Bunaltan yaz sıcaklarını yaşayanlar,

Binlerce hektar zümrüt ormanların yanmasını görenler,

Aşırı yağışlarla yakınını, evini, mahsulünü kaybedenler,

Bir bir göllerin kuruduğuna şahit olanlar,

Endemik bitkilerin, yaban hayvanların yok olmasını bilenler,

BUNUN ADINA KÜRESEL ISINMA DENİYOR

Birleşmiş Millet İklim Değişikliği örgütünde görev yapan 257 bilim insanı, 2013 yılı Eylül ayında açıkladığı raporunda KÜRESEL ISINMA’nın durdurulmaması halinde çok büyük doğal felaketlerin yaşanacağına dikkat çekmişlerdi.

5 yılda bir açıklanan KÜRESEL ISINMA RAPORU günümüze kadar bir bir yaşandı.

2018 yılı Ekim ayında yenisi açıklanan raporda, bir öncesine göre daha fazla tehlike yer alıyordu.

TÜM DEVLETLERİN ACİLEN KARBON GAZINI AZALTMALARI GEREKİYORDU.

YOKSA 2013 yılından günümüze kadar yaşanan doğal felaketlerin daha fazla artarak yaşanacağı açıklandı.

Devletler karbon gazını azaltmak için fosil yakıtlar olan petrol ve türevi maddeler ile kömür kullanımından vaz geçmeleri gerekiyor.

Sadece elektrik üretimi yapan kömür santrallerinden atmosfere salınan karbon gazı oranı YILDA 8 MİLYAR TON.

Yani beyaz enerji denilen rüzgar, güneş, jeotermal, okyanus dalgaları gibi enerji üretiminin fazlalaşması gerekiyor.

Dünyanın en fazla kömür tüketen ülkeleri Çin, Rusya, Pakistan ve Türkiye’nin bu yakıtı terk etmesi gerekir.

Doğal kaynaklar olan ormanların, tatlı su kaynaklarının korunması, enerjinin tasarruflu kullanılıp, gereksiz ve aşırı tüketimden kaçınılması gerekiyor.

Çünkü, yiyecek veya kullanılan her ürünün imal edilmesinde elektrik ve tatlı su kaynakları kullanılıyor.

Örneğin bir ayakkabının üretiminde 6 saat elektrik, 800 litre su, bir pantolon için 2 saat elektrik 150 litre su, bir gömlek için bir saat elektrik 80 litre su harcanıyor.

Diğer ürünler için harcanan elektrik ve su miktarını siz hesaplayın.

Yani doğal kaynakları gereksiz ve aşırı lüks yaşam için heba etmemek gerekir.

DÜNYA  ÜZERİNDEKİ YAŞAM İÇİN FELAKET KAPIDA

Polonya'nın Katoviçe kentinde 2-14 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) 24. Taraflar Konferansı (COP24), Paris Anlaşması’ndan sonra en kritik dönemeç olarak kabul ediliyor.

Bu toplantı da Paris Anlaşması’nın uygulanmasına dair Kurallar Kitabı’na karar verilmesi ve ülkelerin 2020 yılında yürürlüğe girecek ulusal iklim taahhütlerini daha kararlı hale getirmeleri bekleniyor. Türkiye’den de 26 sivil toplum kuruluşu katıldı.

Dilerim bu kez 2013 yılında açıklanan küresel ısınma raporu gibi hafife alınmaz