunu en iyi uygulayan sanatçılardandı…

Eserlerinin önemli bölümleri…

Bu nedenle hep coşkuludur; akılda kalır…

Ancak…

“Bugün Bayram Çocuklar” diğerlerine benzemiyor…

Zaten…

Dinleyeni coşturan kısmı da…

Özellikle nakaratı…

Hatırlayalım:

Bugün bayram…
Erken kalkın çocuklar…

Giyelim en güzel giysileri…

Elimizde taze kır çiçekleri…

Üzmeyelim bugün annemizi…

***

O tarihlerde bile…

“Yav, bu neşeli müzik eşliğindeki nakarat…

Neden (Üzmeyelim bugün annemizi) cümlesiyle bitiyor?” 

Diye merak bile etmedik!

Çünkü…

Sadece bu beş satır, dinleyenin coşmasına…

Yetiyor da artıyordu bile!

Oysa…

Şarkının sözlerine biraz dikkat edilirse…

Eşini kaybeden bir kocanın…

Çocuklarını mutlu etmeye çalışması ve…

O bayram sabahında…

Annelerinin mezarını ziyaret edecekleri anlaşılıyor…

Diğer hüzünlü nakarat…

Dramatik tabloyu hepten göz yaşartan hale getiriyor…

Şarkının başlarında…

Kaybettiği eşine seslenen çocukların babacığı…

“Sen gittin gideli içimde sızı var” diyor…

Sonrasındaki nakaratta ise…

Çocuklara…

Annelerinin kabrine gideceklerini hatırlatan baba ne diyor?

“En güzel giysileri giyip kır çiçekleri ile annemiz bizi bekler, annemizi üzmeyelim…”

***

Aslında…

İçinde acayip hüzünlü bir hikaye barındıran…

Eğlenceli bir ritmle söylense de…

Biz bu şarkının diğer “çarpıcı” sözlerini…

Yıllarca neden dikkate bile almadık acaba?

***

O beklenen bayram birkaç gün sonra…

Sizi, bizi, hepimizi…

Sarıp, sarmalayacak…

Gönlümden geçti…

Rahmete kavuşmuş anacığının kabrine gidenler…

Bu şarkıyı hatırlasın, istedim…

Final bölümündeki şu sözlerle:

Bugün Bayram…

Çabuk olun çocuklar…

Annemiz bugün bizi bekler…

Bayramlarda hüzünlenir melekler…
Gönül alır bu güzel çiçekler...

Unutmayın! Bayram’da melekler de hüzünlenir…

(*) Fani: “Ölümlü”…

Nokta…

Hamiş: Kaybettiğiniz yakınlarınız sizi bekler yaklaşan bayram sabahında; ha’di, acele edin… Bi’fatiha da Barış Manço’ya lütfen…

Sonsöz: “Bayramınız kutlu olsun; mutluluklar sizinle olsun…”